Ŧ ℓ ε ŧ ¢ ħ
ےσℓđ
- Katılım
- 3 Eki 2005
- Mesajlar
- 13,708
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Babalar gibi satış demokrasisi ve Şener'in istifası!
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, partisinin yeni genel merkez binasının açılışında “Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, o demode siyasi günlerden kalma tortuları gün yüzüne çıkardı. Maskeleri çok çabuk düştü, makyajları çok çabuk döküldü. Zoraki demokrat olunamadı” derken, seçimlerdeki en büyük kozunun ne olduğunu açıklamış oldu!
Erdoğan, süreci iyi yönetemediğini, AKP’li bir kişiyi mesela Abdüllatif Şener’i CHP ile uzlaşmaya giderek Cumhurbaşkanı seçtirmek imkanı varken bunu yapmadığını yok sayarak “TBMM’den kaçanlara, kendilerinin ’hodri meydan’ dediklerinde, milletten de nasıl kaçtıklarını sadece 70 milyon Türk Milleti değil, tüm dünya gördü” diye de bir mantık sergiliyor!
* * *
Kim kaçmış milletten? Milletten kaçan sizsiniz Sayın Erdoğan! Yüzde 30 oy ile Cumhurbaşkanı seçmek; geride kalan yüzde 70’in hakkını gasp etmek, yangından mal kaçırmak değil midir? Dolayısıyla size Cumhurbaşkanı seçtirmemek için her türlü hukuki yolu deneyen muhalefeti millete şikayet ederken aslında kendi beceriksizliğinizi örtmeye çalışmıyor musunuz?
Hem siz, Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı seçebilseydiniz millete mi gidecektiniz? Cumhurbaşkanını halk seçsin diyecek miydiniz?
Demek ki derdiniz demokrasi filan değil, tam aksine yüzde 30 oya dayanarak devleti ele geçirmek!
Abdullah Gül seçilseydi demokrasi mi olacaktı? Bu mu sizin demokrasi anlayışınız!
Üstelik sizin bu oyunlarınızdan Abdüllatif Şener bile bıktı ve aday olmadı! Yoksa Şener’i de CHP Genel Başkanı Deniz Baykal mı küstürdü?
Bakınız şehit aileleri Şener’in elini sıkıyor ama Bülent Arınç’ı ve bakanları protesto ediyor? Yoksa şehit yakınları da terbiyesizlik mi yapıyor?
* * *
“Özellikle ana muhalefet partisi, bütün siyasi oyununu, demokrasinin bütün hudutlarını çiğnemek üzerine kurdu ve tarihindeki en büyük siyasi ayıpları işledi” derken millete karşı işlediğiniz ayıplar ve suçları unutturmak istiyorsunuz!
4.5 yıldır Türkiye’yi uluslararası bir dolandırıcılık şebekesinin eline terk ettiniz. Türkiye’yi kendi parasıyla rezil ettiniz!
Federal Reserv’e ve küresel bankalara yatırılan Türkiye’nin parasının Türkiye’yi kredi olarak verilmesi oyununa ortak oldunuz ve ülkeyi borçlandırdınız. Yabancı bankalara faiz ödemeyi bir marifet sayıyorsunuz. Ödediğimiz bu faizlerle ülkemizi satın aldılar! Bu mu sizin demokrasiniz?
“İçerdeki 5 bin teröristi hallettik de sıra dışardaki 500 teröriste mi geldi” dediniz! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin işaret ettiği gibi, “Türkiye’ye düşmanlığı varlık sebebi haline getiren peşmerge lideri Barzani’ye ve onun himayesinde Kuzey Irak’ta yuvalanan kanlı teröristlere ümit, cesaret ve güvence verdiniz!”
* * *
Türkiye’nin AKP ile dünyada büyük bir saygınlığa ulaştığını iddia ediyorsunuz.
Yatırım Danışma Konseyi toplantısında Türkiye’nin bütün birikimini devrettiğiniz çokuluslu şirketlerin başkanları da sizin gibi konuştu! Adamlar sizin gibi bir başbakanı nereden bulacak? Neredeyse Türkiye’nin satılmadık hiçbir mal varlığını bırakmadınız. Şimdi enerji ve ulaştırma sektörünün tamamını satacaksınız. Bunun için geldiklerini söylüyorlar.
Siz “babalar gibi satmak” tan başka bir yol bilmez misiniz?
“Milletsiz bir milliyetçilik, halksız bir halkçılık, toplumsuz bir toplumculuk olmaz” diyorsunuz! Doğru ama milletin mal varlığını satmak milliyetçilik mi oluyor, halkçılık mı oluyor, toplumculuk mu oluyor?
Sizi çokuluslu şirketler, TÜSİAD, ABD, AB, Kıbrıs Rum Kesimi, Barzani ve Ermeni cemaati niçin destekliyor? Çok milliyetçi, halkçı ve toplumcu olduğunuz için mi?
Arslan Bulut
