Başbakan'a 3 eşli danışman

AngeL Of Death

Wishmaster
Altın Üye
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
5,121
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Hayat sıkıcı faLan değil, sen fakirsin..
''Şeyhülislam'' Başbakan'ın danışmanı oldu !​

Niyeti "dörde kadar gitmek"

Avrupa Milli Görüş Teşkilatı Genel Başkanlığı yapan, "şeyhülislam seçilen", Başbakan Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığına getirilen Ali Yüksel'in "üç eşli" olduğu ortaya çıktı. Yüksel niyetinin "dörde kadar gitmek" olduğunu açıklarken çokeşliliğini "sünnet bir ibadet" olarak nitelendirdi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın soru önergesiyle eski Avrupa Milli Görüş Teşkilatı Genel Başkanı, Almanya’da “şeyhülislam seçilen”, AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç’ın kayınpederi olduğu belirtilen Ali Yüksel’in Başbakanlığa danışman olarak atandığı ortaya çıktı.

Gazeteci Fehmi Çalmuk’un kaleme aldığı “Merak Edilen Kızlar” isimli kitapta, Yüksel çokeşliliğin “iyi ve zor yanlarını” ayrıntılı olarak anlattı. Kitapta, Yüksel’in üçüncü eşi Dilber Yüksel ile yapılan röportaja da yer verildi.

‘Her gün birimizde’


Dilber Yüksel, eşine 11 yaşında âşık olduğunu açıklarken “... O zamanlar beni etkileyen belki kocamın hali. Belki hayalimde düşündüğüm eşe uygun olması. Bilmiyorum yani. Karakterini tanırsınız, İslami bir yaşantısı varsa o etki yapar. Hepsi bir bütün olarak beyaz atlı prenstir” değerlendirmesini yaptı.

Yazarın “Bir de adil davranması var. Haftanın 7 günü var” sözleri üzerine Dilber Yüksel, “Her gün birimizde. Sırayla gidiyor. Günü üçe bölmüyor. Her gün birimizde. Sıra atlanmıyor. Hanımlar yanında olduğu müddetçe sıra atlanmıyor” diyerek, çokeşli yaşamlarının kuralını anlattı.

Ali Yüksel’in dördüncü evliliği yapmasını nasıl karşılayacağına ilişkinse Dilber Yüksel, “Evlenmesin dersem haksızlık yapmış olurum. Onun hakkıdır. Ama hanım olarak, onu seven biri olarak istemem. Zor. Çok kırılırım” sözleri dikkat çekti.

Yazar Fehmi Çalmuk’un yönelttiği sorular ve Ali Yüksel’in verdiği yanıtlardan bazıları şöyle:

- Üç evlilik yapan sizsiniz. Üçüne de adaletli davranmak zorundasınız. Sizin olağanüstü bir efor sarf etmeniz gerekmiyor mu?

- ... Duygularımı bir tarafa atarak eşit davranmaya gayret ediyorum. Bunu da zannederim bir hayli başarıyorum.

- Birinci evlilikte aşk-sevgi söylenebilir, ama diğerleri için bu biraz muhal (gerçekleşmesi olanaksız) gibi görünüyor?

- Yo. Aslında insanın sevgisine sınır yoktur... Allah müsaade etmiş. Ben şöyle dua ettim; Allahım bana bu konuda haram nasip etme, helalden mahrum etme demişimdir.

- Zorlandığınızı hissediyor musunuz?

- Oluyor tabii.. O zamanki haleti ruhiyesine bağlı. Kafanıza bazı şeyleri takmış iseniz, meselelerin yükü altındayken bazı şeyler insana ağır gelebiliyor.

- Her gün sırayı takip ediyorsunuz. Karıştırmıyor musunuz? Elbiseleriniz de karışır....

- Orada giydiğim orada kalır, burada giydiğim burada kalabilir.

- Dördüncü evlilik...

- Ben iki evlendiğim zaman dedim ki ‘Benim niyetim dörde kadar gitmek ama kısmetim nedir, onu bilemem Allah bilir’ dedim.

- İkinciyi alırken birinciye, üçüncüyü alırken ikinciye danıştınız mı? İzin aldınız mı?

- Hayır, izin almadım. İzin vermezler ki... Sünnet bir ibadeti yapacağımda izin almak olur da, izin almak mecburiyetinde değilim...


GAZETEVATAN​
 
Sünnet olduğu içinmiş... Allah yolundayız , Peygamber yolundayız diyenlere bak hele... Peygamberimiz bu olayı neden yapıyor hiç araştırdın mı Ali Yüksel ? Senin gibi sapıklar dini şeklen yaşamaya devam ederler hep. Bunu görevlendirenler utansın , bu ve bunun gibi insan sıfatında olanları görevlendirenleri başımıza getirenler utansın...
 
izin almak mecburiyetinde :S bu adam birde seyhulislam olarak secilmiş
biraz arastirma ile bu konuyu daha acik sekilde anlatan bir kaynak sunmakayim bu yazi tamamen alintidir..


YRD. DOÇ. DR. ALİ DUMAN


Her Cuma aynı şeyle karşı karşıya kalıyorum, Cuma namazı için camiye genellikle 25-30 dakika önce gidiyorum ve o an vaaz etmekte olan hoca efendiyi dinliyorum. Fakat hoca efendiler vaazlarında genellikle insanlara gerekli olan temel bilgiler yerine Cuma ezanı vaktinin bir an önce gelmesini bekler gibi sıradan bilgilerle vakit dolduruyorlar ya da en temel dini bilgileri bir sürü yanlışlıklar katarak anlatıyorlar. Bu da doğal olarak benim gibi dini hususlarda bilgisi olan insanları rahatsız ediyor. Kendi kendime diyorum ki şimdi kalk şu hoca efendiye anlattığı şeyin doğru olmadığını söyle, doğrusunu anlat. Fakat ne yaparsın ki orası Allah’a karşı kulluk görevini ifa etmek için bir araya gelmiş bir topluluk ve onlara bu durumu izah etmek çok zor.

Artık bu hafta karar verdim Cuma günleri hoca efendilerin anlattıkları yanlış bilgileri elimden geldiğince düzelterek Kastamonu Postası’ndaki köşemde ve sayfasi.com adlı sitemde yayınlayacağım. Belki hoca efendiyi dinleyen cemaatten birileri bu yazıları okur da doğrusunu öğrenir.

Mesela geçen hafta hoca efendi vaazında çok can alıcı bir noktaya geldi. İslâm’da çok eşlilik konusu. Tabi konuyla ilgili klasik bilgierleri sıraladıktan sonra kendi kanaatlerini de ekledi, ama ne yazık ki verdiği bilgiler, kafa karıştırmaktan, gerçekği örtbas etmekten başka bir sonuca yol açmıyordu. Bu nedenle burada kısaca da olsa konuya açıklık getirmek istedim.

Dört kadınla evlenme konusu üzerine yapılan araştırmalar ve Kur’an-ı Kerim’de bu konuyla ilgili olan Nisa suresinin 3. ayeti ile ilgili yorumlar, İslâm’da çok eşliliğin ne emir ne de tavsiye olduğunu söylüyor. Bu sadece zorunlu şartlar altında tanınan bir ruhsattır.

Açıklamak gerekirse; Nisa suresinin 3. ayeti şöyledir:

“Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdir de) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır”.

Kur’an’ın nazil olduğu dönemde bu ayet, bir erkeğin dörde kadar kadınla evlenebileceği şeklinde anlaşıldı. Fakat, Kur’an’ın nazil olduğu dönemdeki toplumda kadının konumu ve durumu ile evlilik kurumu incelendiğinde, istisnalar dışında, kadınların genellikle erkek için zevk vasıtası olarak görüldüğü, evliliğin kadın istismarına yol açacak derecede sınırsız olduğu görülmektedir. Cahiliye döneminde var olan evlilik çeşitlerini bir hadiste Hz. Aişe şöyle saymaktadır:

1- Evlenmek isteyen kişi, istediği kadının babası veya velisine başvurarak istediği kadınla evlenmek istediğini söylerdi. Onlar da teklifi kabul edince nikah aralarında icra edilirdi. 2- Mesela, bir kadın ay hali hastalığından iyileşince, kocası olan kişi, “filana git, onunla yat ve kendisiyle karı-koca olmasını söyle” derdi. Karısının o adamdan hamile olduğu anlaşılıncaya kadar o kadına el sürmezdi. Bu çeşit kötü bir hale başvurmalarının sebebi, güya asaletli bir çocuk almak idi. İşte o devrede zina yolundan meydana gelen çocuklar daha asaletli ve şerefli telakki edilirdi. 3- Bir kadın en az on kişi ile karı koca hayatı sürerdi. Onlardan hamile olduğu anlaşılınca, ondan sonra kocasının yanına giderdi. Esas kocasının yanına gidince, temas ettiği on kişiyi bir araya toplardı ve şöyle derdi: “Ey filan, bu çocuk senindir. Hepinizin bildiği işten meydana gelen bu çocuk senindir” der ve sevdiği erkeğin ismini çocuğa takardı ve o erkek yaptığını inkar edemezdi. 4- Bir kısım fahişeler, fuhşiyatlarını açıklamak için, kapılarının üstüne fahişelik gösterileri yaparlardı. İsteyen, istediği kadının evine giderdi. Kadın da gireni kabul eder, reddetmezdi. Şayet kadın temas ettiği kişilerden hamile olunca, doğumunda, birkaç kişi toplanırdı, çocuğun kime benzediğini tespit ederlerdi. Kime karar verirlerse, o çocuk o kimseye teslim edilirdi. Zinadan doğan çocuk böylece babasını arayıp tahmini bir ölçü ile ona verirlerdi (Buhari, nikah, 37. bab; Ebu Davud, Nikah, 33. bab).

Bu hadiste geçenlerin dışında cahiliye döneminde, kadın ile erkeğin gizli dost tutmaları şeklindeki muhadene ya da hıdn nikahı; erkeklerin mehir vermeksizin birbirlerinin kız kardeş veya üvey annelerini birbirleriyle evlendirmeleri şeklindeki şigar nikahı, eşleri karşılıklı değiştirme şeklindeki bedel nikahı, asil bir erkekten çocuk sahibi olabilmek için eşi ona sunma şeklindeki istibda nikahı, babası öldükten sonra üvey anneyle evlenme şeklindeki zayzen yada makt nikahı, bir kadının en az on erkekle cinsellik hayatı yaşaması şeklindeki muzamede nikahı ve belirli bir süre için evlilik hayatı yaşamak anlamındaki mut’a nikahı sayılabilir. Ayrıca güçlü erkeklerin, beğendiği kadınları sorgu sual olmaksızın alarak onunla cinsel temas kurması anlamındaki mahtufat nikahı, savaşlarda esir edilen kadınlardan kendi hisselerine düşenlerle cinsellik hayatı yaşamaları anlamındaki müseyyebât nikahı ve biğa denilen fahişelik de o dönemde geçerli olan cinsellik tutumları arasındadır.

Bu kadar çok ve çeşitli nikah şekilleri de göstermektedir ki o toplumda kadının sosyal bir değeri yoktur. Bir erkek dilediği kadar kadınla evlenebilirdi.

Nisa suresi 3. ayetle birlikte çok kadınla evlenme dört ile sınırlandırılmış oldu ve bu hüküm o dönemde böyle anlaşıldı.

Fakat ayete dikkat edilirse “eğer haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın” şeklinde bir açıklama vardır. Bu açıklama ile esasında İslâm’da tek eşliliğin adalet için en uygunu olduğu öngörülmektedir. Nitekim yine Nisa suresinin 129. ayetinde: “Üzerine düşüp uğraşsanız da kadınlar arasında âdil davranmaya güç yetiremezsiniz; bâri birisine tamamen kapılıp da diğerini askıya alınmış gibi bırakmayın.” Açıkça bir erkeğin birden fazla kadınla evlendiği zaman adaleti sağlayamayacağı söylenmektedir. Bu ayetle de İslam’da tek eşliliğin esas olduğu, birden fazla kadınla evlenmenin istisnai olduğu ortaya çıkmaktadır.

Nedir çok kadınla evlenmenin istisnai durumu?

İslâm evliliği neslin devamı için gerekli bir kurum olarak görmüş ve Hıristiyanlığın aksine tavsiye etmiştir. İnsanların evlenmelerini teşvik etmiştir. Amaç ise neslin bekası, insan soyunun ve müslümanların sayısının artmasıdır. Yani İslâm’da evliliğin amacı üremedir, çoğalmadır. Eğer gerçekleştirilen bir evlilik, bu amacı sağlamıyorsa ve çocuk sahibi olamayan karı ile koca birbirlerini seviyor, ayrılmak istemiyorlarsa, o taktirde, bir erkeğin başka kadınlarla evlenmesine cevaz verilmektedir. Ama bu yapılırken dikkat edilecek temel husus adalettir. Adalet göz ardı edilerek gerçekleştirilecek sonraki evlilikler, her ne kadar amaç çocuk sahibi olmak bile olsa, ilk eşi huzursuz edeceğinden, tavsiye edilmemiş. Çocuk sahibi olunamasa bile birden fazla kadınla evlenilmemesi tavsiye edilmiştir.

Daha geniş bilgi isteyenler, Diyanet işleri Başkanlığı İlmihlaine ve Diyanet İslam Ansiklopedisinin ilgili maddesine bakabilirler.
 
Aradan 1300 sene geçmiş. Kesin emirler haricinde bazı tavsiyeler ya da hadisler günümüz koşullarında mantığa uymayabilir. Günümüzde de 3 eşliliğin tek açıklaması o adamın doyumsuz olmasıdır. Ha bunun da kılıfı hazırdır " ne yani zina mı yapayım " derler. Ömrünü tek bir eşe adayamayan , onunla hayat arkadaşı olamayan ki şiddetli geçimsizlik , boşanmalar bunlar olabilir ben genel kavramda konuşuyorum , karşı cinsi sadece zevk aracı olarak görecektir. Penguenler bile senden daha eşlerine bağlı ve sadakatli Ali Yüksel...
 
Dini kendi zevkLerinize aLet edip modife ederek kuLLanmaya devam edin bakaLım.. 2010 yıLında 3 eşLi takıLan adam turkıye cumhurıyetı başbakanının danışmanı oLuyor..

Yakında harem kurar bunLar..Yanındakı erkekLeride hadım eder takıLırLar bır guzeL birbirLerine DANIŞARAK.. ;)
 
MozoLe Miяach;5105654' Alıntı:
Dini kendi zevkLerinize aLet edip modife ederek kuLLanmaya devam edin bakaLım.. 2010 yıLında 3 eşLi takıLan adam turkıye cumhurıyetı başbakanının danışmanı oLuyor..

Yakında harem kurar bunLar..Yanındakı erkekLeride hadım eder takıLırLar bır guzeL birbirLerine DANIŞARAK.. ;)

İşlerine gelince Allah'ın emri , işlerine gelince Türkiye bir Hukuk devleti :) Ya bunları geçtim , zengin Arap aileleri müslümanlığın hangi boyuta ulaştığını gösteriyorlar aslında.
 
ama ne derseniz diyin adamın demokratlığına ve adilliğine bişey demeyin.

adam hiç sıra atlamıyormuş. bakarmısınız adalet anlayışına.

günü üçe bölmüyormuş. her gün birine gidiyormuş.





aklıma şöyle bir soru geliyor: bu güne kadar allahı kandırabilen çıktı mı?
 
Sanki bi yanlış anlama var gibi

Adam üç çocuk yapacagına 3 avrat almış.

Sünnet ten diyor haklı

Sünnet peygamberimizin yaptıklarını ve / veya yapmamızı söylediği şeyler değil midir?

Allah tan 4. almamış tam sünnete uyacakmış haaa neyse sayısız cariyeyi söylemeye gerek yok.

Peygamberimize 40 erkek gücü verilmişti buna da 3 erkek gücü verilmiş 4. yü alırsa 4 erkek gücü edecek zahir 4. den sonrası kendisi ile beş voltran ı oluşturur gayrı.....
 
5 e kadar rahat gider
__________
Kalb bozuk olunca bedenin işleri de hep bozuk olur

Hadis-i Şerif
 
Dini kendi çıkarlarına göre yorumlamak buna denir... biri oy için biri uçkuruna düşkünlüğünü gidermek için...
 
Bir ara chpnin de 2 eşli başkanı vardı , kaseti çıkınca gitmişti =)
tabi o 2 eş bizim bildiğimiz =) fazlasını önder sav bilir =)

nedense bir anda aklıma geliverdi :closedeyes:
 
Piyasaya gizli kamera görüntüleri çıkan ve gizli saklı eşlerinin sayısını kimsenin bilmediği siyasetçilere göre Ali Yüksel'in durumu çok masumdur. Çünkü eşleri birbirinden haberdar ve Aldatılma eylemi yok.

Fakat ne hikmetse Ali YÜKSEL yaptığı zaman " SAPIKLIK " " DOYUMSUZLUK " " AYMAZLIK " vs.vs olarak adlandırılırken , Diğer şahıs gizli saklı yaptığında , yaptıklarının delili internet ortamına düştüğünde ise " ÖZEL HAYATA SAYGISIZLIK " olur.

Ne Günlere Kaldık.
 
Ne Farz'a uydunuz ne Sünnet'e, tapıyorsun dolar denen illete, gemicik ile gidilir mi cennete? 3 avratla düşersin gıybete :)
 
Bir ara chpnin de 2 eşli başkanı vardı , kaseti çıkınca gitmişti =)
tabi o 2 eş bizim bildiğimiz =) fazlasını önder sav bilir =)

nedense bir anda aklıma geliverdi :closedeyes:

Ama 2. eşi almak için dini kullanmıyodu yani günahı işliyodu ama saptırmıyodu konuyu bu napmış kendi çıkarına göre dini yorumlayıp dini günahına alet etmiş...2sinin yağtığıda iyi değil tabide dini kullanmak çok ayrı bişey...

Dinimizde çok eşlilik var ama sadece savaş dönemlerinde nüfus azalında nüfüsü arttırmak bide kadın nüfusu erkeklerden çok daha fazla olunca gibi bişeydi tam olarak hatırlamıyorum...
Durup dururken 3-4 tane kadın alırsan bu kadınlara uyguladığın muamelenin kölelikten farkı yoktur kadınlarda cahil tabi ne yapsınlar...
 
Geri
Üst