Başbakan rüzgâr ekti fırtına biçecek.

Albayrak

Can Feda
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
4,439
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Aydınlığın karanlıkla savaşından...
ESFENDER KORKMAZ

MİLLETVEKİLLERİ göreve başladıklarında, “Laik cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacaklarına” yemin ettiler.
Türbana oy verenler bu yemine aykırı davranmış oluyorlar… Çünkü türban kararından önce, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararlarında ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında, türbanın laikliğe aykırı ve siyasi hayatta bir dini sömürü aracı haline geldiği ifade edilmişti.
Türban kararından sonra da, Avrupa basını bu kararın laikliğe ve Cumhuriyete darbe olduğu yorumunu yaptı. İran Cumhurbaşkanlığı’ndan Biriya “Türban, İslam’ın Türkiye’de galip geldiğinin göstergesidir” diye beyanda bulundu.
Yine bu karardan sonra, DTP’den bir milletvekili Tercüman’da yer alan beyanında “Ayrılmayı tartışabiliriz” diyor.
Türbanı dünya ve toplum, laikliğe ve cumhuriyete vurulan bir darbe olarak yorumlarken, AKP ve MHP’nin türban laikliği zedelemez demesinin hiçbir dayanağı kalmıyor.
Donla üniversiteye girmek isteyenler var
TÜRBAN kararının burada da kalmayacağı ve toplumda anarşi yaratacağını herkes biliyor. Örneğin, üniversitelerde öğrenciler birleşip “Bu üniversiteye türbanlı giremez” derlerse, karşılıklı çatışma çıkmaz mı? Şimdiden bizlere “Ben de donla üniversiteye girmek istiyorum” şeklinde birçok e- mail geliyor…
Topluma bu kötü mirası Başbakan getirdi. Tayyip Erdoğan, başbakan olmadan yargılandığı bir şiiri nedeniyle toplum nezdinde mazlum duruma düştü. Toplumun bu iyi niyetini şiddetin mükâfat görmesi olarak yorumladı. Başbakanlık’ta da hep şiddet yarattı. Vatandaşa “Ananı al git” dedi. Rektörleri “Otur oturduğun yerde” diyerek haşladı.
Türban kararı bu toplumda şok etkisi yaptı. Ekonomik, sosyal ve siyasi alanda yaptıkları kırılma noktasını geçti.
Önce sosyo-ekonomik altyapısını hazırladı
SOSYO-EKONOMİK olaylar, siyasi olaylar gibi görünmez. Uzun dönemde ve yavaş yavaş ortaya çıkar. Daha kalıcı olarak yerleşir.
AKP, paralı asker gibi, maaşlı türbanlılar tutarak senelerdir türbanı tanıttı ve halkın gözünü alıştırdı. Kara devrimin altyapısını hazırladı.
Şimdi türban kavgasıyla toplum ikiye bölünmek isteniyor. Toplumda anarşik ortam yaratılırsa, karşı devrimin bir emrivaki ile getirilmesi daha kolay olur. İran’daki sosyal anarşi de aynı şekilde ortaya çıkmıştı.
Ne var ki, ülkelerin sosyal yapısına bağlı olarak sosyal anarşi ters de tepebilir. Birçok ülkede sosyal anarşi yaratanlar bu anarşinin altında kalabilir. Bizim toplum bıçak kemiğe dayanınca, daima ülke geleceğini ön planda tutan çözümler üretmiştir. Halkın tepkileri her zaman Atatürk’ün “Vatan söz konusu olunca gerisi teferruattır” sözünde özetini bulmuştur.
Bir ülkenin ekonomik altyapısına, ekonomik imkânlarına, üretim altyapısına sahip olanlar, o ülkenin yönetimine de sahip demektir. Başbakan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden başlayarak, bu imkânları oluşturdu. Bu günkü negatif sosyal dönüşümü destekleyecek zenginler ve kadrolar oluşturdu. Bu günkü hükümete eski büyük şehir kadroları hakimdir.
Özelleştirmede, kamu ihalelerinde, özel sağlık ve eğitim alanlarında, Suudi sermayesi ve tarikatlar etkili oldu. Ekonomik imkânları arttı.
AKP şimdi yüzde 47 oydan daha fazla bu imkânlara güveniyor. Buna rağmen hiç kimsenin “Keser döner, sap döner… Gün gelir hesap döner.” sözünü de unutmaması gerekir.
 
tartışılmayan ve küçümsenmeyen ne değerlerimiz kaldıkı;bi düşünün,ılımlı islam ,başötüsü,ordumuza cuval gecırme,bayramıza yapılan saldırılar,yakında cıkıcak vakıflar yasası,bankaların %45 ine yakını yabancı sermaye,halkımızın %85 kredı kartlarıyla boğuşuyoo..tr fırsatlar ülkesi sömurenlerın ülkesı tr de parasını 8 10 katlayanlar yarın öburgun bu ülkede sömurecek bişey kalmayınca bu mılletın halını özellıkle başbakının halını cok merak edıyorum...vakıflar yasası ve bazı ilçelerın mahelle olması arasında ilşkıler daha hangısını saymalıyım kı bılmıyorum..
 
Geri
Üst