Başbakan’ın, Büyükanıt’ı korumak için söylemediği o ‘sır’, ne olabilir?

MG_eVİL

New member
Katılım
20 May 2008
Mesajlar
3,623
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Sevsenizde sevmesenizde sonuna kadar Atatürk ve fi
Başbakan’ın, Büyükanıt’ı korumak için söylemediği o ‘sır’, ne olabilir?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, damadının televizyon kanalında bir programa katıldı ve oldukça ilginç şeyler söyledi.

Bana göre en ilginci de, meşhur e-muhtıradan sonra, eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’la Dolmabahçe Sarayı’nda yaptığı görüşmeyle ilgili soruya verdiği yanıttı:

“Aramızda gizliliği olan bir görüşmeyi hiçbir zaman ifşa etmem. Sayın Büyükanıt ile baş başa yaptığım bir görüşme. Baş başa yaptığım bu görüşme benimle ebediyete gidecek. Ta ki Sayın Büyükanıt bunu açıklayana kadar!”

Başbakan, “Bu görüşme Türkiye’de asker-siyasi ilişkilerinde bir dönüm noktası olabilir mi?” sorusunu da “Olabilir” diye yanıtladı...

***

Gördüğünüz gibi Başbakan, sanki “Dolmabahçe görüşmesi” konusunda bir şey söylemiyormuş gibi yapıyor ama; “bu görüşmenin içeriğini sadece Yaşar Büyükanıt’ın açıklayabileceğini” belirterek, aslında çok şey söylüyor...

Neden mi?

Nedeni basit:

Çünkü; bir “sır” ancak, taraflardan birine zarar verebilecek nitelikteyse, diğer taraf, “Ben açıklamam, o açıklasın” der!

Dolmabahçe görüşmesi için “Ben açıklamam” diyen Başbakan olduğuna göre, aralarındaki sır ondan daha çok eski Genelkurmay Başkanı’nı ilgilendiriyor demektir!

***

Başbakan’ın bu açıklamasından sonra, gözlerimiz artık Yaşar Büyükanıt’ta:

* Bu görüşmede nasıl bir sır paylaşıldı ki; Başbakan, “size zarar vermemek” adına, bunu mezara kadar götürmeye niyetli?

* Bu sır neden “asker-siyaset ilişkilerinde dönüm noktası” sayılıyor?

* Ve en önemli soru: Eski Genelkurmay Başkanı o sırrı Başbakan’la konuştuğu andan itibaren, neden “şahin”liği terk edip, “kuzu” oldu?

***

Haydi; Sayın Büyükanıt, söz sırası sizde:

Size zarar verecek olsa bile, bu “sır”rı artık bizimle de paylaşmalısınız.

Yoksa bu “sır”, bu siyasi süreçte yuvarlanıp “çığ” olur...

Altında kalan da...

Ne yazık ki siz olursunuz!

*****

AKMAN VE ERBAKAN!

RTÜK Başkanı Zahid Akman, ne Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın istifasını istemesini umursuyor ne de mahkemenin servetine tedbir koymasını... Koltuğuna yapıştı, “Gitmem de gitmem” diyor!

Onun bu tavrı da bana, “Hoca”sını hatırlatıyor!

Akman’ın eski “Hoca”sı Necmettin Erbakan 1969 yılında üç ay süreyle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığı yapmış; ancak bu görevinden TOBB delegeleri tarafından alınınca “Gitmem de gitmem” diyerek koltuğuna yapışmıştı... Sonra da resmen “polis zoru”yla atılmıştı!

Ardından da siyasete soyunup Başbakan bile olmuştu...

Bakalım, eski öğrencisi Zahid Akman da siyasete atılacak mı?

*****

GÜNÜN SORUSU

İzmir’in Konak İlçesi’nde oturan Sevgi Seles, evinin balkonuna üzerinde Atatürk resmi bulunan bir Türk bayrağı asmış... Bu bayrak iki kişi tarafından kesilmiş, şüpheliler gözaltına alınmış...

Birileri, halkı tahrik için yine düğmeye mi bastı?

*****

Evlerinden atılan depremzedeler için bir ‘başvuru’ adresi...

Dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in gönderdiği 10 milyon dolarlık bağışla yapılan İzmit’teki “deprem konutları” nda oturan depremzedelerin başı Kocaeli Valiliği’yle belada...

Valilik, bu siteyi vali muavinleri ve daire müdürleri için “lojman”a dönüştürme kararı almış. Bu yüzden depremzede kiracıları evlerinden çıkarıyormuş.

“Sosyal devletler” de devlet, halkın barınma ihtiyacını çözmekle yükümlüdür. Bu görevi de illerde, devletin en yetkili temsilcisi olan valiler yerine getirir.

Kocaeli Valisi ise; bırakın “konutsuzları konut sahibi yapmayı”, insanları sokağa atıyor...

O da devletin değil, “Başbakan’ın valileri” nden biri olmalı ki; bu icraatı hükümet tarafından engellenmiyor!

***

Sözüm mağdur edilen depremzedelere:

Derdinizi Kocaeli Valisi’ne değil, son seçimlerde oylarınızın yüzde 47’sini verdiğiniz Başbakan’a ve onun partisine anlatın!

“Hani fakir fukaranın, garip gurebanın Başbakanı’ydın? Oylarımızı sana bizi sokağa atman için mi verdik” diye hesap sorun...

Bakalım, ne diyecek?

..::MUSTAFA MUTLU::..
 
Kusura bakmasın bu yazıyı yazan ama devletlerin sırları olur.
Sır da açıklanmaz.
 
siz iyi niyet okuyucularsınız insanın kalbinden geçeni bile biliyorsunuz tebrik ederim
 
Geri
Üst