Gєηco
Altın Üye

Sahipsiz bir uçuruma düştü gözlerim
Aşkın yalnızlığına vurdum gecemi
Yine havada kan kokusu var.
Yine hüzün firarında yüreğim...
Uçurumlar özgürü bir failin günlüğünden düşüyorum.
Ve sayfa sayfa ölüyorum,
Sana yazılmış tozlu bir romanda
Beni ihbar ediyorsun ayrılığa,
Ayrılıksa kan kusturuyor,kelepçeli yalnızlığıma...
Kinim yeşeriyor sarı sayfalarda
Sisli bir kabus oluyorum.
Çatlayan bileklerim seni arıyor, dilim susuyor yine.
Olumsuz bir kent düşüyor yastığıma
Sen ölüm oluyorsun beynimin labirentlerinde.
Alnımda bir kavga duruyor ,kaşlarım ayrılığa çatılı,
Ben seni tüketiyorum ateş çemberi yaşamalarımda.
Ve tükenmişlik oluyorum ömrümün geri kalanında.
İçimde ölüyor bu şehrin insanları,
Ben yalın ayak kor taşıyorum kara kışlara.
Soğuğum sen ,gecem sen, yangınım sen ...
Bir avuç kül savruluyor uzaklara,
Gözlerimde kan sonbahar kokularında.
Her hücremde bin intihar büyüyor.
Ve sen can çekişiyorsun kuytularımda.
Bense kayboluyorum...
Yine havada kan kokusu var.
Seni çekilmiş bir yürekte senden geriye
Kocaman bir ayrılık var....
Şimdi her adımda düşüyorum,
Tuzağına takılıyor yüreğimin kenarı,uzaklara göçüyorum.
Yollara vuruyor zaman , uzadıkça uzuyor.
Mevsim tükeniyor içimde,yağmurlar ıslatıyor gözlerimi.
Hayır hayır ağlamıyorum,
Ayrılık kaçtı gözüme , belki ondan bu yaşlar...
yazar : Bilinmiyor....
...
Kaçıyorum, beni kovalayan; tükenişlerde rol oynayan kelimelerden. Kendimi tükettim de Yar, seni veremem tükenişlerin o zalim ellerine! Çehremden süzülüyor “hicran”ım; “vuslat” yok’luklara gebe… Bu kadar mıydı Sevdiğim, “aşk”ın uğultusu?
Yetişemedim adımıma; geç kaldım hep, sen kalışlarımda! Kasvetli bir düş geçiyor beynimden, düş/üyorum. Yara bere içinde kalışlarım beni bana şikayet ediyor, seni sen’de düşürdüğüm için. İçim sızlıyor tarif edemediğim tanımlarla.
Ayrılık diyor…
Kavuşma diyor…
Sonrası sessizlik…!
Kan ter içinde dürtülüyor, keskin harflerin içindeki ben’liğim. Sevdiğim! Münadi kimliğim son kez sesleniyor sana! Çıldırış’ım provasız çıkıyor bu sefer sahneye… Haykırışlardaki nidalarım sunuyor hayatımın son hamlesini! Kulak ver yok oluşuma…;
“hicran”a yar etmişim kendimi; “vuslat” bana kara sevda…
“aşk”ın iniltisiymiş bize verilen. Hicranlaşmış bir “vuslat”mış, yok oluşuma kazınan…
vuslat’ım sen’i benden ayırdı…
hicran’ım ben’i benden kopardı…