Ayder Yaylası’nı İsrail’e taşımak ve kıyamet günü!

By_SEKOPY

_C*_Özel Harekat_
Süper Moderatör
Katılım
3 Kas 2005
Mesajlar
2,544
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
..zamansız bir zamandan...
Ayder Yaylası’nı İsrail’e taşımak ve kıyamet günü!

Dünyada, sözde kıyamet senaryosuna göre hazırlık yapan ülkeler var. ABD’nin dublör olarak kullandığı ülkelerden biri olan Norveç, Svalbard Adaları’nda 2008’de yüz binlerce bitki türü ve sebzenin tohumlarını saklayan dev bir “yeraltı kasası” kurdu. İçinde 100 ülkeden getirilmiş 100 milyondan fazla tohum bulundurması planlanan tohum kasasında, Mart 2010’a gelindiğinde 500 bin çeşit tohum saklanıyordu.
Svalbard kasası, bulunduğu konum ve mühendislik özellikleri sayesinde, elektrikleri kesilse bile sakladığı tohumları, en az bin 700 yıl bozulmadan koruyabilecek.
Erzurum’da da Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, BTC Proje Koordinatörü Prof. Dr. Mükerrem Kaya, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı Şirketi ile Atatürk Üniversitesi işbirliğinde yürüttükleri, “Erzurum’da Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma Projesi” kapsamında, bölgedeki yerel tohumları korumak ve geliştirmek için bir çalışma yaptıklarını söyledi!

***

Prof. Dr. Tayfun Özkaya ise odaTV’de yayınlanan yazısında herkesi uyardı:
“Türkiye Tohum Gen Bankası’nın temeli atılırken konuşmaları dinleyenlerin bir kısmı ’işte sonunda tohumlarımıza sahip çıkıyoruz’diye düşünmüşlerdir. Acaba öyle mi? Yoksa Tarım Bakanlığı’mızın bu yatırımı, sonunda tohum şirketlerine mi yarayacak?
Tohum şirketlerinin yerlisi yabancısı çok fark etmez. Zaten yerli zannettiklerimizin de çoğu artık yabancı tohum şirketleri tarafından satın alındı. Bunların çoğunun amacı on bin yıldır çiftçilerin geliştirdiği biyoçeşitliliği yok edip, onları birkaç çeşide bağlayarak paraları cebe indirmek.
Norveç’te kurulan bir gen merkezi için de bürokratlarımızın ’ülkemizden acele tohumlar gönderilerek uluslararası toplumun gözüne girmemizin yararlı olacağına’ dair raporlarını okumuş idim. Bu anlayış çok tehlikeli.”
* Rize Üniversitesi Pazar Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Şengül Alpay Karaoğlu ise Doğu Karadeniz’de yoğun bir endemik bitki kaçakçılığı olduğunu bildirerek “Bugün İsrail’de bir Ayder Yaylası var. Bölgenin iklim şartlarının aynısını oluşturup, Ayder’in bir minyatürünü oraya kurmuşlar. Bölgede yetişen hemen hemen her bitkinin bir kopyasının İsrail’de olduğuna inanıyorum” dedi!

***

Konu ile ilgili olarak Yeni Aktüel dergisi adına Ürün Dirier, 2009 yılında, Alman asıllı Amerikalı araştırmacı-gazeteci F. William Engdahl ile konuşmuştu.
Norveç’teki projenin altında “dünyayı ekonomik ve genetik olarak ele geçirmek” hatta “bazı milletleri kısırlaştırmak” planlarının yattığını iddia eden Engdahl, teorisini ambar projesi finansörlerinin kimlikleri ve geçmişleri hakkında ayrıntılı hatırlatmalar yaparak ispatlıyordu.
İlk baskısı 2007’de yapılan, Nisan 2009’da Türkçe’ye çevrilen “Ölüm Tohumları/ Kalıtımın Değiştirilmesinin Arkasındaki Karanlık Oyunlar” adlı kitabın yazarı olan Engdahl, Dirier’in “Svalbard Küresel Tohum Deposu’nun finansörleri kimler” sorusuna şu cevabı vermişti:
- “Öncelikle, bu ambar, Küresel Hasat Çeşitliliği Örgütü aracılığı ile işletiyor. Roma’da kurulan bu örgütün başında NewYork merkezli Nüfus Konseyi’nin başkanı Kanadalı Margaret Catley-Carlson bulunuyor. Bu konsey John D. Rockefeller’ın nüfus artışını düşürmek amacıyla 1952’de kurduğu, aile planlaması adı altında gelişmekte olan ülkelerde kısırlaştırma çalışmaları yürüten bir konsey.
- Örgütün finansörlerinden biri Microsoft’un kurucusu Bill Gates! Diğeri dünyanın en büyük patentli GDO tohum ve tarım kimyasalları devi ABD’li DuPont/Pioneer Hi-Bred! Yine bir ABD’li GDO devi Monsanto! İsviçre menşeli GDO tohum ve tarım kimyasalları şirketi Syngenta!
- Ve 1970’lerde 100 milyon dolarlık bir kaynakla ’Yeşil Devrim’ diye bilinen tohumda gen devrimini başlatan ve tarımsal değişim ile ideal genetik saflığı sağlama çalışmalarını yürütmek üzere dünyanın en büyük vakıflarından birini kuran petrol devi Rockefeller!
- Dünyanın pek çok ülkesinde ’zaten var olan’ tohum depolarına ne gibi bir felaket gelecektir ki Svalbard’a muhtaç kalınacaktır?”

Ayder Yaylası’nı İsrail’e taşımak ve kıyamet günü! -Yazarlar-Yeniçağ Gazetesi
 
- Dünyanın pek çok ülkesinde ’zaten var olan’ tohum depolarına ne gibi bir felaket gelecektir ki Svalbard’a muhtaç kalınacaktır?”
a)Cevapveriyorum Nükleer savaş.
b)Dünya çapında bir felaket.(meteor çarpmas vb)
c)bitkilerin çoğunluğunun ölümüne sebep olacak bir hastalık.
Bu tür durumlar için bu taz depolara ihtiyacımız var. biz önümüz kış tutalım da.
Bu deponun finansörlerini göz önüne alırsak mlesef yukarıda saydığım sebeplerle yapıldığından ciddi şüphelerim var. Birileri C şıkkını geliştiriyor olabilir tabii.

Hibrid (kısır tohumların ) Ülkemize sokulmasını bile engellememiz gerkli. Dikkat edin Genetiği değiştirilmiş değil Hibrid olanların. Yakın zamanda bu hibrid tohumlar yüzünden yurt dışından tohum almadan tarım bile yapamaz hale gelebiliriz.
 
genetiği değiştirilen bitki tohumumu?

yoksa bitkiler sayesinde Türk insanı mı?

biraz araştırın bakalım,hatta sakın kızmayın ama yemesi yasak olan bazı hayvanların özelliklerinin toplumda ayıp yada suç olarak yansıdığı olayların artış sebeplerini hiç merak ettiniz mi?

Komplo teorisi deyip,gülenleri görüyorum :)
 
kimseye zorla hibrit tohum al diyen yok ki git daha az verimli ve ucuz standart çeşitleri ek her bayide ve köylüdede bulabilirsin.
hibrit tohumlar için harcanan onca zaman para ve riski çalıştırılan mühendisleri işçileri hiçe sayıp birde onlardan tohum elde etmek iste ve bunca kişi ekmek yemesin bir daha sadece sen ye...
batarlarsa işletmeler ne olur ?
hibrit diye bişey olmaz yeni gelecek hastalık ve virüslere dayanıklı çeşitler icat edilemez ülke ekonomisi kazanmaz ve ileride alacağın ürünün 5 de 1 ini almaya mahkum olursun (oda yetişecek ortamı bulursa).korkunç paralara ürün satılır ve daha az satılır mecburen.insanlar en sonunda aç kalır ve kıyameti görürsünüz.


bizim milletçe yapmamız gereken genetiği oynanmışarı almayın zaten ona lafım yok.ama hibritlere gelince sadece türk firmalarının hibritlerini alın ve destekleyin çok güzel hibritlerimiz var şu an mühendislerimiz saolsun.türk malı al türkiye kazansın paramız bizde kalsın dışarıya bağımlı hale gelmeyelim.
üretciyseniz israilden gelenleri ve yurt dışından gelenleri sorun ve almayın. malesef yaygın derecede ekiliyor, bilinçlenelim bilinçlendirelim.senelerdir savaşıyoruz yabancı tohumlarla ama köylü dinlemiyor onuda belirteyim. bu sebepten ötürü pazardan veya marketten alış veriş yaparken bile sormak lazım nerenin tohumundan elde edildi diye başka çare yok.durum bu çok vahim ve hiç bir politika yok hepsi hikaye.halkın pahalı mal yemesindeki sebepte kabzımal akbabaları onlara kimse dokunmuyor azıcık paraya alıp pahalıya satıyorlar çifçide mafoluyor tüketicide.
 
Geri
Üst