AyAkKAbı imalatı

Passenger

DontWannaMyDiaßLo
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
3,253
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Yollardayım Daimi Yolcuyuz Bu Hayatta;)
Ayakkabı, genelde "taban" adı verilen alt parça ile "saya" denen üst parçadan oluşur. Ayakkabı giyildikçe yıprandığı için taban kalın bir parçadan yapılır. Ayağı saran saya ise daha ince bir malzemedir.
pet_ayakkabi.jpg

Ayakkabı çağlar boyunca çok çeşitlilik göstermiştir. Bunun başlıca nedeni ayakkabıların tropikal iklimden soğuk iklime kadar değişen çeşitli coğrafyaya ve modaya uygun yapılmasıdır. Günümüzde ayakkabılar neredeyse tamamen makinelerle yapılmaktadır. Bir işçi makineyle günde 40-50 çift üretebilir. Elle çalışan bir ayakkabıcı ise günde yaklaşık bir çift ayakkabı yapabilir.

Ayakkabı yapmak için, önce sol ve sağ ayak modelleri, sonra da bunların tahta kalıpları yapılır. Ayakkabı yapımı genellikle sekiz aşamada gerçekleşir. Hayvan derisi, kumaş ya da yapay deriden, ayakkabının sayası ve astarı uygun biçimde kesilir. Sayayı oluşturan parçalar ile astar birbirine dikilir. Ayrıca ayakkabının burnuna sertlik veren parça ile topuğa konulan yumuşak parça da dikilir. Bağcık delikleri bu aşamada açılır ve ayakkabının iç yüzeyine numara ve model kabartmaları yapılır. İç ve dış taban parçaları ile topuklar hazırlanır. Bunlar genellikle kösele, kauçuk, bunların bileşimi ya da öteki yapay malzemelerden yapılır. Topuklar tahta da olabilir. Parçaların eklenmesiyle oluşan saya, kalıbın üzerine gerilir; iç tabana dikilir ya da çivilerle tutturularak kalıplanır. Saya ve iç taban, kalıcı biçimini alıncaya kadar kalıpta tutulur. Tabanlama aşamasında dış taban sayayla birleştirilir. Bu işlem dikerek, yapıştırarak, çivileyerek ya da bunlardan birkaçı birden uygulanarak yapılabilir.
ayakkabi.gif

1953'te geliştirilen bir işlemle kauçuk, polivinil klorür (PVC) ve poliüretan tabanlar kalıp-baskı yöntemiyle biçimlendirilir ve ayakkabının üst bölümüne tek bir işlemde yapıştırılır. Topuklama aşamasında topuk ayakkabının tabanıyla birleştirilir ve son biçimini alır. Bitirme, cilalama, ayakkabıyı kalıptan çıkarma, topuk ve taban yastıklarının yerleştirilmesi işlemlerini içerir. En son biçimini verme sırasında bağcıklar, fiyonklar ve tokalar takılır.
ayakkabi.jpg
 
Emegğine sağLık Aßiciğim =)
MesLeğin inceLikLerine girmemişsin:)
+ Merak ederim ayakkabımı önce ßuLundu TerLikmi :) ßizi AydınLatırmısın.
MesaLa Kirßit Çakmakdan Çok yıLLar sonra icat ediLdi ;)
 
Emegğine sağLık Aßiciğim =)
MesLeğin inceLikLerine girmemişsin:)
+ Merak ederim ayakkabımı önce ßuLundu TerLikmi :) ßizi AydınLatırmısın.
MesaLa Kirßit Çakmakdan Çok yıLLar sonra icat ediLdi ;)

terlik Refleksoloji'nin tarihi 5000 yıl öncesine, mısır firavunlarına kadar uzanmaktadır. Tarihte Refleksoloji'nin Hindistan'da Japonya'da Çin'de ve Amerikanın yerli Kızılderelileri medeniyetlerinde bilindiği kaydedilir ayakkabı ise Eskiçağlarda çoğu insan, tabanı deriden ya da tahtadan sandallar giyerdi. Bu tür sandallara Eski Mısırlıların mezarlarında rastlanmıştır. Eski Yunanlıların avlanırken de uzun çizme, banyoda ayakkabı giydikleri bilinmektedir. Girit'teki Minos uygarlığı ve Roma dönemlerinde bu tür ayakkabı ve çizmeler kullanılmıştır.

Ortaçağda, ayağı sarması için yumuşak deri ya da kumaştan yapılan ayakkabıların burunları sivriydi. Yolculuk sırasında ise potinler ya da baldırlara kadar çıkan çizmeler giyilirdi. 14. yüzyıl sonlarına doğru öylesine uzun burunlu ayakkabılar üretildi ki, bunlarla yürüyebilmek için ayakkabının burnunu bir zincirle diz kemerine bağlamak gerekiyordu.

Daha sonraki tarihlerde ayakkabılara yüksek mantar topuklar eklendi. Ayakkabıyı korumak amacıyla giyilen mantar topuklu şosonlar 1575'te moda oldu. Ama kötü havalarda ya da çok yağışlı bölgelerde tahta tabanlı ayakkabılar da giyiliyordu. Bu tür tahta ayakkabıları (sabo), Hollandalı çiftçiler günümüzde de giyerler.​
 
terlik Refleksoloji'nin tarihi 5000 yıl öncesine, mısır firavunlarına kadar uzanmaktadır. Tarihte Refleksoloji'nin Hindistan'da Japonya'da Çin'de ve Amerikanın yerli Kızılderelileri medeniyetlerinde bilindiği kaydedilir ayakkabı ise Eskiçağlarda çoğu insan, tabanı deriden ya da tahtadan sandallar giyerdi. Bu tür sandallara Eski Mısırlıların mezarlarında rastlanmıştır. Eski Yunanlıların avlanırken de uzun çizme, banyoda ayakkabı giydikleri bilinmektedir. Girit'teki Minos uygarlığı ve Roma dönemlerinde bu tür ayakkabı ve çizmeler kullanılmıştır.

Ortaçağda, ayağı sarması için yumuşak deri ya da kumaştan yapılan ayakkabıların burunları sivriydi. Yolculuk sırasında ise potinler ya da baldırlara kadar çıkan çizmeler giyilirdi. 14. yüzyıl sonlarına doğru öylesine uzun burunlu ayakkabılar üretildi ki, bunlarla yürüyebilmek için ayakkabının burnunu bir zincirle diz kemerine bağlamak gerekiyordu.

Daha sonraki tarihlerde ayakkabılara yüksek mantar topuklar eklendi. Ayakkabıyı korumak amacıyla giyilen mantar topuklu şosonlar 1575'te moda oldu. Ama kötü havalarda ya da çok yağışlı bölgelerde tahta tabanlı ayakkabılar da giyiliyordu. Bu tür tahta ayakkabıları (sabo), Hollandalı çiftçiler günümüzde de giyerler.​


Yürü ße :clap:clap​
 
Geri
Üst