SAKARYAda, ikisi polis müdürü 35 kişinin tecavüzüne uğradığı ileri sürülen 14 yaşındaki Ö.C.nin davasında sanık avukatlarından İlknur Ebiz Yıldızın, Sakarya Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi olması tartışma yarattı. Kimi hukukçular bu durumun etik olmadığını belirtirken, kimileri de masumiyet karinesine göre Kişiler, mahkeme tarafından suçlu bulunana kadar masumdur dedi ve vekilliğinin yapılmasının doğal olduğunu söyledi.
Mor Çatı Gönüllüsü Avukat Özlem Özkan:
Bu tartışma sanık ve mağdur vekilliği konusunda her zaman yapılmaktadır. Oysa ki Çocuk hakları komisyonunda yer almak bir tercih ve gönüllülüktür. Her şeyden önce avukatlığında meslek etik kuralları vardır. Çocuk haklarında çalışmaya karar vermiş bunu bir tercih olarak göstermiş bir avukatın böylesine göz önünde olan toplumsal olarak da etkisi yadsınamayacak bir olayda ne olursa olsun çocuğun yanında yer almayıp sanık avukatlığını yapması etik olarak doğru değildir. Avukatlıkla bağdaşmamaktadır. Bu tür davranışlar avukatlara ve baroların bu tür komisyonlarına olan güveni de sarsmaktadır. Özel vekalet ilişkisi herkesle kurulabilir ancak böyle bir vekalet alınacaksa bu durumda komisyondaki görevinden istifa edip bu vekaleti alabilir.
Avukat Asuman Çilak:
Ben çocuk merkezinde çalışmıyorum. Ancak kadın hakları merkezine bağlı olarak davalara ve hukuki yardıma ihtiyacı olan kadınlara destek oluyorum. Bir komisyona üye olmak yaşam felsefesi ile ilgili bir şeydir. Dolayısıyla Çocuk hakları merkezinde görevli olan kişilerin amacının mağdur olan çocukların hakları savunmak ve korumaktır. Savunma tabii ki vazgeçilmek bir haktır ancak böyle bir merkezde çalışan bir kişinin bu davada sanık avukatlığı yapmasını etik bulmuyorum.
Avukat Emin Canacankatan:
Savunma hakkı kutsaldır. Bir kişinin suçu sabit olana kadar insanlar suçsuzdur. Savunma avukatı olarak yapılan incelemede kişinin suçsuzluğuna inanılıyorsa ve dosyadaki delillerde kişiyi mahkum edecek bir delil olduğuna inanmıyorsa avukatlığı yapılabilir. Avukatın buna vicdanen inanması gerekir. İnançları ve vicdani kanaatiyle şüphelinin suçsuzluğuna inanıyorsa vekilliği alınabilir.
Prof. Dr. Ersan Şen:
Yapabilir; şundan dolayı yapar. Bir mesleği yapmak savunmanın ve şahsi düşüncelerin tersinde soruşturma ve davalarda da olur. Bir avukat tabii ki kişisel bir tercih yapabilir. Avukat bir savunmayı üstlenmeyi kabul etmişse kimse onu bundan dolayı ayıplayamaz. Masumiyet karinesi vardır. Bir kişi mahkeme kararına kadar masumdur. Savunma hakkı da kutsaldır. Avukatta bunun bir parçasıdır. Davayı almak avukatın tercihidir. Kişisel tercihini bundan yana kullanmıştır. Böyle bir davayı almazsa da niye almadın denilemez. Savunma bir kamu görevidir.
Avukat Zeynel Öztürk:
Hukuki anlamda bir engel yok. Ancak olayda küçük bir kız çocuğuna karşı yapıldığı ileri sürülen ithamlar var. Ben şahsen kabul etmezdim. Yasal olarak herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ancak etik olarak düşündüğümüzde bir baronun çocuk hakları komisyonunda görev yapan bir avukat olsam bu davada şüphelilerin vekaletini almazdım. Bağlı olduğum baro tarafından CMK gereğince görevlendirilmiş olsaydım bile bu görevi kabul etmezdim. Etik kurallar açısından bakıp bu konuyu böyle değerlendiriyorum. Bu benim şahsi görüşüm. Bu görüşün aksine olan meslektaşlarda olabilir.
Eski Başsavcı Avukat Mustafa Tanrıkulu:
Yasada herhangi bir engel yok. Avukatlık profesyonel bir iş. Ancak böyle bir komisyonda görevli bir avukatın bu tip iddiaların ortaya atıldığı bir davada görev yapması benim şahsi görüşüme göre etik değil. Bu komisyonda yer alan kişilerin görevi çocukları korumaktır.
Avukat Abdullah Danışmaz:
Şahsi düşünceme göre böyle bir komisyonda görevli olan bir avukatın bu tür iddiaların yer aldığı bir davada vekillik almasını etik bulmuyorum. Ancak avukat, temsil ettiği sanığın olayla ilgisi olmadığını ve suçsuz olduğuna inanıyorsa temsil edebilir.
Avukat Emin Canacankatan:
Savunma hakkı kutsaldır. Bir kişinin suçu sabit olana kadar insanlar suçsuzdur. Savunma avukatı olarak yapılan incelemede kişinin suçsuzluğuna inanılıyorsa ve dosyadaki delillerde kişiyi mahkum edecek bir delil olduğuna inanmıyorsa avukatlığı yapılabilir. Avukatın buna vicdanen inanması gerekir. İnançları ve vicdani kanaatiyle şüphelinin suçsuzluğuna inanıyorsa vekilliği alınabilir.