Atatürk'ten Yahudi uyarısı!________

LOOPUSED

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
6 Haz 2008
Mesajlar
12,048
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
€z€Ld€n €b€d€


Atatürk'ten Yahudi uyarısı!

Bugün İsrail ile ortak tatbikat yapılır, en mahrem askerî sırlar modernizasyon çalışmaları adı altında yahudilerle paylaşılırken, Atatürk ise Cevat Rifat Atilhan'ın yahudi casusu Suzi Liberman'ın hainliklerini anlatan kitabının topluca satın alınıp orduya dağıtılmasını emretmişti.



Sık sık Atatürkçülük'ten dem vurarak açıklamalar yapan, tutumlar sergileyen askerî bürokrasinin ezberini bozacak bir tarihî gerçek var. “Atatürkçülük” adına 28 Şubat darbesini yapan İsmail Hakkı Karadayı, Çevik Bir gibi isimlerin aynı dönemde İsrail'i savunma sanayimizin içine sokmalarına, bu ekibin ardından görev alan hemen her yüksek dereceli komutanın da 28 Şubat'a sahip çıkmalarına karşılık; bizzat Atatürk, yahudi casusluklarını anlatan bir kitabın askeriyede subaylara okutulmasını emretmişti. Alınan her karar gibi bu kitabın okutulmasına ilişkin emirname de halen Genelkurmay'ın arşivlerinde duruyor.

ATİLHAN, YAHUDİ VE MASONLARIN KORKULU RÜYASIYDI

İstanbul'da 1892 yılında doğan, bir Osmanlı subayı ve daha sonra Millî Mücadele önderlerinden birisi olarak parlak bir geçmişe sahip bulunan, Filistin cephesinde savaşırken yahudilerin pis oyunlarını yakından görme imkanı bularak vefat ettiği 4 Şubat 1967 tarihine kadar kaleme aldığı 74 kitap ve binlerce makale ile bu kavmin siyonist emellerini anlatan, masonların onların onlarla yaptıkları işbirliklerini ifşa eden Cevat Rifat Atilhan, “Yahudi Casusu Suzi Liberman” isimli kitabını da hatıralarından yararlanarak kaleme almıştı. Mogadişu'da 1964 yılında toplanan İslam Devletleri Konferansı'nda, “Farmasonluğun maskesini çatır çatır yırttım” diyen merhum Cevat Rifat Atilhan ömrünü yahudilerin çevirdikleri oyunları ortaya çıkartmaya adamıştı.

YAHUDİ SUZİ'NİN HAİNLİKLERİ

Cevat Rifat Atilhan'ın “Yahudi Casusu Suzi Liberman” isimli kitabı yayınlanır yayınlanmaz kamuoyunda büyük ilgi görmüştü. Kitapta, Birinci Dünya Savaşı sırasında Filistin cephesinde Suzi isimli bir yahudi kızın, bir Türk subayını kendisine aşık ederek önce gizli bilgiler toplaması, sonra da bu subayı yahudi militanlara öldürtmesi anlatılıyordu. Casusluğu ortaya çıkan Suzi ve ailesi, bilahare Cevat Rifat Atilhan'ın da Filistin'deki Osmanlı subayı kimliğiyle müdahil olduğu bir sürecin sonunda kurşuna dizilerek idam edilmişlerdi. Atilhan, kitapta Suzi'nin yaptıklarını kendi hatıralarını da ekleyerek anlatmıştı.

GENELKURMAY KİTAPTAN 40 BİN ADET ALMIŞTI

Millî Mücadele'nin ardından zaman zaman Cumhuriyet idaresinin yöneticileriyle ters düşen Cevat Rifat Atilhan, yine de dava arkadaşı olması hasebiyle aynı isimlerle temaslarda da bulunuyordu. Atilhan'ın kitabının toplumda yol açtığı etki devrin yöneticilerinin de dikkatini çekmiş, bunun üzerine kendisiyle kitapla ilgili temasa geçmişlerdi. Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'ın talebi ve Başbakan İsmet İnönü ile Cumhurbaşkanı Kemal Atatürk'ün uygun görmesi üzerine kitaptan toplu alım yapılarak subaylara dağıtılması kararlaştırılmıştı. Bu gelişme üzerine kitabın daha sonraki baskılarında şu not yer almıştı: “Bu eser Genelkurmay Başkanlığı'nın tetkiki ile ordu subaylarının okumasının faydalı olacağı tespit edilerek 26 Mayıs 1935 tarih, 43782 sayılı tamim ile 40.000 nüshası alınarak Ordu'ya dağıtılmıştır.”


(Mehmet Yıldız – habervaktim)

http://www.habervaktim.com/haber/49301/ataturkten_yahudi_uyarisi.html
 
ah gardaş ah herkes biliyor kimin kim olduğunu da .... GIIIKKK çıkaramıyorlar,,, çıkartmıyorlar..
 
Yazı stili çok berbat okumak için sabır lazım ben ancak bikaç satıra kadar dayanabildim yazıyı okuyacak olanlara sabır diliyorum.
 
Yazı stili çok berbat okumak için sabır lazım ben ancak bikaç satıra kadar dayanabildim yazıyı okuyacak olanlara sabır diliyorum.

her konuma girip 2 gündür aynı mesajı atıyorsun,sana yazıma yorum yap diyen yok.tahammülsüzlüğünü anlıyorum,ama sana cevap vermek kendime saygısızlık olur. varsa yorumun yaz yoksa ortalık bulandırıp seviyeyi düşürme.

http://www.hackhell.com/serbest-kursu/526488-adam-olmayan-pasa-olabiliyor-dedirtiyor-pasa.html

dün açtığım şu konuya da 4.cü mesajında aynı yorumu yapmışsın..her kimsin bilmiyorum ama bana yoğunlaştığın belli.yazı stilim klasiktir.okuyamıyorsan okumadığın şeye yorum yapma.okuduysan da seviyeli ol.
 
pehhh daha dün atatürk' e yahudi diyordu bazıları,bugün atatürkten yahudi uyarısı diyolar hayret ve de ilginç vallahi. not: konuya yorum yaptım kimse sataşmasın yoksa alacağı cevabı hazzetmek zorunda kalır.kocaman bir nokta....
 
her konuma girip 2 gündür aynı mesajı atıyorsun,sana yazıma yorum yap diyen yok.tahammülsüzlüğünü anlıyorum,ama sana cevap vermek kendime saygısızlık olur. varsa yorumun yaz yoksa ortalık bulandırıp seviyeyi düşürme.

okuduğum kadarıyla yorum yaptım buna saygı göstereceğine ortalığı bulandırdığımı seviyeyi düşürdüğümü söyleyerek hakaret ediyorsun.

Eleştiriye açık değilsen Konu açma Siyasi bölümde edebini koruyamıyacaksan siyasetle uğraşma.
 
Burası iyice bulandı arkadaşLar ya siyaset yapalım yada siyaset üzerinden mesaj vermeyelim loglar tutuluyor bilginize..
 
İsrail =Amerika
Amerika olmasa bu zamana israil kalmazdı, bu yaptıklarına nazaran
Ama olmuyor işte
Nasılki Yavuz sultan selim zamanında hollandali denizciler padişaha müracaat edip venedikliler, cenevizliler bizim gemilerimize yağmalıyor bizi kurtar deyince padişah
" Gemilerinze osmanlı bayrağı çekin gerisini merak etmeyin " demesi üzerine bir daha hollandalı gemicilere ne saldıran olmuş nede başka bişi
Demekkili şimdide amerikan bayarğını çeken israile birşey olduğu yok
Ama şurada ince bir nokta var
İsrail mi Amerikayı kontrol ediyor, yoksa amerika mı israili
Yahudi lobisi çok büyük ve dünyanın bütün büyük şirketleri. silah fabrikaları, ilaç fabrikaları. petrol şirketkleri hep yahudilerin
O zaman amerika para ile yönetiliyorsa ve trilyonlarca dolan borcu olan amerika yahudiler tarafından finanse ediloyorsa İSRAİL amerikayı yönetiyor demektir
 
İsrail =Amerika
Amerika olmasa bu zamana israil kalmazdı, bu yaptıklarına nazaran
Ama olmuyor işte
Nasılki Yavuz sultan selim zamanında hollandali denizciler padişaha müracaat edip venedikliler, cenevizliler bizim gemilerimize yağmalıyor bizi kurtar deyince padişah
" Gemilerinze osmanlı bayrağı çekin gerisini merak etmeyin " demesi üzerine bir daha hollandalı gemicilere ne saldıran olmuş nede başka bişi
Demekkili şimdide amerikan bayarğını çeken israile birşey olduğu yok
Ama şurada ince bir nokta var
İsrail mi Amerikayı kontrol ediyor, yoksa amerika mı israili
Yahudi lobisi çok büyük ve dünyanın bütün büyük şirketleri. silah fabrikaları, ilaç fabrikaları. petrol şirketkleri hep yahudilerin
O zaman amerika para ile yönetiliyorsa ve trilyonlarca dolan borcu olan amerika yahudiler tarafından finanse ediloyorsa İSRAİL amerikayı yönetiyor demektir

güzel tesbitler.bu lobiciliğin tuttuğu doğru. yarı gelişmiş ülkelerde bunları daha fazla görüyoruz. alt kuruluşlarıyla , masonik tezgahlarıyla ,iş alanlarındaki faaaliyetleriyle ve şimdilerde eğitim alanlarına kaydırmalarla, siyasetteki uzantılarıyla israil bu işi iyi yapıyor. ama bu millette birgün kendini gösterecek .saf temiz dimağlar henüz çürümedi uyanık olanlar yapılanları görenler, anadolu insanımız birgün gerçek gücünü gösterecketir.
 
en doğru haberi VAKİT yapar

başka gerçek yoktur

gerçekleri yazar

hiç saptırmaz

hiç kendi yorumunu katmaz

her olaya eşit mesafeli yaklaşır





bana inanmayın ben yalancıyım
 
Atatürk'ten Yahudi uyarısı!

hitler ve mussolini bile anlamıştı dehasını
birde bizi yönetenler anlasa
ve diğer uyarılarınıda dikkate alsalar
mesela

İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
 
Loopused yazini okuduktan sonra tanimadigim bu kisilik hakkinda biraz arastirma yapim ve kendisinin Orta Dogunun Hitleri olabilecek kapasitede siniflandirildigini gördüm. Genel yazilara göre herhalde Türkiye tarihinin en büyük Yahudi düsmaniymis bu kisilik.
Ha Mason localarinin kapatilmasina gelince evet. Diger tekkeler gibi mason localari da Atatürk zamaninda kapatildilar.
Bu arada gercekten yazi sitilini degistirirsen bizim icin daha iyi olur. Okumak cidden zor.

Cevat Rifat Atilhan'in bazi eserleri eser isimlerine bakip bir fikriniz olsun diye:
1 - ey türk! düşmanını tanı!
2 - islamı saran tehlike ve siyonizim
3 - iğneli fıçı-tarih boyunca yahudi mezalimi-
4 - masonluk nedir? tarihte ve günümüzde masonluk
5 - türk oğlu! düşmanını tanı!
6 - bütün açıklığıyla inönü savaşları ve gerçek kahramanlar
7 - menemen hadisesinin iç yüzü
8 - sultan abdulhamid han ve ittihatı terakkicilerin cinayetleri
9 - yahudiler dünyayı nasıl istila ediyorlar?
10 - medeniyetin batışı
11 - siyonizm ve protokolları
12 - tarih boyunca islam hakimiyeti ve uğradığı suikastlar -online-
13 - gizli devlet ve fesat programı
14 - tarihte ve günümüzde masonluk
15 - islam ve beni israil
16 - dünya istilacıları
17 - çağ açan hükümdar fatih
18 - 31 mart faciası -online-
19 - türk! işte düşmanın
20 - musa dağı -online-
21 - suzi libermanın hatıra defteri -online-
22 - filistin cephesinde yahudi casusları
23 - farmasonluk nedir?
24 - sina cephesinde yahudi casusları
25 - dünya ihtilalcileri israil
26 - farmasonluk insanlığın kanseri
27 - farmasonlar islamiyeti ve türklüğü yıkmak için nasıl çalıştılar
28 - istiklal harbinde sarıklı kahramanlar
 
Loopused yazini okuduktan sonra tanimadigim bu kisilik hakkinda biraz arastirma yapim ve kendisinin Orta Dogunun Hitleri olabilecek kapasitede siniflandirildigini gördüm. Genel yazilara göre herhalde Türkiye tarihinin en büyük Yahudi düsmaniymis bu kisilik.
Ha Mason localarinin kapatilmasina gelince evet. Diger tekkeler gibi mason localari da Atatürk zamaninda kapatildilar.
Bu arada gercekten yazi sitilini degistirirsen bizim icin daha iyi olur. Okumak cidden zor.

Cevat Rifat Atilhan'in bazi eserleri eser isimlerine bakip bir fikriniz olsun diye:
1 - ey türk! düşmanını tanı!
2 - islamı saran tehlike ve siyonizim
3 - iğneli fıçı-tarih boyunca yahudi mezalimi-
4 - masonluk nedir? tarihte ve günümüzde masonluk
5 - türk oğlu! düşmanını tanı!
6 - bütün açıklığıyla inönü savaşları ve gerçek kahramanlar
7 - menemen hadisesinin iç yüzü
8 - sultan abdulhamid han ve ittihatı terakkicilerin cinayetleri
9 - yahudiler dünyayı nasıl istila ediyorlar?
10 - medeniyetin batışı
11 - siyonizm ve protokolları
12 - tarih boyunca islam hakimiyeti ve uğradığı suikastlar -online-
13 - gizli devlet ve fesat programı
14 - tarihte ve günümüzde masonluk
15 - islam ve beni israil
16 - dünya istilacıları
17 - çağ açan hükümdar fatih
18 - 31 mart faciası -online-
19 - türk! işte düşmanın
20 - musa dağı -online-
21 - suzi libermanın hatıra defteri -online-
22 - filistin cephesinde yahudi casusları
23 - farmasonluk nedir?
24 - sina cephesinde yahudi casusları
25 - dünya ihtilalcileri israil
26 - farmasonluk insanlığın kanseri
27 - farmasonlar islamiyeti ve türklüğü yıkmak için nasıl çalıştılar
28 - istiklal harbinde sarıklı kahramanlar

forumun kılıçdaroğlu oldun başımıza
bak senide sevmezler ona göre
 
Arıtman’dan cok önce Cevat Rifat Atilhan vardı




Irk üzerinden siyaset yeni değil... Türkiye’deki ilk İslamcı ve ırkçı partinin kurucusu Cevat Rifat Atilhan Yahudi ve Mason düşmanlığını görev edinmişti. Türklerin üstün ırk olduğuna inanan Atilhan’a Ortadoğu’nun Hitler’i lakabı takılmıştı. Atilhan faşist darbe planlarken Saracoğlu döneminde tutuklandı

Canan Arıtman’ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den soyunu ispatlaması için DNA testi istemesi, hepimize “Bu kadar da olmaz” dedirtti. Irk ve etnik aidiyet üzerinden politika yapmak kimi çevrelerin milliyetçi damarını okşasa da kamuoyunda hoş karşılanmadı. Ama ırk suçlaması siyasetimizde yeni bir yöntem değil. Arıtman’dan yıllar önce, Cevat Rifat Atilhan, ondan çok daha ileriye gitmişti.

H H H

Cevat Rifat Atilhan 1892’de İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Şam Mutasarrıfı olduğu için çocukluk günleri Şam’da geçti. Kuleli Askeri Lisesi’ne

yazıldı. Teğmen olduktan sonra Arnavutluk harekâtına katıldı. Bütün yaşamı boyunca peşini hiç bırakmayacak hapislik hayatı Edirne kuşatmasında başladı. Esir düştü. İki buçuk yıla yakın süren esaretinin bitmesinin ardından soluğu yine cephelerde aldı. Kurtuluş Savaşı’nda ise Bartın ve havalisinde cephe kumandanıydı.

Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ordudan ayrıldı ve yazarlığa başladı. Askerlik yaşamı boyunca yeşeren milliyetçi fikirleri giderek ırkçı bir hal almıştı. 1934’te Soyadı Kanunu çıktığında kendine Hun İmparatoru Attila’dan esinlenerek Atilhan soyadını aldı. Türk ırkının üstün ırk olduğuna inanıyordu.

‘MELUN’ YAHUDİ

VE MASONLAR

Kendine düşman olarak Yahudileri ve Masonları seçmişti. Ona göre Yahudiler ve Masonlar, Türklüğün en büyük belasıydı. Bu yüzden her Türk evladının görevi, onun tabiriyle, bu iki “melun” ile uğraşmak olmalıydı.

Sayısı 70’i aşan kitaplarından birkaçının ismini saymak, sanırım yeteri kadar bilgi verir: ‘Ey Türk, düşmanını tanı!’, ‘Yahudiler dünyayı nasıl işgal ediyorlar’, ‘Farmasonluk-İnsanlığın kanseri’, ‘Farmasonlar Türklüğü ve İslamı yıkmak için nasıl çalıştılar’...

Irkçılığı o kadar ileriydi ki, kendi gibi faşist ve ırkçı suçlamasıyla karşılaşan Şükrü Saracoğlu’nun başbakanlığı döneminde tutuklandı. Suçlama ırkçı bir yönetimi başa getirmek için darbe planlamaktı. Dönemin Turancı akımları onun fikirlerinden besleniyordu. Ortadoğu’nun Hitler’i lakabı takılmıştı.

DAVUT YILDIZLI

DOLMUŞA

BİNMEM

Bir arkadaşıyla sohbetinde “Bineceğim dolmuşun, otobüsün önce lastiklerine bakarım ve Davut yıldızı görürsem binmem” demişti. Anti-semitizm Atilhan için yaşam biçimiydi. Ona göre Türklük âleminin başına ne geliyorsa Yahudi belasından geliyordu.

Cevat Rifat Atilhan’ın düşmanlık beslediği tek kavim Museviler değildi. O aynı zamanda Rumlar, Ermeniler ve Ruslar için de düşmanlık besliyordu. Ünlü Türkçü Nihal Atsız’ın oğluna yazdığı “Türklüğün düşmanları” listesinin, aslında Atilhan’a ait olduğu söylendi.

Gazeteci Ahmet Emin Yalman aleyhine onlarca yazı kaleme aldı. Onun Yahudi dönmesi olduğunu yazdı. 1952’de Yalman, Hüseyin Üzmez tarafından vurulunca azmettirici olarak Cevat Rifat Atilhan gözaltına alındı. Bir yıl tutuklu kaldı.

İSLAMCI PARTİLERİN

FİKİR BABASI

Sık sık girdiği hapisler dışında siyasi yaşamı da oldukça hareketli geçti.

Türkiye’deki ilk İslamcı ve ırkçı partiyi o kurdu. İslam Demokrasi Partisi, Türkiye’nin İslami motifli ilk partisiydi. Ardından Necmettin Erbakan’ın liderliğinde kurulan Milli Nizam ve Selamet partilerine fikri temel

oluşturdu.

1945’te kurulan Milli Kalkınma Partisi’nin de kurucuları arasında Cevat Rifat Atilhan vardı. Milli Kalkınma Partisi çok partili sistemimizin ilk muhalefet partisiydi. Halk arasında “kuzu partisi” olarak anılıyordu. Partinin

sık sık verdiği ziyafetlerde hep kuzu

ikram edildiği için adının böyle anıldığı söylendi.

ONA BİLE SABETAYİST DEDİLER!

Milli Kalkınma Partisi’ni beraber kurdukları arkadaşı genel başkan Nuri Demirağ ile aynı zamanda iş ortağıydı. Nuri Bey, Türkiye’nin ilk uçak fabrikasını yapmıştı; ama asıl ünü soyadına da isim babalığı yapan demiryolundan geliyordu. Demiryolu müteahhitliği yapıyordu. Atilhan ile Nuri Demirağ aynı zamanda çok yakın iki arkadaştılar. Ama yaşamını Masonlukla mücadeleye adamış ve Masonlar hakkında onlarca kitap yazmış Cevat Rifat Atilhan’ın yakın dava arkadaşı ve ortağı Nuri Demirağ, yüksek dereceli bir Masondu!

Ve şaşırtan akrabalık ilişkileri dolayısıyla, son yıllarda sayıları giderek artan Sabetayizm kitaplarında -dolaylı da olsa- Cevat Rifat Atilhan da “Sabetayist” suçlamasıyla karşılaştı...

Halide Edip’li

Nâzım’lı, Oktay Rifat’lı soyağacı

ATİLHAN ünlü senarist Bülent Oran’ın babasıydı. Ayşe Şasa da Bülent Oran’ın ilk eşiydi. Şasa, aynı zamanda Kürt aşireti Bedirhanların kızıydı. Halide Edip’le de akrabaydı.

Halide Edip ise İngiliz istihbarat raporlarına kadar girmiş bir Yahudi’ydi. Cevat Rifat Bey’in yeğeni, ünlü “garip” şairi Oktay Rifat Horozcu’ydu. Oktay Rifat da Nâzım Hikmet’in teyze çocuğuydu. Yani Nâzım Hikmet’in annesi, Cevat Rifat Bey’in yengesinin kardeşiydi. Bir diğer kardeşi olan Sare Hanım ise Demokrat Partili Şevket Mocan ile evliydi ve Nâzım Hikmet’in (aile içi bir kavga yüzünden) vatandaşlıktan çıkartılmasını o istemişti.

Nâzım Hikmet’ten Ali Fuat Cebesoy’a, Mehmet Ali Aybar’dan Cevat Rifat Atilhan’a uzanan akrabalık ilişkilerini bu satırlarda özetlemek bile neredeyse imkânsız. Ama kısaca şunu söylemek gerekir: Cevat Rifat Atilhan’ın ailesinin soyağacı çok genişti ve hep tanınmış simalarla doluydu.

Yunus Nadi’den

‘Seni Yahudi dönmesi!’IRKÇILIK sadece siyasilerin başvurduğu bir suçlama olmadı. Gazeteciler de dönem dönem kavgalarını ırk üzerinden yürüttüler. Alman Gobels üzerine başlayan bir polemikte, Cumhuriyet gazetesinin sahibi Yunus Nadi, Tan gazetesinde yazan Ahmet Emin Yalman ve Sabiha Sertel için “Yahudi dönmesi” demişti: “Tan gazetesi etrafında toplanan Ahmet Eminler, Sabihalar Türk değildir. Onların Türk isimleri altında başka ırklar, başka zihniyetler, başka hüviyetler saklıdır.”

Bu suçlamaya karşı Yalman, Sabetayist olduğunu kabul etmiş, ancak Yunus Nadi’nin de Karaim Yahudisi olduğunu ifade etmekten geri durmamıştı.

BaSkan’In cesur gİrİSİmİ

ETNİSİTE suçlamalarıyla ortalık toz dumanken Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, hiçbir siyasetçiden alışık olmadığımız bir cesaretle Rum asıllı bir vatandaşımızın adını bir sokağa verdi. Dr. Kalangos, Bakırköy’ün en sevilen simalarındandı. Belediye Başkanı Erzen’in bu tavrı, sembolik de olsa çok anlam taşıyordu. Ama Bakırköy Belediyesi’nin bu cesur çıkışı ilk değildi. Ateş Ünal Erzen daha önce de Ohannes Dadyan’ın ismini bir sokağa vermişti.

Dadyan, Osmanlı’nın barutçubaşı ve fabrikalar nazırı olarak sayısız hizmetler yapmıştı. Demir ve top fabrikalarından iplik ve halı dokuma fabrikalarına, deri atölyelerinden tarım okuluna kadar onlarca önemli tesisi Ohannes Dadyan hayata geçirmişti. Ve Osmanlı Devleti tarafından “bey” unvanına layık görülmüştü. Özellikle Bakırköy’de yaptığı hizmetleri, Bakırköylüler unutmadı. Ohannes Dadyan’ın ismi bir sokağa verildi. Ateş Ünal Erzen’in bu girişimi sahip olduğumuz zenginliği bizlere bir kez daha hatırlatmadı mı?

Düşünsenize bir kere...

Adile Naşit’in masallarını dinlerken kim onun aslında Ermeni olduğunu hatırladı.

Milli masa tenisçimiz Vasil Aleksandiridis defalarca bayrağımızı göndere çektirirken, onun Rum asıllı olduğunu kim aklına getirdi?

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=139397,10,214
 
vatanseverden alıntı,; Halide Edip’li

Nâzım’lı, Oktay Rifat’lı soyağacı

ATİLHAN ünlü senarist Bülent Oran’ın babasıydı. Ayşe Şasa da Bülent Oran’ın ilk eşiydi. Şasa, aynı zamanda Kürt aşireti Bedirhanların kızıydı. Halide Edip’le de akrabaydı.

Halide Edip ise İngiliz istihbarat raporlarına kadar girmiş bir Yahudi’ydi. Cevat Rifat Bey’in yeğeni, ünlü “garip” şairi Oktay Rifat Horozcu’ydu. Oktay Rifat da Nâzım Hikmet’in teyze çocuğuydu. Yani Nâzım Hikmet’in annesi, Cevat Rifat Bey’in yengesinin kardeşiydi. Bir diğer kardeşi olan Sare Hanım ise Demokrat Partili Şevket Mocan ile evliydi ve Nâzım Hikmet’in (aile içi bir kavga yüzünden) vatandaşlıktan çıkartılmasını o istemişti.

Nâzım Hikmet’ten Ali Fuat Cebesoy’a, Mehmet Ali Aybar’dan Cevat Rifat Atilhan’a uzanan akrabalık ilişkilerini bu satırlarda özetlemek bile neredeyse imkânsız. Ama kısaca şunu söylemek gerekir: Cevat Rifat Atilhan’ın ailesinin soyağacı çok genişti ve hep tanınmış simalarla doluydu.

Yunus Nadi’den

‘Seni Yahudi dönmesi!’IRKÇILIK sadece siyasilerin başvurduğu bir suçlama olmadı. Gazeteciler de dönem dönem kavgalarını ırk üzerinden yürüttüler. Alman Gobels üzerine başlayan bir polemikte, Cumhuriyet gazetesinin sahibi Yunus Nadi, Tan gazetesinde yazan Ahmet Emin Yalman ve Sabiha Sertel için “Yahudi dönmesi” demişti: “Tan gazetesi etrafında toplanan Ahmet Eminler, Sabihalar Türk değildir. Onların Türk isimleri altında başka ırklar, başka zihniyetler, başka hüviyetler saklıdır.”

Bu suçlamaya karşı Yalman, Sabetayist olduğunu kabul etmiş, ancak Yunus Nadi’nin de Karaim Yahudisi olduğunu ifade etmekten geri durmamıştı.
______________________________

bilgiler için saol..şunumu anlamak lazım ; Cumhuriyeti kuran ve yücelten elit tabakanın şairinden yazarına ,siyasetçisinden gazatecisine bilimum zevatın sabetaist dönme ,yahudi, olduğunumu söylüyorsun...
 
o subay uçkuruna düşkün olmasaydı belkide bunlar olmazdı
 
vatanseverden alıntı,; Halide Edip’li

Nâzım’lı, Oktay Rifat’lı soyağacı

ATİLHAN ünlü senarist Bülent Oran’ın babasıydı. Ayşe Şasa da Bülent Oran’ın ilk eşiydi. Şasa, aynı zamanda Kürt aşireti Bedirhanların kızıydı. Halide Edip’le de akrabaydı.

Halide Edip ise İngiliz istihbarat raporlarına kadar girmiş bir Yahudi’ydi. Cevat Rifat Bey’in yeğeni, ünlü “garip” şairi Oktay Rifat Horozcu’ydu. Oktay Rifat da Nâzım Hikmet’in teyze çocuğuydu. Yani Nâzım Hikmet’in annesi, Cevat Rifat Bey’in yengesinin kardeşiydi. Bir diğer kardeşi olan Sare Hanım ise Demokrat Partili Şevket Mocan ile evliydi ve Nâzım Hikmet’in (aile içi bir kavga yüzünden) vatandaşlıktan çıkartılmasını o istemişti.

Nâzım Hikmet’ten Ali Fuat Cebesoy’a, Mehmet Ali Aybar’dan Cevat Rifat Atilhan’a uzanan akrabalık ilişkilerini bu satırlarda özetlemek bile neredeyse imkânsız. Ama kısaca şunu söylemek gerekir: Cevat Rifat Atilhan’ın ailesinin soyağacı çok genişti ve hep tanınmış simalarla doluydu.

Yunus Nadi’den

‘Seni Yahudi dönmesi!’IRKÇILIK sadece siyasilerin başvurduğu bir suçlama olmadı. Gazeteciler de dönem dönem kavgalarını ırk üzerinden yürüttüler. Alman Gobels üzerine başlayan bir polemikte, Cumhuriyet gazetesinin sahibi Yunus Nadi, Tan gazetesinde yazan Ahmet Emin Yalman ve Sabiha Sertel için “Yahudi dönmesi” demişti: “Tan gazetesi etrafında toplanan Ahmet Eminler, Sabihalar Türk değildir. Onların Türk isimleri altında başka ırklar, başka zihniyetler, başka hüviyetler saklıdır.”

Bu suçlamaya karşı Yalman, Sabetayist olduğunu kabul etmiş, ancak Yunus Nadi’nin de Karaim Yahudisi olduğunu ifade etmekten geri durmamıştı.
______________________________

bilgiler için saol..şunumu anlamak lazım ; Cumhuriyeti kuran ve yücelten elit tabakanın şairinden yazarına ,siyasetçisinden gazatecisine bilimum zevatın sabetaist dönme ,yahudi, olduğunumu söylüyorsun...

Çarpıtma;Cumhuriyeti kuranlar bu vatan için başını koyan kahramanlardır.Irkçılık ise bambaşka bir şey.Hain ise her ırktan çıkar.o nedenle insanlarımızı tasnif edip incitmeye kalkmayalım.Örnegin;Osmanlı zamanında Milleti-sadıka olarak bilinip büyük hizmetler yapan da,Emperyalizme hizmet edip Osmanlıyı arkadan vuranda Ermenilerdir.Önemli olan tarihi iyi okuyup,zenginliklerimize sahip çıkmalı,toplumu ırkçı ayrımlara sürükleyen bilinçsizlere prim vermemektir.
 
Çarpıtma;Cumhuriyeti kuranlar bu vatan için başını koyan kahramanlardır.Irkçılık ise bambaşka bir şey.Hain ise her ırktan çıkar.o nedenle insanlarımızı tasnif edip incitmeye kalkmayalım.Örnegin;Osmanlı zamanında Milleti-sadıka olarak bilinip büyük hizmetler yapan da,Emperyalizme hizmet edip Osmanlıyı arkadan vuranda Ermenilerdir.Önemli olan tarihi iyi okuyup,zenginliklerimize sahip çıkmalı,toplumu ırkçı ayrımlara sürükleyen bilinçsizlere prim vermemektir.

ben çarpıtmıyorumki,senin yazılarındAN ve yunus nadiden nazımdan ve sertellerden birbirini karalayan zevat dememişmi bunları? biri ötekine dönme diyor öteki kabul ediyor. öteki berikine sabetaist diyor oda kabul ediyor.. birde diğerine yahudi diyor o da kabul ediyor. ee peki bunlar cumhuriyetin elit insanlarımı değilmi??? bunlar mı kahraman?ben senden öğrendim bak bunları.
 
Geri
Üst