Atatürk'ten 84 yıllık ders

kRuMp

murcielago
Katılım
24 Kas 2007
Mesajlar
3,560
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
administration of justice
Efendiler! Geçmişte devlet ve hükümet yabancı sermayesinin jandarmalığından başka bir şey yapmadı. Burasını tutsak ülke yaptırmayız
TELEKOM'dan Petkim'e, bankalardan enerji ve sigorta şirketlerine kadar Türkiye'nin stratejik değerdeki kurumları birer birer yabancıların eline geçti. Bu durum, Türk ekonomisini daha da yabancı müdahalelere açık hale getirdi. Yabancıya satışta Atatürk'ün 84 yıl önceki uyarıları tamamen göz ardı edildi. Büyük Önder, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında düzenlenen İzmir İktisat Kongresi açılışında, şu uyarıda bulunuyordu:

TUTSAK ÜLKE OLMAYIZ...
'EFENDİLER; iktisadiyat sahasında düşünür ve konuşurken sanılmasın ki, yabancı sermayesine düşmanız; hayır bizim ülkemiz mirası korur. Çok çalışma ve sermayeye gereksinimimiz var. Yasalarımıza uyma koşuluyla yabancı sermayelerine gereken güvenceyi vermeye her zaman hazırız. Yabancı sermayesi bizim çalışmamıza katılsın ve bizim ile onlar için yararlı sonuçlar versin. Geçmişte, Tanzimat devrinden sonra yabancı sermayesi müstesna bir mevkiye sahipti. Devlet ve hükümet yabancı sermayesinin jandarmalığından başka bir şey yapmamıştır. Her yeni ulus gibi Türkiye bunu uygun göremez. Burasını tutsak ülkesi yaptırmayız... Lozan Konferansı'nın ertelenmesi aynı sorun ve noktadan ileri gelir. Ordularımız en büyük bir zaferi elde etmişler ve yengi yürüyüşünü durduracak hiçbir engel mevcut değildir.'

HARAÇ VERİCİ OLURUZ

ATATÜRK, daha sonra tam bağımsızlığın ülke açısından hayati önem taşıdığının altını çiziyor ve 'Efendiler; görülüyor ki bu denli kesin ve yüksek bir askeri zaferden sonra da, bizi barışa kavuşmaktan engelleyen neden doğrudan doğruya ekonomik araçlardır. Çünkü bu devlet, bu ulus iktisadi egemenliğini sağlarsa, o kadar güçlü temel üzerinde yerleşmiş ve yükselmeye başlamış olacaktır ve artık bunu yerinden kımıldatmak mümkün olamayacaktır. İşte düşmanlarımızın, gerçek düşmanlarımızın olur vermedikleri, bir türlü rıza göstermedikleri budur...' değerlendirmesini yapıyor.
Sözlerinin devamında sanayinin önemine işaret eden Ulu Önder, 'Eğer zenaat konusunda müsamahakar olursak, o durumda sanayi ürünlerinde yine dışarının haraç vericisi oluruz. Ürünler ve yapılmışların servete çevrilmesi için ticarete gereksinimimiz vardır. Ticaretimizin yabancılar elinde kalması ülkemizin servetinden gereği kadar istifade edememeye neden olur' diyor.
 
Geri
Üst