Ölümünden 70 yıl kadar sonra “fikir ve eylem” adamı olmaktan çıkarılıp bir "Laik Muska” haline getirileceğini bilseydi; “beni unutun lennnn!” diye haykırırdı mutlaka…
Veya “benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacak ancak beni tanrılaştıran hıyarlar hiçbir zaman bitmeyecek” falan derdi…
***
Hatırlıyor musunuz, “Mustafa” filmini yapan Can Dündar’a nasıl da kızdıydık…
En çok kızanların başında ise hamasi uydurmalarla ulusal duygu eraksiyonu üreten Turgut Özakman geliyordu…
Yahu, Can Dündar’ın, sahici bir inansı anlatan “Mustafa”sı, Livaneli’nin tanrısal bir figürü anlatan “Veda”ını sigarayla döver be…
***
Ulan; Veda’daki kaynak daha en başından “faul”…
Çünkü filme konu olan olayları anlatan kişi, onu aklıyla anlatamayacak kadar tutsağı Atatürk’ün…
Hatta tabiri caizse tasavvufi aşkın insani boyutunda…
Hatta…
Atatürk’ün ölümünden sonra beynine kurşun sıkıp intihar edecek kadar gönülden vurgun…
***
Akılla değil de kalple yazılmış bir öykü ne kadar gerçekçi olabilir ki?..
Can Dündar, Mustafa’da, Atatürk’ü “Akıl, Gerçekçilik, Lider" olarak tanımlamıştı...
“Veda”daki Atatürk ise “Muska”…
Hayal kahramanı…
Kurgu film karakteri…
***
Zavallı Atatürk…
Kendisini sevmediği iddia edilen kişilerin tam anladığı, sevdiklerini iddia edenlerin ise anlamamakta “ısrar” ettikleri bir lider…
Ne bir tez, ne bir antitez…
Tipik bir sentez…
Hem sonuna kadar kovalayacak kadar iddialı ama hem de “köylü milletin efendisidir” diyecek kadar mütevazı…
Hem koskoca bir imparatorluğu yıkıp yerine yepyeni ve modern bir devlet kuracak kadar idealist ama hem de aynı imparatorluğun geçmişini kabul edip borçlarını yüklenecek kadar gerçekçi…
“Hem yurtta sulh cihanda sulh” diyecek kadar pasif…
Hem, “yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım” mısraına hayran olacak kadar aktif bir savaşçı…
Komünist Rusya’nın Devlet Başkanı Lenin’e yazdığı mektuplarda onu dostluğuna inandıracak kadar vefalı; savaş bittikten ve istediğini elde ettikten sonra Lenin’e sırtını dönebilecek kadar bivefa!..
***
Böyle bir sentezden sadece “tez” ya da “antitez” yaratmayı da herhalde ancak Livaneli başarabilirdi…
Malûm…
Kendisi duygu pazarlamacılığının en büyük ustalarından biridir…
[email protected]
KAYNAK
Veya “benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacak ancak beni tanrılaştıran hıyarlar hiçbir zaman bitmeyecek” falan derdi…
***
Hatırlıyor musunuz, “Mustafa” filmini yapan Can Dündar’a nasıl da kızdıydık…
En çok kızanların başında ise hamasi uydurmalarla ulusal duygu eraksiyonu üreten Turgut Özakman geliyordu…
Yahu, Can Dündar’ın, sahici bir inansı anlatan “Mustafa”sı, Livaneli’nin tanrısal bir figürü anlatan “Veda”ını sigarayla döver be…
***
Ulan; Veda’daki kaynak daha en başından “faul”…
Çünkü filme konu olan olayları anlatan kişi, onu aklıyla anlatamayacak kadar tutsağı Atatürk’ün…
Hatta tabiri caizse tasavvufi aşkın insani boyutunda…
Hatta…
Atatürk’ün ölümünden sonra beynine kurşun sıkıp intihar edecek kadar gönülden vurgun…
***
Akılla değil de kalple yazılmış bir öykü ne kadar gerçekçi olabilir ki?..
Can Dündar, Mustafa’da, Atatürk’ü “Akıl, Gerçekçilik, Lider" olarak tanımlamıştı...
“Veda”daki Atatürk ise “Muska”…
Hayal kahramanı…
Kurgu film karakteri…
***
Zavallı Atatürk…
Kendisini sevmediği iddia edilen kişilerin tam anladığı, sevdiklerini iddia edenlerin ise anlamamakta “ısrar” ettikleri bir lider…
Ne bir tez, ne bir antitez…
Tipik bir sentez…
Hem sonuna kadar kovalayacak kadar iddialı ama hem de “köylü milletin efendisidir” diyecek kadar mütevazı…
Hem koskoca bir imparatorluğu yıkıp yerine yepyeni ve modern bir devlet kuracak kadar idealist ama hem de aynı imparatorluğun geçmişini kabul edip borçlarını yüklenecek kadar gerçekçi…
“Hem yurtta sulh cihanda sulh” diyecek kadar pasif…
Hem, “yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım” mısraına hayran olacak kadar aktif bir savaşçı…
Komünist Rusya’nın Devlet Başkanı Lenin’e yazdığı mektuplarda onu dostluğuna inandıracak kadar vefalı; savaş bittikten ve istediğini elde ettikten sonra Lenin’e sırtını dönebilecek kadar bivefa!..
***
Böyle bir sentezden sadece “tez” ya da “antitez” yaratmayı da herhalde ancak Livaneli başarabilirdi…
Malûm…
Kendisi duygu pazarlamacılığının en büyük ustalarından biridir…
[email protected]
KAYNAK