Atatürk ve Stalin..

kuzay

Pesimist
Katılım
2 Nis 2007
Mesajlar
28,387
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kalamazsın Bu Hayatta Bakire ,En Azından Hayat Koy
6jui1x3.png





Atatürk'ün devlet adamlığı, Stalin'in verdiği bir demecin üstüne gidişi..



Stalin'in Sovyetler Birliği'nin başında olduğu dönemler...

Sovyetlerin Ankara Büyükelçisi ünlü bir diplomat Karakan...

1917 Ekim Devrimi'nin yıl dönümlerinden birinin sabahında Stalin, son derece sivri, anlamsız ve onur kırıcı bir demeç veriyor.

Bu demecinde aynen şunları söylüyor:



'Herkes bilsin ki, Rus Milleti; Boğazlarla, Ardahan'ı ele geçirmekten asla vazgeçmeyecektir.

Çok yakın bir zamanda bu davalarımızı halletmiş olacağımızı şimdiden müjdeliyorum...'




Aynı gece Ankara'da Sovyet Büyükelçiliği'nde de ihtilalin yıl dönümü kutlamaları yapılıyor.

Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk, gece yarısına doğru Stalin'in bu densiz demecinden haberdar oluyor ve maiyetine emrediyor:



'Arabaları hazırlayın gidiyorum.'

'Paşamız bu saatte nereye gidecekler?'

' Sovyet Sefareti'ne.'




Mahiyetin etekleri tutuşur çünkü olayı kavrarlar, içlerinden birisi Atatürk'e:

'Paşa hazretleri nasıl olur?

Protokolsüz mü?

Siz devlet başkanısınız, protokolsüz nasıl gidersiniz?'


'Ben protokol falan dinlemiyorum çocuk.

Stalin vatanımın topraklarına göz dikmiş, sen bana protokolden söz ediyorsun.

Hazırlayın arabaları.'
diye cevap verir.



Büyük önderimiz ve arabalar hazırlanır.

Atatürk ve maiyeti, Sovyet sefaretinin kapısına dayanır.

Ulu önderimiz yüzü asık bir şekilde yukarı çıkar ve o sırada sefarette büyük bir balo vardır.

Atatürk kendisini karşılayan Büyükelçi Karakan'ı görünce:



'Merhaba Karakan' der ve aynı sert ifadeyle devam eder.

'Rahatsız ettik ama sen benim şahsi dostumsun, kusurumuza bakmazsın.

Bir hususu esasından anlamaya geldim.'

'Emredin Sayın Başkan'

'Ajanstan öğrendiğime göre, başbakanınız Stalin, Ardahan'la Boğazları istemiş, kararı katiymiş...

Pek yakın bir gelecekte bu kararını uygulayacakmış.

Tam böyle söyleyip söylemediğini bilemem ama buna benzer şeyler söylemiş.

Tabii ki bu nutkun da bir sureti sende vardır.

Getir bakalım şunu da işin aslını faslını iyi anlayalım.'




Stalin'in nutku getirilir.

Atatürk metnin o kısmını yanındakilere kelime kelime tercüme ettirir.

Nutuk ajanstan geçen metin ile aynıdır.

Atatürk sorar:

'Karakan, sefaret telsizinden derhal Stalin'i bulduracaksın.

Bu beyannatından vazgeçip geçmediğini sorduracaksın.

Başbakanın tükürdüğünü yalayacak, yalamazsa ben yapacağımı bilirim.

Bu cevap bu gece gelecek çünkü benim senin başbakanından daha önemli kararım var.

İstediğim cevabıalmadan sefaretinizden dışarı adım atmam.

Eğer cevap istemediğim şekilde gelirse bil ki buradan çıkıp doğru Rus sınırına gideceğim...'




Karakan çaresizlik içinde telsizin başına koşar ve Atatürk'ün söylediklerini aynen nakleder.

Stalin'den gelen cevap büyük önderimizi tatmin eder çünkü cevapta aynen şöyle söylenmektedir.

'Stalin sürçü lisan eylemiştir.

Boğazlar'la Ardahan'ı almak gibi bir arzusu katiyetle yoktur...'



Atatürk cevabı okuduktan sonra Rus Büyükelçisi Karakan'a hitaben 'Karakan seni geri çağırırlar ve yaşatmazlar.

Uzun süredir tanışıyoruz, istersen bize iltica et.'


Karakan bu teklife olumsuz cevap verir ve cevabı telgraftan hemen sonra bir telgrafla geri çağrıldığını açıklayarak:

'Teşekkür ederim.

Sizi tanımış olmam bile kafidir ancak memleketinizdeki vazifem sona ermiştir.

Yarın hareket edeceğim.'



Atatürk fazla ısrar etmez ve Çankaya'ya döner.

On gün sonra şöyle bir haber gelir.

Sovyetler Birliği'nin eski Ankara Büyükelçisi Karakan fırında yakılmak suretiyle idam edilmiştir.



Evet işte böyle, daha fazla yoruma gerek var mı?

Sözümü, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumak için şehit düşen askerlerimizi saygıyla anarak bitiriyorum....




Atatürk yaşasaydı AB'ye bakışı nasıl olurdu diyenlerede bu resmi ithaf ediyorum.


6jffrmb.png


'Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır.'

Mustafa Kemal ATATURK



7wiab07.gif






KAYNAK
 
bi de kaynak versen süper olacak
 
ahahahha gülünç olmayın tamamen asılsız...

Ardahan ve çevresi zaten Sovyetlere aitti ama Sovyetler

buraların geri verilmesi kararını aldı...

+bu yaptıgınız nankörlüktür...

Sovyetlerin yaptıgı yardımlar olmasa Musta Kemal o savaşları kazanabilirmiydi...
 
ahahahha gülünç olmayın tamamen asılsız...

Ardahan ve çevresi zaten Sovyetlere aitti ama Sovyetler

buraların geri verilmesi kararını aldı...

+bu yaptıgınız nankörlüktür...

Sovyetlerin yaptıgı yardımlar olmasa Musta Kemal o savaşları kazanabilirmiydi...


Anlamadım niye geriş vermişler. Herkese veriyorlar mı? Para neyse de toprak vermek niye?
 
Ardahan deil Artvin Sovyetlere aitti... yakın yerler...

Rusya, Çarlık yönetiminin yıkılması üzerine Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilince yeni Sovyet hükümeti ile 18 Aralık 1917'de Erzincan Ateşkes Antlaşması imzalandı. Buna göre Ruslar Artvin'i boşalttılar.

+Sovyetler'in Türkiyeye Maddi Yardımları:

O dönemde türk lirası hesabıyla 80 Milyon civarı...
Oysa o dönemde TBMM'nin bütçesinin toplamı 60.013.354 TL
(Stefanos Yerasimos , Türk-Sovyet ilişkileri , Gözlem Yayınları 1978)

Silah yardımı:

Rusya'dan alınan piyade tüfekleri "Milli Mücadele" boyunca sağlanan tüm tüfeklerin dörtte birini aşar.
...Ağır Makinalı tüfeklerin dörtte biri , tankların üçte biri

Türk Milli Mücadele dönemi içinde sağlanan piyade mermisinin yarısından fazlası Rus yardımı olarak alınmıştır...

Daha geniş şekilde bilgi almak isteyenler "Düşünce ve Eylem" dergisi bu ay tekrar basılmaya başladı...

Alıp okuyabilirler...

Saygılar...
 
Bizim Lenin'e verdiklerimiz yanında bunların esamesi bile okunmaz..... Türkler olmasaydı bugün Lenin'i kimse bilmezdi, Rusya'da da İngiltere tarzı bir rejim olurdu.
 
TeşekkrLer :goz:
 
Bizim Lenin'e verdiklerimiz yanında bunların esamesi bile okunmaz..... Türkler olmasaydı bugün Lenin'i kimse bilmezdi, Rusya'da da İngiltere tarzı bir rejim olurdu.

pardonnn... anlamadım...

örnek ver bakim ne vermişizde bunlar hiçmiş onların yanında...???
 
Kopyala yapıştırı pek sevmem. Ama olayları analiz edemeyen biriyle de fazla tartışmaya niyetim yok. Almanların Sovyetlerle olan resmi anlaşmasını bile yorumlarken dağılmışsın. Al aşağıdaki Osmanlı'nın Sovyetlerin kuruluşunda oynadığı rol. Alıntı Çanakkale Valiliğinin resmi sitesinden. gerçi bunları ilkokulda sosyal bilgiler dersinde de öğretirler, hatırlatayım dedim.


I.Dünya Savaşı'na Osmanlı İmparatorluğu 1914 yılının sonbaharında, Almanya'nın yanında katılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa katılmasıyla müttefiklerin gündemine, boğazlar meselesi gelmiştir. Boğazlar savaşın gidişatında çok önemli bir noktaydı. Çünkü Osmanlı Ordusu Kafkas Cephesi'nde Rusları sıkıştırıyorlardı. Rusya yardım istiyordu. İngiltere, Osmanlı'nın Karadeniz yoluyla Kafkas Cephesini beslediğini düşünüyordu. Boğazlara saldırılırsa, hem Kafkasya Cephesi'nde ki Osmanlı Ordusu'nun bir bölümünü boğazlara çekmiş olacak, hem de Bulgaristan'ın yanlarında savaşa katılması sağlanacaktı. Müttefikler boğazlar yoluyla Rusya'ya silah ve erzak yardımı yapıp, elinde bulunan insan gücünden faydalanmayı tasarlıyordu. Ayrıca boğazlar ele geçirilince Osmanlı devre dışı bırakılacak, Rusya'ya ayıplan yardımla ve Bulgaristan'ın savaşa katılmasıyla Avrupa'da Almanya çökertilecekti. Bu da ömrünün kısalmasını, belki de sonunun gelmesini sağlayacaktı.
B-Genel Olarak Çanakkale Cephesi'nin Sonuçları:
Sömürgelerde ki İngiliz hakimiyeti ve gücü sarsıldı. İngiltere dominyonlarının milliyet şuurunun oluşmasını sağladı. Hindistan'da ayaklanmalar görüldü.İngiltere sömürgeleri yirmi ya da otuz yıl sonra ulusal devletlerini kurdular. Bunun temelini Çanakkale zaferi atmıştır. Çanakkale yenilgisi sonucu, üzerinde güneş batmayan ülke İngiltere'de bir süre sonra güneş batmaya başlar.
Gelelim Çarlık Rusya'ya, Çanakkale zaferi Rus tarihini değiştirdi. Çarlık Rusya boğazları alıp, sıcak denizlere hakim olmak istiyordu. Çanakkale geçilemeyince ve kendisine silah ve erzak yardımı yapılamayanıca; yüzyıllardır süre gelen bu Rus ideali son buldu. Çanakkale zaferi , Rusya'nın iç savaşını Bolşeviklerin kazanmasını sağladı. Rusya yükselişe geçti. Bu yükseliş 2.Dünya savaşıyla önem kazandı.

Şimdi sen Lenin olsan sende de zerre kadar insanlık olsa tabi ki sende kurtuluş savaşına yardım edersin. Bu 1.sebep , 2. sebebi de sen bul.
 
Lütfen salak salak şeyler konuşmayın..


Siz bu hadiseyi bilmiyorsanız daha neler anlatabiliriz..


Lenin'i de Stalin'i de...

80 milyon insan katletmiş adamları savunmanız mantık dışı

Neysene..


Etkilendiğim nokta..


Vatan gidiyor ne protokolu çocuk ..
 
1.. anlatılan 'hikaye'nin aslı var mı bilmiyoruz.. kaynak gösterilmesini isterim... 2.. ruslar bize yardım ettiler doğru ama karşılığında türkiyeyi istediler almalarını da mustafa kemal komünizmi yasaklayarak ve tkp yi kurarak bunu önlemiştir... 3... ruslardan silah mermi ve para aldık AMA bize gelen para 11 milyon altın ruble iken sadece türkmenistanda bizim için 70 küsür milyon ruble toplanmş ve bize göderilmek üzre ruslara verilmiştir- aradaki farkı idrak ediniz-... 4... bize toprak verdikleri de asılsızdır, kars ardahan batum taşnak ermenistanının elindeyken (ruslarda kızıl ordu beyaz ordu savaşları yaşanırken geri çekilip toprakları ermenistana bırakmışlardır) kazım karabekir ermenileri yenilgiye uğratmıştır ve topraklar geri alınmıştır gümrü anlaşması da o dönemde yapılmıştır. hatta ruslar sonra ermenistanı sovyetleştirecekelr ve gümrüyü tanımayacaklardır biz de batumu sovyet gürcistanına bırakmak zorunda kalacağız... arkdaşlar kulak dolma bilgilerle değil kaynaklarla konuşalım.... KAYNAK OLARAK: taha akyol AMA HANGİ ATATÜRK, kazım karabekirin kedni kitabı, aziz nesinin hangi atatürk adlı eserlerine bakabilirsiniz... teşekkürler
 
Geri
Üst