Atatürk Türk Vatandaşlığından Çıkarılmak İstendi!!!

aytoldi

New member
Katılım
14 Ara 2006
Mesajlar
1,156
Reaction score
0
Puanları
0
Atatürk' ün Vatandaşlık Haklarını Elinden Almak İstediler!!!

Başkomutan Meydan Muharebesi' kazanılmış, İngilizler ve Yunanlılar bozguna uğratılmıştı. Padişah Kasım ayı başlarında ülkeden ayrılmak zorunda kalmış ve Meclis' te de saltanat kaldırılmıştı. Artık ilk olarak "öncü ve kalıcı devrimlerin" görüşülmesi ve kökleştirilmesi süreci başlayacaktı ancak Lozan henüz sonuçlandırılma aşamasında değildi. Üç milletvekili, milletvekili seçimi yasasında değişiklik yapılması ile ilgili bir önerge hazırlamışlar. Ancak bu önergede yazılı olanları Mustafa Kemal öğrenmişti.

Oysa o günlerde, özellikle Meclis' te birlik isteniyordu. Gazi' nin çevresinde tek amaç için toplanan, en büyük fedakarlıklara katlanmış olan milletin, uğradığı felaketten yakasını kurtarabilmesi için birliğe ihtiyacı vardı. Yurtseverliklerinden hiç kuşku duyulmayan bu insanların, ülkenin en tehlikeli günlerinde bu birliğe önem vermemeleri bir iç acısı halini almaktaydı. Bunlar muhalefette o kadar ileri gidiyorlardı ki, Mustafa Kemal' in milletvekilliğini bile düşürmek istiyorlardı.

2 Aralık 1922 tarihinde, İkinci başkan Doktor Adnan (Adıvar) başkanlığındaki oturumda, Başkan şunları söyledi: "Efendim, Milletvekili Seçimi Yasasının değiştirilmesi ile ilgili önergenin görüşülebileceği yolunda Tasarı komisyonu' nun bir yazısı var." Bu sözler, "Okunsun!" sesleriyle karşılandı. İki milletvekili: "Önemlidir, okunmasını öneriyoruz" dediler.

Başkan: "Efendim, bu yasa tasarısının okunmadan komisyona gönderilmesi, geleneğimiz gereğidir," dedi.

Bunun üzerine Mustafa Kemal yasa tasarısını okutmadan komisyona göndermek istyen başkandan söz alarak şunları söyledi:

Efendim, bu yasa tasarısı özel amaç güdülerek hazırlanmış. Bu özel amaç, doğrudan doğruya beni ilgilendirdiğinden, izin verirseniz kısaca düşüncemi bildirmek istiyorum. Erzurum milletvekili Süleyman Necati, Mersin milletvekili Salahattin ve Samsun milletvekili Emin' in hazırladıkları yasa tasarısı doğrudan doğruya beni yurttaşlık haklarından yoksun etmek amacını güdüyor. On dördüncü maddede yazılı olan satırları gözden geçirecek olursanız, orada şöyle denildiğini görürsünüz: 'Büyük Millet Meclisine üye seçileblmek için, Türkiye' nin bugünkü sınırları içindeki yerler halkından olmak, ya da kendi seçim bölgesinde yerleşmiş olmak gerekir. Göçmen olarak gelenlerden Türk ve Kürtler, bir yere yerleştirildikleri günden bu yana beş yıl geçmiş ise seçilebilirler.'

Ne yazık ki, benim doğum yerim bugünkü sınırlar dışında kalmış bulunuyor. İkinci, herhangi bir seçim bölgesinde beş yıl oturmuş da değilim. Doğum yerim, bugünkü ulusal sınırımızın dışında kalmıştır. Ama bu böyle ise, bunu ben istemiş değilim ve bu konuda hiçbir suçum yoktur. Bu, bütün yurdumuzu, ulusumuzu dağıtıp yok etmek isteyen düşmanların bu işteki başarılarının biraz olsun önlenemeyişinden ileri gelmiştir. Eğer düşmanlar amaçlarına tam olarak ulaşmış olsalardı, Allah kourusun, bu tasarıya imza atan bayların doğum yerleri de sınır dışında kalabilirdi."


Önergedeki koşulların onda bulunmayışının nedenlerini şöyle açıklıyordu:

"Bundan başka, bu maddenin istediği koşullar bende yoksa, yani beş yıl sürekli olarakbir seçim bölgesinde oturmamış isem, o da bu yurt uğrunda yaptığım görevler yüzündendir. Eğer bu maddenin istediği niteliği kazanmya çalışsaydım, İstanbul' u kazandırmakla sonuçlanan Arıburnu ve Anafartalar' daki savunmalarımı yapmamaklığım gerekirdi. Eğer bir yerde beş yıl oturmak zorunda kalsaydım, benim Bİtlis' i ve Muş' u aldıktan sonra Diyarbakır' a doğru yayılan düşmanın karşısına çıkmamaklığım, Bitlis' i ve Muş' u kurtarmamak gibi önemli ödevimi yapmamaklığım gerekirdi. Bu bayların istediği nitelikleri kazanmak isteseydim, Suriye' yi boşaltan orduların artıklarından Halep' te bir ordu kurarak düşmana karşı savunmaya girşmemekliğim ve bugün 'ulusal sınır' dediğimiz sınırı edimli olarak çizmemekliğim gerekirdi.

Sanıyorum ki, ondan sonraki çalışmalarımı herkes bilir. Hiçbir yerde, beş yıl oturmayacak ölçüde çalışmış bulunuyorum. Ben sanıyordum ki, bu çalışmalarımdan dolayı ulusumun sevgisini ve yakınlığını kazandım. Belki bütün müslümanlık dünyasının sevgisini ve yakınlığını kazandım. Bu sevgi ve yakınlıklara karşılık, yurttaşlık hakarından yoksun bırakılacağımı hiç aklıma getirmezdim. Sanıyorum ve sanıyordum ki dış düşmanlar canıma kıyarak da beni yurdumdaki işimden ayırmaya çalışacaklardır. Ama hiçbir zaman düşünüp düşleyemezdim ki, yüce Meclis' te, iki üç kişi bile olsa, düşmanlar gibi düşünen üyeler bulunabilsin. Bunun içindir ki, ben anlamak istiyorum; bu baylar gerçekten seçim bölgeleri halkının düşünce ve duygularını mı yansıyıyorlar? Yine bu baylara soruyorum: Milletvekili olmaları bakımından, bütün ulusun vekili olmak gibi bir nitelik taşıdıklarına göre, ulusun da kendileri gibi düşündüğünü söyleyebilirler mi?

Baylar, beni yurttaşlık haklarından yoksun etmek yetkisi bu baylara nereden verilmiştir? Bu kürsüden açıkca yüce kurulunuza ve bu bayların seçim bölgeleri halkına ve bütün ulusa soruyorum ve karşılık istiyorum!"


Heyecanı son haddini bulmuştu, o halde kürsüden indi. Belliydi ki, zorunlu olarak birkaç cümle olsun şahsından ve hizmetlerinden bahsetmek zorunda kalmış olması, ona o büyüklüğü nispetinde mütevazi adama çok ağır gelmiş, ayrı bir ıstırap vermişti.

Kılıç Ali anlatıyor (Atatürk' ün yaveri): "Yanımda oturan İhsan (Eryavuz) Bey dayanamadı, yağa kalkarak bağırdı: 'Kime söylüyorsunuz Paşam? İki-üç kişinin yanlışlığı genele ait olabilir mi? Siz milletin kurtarıcısı, devletin kurucususunuz.'
 
Hemen kaynağı da verelim o zaman.
Fikrimizin Rehberi 'Gazi Mustafa Kemal'- Erol Mütercimler
Kılıç Ali' nin Anıları, Atatürk' ün sırdaşı, derleyen: Hulusi Turgut, İş Bankası Yayını, İstanbul, 2005, s.175
Ahmet Demirel, Birinci Meclis' te Muhalefet, s.249-250
Hasan Rıza Soyak, Atatürk' ten Hatıralar , Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2004, s.158-159
 
Atatürk Çok ßüyük ßi Dü$ünür ßüyük Komutan müthi$ Yazar Hepsinden önemLisi mükemmeL ßi insandı. . .
 
Hemen kaynağı da verelim o zaman.
Fikrimizin Rehberi 'Gazi Mustafa Kemal'- Erol Mütercimler
Kılıç Ali' nin Anıları, Atatürk' ün sırdaşı, derleyen: Hulusi Turgut, İş Bankası Yayını, İstanbul, 2005, s.175
Ahmet Demirel, Birinci Meclis' te Muhalefet, s.249-250
Hasan Rıza Soyak, Atatürk' ten Hatıralar , Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2004, s.158-159

bu yazıyı sen direk kitaplardan kendinmi yazdın kardeş ..kaynak derken bu yazıya ulaşabileceğimiz link varmı demek istemiştim ben ..sen kendin bu kitaplardan yazdıysan sorun yok
 
Bilgileri ana kaynaklardan yazdım. Kaynak derken bunları istediğini sandım.
 
Geri
Üst