Prof. Toktamış Ateş'e göre, Mustafa Kemal'in her kerameti oradan beklediği bir kurum vardı. Şimdi onun adını dilinden düşürmeyenler kerameti başka yerde arıyorlar.
Toktamış Ateş'in köşe yazısı
Toktamış Ateş'in köşe yazısı
Demokratik bir seçim yapmak
22 Temmuz'da yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimleri için, siyasal partiler meydanlara çıktılar. Fakat bazı siyasal parti liderleri, öylesine sorumsuz ve çirkin ithamlarda bulunuyorlar ki; insanın aklına, "Acaba bunların niyetleri, rakiplerini eleştirmek mi, seçimleri yapılamaz hale getirmek mi?" sorusu geliyor.
Umarım önümüzdeki birkaç haftada üsluplarını düzeltirler de içinden çıkılmaz durumlarla karşılaşmayız. Yarın, seçim kazanma umutlarının kalmadığını anladıklarında; neler söyleyebileceklerini düşündüğüm zaman, inanın tüylerim ürperiyor...
* * *
Her yerde, hatta yollarda da çevirip, "Hocam seçim sonuçları nasıl olacak?" diye soruyorlar. Gerçekten bilemiyorum. Hatta, sağlıklı bir tahmin yapabilmek için bile çok erken. Şimdiden bir şeyler söylemek "kehanet" olur ki, bu işler pek kehanet kaldırmaz. Fakat seçimlere, bir haftadan daha az zaman kaldığında; eğer sağlıklı bir tahmin yapabileceğimi hissedersem, sizlerle mutlaka paylaşırım. Bu arada, bana en çok sorulan sorulardan biri de, "Hocam hangi partiye ya da kime oy vereceksiniz?" sorusu oluyor. Doğrusunu isterseniz, oyumu nasıl kullanacağıma karar verdim. Fakat farklı nedenlerden ötürü, bunu şimdilik açıklamak istemiyorum. Seçimler yaklaşınca, bunu da açıklayacağım.
* * *
22 Temmuz seçimleriyle ilgili olarak benim endişem, seçimlerin demokratik bir biçimde gerçekleşmesi ve herhangi bir kazaya uğramadığı gibi, insanların belli konularda, hiçbir kuşkuya düşmemeleri. Bu seçimlerin en önemli yönü, bence bu konu. Bu konuda, sanıyorum Mete Akyol'un, İnönü'den naklen anlattığı bir anı var. Ben rahmetli İnönü'nün yaklaşımını, çok değerli bulmuştum. Bir seçim sonrasında, röportaj yapan arkadaş; İsmet Paşa'ya, seçim sonuçlarını nasıl karşıladığını, CHP'nin aldığı sonuçtan memnun olup olmadığını sormuş. Seçim sonuçlarının, CHP açısından pek de memnuniyet verici olmamasına karşın; İsmet Paşa, seçimlerin sonuçlarından çok memnun olduğunu söylemiş.
Röportajı yapan arkadaş, "Paşam" demiş, "Sonuçlar ortada. Bu sonuçlar karşısında nasıl memnun olursunuz?" İsmet Paşa gülmüş. "Diyelim ki, sen oğluna yarışmalı bir oyuncak aldın. Akşam eve gittiğinde, yemekten sonra karşılıklı geçtiniz ve oynadınız. Ve diyelim ki, oğlun seni yendi. Şimdi sen, oyunu yitirdiğine üzülür müsün? Önemli olan şey, senin oğlunla karşılıklı oyun oynayabilmendir. Kazanmak ya da kaybetmek artık önemli değildir. Seçimler için de benzer bir durum var. Burada önemli olan barış içinde, demokratik bir seçim yapabilmiş olmamızdır. Ben bunun hasretini çok çekmiştim. Bu seçimi yapabilmemiz, memnun olabilmek için yeter..."
* * *
Önümüzdeki seçimleri, böyle değerlendiriyorum. Elbette kazanmasını istediğim birileri, bazı siyasal partiler var. Aynı biçimde, bazı partilerin oy oranlarının düşmesinden memnun olabilirim. Fakat hepsinden önemlisi, seçimlerin barış içinde ve demokrasinin kuralları içinde yapılmasıdır. Geçtiğimiz dönemde, bu seçimlerin yapılıp yapılamayacağı hakkında, çok spekülasyon yapıldı. O zamanlar, "Hocam, birileri seçimi engellemeye mi çalışıyorlar?" sorusuna çok muhatap olmuştum. Çok şükür, bugünlere kadar geldik. Fakat hâlâ yüreğimin bir köşesinde kuşku yok değil. Örneğin birilerinin gözü kararır da, Irak'a derin ve kalıcı bir biçimde girersek ve ciddi çatışmalar ortaya çıkarsa, korkarım seçim yaptırmak istemeyenlere gün doğar.
Mustafa Kemal, "Her kerameti Meclis'ten bekleyen" bir liderdi. Şimdi Mustafa Kemal'in adını dilinden düşürmeyen, sahte ve sözde kimi Atatürkçüler (!), korkarım "kerameti" başka yerde arıyorlar.
bugün
