Serdengeçti
Banned
- Katılım
- 8 May 2007
- Mesajlar
- 1,808
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Atatürk gerçekte ne zaman öldü?
Bir "Cumhuriyet Öğretmenin" çok özel ifadeleriyle Atatürkün ölümü!
Emin Karaca bir cumhuriyet öğretmeninin anılarına dayanarak Atatürk'ün gerçek ölüm gün ve saatine dair kuşkuları yok eden sonuçları veriyor. Ayrıca cenaze töreni sırasında kalabalık içinde kalabalık içinde kargaşadan hayatlarını kaybedenlere de değiniyor.
Bir Cumhuriyet Öğretmenin Anlatımıyla: Atatürkümüzün Ölümü
Günlerdir bu acı haberin verileceği anı bekliyorduk millet olarak Ara ara Anadolu Ajansı kaynaklı haberlerden, başucundaki hekimlerin verdiği, içinde bol tıbbi terimlerin geçtiği raporları takip ediyorduk. Artık dönülmez bir yolda yürüdüğünü az-çok seziyorduk. Radyo pek yaygın olmadığından (benim evimde yoktu mesela) gazeteden takip etmeye çalışıyorduk sağlık haberlerini
8 İkinci teşrin (Kasım) 1938 Salı gecesinden beri bir fısıltı halinde kulaktan kulağa haberler dolaşıyordu, bu gece ölmüş diye Ama resmi bir açıklama yapılmıyordu. 10 Kasım Perşembe sabahı, öğretmenlik yaptığım Üsküdardaki okula giderken aldığım Cumhuriyet gazetesinin kapkara başlığını görüp, Atatürkümüzü kaybettik manşetine göz atınca, salı gecesinden beri, iki gündür dolaşan fısıltının doğru olduğunu anlamıştım. Gazeteye dikkatlice bakıp okumaya çalışırken, bir tuhaflık dikkatimi çekti.
Yine kapkara bir çevrenin içinde, mareşal üniformalı resminin altındaki, üç satırlık şu haberi okudum önce:
İstanbul 10 (A.A.)- Atatürkün müdavi ve müşavir tabipleri tarafından verilen rapor suretidir:
Reisicumhur Atatürkün umumi hallerindeki vehamet dün gece saat 24te neşredilen tebliğden sonra her an artarak bugün, 10 İkinciteşrin 1938 Perşembe sabahı saat 9u 5 geçe Büyük Şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir.
Sonra gayrı ihtiyari, sağ elim yelek cebimdeki Serkisof saate gitti, 00.08i gösteriyordu. Oysa ki günlerden 10 İkinciteşrin Perşembeyi yaşıyorduk ama, saat henüz daha değil 5 geçe 00.09 bile değildi.
Gazeteyi çantama soktum, devlet yöneticilerimiz, demek ki Atatürkümüzün ölümünün 10 İkinciteşrin (Kasım) 1938 Perşembe günü saat 00.09u 5 geçe olduğunun millete duyurulmasına karar vermişlerdi
Derse girmeden önce gazetenin öteki sayfalarına şöyle bir göz atayım, dedim. İkinci sayfayı çevirdim. Yukarıda düşündüğüm nokta, daha somut bir şekilde gözümün önündeydi.
Sol başta, çift sütunda çerçeveli, Cumhuriyetin devamlı fıkra yazarlarından Peyami Safanın Atatürkümüz başlıklı yazısı vardı. Türke ait her şeyin içinde o vardı. cümlesiyle başlıyordu, Atatürkün ölümünü ele alıyordu. Oysa ki saat daha 00.08i çeyrek geçiyordu.
Bunun yanında gene çift sütuna, önemli ediplerimizden İbrahim Alaeddin Beyin Atamızı Tavaf başlıklı ağıt-şiiri konulmuştu. Oysa ki, saat daha 00.08i 20 geçiyordu.
Bunun da yanında, sağda çift sütuna gazetenin devamlı fıkra yazarlarından Abidin Daver Beyin O Yaşıyor başlıklı yazısı konulmuştu. Oysa ki saat daha şimdi 08.30 olmuştu.
Neyse, şöyle ya da böyle Onu kaybetmiştik.
EMİN KARACA