MARCUSX
New member
Atatürk’ten ‘açılım masalı’na yanıt!
Bugünkü Türk milleti siyasi ve içtimai camiası içinde, kendilerine Kürtlük fikri, Çerkezlik fikri ve hatta Lâzlık fikri veya Boşnaklık fikri propaganda edilmek istenmiş vatandaş ve millettaşlarımız vardır.
Fakat mazinin istibdat devirleri mahsulü olan bu yanlış adlandırmalar, -birkaç düşman aleti mürteci, beyinsizden başka- hiçbir millet ferdi üzerinde üzüntüden başka bir tesir yapmamıştır.
Çünkü bu millet fertleri de umum Türk camiası gibi aynı müşterek maziye, tarihe, ahlâka ve hukuka sahip bulunuyorlar.
Bugün içimizde bulunan Hristiyan, Musevî vatandaşlar, mükadderat ve tarihlerini Türk milletine vicdanî arzularıyla bağladıktan sonra kendilerine yan gözle, yabancı gözüyle bakılmak, medeni Türk milletinin asil ahlâkından beklenebilir mi?”
1930 Afet İnan, Atatürk’ün El Yazıları, S. 376-378
***
“Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı, hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır.”
Kadri Kemal Kop, Atatürk Diyarbakır’da. S. 4
***
Madem hepimiz Atatürkçüyüz...
Madem AKP’si, MHP’si, CHP’si, DTP’si bütün siyasi partiler, programlarında Atatürk’ün çizdiği yolda ilerleyeceklerine söz vermiş bulunuyor.
Ve DTP dahil bütün partilerde bugün “bayram” yapılacak...
O zaman...
Atatürk’ün yukarıdaki sözleri ışığında gelin bir kez daha düşünelim; halktan gizlenen ama teröristle paylaşılan şu “açılım”ları:
Görelim bakalım, “Kürtlük fikrine, Çerkezlik fikrine, Lâzlık fikrine, Boşnaklık fikrine” kimler sahip çıkıyor?
Bilelim; hangi partiler ya da çıkar grupları, “istibdat devirleri mahsulü olan bu yanlış adlandırmalar”ı “propaganda” malzemesi olarak kullanıyor?
***
Atatürk’ün sözleri açık; alınan alınsın!
O “Birkaç düşman aleti mürteci, beyinsiz” kimse; delikanlı gibi çıksın ortaya...
Kardeşi kardeşe kırdırıp, “kardeşlik”ten söz edenler...
Dağları, ovaları kana bulayıp, “akan kanı durdurma” edebiyatı yapanlar...
Anaların 30 yıldır dinmeyen gözyaşları üzerinden oy toplamaya soyunanlar...
Vicdanlarını ve akıllarını derin dondurucuya kaldırıp, kendileri gibi düşünmeyenleri “dünyada ve ahirette lekeli” ilan edenler...
Barışa kurşun sıkıp, “barış getireceğiz” diye nutuk atanlar...
Bölüp bölüp; birleştirmekten...
Dağıtıp dağıtıp; toparlamaktan dem vuranlar...
Eleştiriye bile tahammül edemedikleri halde, “özgürlük ticareti”ne kalkışanlar...
Haydi; söyleyin bakalım:
Atatürk’ün sözünü ettiği o “beyinsizler” bugün de aramızda yaşıyor olabilir mi; mesela?
***
Siz hiç “güçlü, egemen ülkelerin” kırk parçaya bölünmeye çalıştığını duydunuz mu?
Bölünüp parçalananlara da mı bakmadınız hiç?
Açılın açılabildiğiniz kadar, kafanıza koydunuz bir kez; bilirim kurtuluş yok!
Ama düşünün; “Kürtlük fikrini, Lâzlık fikrini” empoze edenleri “beyinsiz” olarak niteleyen bu ülkenin kurucusu bugün yaşasaydı; acaba size ne derdi?
***
Ya şimdi parti merkezlerinize gidip, değiştirin programınızı... Bayramımızı kutlamayı bize bırakın...
Ya da aklınıza başınıza alın.
***
Laik, sosyal, demokratik bir hukuk devletinden yana olan herkesin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
*****
ŞEHİTLER!
Şehitler, Kuvâyi Milliye
şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvâyi Milliye
şehitleri,
Sakarya’da, İnönü’nde,
Afyon’dakiler
Dumlupınar’dakiler de elbet
ve de Aydın’da, Antep’te
vurulup düşenler,
siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvâyi Milliye
şehitleri,
siz toprak altında derin uykudayken
düşmanı çağırdılar,
satıldık, uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
kalkıp uyandırın bizi.
Uyandırın bizi!
Şehitler, Kuvâyi Milliye
şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
NAZIM HİKMET RAN / 1959
*****
GÜNÜN SORUSU
Elliye merdiven dayadım ve kendimi bildim bileli, bütün Cumhuriyet Bayramları’nı hep bir nedenle “buruk” kutladım...
Gerçekten “coşkuyla ve mutlulukla” kutlayacağımız bir bayramı, acaba görebilecek miyim?
KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...29.10.2009&Newsid=267712&Categoryid=4&wid=102
Bugünkü Türk milleti siyasi ve içtimai camiası içinde, kendilerine Kürtlük fikri, Çerkezlik fikri ve hatta Lâzlık fikri veya Boşnaklık fikri propaganda edilmek istenmiş vatandaş ve millettaşlarımız vardır.
Fakat mazinin istibdat devirleri mahsulü olan bu yanlış adlandırmalar, -birkaç düşman aleti mürteci, beyinsizden başka- hiçbir millet ferdi üzerinde üzüntüden başka bir tesir yapmamıştır.
Çünkü bu millet fertleri de umum Türk camiası gibi aynı müşterek maziye, tarihe, ahlâka ve hukuka sahip bulunuyorlar.
Bugün içimizde bulunan Hristiyan, Musevî vatandaşlar, mükadderat ve tarihlerini Türk milletine vicdanî arzularıyla bağladıktan sonra kendilerine yan gözle, yabancı gözüyle bakılmak, medeni Türk milletinin asil ahlâkından beklenebilir mi?”
1930 Afet İnan, Atatürk’ün El Yazıları, S. 376-378
***
“Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı, hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır.”
Kadri Kemal Kop, Atatürk Diyarbakır’da. S. 4
***
Madem hepimiz Atatürkçüyüz...
Madem AKP’si, MHP’si, CHP’si, DTP’si bütün siyasi partiler, programlarında Atatürk’ün çizdiği yolda ilerleyeceklerine söz vermiş bulunuyor.
Ve DTP dahil bütün partilerde bugün “bayram” yapılacak...
O zaman...
Atatürk’ün yukarıdaki sözleri ışığında gelin bir kez daha düşünelim; halktan gizlenen ama teröristle paylaşılan şu “açılım”ları:
Görelim bakalım, “Kürtlük fikrine, Çerkezlik fikrine, Lâzlık fikrine, Boşnaklık fikrine” kimler sahip çıkıyor?
Bilelim; hangi partiler ya da çıkar grupları, “istibdat devirleri mahsulü olan bu yanlış adlandırmalar”ı “propaganda” malzemesi olarak kullanıyor?
***
Atatürk’ün sözleri açık; alınan alınsın!
O “Birkaç düşman aleti mürteci, beyinsiz” kimse; delikanlı gibi çıksın ortaya...
Kardeşi kardeşe kırdırıp, “kardeşlik”ten söz edenler...
Dağları, ovaları kana bulayıp, “akan kanı durdurma” edebiyatı yapanlar...
Anaların 30 yıldır dinmeyen gözyaşları üzerinden oy toplamaya soyunanlar...
Vicdanlarını ve akıllarını derin dondurucuya kaldırıp, kendileri gibi düşünmeyenleri “dünyada ve ahirette lekeli” ilan edenler...
Barışa kurşun sıkıp, “barış getireceğiz” diye nutuk atanlar...
Bölüp bölüp; birleştirmekten...
Dağıtıp dağıtıp; toparlamaktan dem vuranlar...
Eleştiriye bile tahammül edemedikleri halde, “özgürlük ticareti”ne kalkışanlar...
Haydi; söyleyin bakalım:
Atatürk’ün sözünü ettiği o “beyinsizler” bugün de aramızda yaşıyor olabilir mi; mesela?
***
Siz hiç “güçlü, egemen ülkelerin” kırk parçaya bölünmeye çalıştığını duydunuz mu?
Bölünüp parçalananlara da mı bakmadınız hiç?
Açılın açılabildiğiniz kadar, kafanıza koydunuz bir kez; bilirim kurtuluş yok!
Ama düşünün; “Kürtlük fikrini, Lâzlık fikrini” empoze edenleri “beyinsiz” olarak niteleyen bu ülkenin kurucusu bugün yaşasaydı; acaba size ne derdi?
***
Ya şimdi parti merkezlerinize gidip, değiştirin programınızı... Bayramımızı kutlamayı bize bırakın...
Ya da aklınıza başınıza alın.
***
Laik, sosyal, demokratik bir hukuk devletinden yana olan herkesin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
*****
ŞEHİTLER!
Şehitler, Kuvâyi Milliye
şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvâyi Milliye
şehitleri,
Sakarya’da, İnönü’nde,
Afyon’dakiler
Dumlupınar’dakiler de elbet
ve de Aydın’da, Antep’te
vurulup düşenler,
siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvâyi Milliye
şehitleri,
siz toprak altında derin uykudayken
düşmanı çağırdılar,
satıldık, uyanın!
Biz toprak üstünde derin uykulardayız,
kalkıp uyandırın bizi.
Uyandırın bizi!
Şehitler, Kuvâyi Milliye
şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
NAZIM HİKMET RAN / 1959
*****
GÜNÜN SORUSU
Elliye merdiven dayadım ve kendimi bildim bileli, bütün Cumhuriyet Bayramları’nı hep bir nedenle “buruk” kutladım...
Gerçekten “coşkuyla ve mutlulukla” kutlayacağımız bir bayramı, acaba görebilecek miyim?
KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...29.10.2009&Newsid=267712&Categoryid=4&wid=102