Atatürk'ün türk milletini tarifi

MARCUSX

New member
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
2,051
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kaf Dağının Ardı
ATATÜRK'ÜN MİLLET TARİFİ

Atatürk 1929'da milleti şöyle tarif eder: 'Millet, dil, kültür ve mefkûre birliği ile birbirine bağlı vatandaşların teşkil ettiği bir siyasî ve içtimaî heyettir. Müşterek millî fikrin, ahlâkın, hissin, heyecanın, hatıra ve an'anelerin efradında meydana gelmesini ve kökleşmesini temin eden müşterek mazinin, birlikte yapılmış tarihin, vicdanları ve zihinleri doğrudan doğruya birleştiren müşterek dilin milletlerin teşekkülünde en mühim amiller olduğunu... Kaydettikten sonra, millet hakkında ikinci derece unsurları kale almayarak, mümkün olduğu kadar her millete uyabilecek bir tarifi ele alalım.

1- Zengin bir hatırat mirasına sahip bulunan;

2- Beraber yaşamak hususunda müşterek arzu ve muvafakatte samimi olan;

3- Sahip olunan mirasın muhafazasına beraber devam hususunda iradeleri müşterek olan insanların birleşmesinden vücuda gelen cemiyete 'millet' namı verilir.

Bu tarif tetkik olunursa, bir milleti teşkil eden insanların rabıtalarındaki kıymet, kuvvet ve vicdan hürriyetiyle, insani hisse gösterilen riayet kendiliğinden anlaşılır. Filhakika maziden müşterek zafer ve yeis mirası, istikbalde tahakkuk ettirilecek aynı program, beraber sevinmiş olmak, beraber aynı ümitleri beslemiş olmak, bunlar elbette bugünün medeni zihniyetinde diğer her türlü şartların fevkinde mana ve şümûl alır.

Bir millet teşekkül ettikten sonra, efradının devlet hayatında, iktisadi ve fikrî hayatta müştereken çalışmak sayesinde vücuda gelen milli harsta şüphesiz milletin her ferdinin çalışma hissesi, iştiraki, hakkı vardır. Buna nazaran bir harstan olan insanlardan mürekkep cemiyete millet denir dersek milletin en kısa tarifini yapmış oluruz...'

Milleti böyle tarif eden Kemal Atatürk, söz Türk milletine intikal edince ifade seviyesi de zenginleşir, güçlenir ve insanlık tarihine de şeref verecek bir ifade kazanır.

ATATÜRK'ÜN TÜRK MİLLETİNİ TARİFİ


Atatürk'ün Türk milletini tarifi şöyledir: 'Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. Dünya yüzünde ondan daha büyük, ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlar tarihinde görülmemiştir.

Türk milleti, halk idaresi olan Cumhuriyetle idare olunur bir devlettir. Türk devleti lâiktir. Her reşit dinini intihapta serbesttir.

Ben 1919 senesi Mayısı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım. Türk'ün haysiyet ve izzetinefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa mahvolsun evladır.

Türk milleti, güzel her şeyi, her medeni şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder. Fakat muhakkaktır ki, her şeyin fevkinde tapındığı bir şey varsa, o da kahramanlıktır. Türkiye Cumhuriyeti'ni tesis eden Türk halkı medenidir. Tarihte medenidir, hakikatte medenidir.

Bizim milletimiz vatanı için, hürriyeti ve hakimiyeti için fedakâr bir halktır; bunu ispat etti. Milletimiz yaptığı inkılabatın kıskanç müdafiidir de. Benliğinde bu faziletler yerleşmiş bir milleti yürümekte olduğu doğru yoldan hiçbir kimse, hiçbir kuvvet alıkoyamaz. Ölmek isteyen bir milleti hiçbir kuvvet kurtaramaz. Türk milleti ölmek istemez, o daima yaşayacaktır. Türk esaret kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır.

Türkiye halkı asırlardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklâli bir lâzımei hayatiye telakki etmiş bir kavmin kahraman evlatlarıdır. Bu millet istiklâlsiz yaşamamıştır. Yaşayamaz ve yaşamayacaktır. Türkiye devletinin istiklâli mukaddestir. O, ebediyen müemmen ve masun olmalıdır. Büyük şeyleri yalnız büyük milletler yapar...'

'TÜRK MİLLETİ BENCİL DEĞİLDİR'

Hiçbir millet, milletimizden çok yabancı unsurların inanış ve adetlerine saygı göstermemiştir. Hatta denilebilir ki, diğer din sahiplerinin dinine ve milletine saygılı olan tek millet bizim milletimizdir. Fatih İstanbul'da bulduğu dinî ve millî teşkilatı olduğu gibi bıraktı. Rum Patriki, Bulgar Eksarhı ve Ermeni Kategigosu gibi Hıristiyan din reisleri imtiyaza sahip oldu. Kendilerine her türlü serbestlik verildi.

İstanbul'un fethinden beri, Müslüman olmayanların sahip kıldıkları bu geniş imtiyazlar milletimizin dinen ve siyaseten dünyanın en hoşgörülü ve iyiliksever bir millet olduğunu kanıtlayan en açık delilidir.


Türk milleti kahramanlıkta olduğu kadar, kabiliyet ve hünerde de bütün milletlerden üstündür. Türkiye Cumhuriyeti ve onun bugünkü sahibi olan Türkler, bütün dünya medeniyet ve insanlığı için, benzemeye çalışılacak bir örnektir. Yalnız bu kadar değil, Türkler tarihin çok eski devirlerinde insanlığa karşı yaptıkları kültürel vazifeleri yeniden ve fakat bu sefer daha üstün şekilde yapmaya hazırlanan yüksek bir varlıktır.

Türk milletinin son yıllarda gösterdiği harikaların, yaptığı siyasi ve sosyal inkılâpların gerçek sahibi kendisidir. Milletimizde bu kabiliyet ve gelişme var olmasaydı, onu yaratmaya hiçbir kuvvet ve kudret yeterli olmazdı.


TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ ÇAĞDAŞ ve MODERN GÖRÜŞ İÇİNDEDİR

Türk milleti, her gün yeniden yeniye ve çok dikkatli incelenmeye değer bir cevherdir. Bugün başları yüksekte, alınlarında hürriyet ve medeniyet parlayan Türk milletinin, onun kıymet ve önemini görmek istemeyenlere, yakın bir gelecekte, gerçeği red ve inkâr edilemez bir tarzda itiraf ettireceğine asla şüphe edilmesin. Bütün dünya bilmelidir ki; Türk milleti, artık geçmişin bin türlü kötülüklerinin eseri olarak dimağında yer tutan pası tamamen silmiştir, gözleri önünde her gün biraz daha biriktirilmek istenilen bulutları kesin olarak dağıtmıştır. Artık bütün anlamıyla ve bütün çıplaklığıyla hakikati görüyor ve anlıyor. Bu milleti, bütün varlığıyla, temas ettiği hakikatten ayırmak, hakikate yürümekten alıkoymak imkân ve ihtimali kalmamıştır. Türk milletini, kendi özvarlığını bile anlamaktan men eden sebepler ve engeller yok edilmiştir, yıkılmıştır ve durmadan yok edilecek, yıkılacaktır. Herhalde millet, tuttuğu yolda süratle, şiddetle yürüyecek mutlaka layık olduğu saadet ve selamete kavuşacaktır.
Bizim başka milletlerden hiçbir eksiğimiz yok. Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, yüksek amaçlar uğrunda ölmesini biliriz.

Bütün medeniyet dünyası bilmelidir ki, Türkiye halkı her medeni ve kabiliyetli millet gibi, kayıtsız ve şartsız hür ve bağımsız yaşamaya kesin olarak karar vermiştir. Bu tamamen doğru kararı bozmaya yönelik her kuvvet, Türkiye'nin ebedi düşmanı kalır. Bu hususta medeniyet ve insanlık dünyasının saf ve temiz vicdanı muhakkak Türkiye ile beraberdir.

Milletimiz hiçbir vakitte düşmanlarımızın kabul ettiği gibi hukukuna ve istiklâline yabancı değildir. Aksine milletimiz büyük bir aşk ile ve aşk bağı ile, vicdan bağı ile istiklâl ve haysiyetine bağlıdır ve yine milletimiz içerdeki cahil ve gafillerin ve hainlerin kabul ve ifade etmek istedikleri şekilde değildir.

Türkiye Devleti ve Türkiye'de yaşayan halk kayıtsız şartsız bağımsızdır ve kayıtsız şartsız bağımsızlığını korumak için mücadele eder.

Türkiye halkı ırksal veya dinsel kültürel yönden birleşmiş, bir diğerine karşı karşılıklı hürmet ve fedakârlık hisleriyle dolu ve kaderi, geleceği ve menfaatleri ortak olan bir toplumdur.

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ İÇİNDE TÜRK VATANI

Sayın konuşmacı diyor ki: 'Bizde yanlış anlaşılan şeyler var. Mesela, Atatürk milliyetçiliği toprağa, vatandaşlığa bağlı denir.' Neşe Düzel sorar: 'Doğru değil midir?' Yine konuşmacı cevap verir: 'Hayır değildir.' Şimdi burada yine Atatürk devreye giriyor ve cevap veriyor:

'...Türk milleti Asya'nın batısında ve Avrupa'nın doğusunda olmak üzere kara ve deniz sınırları ile ayırt edilmiş, dünyaca tanınmış büyük bir yurtta yaşar. Onun adına 'Türk Eli' derler. Türk yurdu daha çok büyüktü, yakın ve uzak zamanlar düşünülürse Türk'e yurtluk etmemiş bir kıta yoktur. Bütün dünyada; Asya, Avrupa, Afrika ve hatta Amerika Türk atalarına yurt olmuştur. Bu gerçekler eski ve özellikle yeni tarih belgelerinde yer almaktadır. Bugünkü Türk milleti, varlığı için bugünkü yurdundan memnundur. Çünkü Türk, derin ve şanlı geçmişin; büyük, kudretli atalarının kutsal miraslarını bu yurtta da muhafaza edebileceğinden o mirasları, şimdiye kadar olduğundan çok fazla zenginleştirebileceğinden emindir.

Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz. Fakat sen Türk milletini sonsuza kadar yaşatmak için verimli kalacaksın. Türk toprağı! Sen, seni seven Türk milletinin mezarı değilsin. Türk milleti için yaratıcılığını göster.

Türkiye halkı mütevazı milli sınırları içinde bütün uygar insanlar gibi tam anlam ve kapsamıyla hür ve bağımsız yaşayacaktır...'

NETİCE OLARAK...

Yine Atatürk konuşuyor:


'Gerçi bize milliyetçi derler. Ama biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.'
 
Geri
Üst