Atatürk'ün Peygamber Efendimize Duyduğu HayranLık..

MozoLe Miяach

Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
12,862
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
121
Konum
Beşiktaş'ın KaLbi KAPALI'dan..


2uel98h.jpg


Atatürk'ün Kuran-ı Kerim'e duyduğu derin sevgi ve saygısı, İslam dininin en saf şekliyle yaşanmasına olan inancı onun dindar yönünü her dönemde ortaya çıkarmıştır. Her zaman gerçek din ile batıl inançlarla dolu gericiliği net biçimde ayıran Atatürk, birçok konuşmasında, samimi ve içten bir şekilde Allah'tan, İslam'dan, Kuran'dan saygı ve bağlılıkla bahsetmiştir. Hz. Peygamberimizi övmüş ve Türk Milleti'ne, gerçek dine sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiş. Allah'a yönelmede Hz. Muhammed'i rehber göstermiştir:



"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler." (Atatürk, Nedim Senbai, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979)



Hz. Muhammed'i överek O'nu kendisine örnek alan Atatürk, Hz. Muhammed'in peygamberliğine kesin olarak iman etmişti. Hz. Muhammed'e duyduğu hayranlığı ve O'nun peygamberliğini heyecanla anlattığı bir sırada yanında bulunan M. Şemseddin Günaltay, Ata'nın o anki halini şöyle anlatmıştır:



"... Atatürk'ün denizlerden renk alıp renk veren gözleri, masanın üzerinde serili haritaya dikildi ve beni kolumdan tutarak masanın başına çekip parmağını bir noktaya dikti. Bu, kendi elleriyle çizdikleri bir askeri harita idi ve Hz. Muhammed'in büyük Bedir Cengi'ni adım adım gösteriyordu. Hz. Muhammed'e ve O'nun peygamberliğine kadar, büyük askeri dehasına hayran olan eşsiz Sakarya Galibi, Bedir Galibi'ni göklere çıkarırken, "O'nun Hak Peygamber olduğundan şüphe edenler, şu haritaya baksınlar ve Bedir destanını okusunlar" diye heyecanlandı.



Ata'nın son sözü şu olmuştu:



- Hz. Muhammed'in bir avuç imanlı Müslümanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı Bedir meydan muharebesinde kazandığı zafer, fani insanların karı değildir, O'nun Peygamberliğinin en kuvvetli delili işte bu savaştır. (Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.28)



Atatürk"ün Hz. Muhammed'e duyulacak sevgiyi tarif ettiği sözleri ise şöyledir:



"Büyük bir inkılap yaratan Hazreti Muhammed'e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir." (Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, sayı 100, s. 4)



Atatürk, dinimizin tam anlamıyla ve aslına uygun olarak yaşanmasını ve milletimize doğru, modern, hurafelerden arındırılmış bir din anlayışını benimsetmeyi hedeflemiştir. Hiçbir aşırılığa kaçmadan, Kuran'ın modern bir dünyayı tarif ettiğini çok net biçimde özümsemiştir.



Açıkça anlaşılmaktadır ki, gerçek manada dindarlık, heyecanlı fanatiklerin, tutucu, kapalı görüşlü kimselerinkinde değil; Atatürk'ün tarif ettiği ılımlı, insancıl, modern yapıda kendini göstermektedir.



Büyük Atatürk'ün, İslam dinini, Kuran-ı Kerim'i, Hz. Peygamberi ve dini müesseseleri öven tüm bu sözleri, O'nun dinimize olan içten bağlılığını gösteren somut ve tartışılmaz belgelerdir.
 
Dinimi, peygamberimi bir müslüman olarak çok seviyorum. İslamiyet ve Peygamberimiz tüm insanlığa gönderildiği için onu sevmenin Türklüğe, İngilizliğe, Almanlılığa göre olanı yoktur.

Atatürk' ü çok seviyorum .Çünkü o en şerefli milletlerden biri olan Türk Milleti' nin milli şefidir. Ama başka milletlerin Atatürk' ü bizim gibi sevmelerine gerek yoktur. O sadece Türk Milleti'ne özgüdür. Sempati ve hayranlık duyulursa o ayrı tabiki.

Yani ikisi bir aradadır. Dinini sade bir şekilde yaşayan, tarihini bilen Anadolu insanının da bu şekilde düşünmesi en büyük arzumdur.

(Aynı anda hem Atatürkçü hem dindar olunmaz. Ya Atatürkçü olacaksın ya dindar diyenler varsa onlar da halt etmiştir.)
 
Kunfeyekun eyvallah kuranı kerim tilaveti mest etti allah razı olsun .sesine hayran oldum okuyanın eyvallah.
 
yahuu arkadaşlar anlamıyorum bu konuları niye bu akdar tartışıyorsunuz, her insan kendi dininden , kendi imanından sorumlu değilmi, her insan kendi hesabını vermeyecek mi_? ben ne din üzerinden ne de dinsizlik üzerinden propaganda yapılmasına karşıyım, bırakın herkez kendi dinini kendisi yaşasın ya... vallahi bırakında mezarında rahat uyusun...
 
Müthiş bir tespit

MozoLe Miяach;4852729' Alıntı:


2uel98h.jpg




"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler." (Atatürk, Nedim Senbai, A.Ü. Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102, 1979)




ellerine sağlık, emeğine teşekkür ediyorum.

ve izninle Müslümanlığa "gericilik" diyenlere "Büyük önder ATATÜRK"ün sözlerini hatılratıyorum. Birazcık insafınız varsa bu Büyük Önderimizin bu sözlerini zihninize kazırcasına okuyun... vesselam.

Çok teşekkür ederim "MozoLe Miяach"​
 
Ya Bize ne Dininden Biz Sadece Bu Devleti ve Cumhurşyeti , Çağdaşlığı ve Hür iradeyi Bize Sağladığı için minnettar olmalıyız . Dini ile ilgili pekçok şey var Yok müslüman yok değil Müslüman olmayabilir ya da Müslümansa da fazla dindar da olmayabilir Çünkü Atatürk ün Doğduğu dönemde Selanik ' te Çeşitli din ve Irk lar Vardı Bu yüzden Atatürk Birçok Kültürde Yetişmiştir Din üzerinde Bunun da etkis ivardır ancak Din Vicdan Meselesidir İsteyen kişi İstediği Dine mensup olabilir . Ve Ayrıca Kur'an da da Ayet Vardır insan Özgürdür Tabi ki müslüman olsa Daha iyi olurdu ya da Müslümansa daha dindar Ama bu Benim için ve Herkes için Fazla bişi ifade etmemeli . Eğer Bir insanı Dini Yönden Değerlendiriyorska Gavurluk olur


SAygılarımla !
 
Geri
Üst