Ŧ ℓ ε ŧ ¢ ħ
ےσℓđ
- Katılım
- 3 Eki 2005
- Mesajlar
- 13,708
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Artık hiçbiri yaşlanmayacak
GAZETELERDE şehit askerlerin küçük fotoğrafları yayımlanıyor, ölümle sonuçlanan her saldırıdan sonra olduğu gibi.
Türkiye’nin değişik yerlerinde doğmuş, çok önemli bölümü yoksul ailelerden gelen çocuklar bunlar.
Kimisi ilk askere gittiğinde afili fotoğraflar çektirmiş. Bazılarının fotoğrafları, hatıra diye çektirilenlerin içinden kesilerek çıkarılmış.
Hepsinin yüzünde genç erkeklerin kendine güveni var. Ve artık hiç yaşlanmayacaklar.
Çocuklarını kucaklarına alamayacaklar. Bir kadının beline coşku ile sarılamayacaklar.
Bundan önce olduğu gibi şimdi o çocukların aileleriyle yapılmış röportajları gazetelerde okuyacağız, televizyonlarda izleyeceğiz.
Benzer öykülere tanıklık edeceğiz hep.
Her biri için ayrı ayrı gözyaşları dökeceğiz.
Sonra hepsi bir istatistiğe girip toplanacak.
Bugüne kadar şu kadar askerimiz şehit oldu, bu kadar askerimiz gazi oldu diye.
İstatistiklerin soğuk rakamlarında, o küçük fotoğraflardan bize yansıyan sıcak bakışlardan eser olmayacak.
Ve bu halktan "sabır" isteyecek birileri.
"İki-üç gün bekleyin" diye rica edecek Rice Hanım.
Talabani "kedi bile vermem" diye alay edecek. Barzani, ağabeyine güvenip efelenecek.
"Sınır ötesi operasyondan ne zaman sonuç alındı ki" diye soranlar da olacak.
Demeçler verilecek, gazetelerde öfkeli yazılar çıkacak.
Türkiye, kendisini yönetmeyi ve haklarını korumayı beceremeyen bir iktidarı seçmenin bedelini ödeyecek, al bayrağa sarılı tabutlara bakıp içini çekerek ağlarken!
Mehmet Y. YILMAZ

GAZETELERDE şehit askerlerin küçük fotoğrafları yayımlanıyor, ölümle sonuçlanan her saldırıdan sonra olduğu gibi.
Türkiye’nin değişik yerlerinde doğmuş, çok önemli bölümü yoksul ailelerden gelen çocuklar bunlar.
Kimisi ilk askere gittiğinde afili fotoğraflar çektirmiş. Bazılarının fotoğrafları, hatıra diye çektirilenlerin içinden kesilerek çıkarılmış.
Hepsinin yüzünde genç erkeklerin kendine güveni var. Ve artık hiç yaşlanmayacaklar.
Çocuklarını kucaklarına alamayacaklar. Bir kadının beline coşku ile sarılamayacaklar.
Bundan önce olduğu gibi şimdi o çocukların aileleriyle yapılmış röportajları gazetelerde okuyacağız, televizyonlarda izleyeceğiz.
Benzer öykülere tanıklık edeceğiz hep.
Her biri için ayrı ayrı gözyaşları dökeceğiz.
Sonra hepsi bir istatistiğe girip toplanacak.
Bugüne kadar şu kadar askerimiz şehit oldu, bu kadar askerimiz gazi oldu diye.
İstatistiklerin soğuk rakamlarında, o küçük fotoğraflardan bize yansıyan sıcak bakışlardan eser olmayacak.
Ve bu halktan "sabır" isteyecek birileri.
"İki-üç gün bekleyin" diye rica edecek Rice Hanım.
Talabani "kedi bile vermem" diye alay edecek. Barzani, ağabeyine güvenip efelenecek.
"Sınır ötesi operasyondan ne zaman sonuç alındı ki" diye soranlar da olacak.
Demeçler verilecek, gazetelerde öfkeli yazılar çıkacak.
Türkiye, kendisini yönetmeyi ve haklarını korumayı beceremeyen bir iktidarı seçmenin bedelini ödeyecek, al bayrağa sarılı tabutlara bakıp içini çekerek ağlarken!
Mehmet Y. YILMAZ