ßLu£
Banned
- Katılım
- 16 Eki 2007
- Mesajlar
- 6,839
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Başbakan Erdoğan TRT El Türkiye'nin açılışında Gazze ve Kudüs'ü unutmadı.
Başbakan Erdoğan, Arapça yayın yapacak TRT El Türkiye kanalının açılışı amacıyla Dolmabahçe Sarayı'ndaki Başbakanlık Ofisi'nde düzenlenen törende, davetlileri ve televizyon başındakileri Arapça ve Türkçe selamlayarak konuşmasına başladı.
İstanbul'da Türk-Arap kardeşliği adına yine tarihi bir günü hep birlikte yaşadıklarını belirten Erdoğan, 24 saat Arapça yayın yapacak, TRT El Türkiye kanalının açılışı yaptıklarını dile getirdi.
"Bizler ortak tarihin, ortak kültürün, hepsinden önemlisi ortak medeniyetin mensuplarıyız. Bizim zihnimiz, bizim gönlümüz ortak kaynaklardan beslenerek büyümüş ve yetişmiştir" diyen Başbakan Erdoğan, Arapçanın en büyük şairlerinden Nizar Tevfik Kabbani'nin muhteşem dizeleriyle Feyruz ve Macide El Rumi'nin güzel sesleriyle Beyrut'a seslendikleri gibi kendisinin de Arap kardeşlerine seslendiğini kaydetti.
ARAPLAR VE TÜRKLER
Arapça ve Türkçe, "Siz yoksanız dünyanın anlamı yok. Şimdi biliyoruz ki bizim köklerimiz birbirine karışmıştır" dizelerini okuyan Başbakan Erdoğan, "Türkler ile Araplar bir elin parmakları gibidir. Türkler ile Araplar et ile tırnak gibidir. Bu topraklarda bizim mazimiz bir. Biliniz ki, istikbalimiz de bir. Tarih boyunca Cibuti sevindiğinde, Abu Dabi sevindi, Sana, Muska, Doha, Rabat, Tunus, Rabat, Cezayir, Trablus sevindiğinde emin olunuz ki, İstanbul da sevinmiştir, Ankara da İzmir de Mardin de Konya da Kayseri de sevinmiştir. Kudüs hüzünlendiğinde, Beyrut hüzünlendiğinde Hartum, Kuveyt, Mogadişu, Manama ve Moroni hüzünlendiğinde inanın İstanbul, Şanlıurfa, Kayseri de hüzünlenmiştir" dedi.
Erdoğan, "İstanbul'un kaderi Kahire'nin, Beyrut'un, Şam'ın, Bağdat'ın, Amman'ın, Mekke ve Medine'nin, elbette ki Küdus ve Gazze'nin kaderinden ayrı değil. Yakın tarihte aramıza sınırlar çizilmiş olabilir. Ülkelerimiz arasına mayınlar döşenmiş olabilir. Aramıza görünmez setler, görünmez duvarlar çekilmiş olabilir. Biz bunların hepsini aşacak güce, aşacak iradeyi sahibiz. Kardeşleri birbirinden ayırmaya, kardeşlerin arasına nifak sokmaya, kardeşlerin arasına fesat tohumları ekmeye hiç kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir. Türkiye olarak yüzümüz Batı'ya dönük olsa da sırtımızı asla ve asla Doğu'ya dönük değildir" diye konuştu.
GAZZE HATIRLATMASI
"Bizler, ülkelerimizde ya da bölgemizde bir tek muhtacın taleplerine eğilmek zorundayız. Eğiliyoruz ve eğilmeye devam edeceğiz" diyen Başbakan Erdoğan, "Sadece bölgemizde değil, dünyanın neresinde olursa olsun masum çocukların, masum insanların katledilmesine göz yummayız, yumamayız, feryatlarına kulak tıkayamayız. Nasıl Haiti için yüreklerimizi birleştirdiysek, nasıl Şili için dualarımızı yolladıysak, Gazze yanarken, medeniyetimizin göz bebeği Kudüs üzerinde kara bulutlar dolaşırken, buna tepkisiz kalamayız, bunu görmezden gelemeyiz, elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı duramayız. Biz artık başta bölgemiz olmak üzere, yeryüzünde akan kanın durmasını, gözyaşlarının dinmesini, barışın ve refahın yeryüzüne hakim olmasını diliyoruz. Bütün gayemiz, çabamız bütün mücadelemiz bunun içindir. TRT El Türkiye bizim ortak dilimiz, ortak ekranımız, ortak hissiyatımız olmak için yola çıkmıştır" diye konuştu.
Ümmü Gülsüm'ün Arapların sesi olduğu kadar Türkler'in de o kadar sesi olduğunu ifade eden Erdoğan, aynı şekilde Hafız Burhan'ın da ne kadar Türklerin sesi ise o kadar da Arapların sesi olduğunu, merhum Mahmut Derviş'in, şiirlerini Arapça yazmış olsa da ortak hissiyatı dile getirdiğini, Necip Fazıl'ın da şiirlerini Türkçe yazdığını, ancak ortak hissiyatın sesi olduğunu dile getirdi.
"TRT El Türkiye kanalı bir Türk kanalı olmanın ötesinde, sizin, bizim, hepimizin ortak kanalıdır" diye konuşan Erdoğan, "Bizim gönüllerimiz arasında, yeni bir irtibat hattıdır, kalplerimizi birleştiren yeni bir kanaldır. Sizlere TRT El Türkiye ile sesleniyor olmaktan büyük bir heyecan ve memnuniyet duyduğumu bir kez daha ifade etmek istiyorum. El Türkiye kanalının, dostluğumuzu, kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi derinleştirmesini diliyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini Türkçe ve Arapça "TRT El Türkiye hayırlı olsun" diyerek tamamladı.
ARINÇ: ÇOK İYİ BİR İŞ YAPTIK
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TRT El Türkiye kanalını hazırlamakla çok iyi bir iş yaptıklarını düşündüklerini belirterek, "Aynı coğrafyanın, kültürü aynı, tarihi aynı, inancı aynı insanları olarak, birbirimize artık TRT'nin bir kanalından da ulaşabileceğiz" dedi.
TRT'nin son 2 yıldır büyük atılımlar içinde bulunduğunu ve pek çok kanallar açtığını hatırlatan Arınç, bu kanallarla TRT'nin sadece Türkiye'ye ya da bölgesine değil bütün dünyaya ulaşma çabası içinde bulunduğunu kaydetti.
ŞAHİN: BİRİNCİ ELDEN TANIYACAĞIZ
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, "TRT El Türkiye marifetiyle gerek Arap ülkeleri bizi, gerekse bizler Arap ülkelerini doğrudan, birinci elden tanıyacağız" dedi.
Kanalın üç uyduyla yaklaşık 350 milyonluk Arap dünyasına hitap edeceğini belirten Şahin, 24 saat yayın yapacak kanalda ekonomiden politikaya, spordan sinemaya ve özellikle Arapların sevdikleri Türk dizilerinin gösterileceğini söyleyerek, "Hem TRT'ye özgü bir kalite olacak hem de Arap ülkelerinin bizi yanlış tanımalarını ortadan kaldıracak bir yayın kalitesini sunacağız" dedi.
Arapça kanalı açtı İsrail'e çattı - - Yazete.com
Başbakan Erdoğan, Arapça yayın yapacak TRT El Türkiye kanalının açılışı amacıyla Dolmabahçe Sarayı'ndaki Başbakanlık Ofisi'nde düzenlenen törende, davetlileri ve televizyon başındakileri Arapça ve Türkçe selamlayarak konuşmasına başladı.
İstanbul'da Türk-Arap kardeşliği adına yine tarihi bir günü hep birlikte yaşadıklarını belirten Erdoğan, 24 saat Arapça yayın yapacak, TRT El Türkiye kanalının açılışı yaptıklarını dile getirdi.
"Bizler ortak tarihin, ortak kültürün, hepsinden önemlisi ortak medeniyetin mensuplarıyız. Bizim zihnimiz, bizim gönlümüz ortak kaynaklardan beslenerek büyümüş ve yetişmiştir" diyen Başbakan Erdoğan, Arapçanın en büyük şairlerinden Nizar Tevfik Kabbani'nin muhteşem dizeleriyle Feyruz ve Macide El Rumi'nin güzel sesleriyle Beyrut'a seslendikleri gibi kendisinin de Arap kardeşlerine seslendiğini kaydetti.
ARAPLAR VE TÜRKLER
Arapça ve Türkçe, "Siz yoksanız dünyanın anlamı yok. Şimdi biliyoruz ki bizim köklerimiz birbirine karışmıştır" dizelerini okuyan Başbakan Erdoğan, "Türkler ile Araplar bir elin parmakları gibidir. Türkler ile Araplar et ile tırnak gibidir. Bu topraklarda bizim mazimiz bir. Biliniz ki, istikbalimiz de bir. Tarih boyunca Cibuti sevindiğinde, Abu Dabi sevindi, Sana, Muska, Doha, Rabat, Tunus, Rabat, Cezayir, Trablus sevindiğinde emin olunuz ki, İstanbul da sevinmiştir, Ankara da İzmir de Mardin de Konya da Kayseri de sevinmiştir. Kudüs hüzünlendiğinde, Beyrut hüzünlendiğinde Hartum, Kuveyt, Mogadişu, Manama ve Moroni hüzünlendiğinde inanın İstanbul, Şanlıurfa, Kayseri de hüzünlenmiştir" dedi.
Erdoğan, "İstanbul'un kaderi Kahire'nin, Beyrut'un, Şam'ın, Bağdat'ın, Amman'ın, Mekke ve Medine'nin, elbette ki Küdus ve Gazze'nin kaderinden ayrı değil. Yakın tarihte aramıza sınırlar çizilmiş olabilir. Ülkelerimiz arasına mayınlar döşenmiş olabilir. Aramıza görünmez setler, görünmez duvarlar çekilmiş olabilir. Biz bunların hepsini aşacak güce, aşacak iradeyi sahibiz. Kardeşleri birbirinden ayırmaya, kardeşlerin arasına nifak sokmaya, kardeşlerin arasına fesat tohumları ekmeye hiç kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir. Türkiye olarak yüzümüz Batı'ya dönük olsa da sırtımızı asla ve asla Doğu'ya dönük değildir" diye konuştu.
GAZZE HATIRLATMASI
"Bizler, ülkelerimizde ya da bölgemizde bir tek muhtacın taleplerine eğilmek zorundayız. Eğiliyoruz ve eğilmeye devam edeceğiz" diyen Başbakan Erdoğan, "Sadece bölgemizde değil, dünyanın neresinde olursa olsun masum çocukların, masum insanların katledilmesine göz yummayız, yumamayız, feryatlarına kulak tıkayamayız. Nasıl Haiti için yüreklerimizi birleştirdiysek, nasıl Şili için dualarımızı yolladıysak, Gazze yanarken, medeniyetimizin göz bebeği Kudüs üzerinde kara bulutlar dolaşırken, buna tepkisiz kalamayız, bunu görmezden gelemeyiz, elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı duramayız. Biz artık başta bölgemiz olmak üzere, yeryüzünde akan kanın durmasını, gözyaşlarının dinmesini, barışın ve refahın yeryüzüne hakim olmasını diliyoruz. Bütün gayemiz, çabamız bütün mücadelemiz bunun içindir. TRT El Türkiye bizim ortak dilimiz, ortak ekranımız, ortak hissiyatımız olmak için yola çıkmıştır" diye konuştu.
Ümmü Gülsüm'ün Arapların sesi olduğu kadar Türkler'in de o kadar sesi olduğunu ifade eden Erdoğan, aynı şekilde Hafız Burhan'ın da ne kadar Türklerin sesi ise o kadar da Arapların sesi olduğunu, merhum Mahmut Derviş'in, şiirlerini Arapça yazmış olsa da ortak hissiyatı dile getirdiğini, Necip Fazıl'ın da şiirlerini Türkçe yazdığını, ancak ortak hissiyatın sesi olduğunu dile getirdi.
"TRT El Türkiye kanalı bir Türk kanalı olmanın ötesinde, sizin, bizim, hepimizin ortak kanalıdır" diye konuşan Erdoğan, "Bizim gönüllerimiz arasında, yeni bir irtibat hattıdır, kalplerimizi birleştiren yeni bir kanaldır. Sizlere TRT El Türkiye ile sesleniyor olmaktan büyük bir heyecan ve memnuniyet duyduğumu bir kez daha ifade etmek istiyorum. El Türkiye kanalının, dostluğumuzu, kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi derinleştirmesini diliyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini Türkçe ve Arapça "TRT El Türkiye hayırlı olsun" diyerek tamamladı.
ARINÇ: ÇOK İYİ BİR İŞ YAPTIK
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TRT El Türkiye kanalını hazırlamakla çok iyi bir iş yaptıklarını düşündüklerini belirterek, "Aynı coğrafyanın, kültürü aynı, tarihi aynı, inancı aynı insanları olarak, birbirimize artık TRT'nin bir kanalından da ulaşabileceğiz" dedi.
TRT'nin son 2 yıldır büyük atılımlar içinde bulunduğunu ve pek çok kanallar açtığını hatırlatan Arınç, bu kanallarla TRT'nin sadece Türkiye'ye ya da bölgesine değil bütün dünyaya ulaşma çabası içinde bulunduğunu kaydetti.
ŞAHİN: BİRİNCİ ELDEN TANIYACAĞIZ
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, "TRT El Türkiye marifetiyle gerek Arap ülkeleri bizi, gerekse bizler Arap ülkelerini doğrudan, birinci elden tanıyacağız" dedi.
Kanalın üç uyduyla yaklaşık 350 milyonluk Arap dünyasına hitap edeceğini belirten Şahin, 24 saat yayın yapacak kanalda ekonomiden politikaya, spordan sinemaya ve özellikle Arapların sevdikleri Türk dizilerinin gösterileceğini söyleyerek, "Hem TRT'ye özgü bir kalite olacak hem de Arap ülkelerinin bizi yanlış tanımalarını ortadan kaldıracak bir yayın kalitesini sunacağız" dedi.
Arapça kanalı açtı İsrail'e çattı - - Yazete.com