Arabın Ayağına Git TÜRKMENİ Ülkene Sokma !

yehovan

Banned
Katılım
22 Mar 2006
Mesajlar
1,321
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
====> YeHoVaN
Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı Saadettin Ergeç, Türkiye’ye giriş yasağı olduğu gerekçesiyle İstanbul Atatürk Havaalanı’nda gümrükten içeriye alınmadı. Ergeç, gümrükte yaklaşık bir buçuk saat bekletildikten sonra Cumhurbaşkanlığı’nın devreye girmesiyle Türkiye’ye giriş yapabildi.
Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı Saadettin Ergeç, geçtiğimiz ay Türkiye’de açık kalp ameliyatı olmuş ve ameliyatın ardından Irak’a dönüşünde birkaç gün gecikme yaşanmıştı. Bu gecikme nedeniyle para cezası verilen Ergeç, uluslararası bir toplantı için bugün Erbil’den İstanbul’a gelişinde “Türkiye’ye giriş yasağı bulunduğu'' gerekçesiyle gümrükten içeriye alınmadı.
Yaklaşık bir buçuk saat gümrükte bekleyen Ergeç, olay esnasında havaalanında bulunan eski AKP Balıkesir Milletvekili Turan Çömez’in girişimleri ve Cumhurbaşkanlığı’nın devreye girmesiyle Türkiye’ye giriş yapabildi.
Olayı değerlendiren Çömez, sınırötesi operasyonunun konuşulduğu bugünlerde böylesine bir “ihmal ve aymazlığı'' kabullenemediğini belirterek, “PKK Kerkük’e kadar inmiş Türkmenleri tehdit ederken biz Türkmenlerin liderini sınırdan geri çevirmeye kalkıyoruz'' dedi.
Çömez, “Barzani ve Talabani’ye kırmızı pasaport veren bir ülkenin Türkmen liderine reva gördüğü bu davranışı millet sorgulamalıdır'' diye konuştu

IRAK TÜRKMEN CEPHESİ: ÇOK ÜZÜLDÜK

Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlı, Atatürk Havaalanı Dış Hatlar terminalinde bir süre tutulan Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı Saadettin Ergeç’in Türkiye’ye giriş yasağının bulunmadığını belirterek “Olaya biz de çok üzüldük ancak gerekli prosedür uygulandı ve sorun çözüldü" dedi.
ANKA’ya açıklamada bulunan Muratlı, "Genel Başkanımız Saadettin Ergeç, Türk Dünyası İşbirliği Kurultayına katılmak üzere Azerbaycan’a gidecekti. Ancak Irak’tan Azerbaycan’a uçuşlar olmadığı için Türkiye üzerinden geçme kararı almıştı" dedi.

"DIŞİŞLERİ DEVREYE GİRMİŞ VE SORUN ÇÖZÜLDÜ"

Ergeç’in Türkiye’ye herhangi bir giriş yasağının olmadığını belirten Muratlı, “Oradaki memur kendi kanunlarını uygulamış. Dışişleri Bakanlığı devreye girdi ve sorun çözüldü. Biz Dışişleri Bakanlığına teşekkür ederiz" diye konuştu.
Muratlı konuşmasına şöyle devam etti:
“Olaya biz de çok üzüldük ancak gerekli prosedür uygulandı ve sorun çözüldü. Saadettin Bey bu akşam kurultaya katılmak üzere Azerbaycan’a gidecek"




Ne kadar gariplikler yaşamaya başladık ? Hepside ne kadar üst üste geldi değil mi ? Kendimizi artık tanımamaya başladık. Dünyanın başladığı noktadan itibaren kardeşimiz olan insanları unutup tarihimize kalleşce girmiş olanları hatırlayıp nişanlarla ödüllerle ayaklarına gidip hürmet gösterir olduk...

Irakta yaşayan Türkmenlerin(Türkmen demek bile manası TÜRK) acılarına kimsesizliklerine sırt dönüşümüz yetmedi birde bu tür saygısızlıkalra imza atıyoruz !!!!!

Duruma bak. Irağın kuzeyinde car car öten densiz köpek barzani ve talabani bu ülkenin kırmızı pasaportunu ile dünyanın yeryerine girip çıkmış adamlar. Halada Ülkemize istedikleri an sorunsuz sorgusuz sualsız girebilecek konumdalar... Fakat benim Kardeşlerim bu ülkeye girme yasağı var hava limanında saatlerce tutuluyor...

Aslında söylenecek çok nokta var burada. Edilecek çok küfür yakınacak lanet edilecek çok şahıs var fakat. Ben Cumhurbaşkanını Başbakanı ve Dış işleri Bakanını ele almak istiyorum...

1 Arap şehi geldi. Türkiyeyi ayağa kaldırınız. Yetmedi kendiniz havalimanına kadar gidip karşıladınız !
Buda yetmedi Kaldığı otele ayağına yine gittiniz. Utanmadan çekinmeden sorgu sual etmeden bu ülkenin onur şeref madalyasını şereften nasip almamış TÜRK OSMANLI düşmanı bir adama verdiniz !!!!


İçimden Geçiyor....

ULAN !!!!!(Kendi kendime sesleniyorum...)

HERŞEY PARAMI ?

ULAN !!!!!!

Kardeşe Saygı VEFANIZ HİÇ Mİ KALMADI !!!!


Yazık yazık....

Cumhurbaşkanım başbakanım bu aralar deyimleri pek kullanır oldular !!! Bende kullanayım !

Düşene bir tekmede sen VUR !!!!

Elbet gün gelecek sizde o koltuktan ineceksiniz !!!!

İNDİĞİNİZ ANDA SLOGANı BASACAĞIM

PARA
İLE DEĞİL SIRAYLA !!!!!!!!!!
 
Keşke Türkmen kardeşlerimize yaptığımız tek ayıp bu olsaydı.Türk düşmanı Barzani ve Talabani’yle kardeşlik ilan eden, Atatürk düşmanı Suudi Kralı Abdullah’ın 10 Kasım’da ayağına gidip onur nişanı takan AKP, sessiz sedasız Irak’ta Türkmenleri sahipsiz bırakmaya hazırlanıyor. Mehmetçiğin kafasına çuval geçiren PKK destekçisi ve katliamcı ABD sonunda istediğini elde etti. 1 Ocak 2008 tarihi itibarı ile Türk Silahlı Kuvvetleri Türkmenlerle olan tüm ilişkisini keserek, Ali Babacan’ın Bakan olduğu Dışişleri Bakanlığı’na ve MİT’e devredecek. Bundan böyle Özel Kuvvetler, Türkmen soydaşlarımızın sorunları ile ilgilenemeyecek ve onlara sahip çıkamayacak.
ABD’nin yıllardır bastırması sonuç verdi AKP Türkmenleri, altın tepside Amerikalılara ve Barzani’ye verdi. Kurulacak olan Irak masasında bir dışişleri görevlisi koordinasyonu sağlayacak. Türkmenlerin dağıtılması ve birlik içinde kalmaması için elden ne geliyorsa yapılıyor. Daha şimdiden Barzani Kerkük’te yaşayan milliyetçi Türkmenler için tutuklama emri çıkarttı.
Ankara ve ABD bugünlerde Türkmenlere son darbeyi vurmaya ve dağıtmaya hazırlanıyor. 6 kez suikastten kurtulmayı başaran Türkmenlerin bugüne kadarki en cesur lideri Dr. Sadettin Ergeç’i bu kez devirmenin peşindeler. Bugünlerde birden bire Türkmenlerin kurultay yapması ve yeni başkanlarını seçmesi gerektiği şeklinde iğrenç senaryolar sahneleniyor. Irak’ta tüm liderler aynı ama Türkmenler’in lider değiştirmesi gerekiyormuş. Şu saçmalığa bakar mısınız?. Dere geçilirken, savaşın ortasında at mı değiştirilir? Allah AKP’nin “soydaş” diyemediği Irak Türkleri’nin yardımcı olsun.
Teşekkürler kardeşim...
 
AYIP üstüne AYIP

Eğer böyle bir yasak yoksa, oradaki memur bunu kendi inisiyatifi ile yapmışsa memur hala orada duruyor mu? Hiç Kimsenin kendi kafasından uydurup da bir uygulama yapmaya hakkı yoktur.

Eğer böyle bir yasak varsa, işte o zanan da bu yasağı koyanlar ayıp etmiştir. Hem de ne ayıp.

Bu ayıbı kimseye açıklayamazsınız.
 
Hükümet Halk cezalandırır,en azından demokraside böyledir.şimdi Akp kalkıp PKK ya genel af dese Halk ne yapacak sesizce izleyecek kitlesel eylem koyamaz.Akp ne yaparsa yapsın içine sindiremeyen halkın bir bölümü eylem koyacak ortaya sessiz kalanlarda bu sese ortak olacak tabii hepsi değil..Hükümet kendi yerini sağlamlaştırmaya bakıyor ABD AB ve alkışcı takımı ne isterse o oluyor.Halk fakirlikle mücadele ediyor,geçinemiyor,terör sorunu sel afetler,onun Hükümetin meselesi değil de bizler bunlar için onlara oy vermedikte kendi çıkarlarını korusun diyemi verdik Halk ne zaman bunu sorgularsa o zaman eylem koyar.Not:10 kasımda Arabı davet etmek ne demek oluyor,ayagına kadar otele gitmek ne demek oluyor....!
 
bağnazlıkla nereye kadar ?



Bu sözlerimiz AKP’ye oy atan tüm vatandaşlaradır;

Çanakkale Savaşı ile başlayan ve 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla resmen ilan edilen İstiklâl Savaşı ile Türk evladının mübarek kanı üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinin en ağır kuşatması ile karşı karşıya bulunmaktadır. 2007’ye geldiğimizde ise AB+D yönetiminin her isteği emir telâkki edilir olmuş, her alanda 84 yılın kazanımları olan Türk Devleti’nin bütün “kırmızı çizgileri” resmen ihlâl edilmiş hatta yok edilmiştir.

1938’de Başbuğ Atatürk’ün ebediyete intikali ile başlayan “milli şef” döneminde; ilk iş ders kitaplarından, devlet dairelerinden, paralarımızın üstünden Başbuğ Atatürk ve bozkurt resimleri kaldırılmış Türk Milleti’nin hafızası silinmeye çalışılmıştır. 1944 yılında Türk Milliyetçileri’ne yapılan zulüm ile de yıllarca sürecek bir dava, asıl mesele “resmen” ortaya çıkmıştır: Türk vatanında Türk’ü yok etmekÖ 1960 yılında yaşanan ihtilâl, sürgünler ve idamlarla desteklenen süreç sonunda gelinen 1980 yılında ise cephelere ayrıştırılan Türk Milleti tarihinin en büyük kargaşası içinde bir tercihe zorlanmıştır. Bu gün de aynen geçerli olan tercih açıktır: “Ya teslimiyetçilik, ya milliyetçilik…”

1944 ve 1960 yıllarında yaşananlarla CHP’nin sola kaymasından sonra Atatürk’ün askeri Alparslan Türkeş önderliğinde başlayan Milliyetçi Hareket, siyasal ve fikri manada milliyetçilik noktasında “tek merkez” olmuştur. Sağ-sol, komünist-faşist, laik-antilaik gibi kutuplaşmalarda her zaman “merkez” olan ve duruşunu hiç bozmayan MHP bu gün de “Türk Milleti’nin merkezinde” durmaya ısrarla devam etmektedir.

1980’de durum kontrolden çıkınca oluk oluk akan kana rağmen “şartların olgunlaşması” beklenerek sahnelenen ihtilal sonrasında, “esarete ve mandacılığa hayır” diyen Türk milliyetçileri “yine” işkencelere ve idamlara yollanmışlardır. Sistem ve yerli işbirlikçileri ile, vatan evlatlarının büyük mücadelesine yine kan bulaşmıştır.

Menderes döneminde “Marshall yardımları” adı altında başlayan, Demirel ve Özal döneminde “IMF ve Dünya Bankası politikaları adı ile” aynen ve arttırılarak devam eden Düyun-u Umumiye politikaları, ekonomik borçlandırılma / kültürel yozlaştırılma ve her alanda teslimiyet süreci Sayın Erdoğan’ın AKP’si ile zirve yapmıştır.

AKP’nin iktidar olma sevincini sadece siz kutlamıyorsunuz, Amerika’sı, Yunan’ı, Rum’u, PKK’sı, vesayresi, tarihteki tüm dibe çöküşümüz için fırsat kollayan oluşumlar, AKP iktidarını desteklemekte ve kutlamakta. Amerika demokrasimizi övüyor, büyük lütuflarda bulunuyor büyük müttefikimiz. Tıpkı, PKK’ya silah yardımında bulunduğu, AKP’nin teröre olan toleransını bildiği üzere, özellikle onu desteklediği gibi. Neden, her fırsatta Türkiye’yi bölmeye çalışan dış güçler, bu hükümeti istiyor diye hiç düşündünüz mü ? Hayır, düşünmezsiniz; çünkü siz partizansınız, takım tutar gibi parti tutanlardansınız.



Demokrasi kazandı, cumhuriyet kazandı diyorsunuz. Cumhuriyet’in temel niteliklerini “RP” zamanında çiğnemeyen adamları mı kalmış bu soysuzların ? Sayın Başbakanımız “Ya laik olacaksın ya Müslüman” sözünü, Sayın Dışişleri Bakanımız ise Cumhuriyet’i istemiyoruz başlıklı demecini Times gazetesine vermemiş miydi ? “Laiklik” Cumhuriyet’in en büyük temel niteliklerinden ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinden değil midir ? Neden şimdi görüşler değiştirilmiş gibi aksedilmeye, bu saf, temiz ve gerçekleri gösterilmeyen halka onlarca “Ulusa Sesleniş” konuşmalarıyla kabul ettirilmeye çalışılıyor.



Sana soruyorum sayın çiftçi, “Ananı da al git” diyen zihniyeti ne diye barındırıyorsun hâlen ülkende ? Sizlere soruyoruz şehit aileleri, evlatlarınıza “kelle” diye hitap edenleri neden hâlen başımıza getiriyorsunuz ? O şerefsizi İmralı’da besleyenleri ne zaman hak ettiği yere koyacaksınız ? Her şey bir çuval kömür için mi esnaf vatandaşlar ? Bu taassupkâr tutumunuz, at gözlüğü ile dolaşma vakti ne zaman son bulacak ? Dinin savunuculuğunu mu yapıyor sanıyorsunuz ? Hatayı anlamanız için illâki yurdumuzun dört bir yanı yeniden mi düşmanlarla sarılması gerek ? Biz sürekli Mustafa Kemâl Atatürk gibi mucizeler mi bekleyeceğiz ?



Başbakan Erdoğan, azdırdığın terörün, şehit kanlarının, ümit verdiğin bölücülüğün, yağmaladığın milli servetlerin hesabını çok yakında vereceksin. Sayın Başbakan’a sesleniyorum: Milliyetçi Hareket’in geçmişi, Türk milletine bağlılığın ve sevginin tarihidir. Sen onların geçmişi ile uğraşacağına, kendi geçmişine bak. Sen değil misin Cumhuriyetin değerlerine karşı çıkan, şehide ’kelle’, katile ’sayın’diyen, çiftçiye ’al ananı git’diyen, PKK’nın demokratik cumhuriyet zırvası projesini ortaya koyan, Türkiyelilikten bahseden? Sen değil misin, vatanını bölmeye çalışanlarla kol kola giren? Sen tüccarlık yaparken, sinsi sinsi Cumhuriyetle hesaplaşırken, Milliyetçi Hareket’in şerefli mensupları Türk vatanı ve devleti için bedel ödüyordu. Sen önce azdırdığın bölücülüğün hesabını ver. Sen önce sattığın vatan topraklarının bedelini öde.



AKP iktidarı ile milli kimlikte tahribat yaşanmış, Türk Milliyetçiliğine düşman tavrı takınılmıştır. Bu bize Osmanlı’nın son dönemlerini hatırlatıyor Sayın Başbakan ! Kıymetlerimizi Dubai şeyhlerine pazarlamıştır, varlıklarımızı Ermeni diasporasına terk etmek istemiştir. En karlı kuruluşlarımızdan olan Petkim’in bir ucu Rumlarda bir ucu Ermenilerde olan sermayeye teslim edilmesi de AKP iktidarının gerçek niyetini bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir. Milli varlıklarımız özelleştirme adı altında yabancılaştırılmıştır.

Hele son günlerde, seçime 15 gün kala bu ne aceleciliktir. Bu ne kıymet, değer bilmezliktir. PETKİM'i niçin satıyorsun? Haydi diyelim satmak zorundasın, bula bula sözde Ermeni soykırımı iddiasıyla Türkiye'nin ümüğünü sıkmaya çalışan Ermeni diasporasının finans babasını mı buldun?" Satın Başbakan satın, elde avuçta ne varsa yabancıya devredin, peşkeş çekin. Ancak unutmayın, bu halk bilinçlendiğinde sizi oraya çıkardığı gibi indirmesini de bilecektir.



Erdoğan’ın iktidarı zamanında hiçbir banka batmamış, bununla da övünüyor. 57. Hükümet döneminde kurulan bankalar öyle kötü yönetilmiş, devletin ve milletin yükünü arttıracak hâle gelmişti ki satılmak zorundaydı. Hepsi kapatıldı, peşkeş çekmek için satılmadı hiçbir yere, sen sattıklarının hesabını ver Sayın Erdoğan ! Ülkede bu şartlar altında bankaların batması zaten mümkün değildir ki , Türk Milleti borçlandırıldıkla bankalar büyümekte. Bankaların %36’sı da sayenizde Yunanlılar başta olmak üzere yabancıların eline geçmiş. Sen kimsin be Yunanistan, Türkiye’deki bankalara sahip oluyorsun ? Bu soygun ortamında bankalar neden batsın ? Ama unutulmasın ki başka batanlar yok değildir. Dükkânlarını siftahlemeden kapatan esnaf, namuslu işadamları ve sanayiciler batmaktadır. Kamyonunun tekerini döndüremeyen nakliyeci batmaktadır.



Başbakan Türkiye'yi 4 yıl 8 ayda uçurduğunu söyleyip övünmektedir. Sanal zenginlik ve başarı masalını tekrar edip durmaktadır. Emrinde olan basın, emrinde olan medyayla. Ya TOKİ'nin düzenlediği mitinglerde, ya da televizyonun her saatinde Türkiye'yi cumhuriyet döneminde hiç kimse bir şey yapmamış, gelmiş geçmiş 57 hükümet hiçbir şey yapmamış, ne varsa bugün Tayyip Erdoğan elindeki bir sihirli değnekle 84 yılın birikimini geldiği gün yapmış. Böyle bir saçmalık olur mu? Böyle bir vefasızlık olur mu? He sen yaparsın, zaten Mustafa Kemal Atatürk’ü de hiçe sayan sen değil misin. Her gün bir vatan evladı şehit olmaktadır. Ve bu kara tablonun önünde duran başbakana göre Türkiye uçmaktadır. Türkiye AKP ile gerçekte uçurumun kenarına getirilmiştir



Türk milletinin kardeşliğini bozanları unutacak mısınız? Manevi değerler üzerinden yapılan ucuz siyaseti unutacak mısınız? Ülkemizi yoksulluğa ve yolsuzluğa mahkum edenleri unutacak mısınız?



Geçenlerde açıklandı ki Türkiye kendi ürettiği elektriği yarı fiyatına Barzani'ye veriyor. Duymuşsunuzdur. İşte Başbakan'ın neden operasyon yapamadığının en güzel izahı buradadır. Aşiret reisi orada terörist üretsin, üstümüze salsın, vatan evlatları

şehit edilsin, sen elektrik üret, yarı fiyatına teröriste ikram et. İşte

başbakanın büyüyen Türkiyesi burada. Kendisi ya hava alanında görülüyor, ya havada görünüyor. 3-5 tane basın mensubuyla sanki 789 bin kilometre kare toprak alanında konuşacak yer bulamamışlar da 8 bin fit yukarıda sohbet ediyorlar. Demek ki uçan sadece ve sadece Başbakan. Kimin malını kime veriyorsan. Santral bu milletin, kaynak bu milletin, üreten bu millet. Millete pahalı, başkasına ucuz. Senin terörle mücadele zihniyetin bu.



Türkiye’de Lozan delinmiş, Sevr hortlatılmış, kardeş kavgası körüklenmiş, üniter yapı, milli devlet ve vatanın bölünmezliği tartışılır hâle gelmiştir. Sen oyunu AKP’ye verdikten sonra bunların hiç birine karşı çıkamazsın ! Artık sen bunları kabul ettin. Sürekli medya ile içli dışlı olanlar, satılmış medyası ile “Medya Maymunluğu” yapmaya devam ededursunlar, biz Atatürk’ün “Bursa Nutku” nu daha unutmadık, unutturmayız.
 
bizi yonetenlere nedense kizamiyorum,bu olay icin de kizamiyorum neden derseniz sonuna kadar inandigim bi soz var "her ulus hakettigi hukumet tarafindan yonetilir!" bunlari nasil sectigimize ilk basta şok olmustum ikinci secimlerde ise dicek hicbirsey bulamadim...artik dusundugum sey bunlari elestirene kadar kendimizi sorgulamamiz gerektigi. madem ki bunlari biz secmisiz gercekten millet olarak dusundugumuz dusundugumuz zannettigimiz kadar serefimiz onurumuz var mi kaldi mi diye kendimizi sorgulamaliyiz diye dusunuyorum. zoruna gidiyor insanin ama goruntu kabak gibi ortada...maalesef aci ama maalesef gercek...bunu dusunurken sonuna kadar inandigim baska birsey geliyor aklima. "egitimi olmayan beyinlerin ne degerlerine ne sereflerine ne namuslarina ne de onurlarina sahip cikma hakki yoktur! " diceksiniz niye dusunun bakalim bu irakta vietnamda surada burada millettin karisina kizina tecavuze varincaya kadar tum yasamlarini alan gucler bunu nasil yapabiliyorlar? soyliyim mi? bizim gibi kabadayi dizileri baslayinca kahvehaneleri doldurmaktan sonra bi kendine bi dunya malzeme cikarip ustune salak salak kabadayi tavirlar takinmak yerine o tavirlarin gercegini laboratuarlarda universitelerinde baska ulkelerden gerekirse cok buyuk maaliyetlerle getirdikleri gelismis beyinlerle takiniyorlar. iste biz bunu anlamiyoruz hala egitimli beyin yetistirmek yerine embesiller yetistiriyoruz okula saglam giden kiytirik kabadayi olup cikiyor,tum egitim hayati ezbere teoriye dayanmis hayata atilinca dimdizlak kalan bir nesil...dunyada okumak istiyorum diyen adama "dur bakalim once seni elicez oss kss ivir zivirla egitim isteyen beynin onune engel cikaran tek ulke...otekiler yeterki oku diye uste para odul vs verip gerekirse baska ulkelerin gencelerini gelin burada olkuyun diye cagirmaya calisirken....bu serefsizligin onursuzlugun hainligin dik alasi degilde ne arkadaslar simdi siz soyleyin ama durust olun. bu ulkenin topraklarinda dogmus bu ulkede buyumus adami okulunda embesil olarak curutmeye calisicaksin verdigin egitim seklinle ondan sonra yeterki gel dicegin yerde dur once elemeden geciceksin diceksin....hani artik komedi olan bi laf var ya egitim sart diye...iste o laf oyle degil arkadaslar "egitimle akli ruhu kisiligi gelismemis adamin ne degerlerini,ne serefini,ne namusunu kisaca hicbirseyini korumaya hakki yok arkadaslar bundan supheniz olmasin dunyada cok ornegi var hala yasaniyor. bizim daha cok basimiza cuvallar girer,daha cok dostumuzun ucaklarindaki fuzeler yanlislikla petrol hattimizin dibine duser...dusunun bakalim 70 milyonluk ulkemizle kayitli 700bin gerektiginde milyonlari bulucak askerimizle bit kadar gotu boklu pesmerge surusunu 20 yildir bitirmeye gucumuz niye yetmiyor? diceksiniz ki gucumuz yeter. 20 yildir yetmedi yetmez! ama gercekten yetmedigi icin degil niye yetmez biliyormusunuz cunku bizim onlara gerekeni yapmaya hakkimiz yok,adam okyanusun obur tarafindan gelir biz burnumuzun dibine gidemeyiz. cunku o adam kulhanbeylik kabadayilik donemini coktan asip isi bilime dokmus,askerleri 3.5 atar kendi bacagina sikar kacmak icin kullandigi gelismis beyinlerin urettikleriyle askerlere goruntu haricinde zaten ihtiyaci yok,gerektigi zaman gerekeni uydudan da yapiyor insansiz ucaktan da tanktan da sundan da bundanda...ondan daha onemlisi gercek beyinleri iyi kullaniyor ve o beyinler ihtiyac duydugu herseyi zaten bizim gibilere kurtlere suna buna yaptiriyor ve bizdahil herkes seve seve yapiyor,bi sebebi,temel bi sebebi var bunun ve bu sebep guc degil para degil ikisini de ureten bisey. iste maalesef o yok bizde olani da baskalarina kullandiriyoruz cok sukur kalkmissiniz kendi türkmen kardesimizi satmamizi elestiriyorsunuz,onu gecin biz satmaya alisigiz bankalarimizi satariz,iletisim kaynaklarini,satariz,enerji tesislerini satariz [ "dunyanin hicbir ulkesinde ama en ezikler dahil hic bir ulkesinde bunu goremezsiniz enerji-iletisim gibi lojistikleri hicbir ulke yabanciya satmaz biz haric" bankalarinin %51i satilmis olan tek ulkeyiz yeryuzunde bildigim kadariyla] bundan sonra ne saticagimizi dusunelim.
 
Geri
Üst