Apo’ya arkadaş arıyorsanız İmralı’ya Tayyip’i koyun

atn42

New member
HH Üyesi
Katılım
6 Ağu 2008
Mesajlar
2,052
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
PROMETHEUS'UN yanından
Apo hücre hapsi mi aldı?

Apo’nun iki kere hücre cezası aldığını biliyor muydunuz?

Açıkçası biz bilmiyorduk, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in açıklamalarından öğrendik...

Peki Apo’nun ayda bir koğuşunun arandığını? Son aramada ise arama yapmak isteyenlere direndiğini, ama bu direnişine karşın aramanın yapıldığını... Apo’nun da avukatlarına “Bana işkence yapılıyor” diye şikayette bulunduğunu?

Bunları da Şahin’den öğreniyoruz...

Ve şaşırıyoruz...

Şimdi, yukarıdaki cümlelerde Apo’nun isminin üzerini karalayın. Herhangi bir hükümlüyü koyun. Ne kadar doğal geliyor değil mi? Sıradan bir “adi suçlu” sanki...

Türk milletini nasıl da alıştırıyorlar...

Apo’nun sıradan bir hükümlü olduğunu kabul ettirirseniz, pek çok diğer hükümlü gibi affa da uğrayabileceğini de kabul ettirirsiniz.

Affa uğrayabilen bir hükümlü, sıradan bir insan gibi tüm vatandaşlık haklarını da kullanabilir. Örneğin, siyasi bir partiye üye olabilir.

Sonra o partinin yönetimine gelebilir.

O partiyle birlikte seçime girebilir.

Seçimde milletvekili seçilebilir.

Bakanlar Kurulu’na girebilir. Hatta Başbakan bile olabilir.

Kısacası, bugün sıradan bir hükümlü olduğu kabullenilen bir Apo, yarın niye Cumhurbaşkanı olmasın ki?

Abarttığımız söyleyecek kimileri ama, süreç onu gösteriyor.

Biraz daha inceleyelim.

Apo’nun ailesi, idam cezası kaldırıldıktan sonra kurban kesmişti.

Apo’nun ailesi, idam cezası kaldırıldıktan sonra kurban kesmişti. Sanırız bugün affın yaklaştığını görüp daha da mutludurlar.

Apo sıradan,
herhangi bir hükümlü değildir

Bilindiği gibi İmralı özel bir hapishane. Apo’nun tek başına cezasını çektiği, özel güvenlikli bir hapishane. AKP iktidarı, şimdilerde İmralı’nın kapsamını genişletmekle meşgul... Şahin’in açıklaması şöyle:

“Yasaya göre Öcalan’ın tek kişilik odada kalması gerekiyor. Adaya görevliler için bir yer yapılıyor. Projeye, birkaç hükümlü için de küçük bir yer eklenmiş. Buraya hükümlü gidip gitmeyeceği belli değil.”

Ama merak etmeyin diyor Mehmet Ali Şahin. Oraya başka hükümlü göndersek bile Apo’yla aynı odada kalamaz diyor. Nasıl yani demeyin. Çünkü Apo’nun kaldığı hapishane aslında bir F tipi hapishaneymiş!

İşte Türk Milletinin vicdanının köreltildiği nokta bu...

Apo, Adalet Bakanı’nın gözünde herhangi bir hükümlü... Hücre hapsi alabilen, başka herhangi bir hükümlü gibi üzeri aranan, hapishanesi Adalet Bakanlığı normlarında olan herhangi bir hükümlü.

Ama Apo Türk Milletinin gözünde herhangi bir hükümlü değildir.

Bebek katilidir o. Teröristbaşıdır. Terör örgütünün elebaşısıdır. Yani Türk Milleti zaten her tür “aşağılayıcı” sıfatı Apo’ya yakıştırmaktadır.

Apo’ya “Sayın Öcalan” denmesi bu yüzden kabul edilemez. Herhangi bir insana hitap ettiğiniz gibi hitap edemezsiniz ona! Saygın değildir!

Çünkü Apo, Türk tarihinin en kanlı terör örgütünün başındadır. Ona göre davranmak gerekir.

İsyanın elebaşısı yakalanınca idam edilir

Ancak mesele aslında 10 yıl öncesine dayanıyor. 1998’de, Ecevit liderliğindeki hükümet döneminde, Apo ABD tarafından Türkiye’ye hediye edildi. Ancak ABD’nin tek bir şartı vardı: Öldürülmeyecek. Ve Türkiye elleri kolları bağı bu şartı yerine getirdi.

Bu anlamda Apo, tarihte belki de bir ilktir. Bir ayaklanma varsa ve o ayaklanmayı bastırırsanız, ya da liderini yakalarsanız, yapacak tek bir şey vardır: Liderini ortadan kaldırırsınız! Şeyh Sait ayaklanmasında böyle yapıldı. Dersim isyanında Seyit Rıza’ya da aynı şekilde muamele yapıldı. Menemen ayaklanmasının lideri Derviş Mehmet’e de... Hatta Atatürk döneminde gerçekleşen irili ufaklı bütün Kürt ayaklanmalarında aynı kararlılık gösterildi. Yalnızca liderler değil, liderin yakın adamları da idam edildi.

Bunun nedeni basittir. Bir ayaklanmanın liderini ortadan kaldırmazsanız, o ayaklanmayı tam anlamıyla bastırmış sayılmazsınız.

Apo idam edilemedi.

Ve bu Türk Milletinin vicdanında derin yaralar açtı.

Apo’nun herkesin gözünden uzak İmralı’ya götürülmesi, cezasını tek başına çekmesi biraz da bundandır. İktidarlar Türk Milletinin o vicdan yarasıyla yüzleşmekten her zaman korktular. Herhangi bir af tartışması çıksa, Adalet Bakanları “Apo kapsam dışında kalacak” açıklaması yapmak zorunda kaldı. Apo’nun aldığı “Ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezasının her zaman her tür affın kapsamı dışında kalacağı sözleri verildi durdu. Çünkü Türk Milletinin gözünde Apo hiçbir zaman “herhangi bir hükümlü” gibi olmadı.

Apo’yu teslim eden ABD, Türkiye’yi teslim aldı

Apo’nun idam edilmemesinin çok daha önemli sonuçları vardır. 1995-97 yılları arasında, PKK büyük darbeler almıştı. Bunun en önemli nedeni, Türk Ordusu’nun Kuzey Irak’ta gerçekleştirdiği sınır ötesi harekâtlardır. Unutulmuş olabilir, hatırlatalım. O dönemki harekâtlar ABD’nin izniyle gerçekleşmezdi. ABD istihbaratına da muhtaç değildik. Saddam’la yapılan anlaşmalar sayesinde, Türk Ordusu istediği zaman istediği sayıda askerle “sıcak takip” yapabilir, PKK’nın Kuzey Irak’taki kamplarını yerle bir edebilirdi.

Apo’nun ABD tarafından teslimi tüm bu süreci tersine çevirdi. Tabii bunun bir diyet borcu da vardı. Apo’yu teslim alan Türkiye, Kuzey Irak’tan çekilmiş oldu. ABD’nin PKK’ya desteğinden rahatsız olan Türk Ordusu ve Türk Milleti, ABD dostluğu konusunda yine ikna edilmiş oldu. Ve tüm bu süreç, Kürt devletinin fiilen oluşturulması konusunda önemli bir adımdı.

Anlaşılan o dönem artık sona erdi. Apo’yu bize teslim eden ABD, onu artık geri istiyor. Çünkü ABD, Türkiye’nin artık kontrolünden çıkmayacağını görmüş durumda. Çünkü, 10 yılda çok şey değişti:

- Kürt devleti artık fiili bir durum.

- Türkiye, Kürt devletinin Barzani gibi liderlerini kabullenmiş.

- PKK terörü askeri açıdan çok güçlenmiş. Karakollarımıza gündüz gözüyle yüzlerce teröristlik gruplarla saldırabiliyor.

- PKK Güneydoğu’daki hemen hemen bütün belediyelere hâkim.

- Kürtçülük oldukça meşrulaşmış ve yasallaşmış.

Apo masaya mı oturacak?

Kısacası teslim alınan Türkiye, ABD (ve AB) kendisinden ne istediyse yapmış durumda. Öyleyse “Türkiye’yi teslim almak için teslim edilmiş” Apo’ya ihtiyacı kalmadı ABD’nin. Planın yeni aşamaları devreye sokulabilir... Ve Apo’ya yeni görevler verilebilir.

Nedir o yeni aşama?

Bu aşamayı Şahin’in son açıklamasından çıkarabiliriz. Adalet Bakanı, Apo’nun yanına hükümlülerin konacağını, ancak Apo’nun onlarla sık sık görüşemeyeceğini söylüyor. Ancak iyi hali söz konusu olursa görüşebilecekmiş. Peki nedir “iyi hal”? Bunu da açıklıyor:

“Ama durumunu düzeltir ‘bu işleri bırakın, bomba ile kavga ile olmaz’ derse, görüş değiştirirse belki savcılar bu yeni durum karşısında yeni bir değerlendirme yapar. Yoksa şu an başka hükümlülerle sohbet hakkı görünmüyor.”

Görüyor musunuz?.. Türkiye’nin Adalet Bakanı, “Apo silah bırakın derse, durumunu değerlendiririz” diyor. Yıllardır bağır bağır bağırdığımız mesele yani: “AKP, Apo’yla masaya oturacak.”

Yazımızın başındaki senaryo buna işaret. Sıradan bir hükümlü haline getirilen Apo, “masa”da karşı tarafta oturacak. PKK silah bırakacak. Türk Milletini ikna etmek için belki ABD PKK’nın birkaç önemli ismini daha teslim edecek. Böylece İmralı’daki yeni koğuşlar boş kalmayacak!

PKK’nın silah bırakmasıyla geniş kapsamlı bir af çıkarılacak. Teslim olan PKK’lıların tümü süreç içerisinde serbest bırakılacak ve “yasal ve silaha bulaşmayan” Kürtçü harekete katılmaları sağlanacak.

Tabii bu durumdan Apo da yararlanacak. Hapisten çıkan Apo bir Mandela’ya dönüştürülecek. “Türkiye’nin Obama’sı” olacak. Ve Obama’yla kol kola Talabani’si, Barzani’si, Apo’su Kürt devletini ilan edecekler...

Olmaz olmaz demeyin. AKP iktidarı neredeyse PKK’lıların kontrolüne girmiş durumda. Örnekleriyle inceleyelim.

AKP, DTP’lilere hesap veriyor

Örneğin, Şahin’in açıklamaları, DTP’li Aysel Tuğluk’un Meclis’te verdiği soru önergesine birer yanıt aslında. Bakın neler demiş Tuğluk:

“Son üç haftadır doğu ve güneydoğu bölgesinin birçok il’inde neredeyse toplumsal infiale yol açan, bir çok kişinin tutuklanmasına, yaralanmasına ve bir vatandaşımızın ölümüne yol açan ‘Abdullah Öcalan’a fiziksel şiddet uygulandığı ve hakaretlere maruz kaldığı’ iddiaları araştırılmış mıdır?”

Gördünüz mü, Şahin aslında Tuğluk’un “endişe”lerine yanıt veriyor ve Apo’ya şiddet uygulanmadığını söylüyor. Ancak Tuğluk, daha da ileri gidiyor ve Apo’nun neden sıradan bir hükümlü gibi haklara sahip olmadığını soruyor:

“Her tutuklu ve hükümlünün sahip olduğu ve yasalarda belirtilen haklara Abdullah Öcalan neden sahip değildir? Yasalarla verilmiş olan haklardan men edilmiş olması siyasi, keyfi ve (söz konusu kişi Abdullah Öcalan olmasından dolayı) cezalandırıcı bir tavır değil midir? Söz konusu tavır ve tecridin hukuk devletiyle bağdaşır bir yanı var mıdır? Ulusal ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde uygulanan ağır tecrit ve giderek arttırılan baskının (kamuoyunca pek inandırıcı bulunmayan ‘güvenlik’ dışında) hukuki gerekçesi ve dayanağı nedir? Fiziki şiddet ve hakaret iddiasını araştırmak üzere TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’ndan bir heyetin İmralı’ya gönderilmesi için hükümetinizin bir hazırlığı, talimatı ya da girişimi var mıdır?”

Apo’ya ev hapsi!

Gördünüz mü? İmralı meselesi aslında nereden çıkmış. Tuğluk’un soru önergesi 11 Kasım’da verilmiş. O günlerde, Tuğluk’un da ifade ettiği gibi “bazı iller”de terör olayları artarak devam ediyor. Hükümet binaları taşlanıyor, PKK’lılarla güvenlik güçleri arasında sokak çatışmaları yaşanıyor. TBMM İnsan Hakları Komisyonu da alelacele İmralı’ya gitme kararı alıyor. Yani devlet bir ayaklanmayı bastıramıyor ve ayaklanmacıların isteğini yerine getirme kararı alıyor!

Ancak Komisyon gitmekten vazgeçiyor. “Akılları başlarına geldi” sanmayın. Gitmemeye Apo’nun açıklamaları üzerine karar vermişler! Komisyonun sözcüsü AKP Diyarbakır Milletvekili Abdurahman Kurt şöyle diyor:

“Her seçim arafesinde, her kritik dönemde İmralı ile ilgili iddialar spekülasyonlar ortaya atılıyor. Komisyon olarak bu iddialar üzerine durumu tespit etmek için oraya gitmeyi tartıştık ve gitmeye karar verdik. O süreçte de Adalet Bakanı’nın konu ile ilgili açıklaması ve Abdullah Öcalan’ın avukatlarına söylediği, ‘Abartıyorlar’ sözlerinden sonra gitmekten vazgeçtik. Oraya gitmenin yararlı olacağını düşündüğümüz için gitmek istiyorduk. Çünkü Avrupa’dan bazı heyetler ve geçmişte önemli mevkilerde bulunan bazı kişilerin İmralı’ya gittiğini ve Öcalan’la görüştüğünü sonradan öğrendik. Onlar gidiyorsa biz niye gitmeyelim.”

Yani, Apo “Abartıyorlar” demiş, onlar da vazgeçmiş!

Ancak dahası da var:

Tuğluk’un şu soru önergesine geri dönelim:

“İmralı sistemiyle kendi hukukunu ve yasalarını uygulamamak kadar kişiye özel hukuk uygulamasıyla ciddiyeti ve saygınlığını tartışmalı hale getiren bir devlet olmaktan çıkıp; hukuk, adalet ve demokrasiyle yönetilen saygın bir devlet olmak ve toplumsal barışa katkı sunmak adına hükümetinizin ve size bağlı olan Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezinin bu konuda (cezaevi koşullarıyla ilgili) iyileştirici bir planlaması var mıdır? Aydın ve yazarların Kürt sorununa çözümüne hizmet edeceği anlayışıyla Abdullah Öcalan için önerdiği ‘ev hapsi’ konusunda hükümetinizin bir çalışması var mıdır?”

Görüyor musunuz? Şimdi bir de ev hapsi istiyorlar...

Burada bir noktaya dikkatinizi çekmek isteriz: İmralı’daki yeni düzenlemenin tam da bu soru önergesine denk getirilmesi tesadüf mü sizce?

Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü de açılacakmış!

Bu şüphesiz bir süreç... Ancak sürecin Türkiye’yi nereye sürüklediğini birkaç örnekle açıklayalım.

Tarih 24 Kasım. Öğretmenler Günü.

Ve DTP’li Siirt Milletvekili Osman Özçelik gelecekte ihtiyaç duyulacak bir öğretmen kadrosu için şimdiden gerekli bölümlerinin açılmasını istiyor: Kürt Dili ve Edebiyatı...

Neymiş efendim, Kürtçe eğitim almak isteyenler Kürtçe öğretme konusunda eğitim almış öğretmen bulamayacakmış. O yüzden Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri açılmalıymış!

Tabii, adam haklı! Böyle giderse 3-5 yıl içinde Kürtçe ilköğretim okullarında seçmeli ders olarak okutulmaya başlanacak. O zaman da Kürtçe öğretecek kadrolu öğretmene ihtiyaç olacak. Bölümleri şimdiden açmak en doğrusu…

Yalnızca öğretmen olarak değil, devletin Kürtçe bilen memurlara da ihtiyaç duyacağını söylüyor Özçelik:

“TRT’nin akademik düzeyde Kürtçe bilen eleman sıkıntısı çektiği malumdur. Kuzey Irak Kürt Federe Bölgesi yöneticileriyle iyi komşuluk, dostluk ve ticaret ilişkilerinin gelişmekte olduğu görülmektedir.”

Hey Allahım! Ne günlere geldik! Yani Kürt devletini tanıyacağız, bir de onlarla Kürtçe iletişim kurabilmek için Kürtçe bilen memur yetiştireceğiz!

Peki bu yasa teklifi kabul görür mü dersiniz? Sanmıyoruz, ancak tartışmaya açılan bu konunun çok kısa bir süre içinde bu sefer de AKP tarafından gündeme getirileceğinden emin olabilirsiniz. Olmaz olmaz demeyin. Birgün gazetesinin sevinç içinde haberi verirken kullandığı manşet gibi: “Neden olmasın!”

ABD’nin tehdidi: Elimizde rehinsiniz

Peki ne oldu da süreç bu derece hızlandı?..

Bunun yanıtını da tanınmış bir CIA yöneticisinin açıklamalarında bulabiliriz. “Türkiye Kürt sorununu çözerse lider ülke olur” demiş Graham Fuller. Kürt sorununun diyalogla çözülmesi gerektiğini söylemiş. Böylece Türkiye “söz hakkı”nı eline geçirecekmiş ve bölgede söz sahibi olacakmış.

Yani iki çağrı yapıyor Fuller:

- PKK’yla masaya otur.

- Kürt devletinin hamisi ol

Ve tehdit de ediyor Türkiye’yi: “Türkiye Kürt sorunu tarafından rehin alınmış durumda...”

Gördünüz mü... Adamlar elimizdesiniz diyorlar... Ve PKK’yla masaya oturmadan, Kürt devletini tanımadan olmaz diyorlar.

Değişen ne oldu peki? Şüphesiz Obama’nın Başkanlığının başlamasının bunda bir payı var. Obama ile birlikte Ortadoğu’da bir Kürt devletinin resmen ilan edilmesi süreci hızlanacaktır. Amerika’nın “ezilen”i rollerindeki Obama, kendisi gibi başka bir “sözde ezilen” olarak Kürtleri iktidar ve devlet sahibi yapacaktır. Irak’ta bunu yaptılar ve Talabani Cumhurbaşkanı oldu. İran’da da muhtemel bir operasyonla yapılacak...

Ya Türkiye? AKP, ABD’nin “diyalog” direktifine uymaya dünden hazır.

Gül’ün yeni “diyalog” çağrısı

Tayyip’in açıklamaları ortada. İmralı konusunda Şahin’i destekleyen ve yeni düzenlemelerin olacağını belirten açıklamalar yaptı.

Ya Gül? Hani Cumhurbaşkanlığı döneminin ilk (ve tek) yurt gezisini Güneydoğu’ya yapıp Kürtleri kucaklayan Gül...

Onun da Kürt sorunuyla ilgili yeni açıklamaları oldu. Taraf gazetesinin haberine göre, Hakkari’den gelen bir Ticaret ve Sanayi Odaları heyetine Gül şöyle demiş:

“Kürt sorunu diyalogla çözülecektir. Burada söylemeyeceğim şeyler de düşünüyorum. Sizin de var biliyorum, bu süreç işi. Çözüm için herksi elinden gelen çabayı göstermesi gerekir, diyalog ve iyi niyet gerekir.”

Tabii Cumhurbaşkanlığı haberi hemen yalanladı. Ancak “diyalog”, “çözüm” ve “iyi niyet” AKP’nin de Gül’ün de yıllardır kullandığı jargona çok uygun...

Ne dersiniz, İmralı’ya birkaç yeni hükümlünün gönderilmesi AKP’nin bir “iyi niyet” gösterisi sayılabilir mi?

Ve bu “iyi niyet” gösterisi nereye kadar uzanacak dersiniz?

Apo’ya arkadaş arıyorsanız İmralı’ya Tayyip’i koyun!

Unutmadan, AKP’lilere bir önerimiz var. Madem Apo’nun yalnız kalmaması için bu kadar uğraşıyorlar, İmralı’da bir yer de Tayyip için açsınlar. Ne de olsa iyi arkadaş sayılırlar.

Teröristbaşına “Sayın” diyen Tayyip değil miydi?

Ve “Başbakanın kullandığı kavramlar bana aittir.” diyen Apo değil miydi?

İmralı’da baş başa “Türkiyelilik” üzerine tartışmak için bolca vakitleri olacaktır...

KAYNAK
 
Bu ülkede kürt sorunu diye bi sorun yok
ben kürt devleti istiyorum diyen şerefsizler aşağılıklarda kendilerine başka ülke bulsunlar
sözüm herkes için geçerlidir KÜRT DEVLETİ İSTEYEN TÜRK BAYRAĞI ALTINDA YAŞAMAK İSTEMEYEN DEFOLUP GİTSİN. PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR PKK İLE MASA BAŞINDA HALLEDİLECEK SORUN YOKTUR.ELİ SİLAHLI ÜÇ BEŞ ÇAPULCUYLA TÜRK DEVLETİ İŞBİRLİĞİ YAPMAZ YAPAMAZ.
 
Çok güzel ve doğru bir yazı. Sempatizanları göremedim.

Sizin adınızın apo ile geçmesinin ne sakıncası var. Siz sayın deyin, propagandasını yapın, şerefsiz adinin... Hani savunmayacak mısınız? Bak adi şerefsiz diyorum apoya, sayın demiyorum.
 
Çok güzel ve doğru bir yazı. Sempatizanları göremedim.

Sizin adınızın apo ile geçmesinin ne sakıncası var. Siz sayın deyin, propagandasını yapın, şerefsiz adinin... Hani savunmayacak mısınız? Bak adi şerefsiz diyorum apoya, sayın demiyorum.

sempazitanlar görememen normal Atatürk düşmanlığı yapmakla meşguller
 
Apo itinin yanına gidecekleri düşündüm de aklıma kimler geldi kimler

1. Aponun partiisini 90 lı yıllarda ilk defa meclise sokup ülkenin başına bela eden CHP nin genel başkanı daha çok yakışıyor bence

O baykal ki mecliste oturduğu sıra arkadaşı şimdilerde PKK kongra gel in avrupa sorumlusu Zübeyr Aydar değilmiydi

yada bir önceki yerel seçimlerde yine DTP ile birleşip SHP çatısı altında seçimlere giren Murat Karayalçında yakışır


2. Ergenekon terör örgütünün kurusucu ve öcalanın kadim dostu Doğu Perinçek te olabilir mesela

3."Harran`ın altından kanallar açılıyor, üstü yeşerecek. Bu güzel ama, PKK ve özellikle lideri Apo, Kürt insanının başında gül bahçesi açtırıyor" diyeceke kadar Apo yalaması olmuş

ve terörist başını Öcalan a devletin düzenleyeceği suikasti haber vererek o şerefsizi ölümden kurtaran şimdilerde Kemalist ve Ulusalcı ayaklarına yatan Yalçın Küçük te hiç
fena olmaz

ne dersin

sahi Aponun yanına gitmesi gerekenleri bunlar olsa daha iyi olmaz mı
 
aponun ergenekoncu dostları ve ergenekonun avukatıda fena olmaz hani.
 
Apo itinin yanına gidecekleri düşündüm de aklıma kimler geldi kimler

1. Aponun partiisini 90 lı yıllarda ilk defa meclise sokup ülkenin başına bela eden CHP nin genel başkanı daha çok yakışıyor bence

O baykal ki mecliste oturduğu sıra arkadaşı şimdilerde PKK kongra gel in avrupa sorumlusu Zübeyr Aydar değilmiydi

yada bir önceki yerel seçimlerde yine DTP ile birleşip SHP çatısı altında seçimlere giren Murat Karayalçında yakışır


2. Ergenekon terör örgütünün kurusucu ve öcalanın kadim dostu Doğu Perinçek te olabilir mesela

3."Harran`ın altından kanallar açılıyor, üstü yeşerecek. Bu güzel ama, PKK ve özellikle lideri Apo, Kürt insanının başında gül bahçesi açtırıyor" diyeceke kadar Apo yalaması olmuş

ve terörist başını Öcalan a devletin düzenleyeceği suikasti haber vererek o şerefsizi ölümden kurtaran şimdilerde Kemalist ve Ulusalcı ayaklarına yatan Yalçın Küçük te hiç
fena olmaz

ne dersin

sahi Aponun yanına gitmesi gerekenleri bunlar olsa daha iyi olmaz mı

listeye ekleyelim hemen
bu gidişle imralıspor olacaklar:durdurun:durdurun:durdurun
 
Bir şerefsiz haini de ben ekleyeyim listeye;

“Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün”

Bu hıyanet dolu sözlerin sahibi Bediüzzaman Said Nursi yani gerçek adıyla said kürdi.
 
Bir şerefsiz haini de ben ekleyeyim listeye;

“Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün”

Bu hıyanet dolu sözlerin sahibi Bediüzzaman Said Nursi yani gerçek adıyla said kürdi.

dokunulmazlıkları akp neden kaldırmıyor şimdi anladım
imralı hepsini almayacak biliyorlar
 
Çok güzel ve doğru bir yazı. Sempatizanları göremedim.

Sizin adınızın apo ile geçmesinin ne sakıncası var. Siz sayın deyin, propagandasını yapın, şerefsiz adinin... Hani savunmayacak mısınız? Bak adi şerefsiz diyorum apoya, sayın demiyorum.

ben başbakanın o sözünü savunacak bi insan görmedim zaten savunulacak ta bir yanı yok sözüm ona terörist başı diyenler onu imralıya yolladı ve bir de avukat tuttu sonuçta ne oldu yine türkiye kaybetti

dokunulmazlıkları akp neden kaldırmıyor şimdi anladım
imralı hepsini almayacak biliyorlar

sen gerçekten inanıyor musun bu ülkede dokunulmazlıkları kaldırıp doğru dürüst iş yapılacağını eğer inanıyorsan sana sözüm yok o mecliste durup vatana ihanet içinde olanlar için dokunulmazlık kalksın onda hemfikiriz bu dokunulmazlıkların kalkması için T.C. yeniden yapılanması lazım en alt kuruluştan en üst kuruluşa
 
Vatana Hain Ariyorsaniz
Turkiyenin Solunu Daragacina Cikarin.

EDİT:CVP YOK NOKTA
 
neşeli ayaklar diye bir animasyon film var
orada imparator penguenlerinin hep birlikte söylediği bir söz var
"KURTULUŞ BİRLİKTELİKTE"
gerçekten inanıyormusun diye soran arkadaş şimdide ben soruyorum penguenler kadar olamıyacakmıyız?
ben inanıyorum
bu ülkede siyasetin temizlenmesi devletin kaynaklarını sülük gibi emenlerin sökülüp atılması meclise kadar giren vatan hainlerinin ve yandaşlarının cezalandırılması için dokunulmazlıklarının kaldırılması gerekiyor
ekonomik boyunduruktan kurtulabilmek terör belasını bitirebilmek abd ve ab hegomanyasından kurtulabilmek milli servetlerimizin peşkeş çekilmesini önleyebilmek için
ilk şart siyaset ve politikanın önünü tıkayan kirleten yozlaştıran dokunulmazlıklarının kaldırılması siyasi partiler kanunu ile seçim yasasının değiştirilmesi gerekiyor
ve bunlar olmalı olacak
bu böyle daha nereye kadar gidecek
zannetmesinlerki yedikleri yanlarına kar kalacak
zannetmesinlerki yaptıkları yanlarına kar kalacak
gün gelecek hepsinin hesabı sorulacak
kimse merak etmesin
 
Apo itinin yanına gidecekleri düşündüm de aklıma kimler geldi kimler

1. Aponun partiisini 90 lı yıllarda ilk defa meclise sokup ülkenin başına bela eden CHP nin genel başkanı daha çok yakışıyor bence

O baykal ki mecliste oturduğu sıra arkadaşı şimdilerde PKK kongra gel in avrupa sorumlusu Zübeyr Aydar değilmiydi

yada bir önceki yerel seçimlerde yine DTP ile birleşip SHP çatısı altında seçimlere giren Murat Karayalçında yakışır


2. Ergenekon terör örgütünün kurusucu ve öcalanın kadim dostu Doğu Perinçek te olabilir mesela

3."Harran`ın altından kanallar açılıyor, üstü yeşerecek. Bu güzel ama, PKK ve özellikle lideri Apo, Kürt insanının başında gül bahçesi açtırıyor" diyeceke kadar Apo yalaması olmuş

ve terörist başını Öcalan a devletin düzenleyeceği suikasti haber vererek o şerefsizi ölümden kurtaran şimdilerde Kemalist ve Ulusalcı ayaklarına yatan Yalçın Küçük te hiç
fena olmaz

ne dersin

sahi Aponun yanına gitmesi gerekenleri bunlar olsa daha iyi olmaz mı

:clap:clap:clap

Bencede terörsit apoda bu arkadaşlarını yanında görmekten bya bir mutluluk duyacaktır
 
Apo itinin yanına gidecekleri düşündüm de aklıma kimler geldi kimler

1. Aponun partiisini 90 lı yıllarda ilk defa meclise sokup ülkenin başına bela eden CHP nin genel başkanı daha çok yakışıyor bence

O baykal ki mecliste oturduğu sıra arkadaşı şimdilerde PKK kongra gel in avrupa sorumlusu Zübeyr Aydar değilmiydi

yada bir önceki yerel seçimlerde yine DTP ile birleşip SHP çatısı altında seçimlere giren Murat Karayalçında yakışır


2. Ergenekon terör örgütünün kurusucu ve öcalanın kadim dostu Doğu Perinçek te olabilir mesela

3."Harran`ın altından kanallar açılıyor, üstü yeşerecek. Bu güzel ama, PKK ve özellikle lideri Apo, Kürt insanının başında gül bahçesi açtırıyor" diyeceke kadar Apo yalaması olmuş

ve terörist başını Öcalan a devletin düzenleyeceği suikasti haber vererek o şerefsizi ölümden kurtaran şimdilerde Kemalist ve Ulusalcı ayaklarına yatan Yalçın Küçük te hiç
fena olmaz

ne dersin

sahi Aponun yanına gitmesi gerekenleri bunlar olsa daha iyi olmaz mı

İmza:N.Zengi
 
luckleon ve atn42 rumuzlu dostlar yazdıklarınızın altına bende imzamı koyuyorum ...amma remixtr rumuzlu arkadaşın lozanla ilgili forumda yazdıklarına bir bakın hele..ne yaman çelişki...Alinti:
DarthErim´isimli üyeden Alinti
Tek soru hepsi kabul de o günlerden 1 tane alim denecek şahıs var mı?
Okuma yazma oranını sorsam o dönemde?Bir gece de cahil oldular dediğiniz insanlar aslında zaten cahildi.


dartherim adlı üyenin yazdıklarına verdiği cevaba bir bakın..
 
luckleon ve atn42 rumuzlu dostlar yazdıklarınızın altına bende imzamı koyuyorum ...amma remixtr rumuzlu arkadaşın lozanla ilgili forumda yazdıklarına bir bakın hele..ne yaman çelişki...Alinti:
DarthErim´isimli üyeden Alinti
Tek soru hepsi kabul de o günlerden 1 tane alim denecek şahıs var mı?
Okuma yazma oranını sorsam o dönemde?Bir gece de cahil oldular dediğiniz insanlar aslında zaten cahildi.


dartherim adlı üyenin yazdıklarına verdiği cevaba bir bakın..

takma kafana remixtr öyledir
lozanı sabaha kadar tartışsan ne olacak
geçmişi değiştiremezsin
vahdettin kaçmadı de dur sabaha kadar bu onun hainliğini yok etmez
asıl gelecek önemli çalınan yıllarımız hemde göz göre göre
bak ülkenin borcu 500 milyar dolar
kim yedi bu paraları
nereye gitti
güzel yurdumun güzel insanlarının hangi siyasi fikri partiyi desteklediğinin bir önemi yok
birlik olması gerekiyor
soyguncunun vatan haininin yaptığının yanına kar kalmaması için
o koltuklara talancıların bölücülerin oturamaması için
yoksa istediğin kadar yaz lozan şöyleydi lozan böyleydi
istedikleri kadar kabul etmesinler
lozan istila edilmiş bu toprakların özgürlüğü teklikeye girmiş milletimizin kurtuluş biletidir
ama saltanatı uğruna ümmetini bile satan ve en sonunda vatanı terkedip kaçanlara kahraman diyen zihniyete hiçbir şey anlatamazsın
bugün desteklediği zihniyet beslemiyormu apo itini imralıda
idam cezası kaldırılması için oylama yapıldığında kaldırılması için evet diyen vekillerin listesine bak kim hain kim vatansever göreceksin
öyle böbürlenmeyle olmuyor şu kadar oy aldım diye
anayasanın değiştirilemez değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddelerini taertışmaya açacağına tıpkı nabız yoklar gibi
idam cezasını tekrar geri getirsene
bu kadar insanımızın katili o.ç. iti asmayacaksın kimi asacaksın
 
o.çye hücre arkadaşı solcular gitsin demişlerde kısmen doğru da...
o.ç ye sorsanız kendine sayın şehitlere kelle diyen biri onu daha mutlu eder heralde....
ya da yandaşlarıyla rakı balık keyfi yapanlar.........
 
Geri
Üst