Ülkemizde her yıl Mayıs ayının ikinci haftasını Anneler Günü olarak kutluyoruz. Dünyanın her yerinde farklı tarihlerde de olsa kutlanan bu gün annelik kavramının hemen her yerde özel bir yeri olduğunu gösteriyor. İlk olarak Antik Yunanlılar ve daha sonra Romalılar tanrıların annesi Kibele adına Mart ayında bir festival düzenlediler. Avrupa'da anneliği onurlandırmak amacıyla kutlanan çeşitli günler vardı. Bunlardan biri olan Annelik Pazar'ı Hristiyan geleneği ile ilişkili özel bir gündü ve Meryem Ana'ya adanmıştı. Uluslararası bir Anneler Günü fikri ise ilk olarak ABD'd 1912 yılında ortaya atılmıştır. Günümüzde ise genellikle zor bir görev olan anneliği üstlenen kadınlara duyulan saygı ve minneti göstermek amacıyla kutlanılmaktadır.
Annelik kavramının çeşitli rejimlerce kutsallaştırılmasının her zaman iyi niyetlerle ve kadınların yararına yapılmadığını da hatırlamak gerekmektedir. Örneğin, Focus dergisinde yayınlanan bir makaleye göre Nazi Partisi iktidara gelene dek Almanya'da fazla önem verilmeyen Anneler Günü, 1933-1945 yılları arasında resmi propaganda amacı ile ön plana çıkarılmıştır. Bu bağlamda kadınların toplumdaki en önemli rolünün Alman ulusuna sağlıklı çocuklar bağışlamak olduğu insanlara görsel, sesli ve yazılı medya yolu ile aşılanmıştır. Naziler tarafından geliştirilen Anneler Günü'nün anahtar fikirlerinden biri de, bir kadının oğulları savaşta öldüğünde şehit annesi olarak en yüce mertebeye erişeceğidir. Nazi Almanyası'nda Anneler günü resmi bir bayram haline getirilmiştir ve kadınlara doğurdukları Aryan çocuk sayısına göre madalya verilmeye başlanılmıştır. Altın madalya alabilmek için sekizden fazla saf Alman, sağlıklı ve normal çocuk doğurmuş olmak gerekiyordu.
Günümüzde ekonomik çıkar sağlamak amacıyla insanların yine medya yolu ile sömürülmesi bir tartışma konusudur. Eğer minnet duygusu varsa bunu para karşılığında temin edilen hediyeler ile göstermenin ne kadar doğru olduğu sorgulanmaktadır. Örneğin Endonezya'da Anneler Günü toplumdaki yıkıcı kadın-erkek ayrımlarını insanlara hatırlatmak amacı taşıyan eşitlikçi bir ruh ile kutlanılmaktadır. İran'da ise devrim sonrası kadınlara yanlış fikirler empoze edebileceği öne sürülerek yasaklanmıştır.
Annelik kavramının çeşitli rejimlerce kutsallaştırılmasının her zaman iyi niyetlerle ve kadınların yararına yapılmadığını da hatırlamak gerekmektedir. Örneğin, Focus dergisinde yayınlanan bir makaleye göre Nazi Partisi iktidara gelene dek Almanya'da fazla önem verilmeyen Anneler Günü, 1933-1945 yılları arasında resmi propaganda amacı ile ön plana çıkarılmıştır. Bu bağlamda kadınların toplumdaki en önemli rolünün Alman ulusuna sağlıklı çocuklar bağışlamak olduğu insanlara görsel, sesli ve yazılı medya yolu ile aşılanmıştır. Naziler tarafından geliştirilen Anneler Günü'nün anahtar fikirlerinden biri de, bir kadının oğulları savaşta öldüğünde şehit annesi olarak en yüce mertebeye erişeceğidir. Nazi Almanyası'nda Anneler günü resmi bir bayram haline getirilmiştir ve kadınlara doğurdukları Aryan çocuk sayısına göre madalya verilmeye başlanılmıştır. Altın madalya alabilmek için sekizden fazla saf Alman, sağlıklı ve normal çocuk doğurmuş olmak gerekiyordu.
Günümüzde ekonomik çıkar sağlamak amacıyla insanların yine medya yolu ile sömürülmesi bir tartışma konusudur. Eğer minnet duygusu varsa bunu para karşılığında temin edilen hediyeler ile göstermenin ne kadar doğru olduğu sorgulanmaktadır. Örneğin Endonezya'da Anneler Günü toplumdaki yıkıcı kadın-erkek ayrımlarını insanlara hatırlatmak amacı taşıyan eşitlikçi bir ruh ile kutlanılmaktadır. İran'da ise devrim sonrası kadınlara yanlış fikirler empoze edebileceği öne sürülerek yasaklanmıştır.