Albayrak
Can Feda
- Katılım
- 23 May 2007
- Mesajlar
- 4,439
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bu Türkiye’de anlamadığımız çok şey var.
Allah aşkına; anlayan varsa, anlatsa da biz de anlasak.
Neler mi, anlamadıklarımız ?
Anlatalım da belki siz anlarsınız.
Eğer anlarsanız, bize de anlatında, biz de anlayalım.
Mesela; Diyarbakır’da bombalar patlarken; karda, kışta, kıyamette sınır ötesi operasyon yapılırken, Millet Meclisindeki vekillerin ve bir takım siyasi parti mensuplarının teröristlere “kardeşlerimiz” diyebilmesini anlamıyoruz.
Bu sözleri sarfedenlere ve pervasızca kullanmaya devam edenlere hiç bir şey yapılmamasını anlamıyoruz.
Terör suçundan hüküm giyen eski vekillerin hala milletvekili emeklisi olarak maaş alabilmelerini anlamıyoruz.
Teröristleri destekleyen, methiyeler düzen Belediye Başkanlarının nasıl görevde kaldıklarını anlamıyoruz.
Anlı şanlı, ünvanlı kişilerin, yazarların, çizerlerin terörist yardakçılığı yapmasını ve buna rağmen hala nasıl olup da saygın kişiler olarak kabul edildiklerini anlamıyoruz.
Televizyon kanallarını işgal eden, program ve yorum yapan, ahkam kesen ama ulusal birlik ve bütünlükten nasiplerini almamış kişilerin nasıl olup da o kanallara çıktıklarını anlamıyoruz.
Gazete sayfalarında fiyakalı resimleri ve değişik puntolarla yazılan isimleri altında bölücülük, gericilik yapan kişilerin o sayfaları nasıl işgal ettiklerini ve neden kendilerine hiç dokunulmadığını anlamıyoruz.
Gösteri yürüyüşü adı altında sokaklarda terör estiren, etrafı yakıp, yıkıp, kıran kişilerin polisle sokaklarda kovalamaca oynamalarını, nasıl olup da yakalanamadıklarını anlamıyoruz.
Etrafı çevrilen seksen teröristin nasıl olup da gece karanlığından yararlanarak kaçabildiğini anlamıyoruz.
Yakalanan kişilerin nasıl olup da, daha kendilerini yakalayan polisler, jandarmalar ifade verirken salıverildiklerini ve karşı kaldırıma geçerek kendilerini yakalayan polisi, jandarmayı bekleyip yuhalayabildiklerini anlamıyoruz.
Gazetelerde, basın yayın organlarında her gün; devlete kazık atan soyup soğana çeviren kişilerin, olayların yer almasına rağmen bunlara hiç bir şey yapılmamasını ve kısa sürede unutulmasını anlamıyoruz.
Bir başka devletin uçaklarının, gemilerinin; bizim uçaklarımızı, balıkçı teknelerimizi nasıl ve neden taciz ettiklerini, bu taciz eylemine neden karşılık verilmediğini veya ara sıra olsun hiç değilse karşılık vermek için neden bizim de bu taciz denen işi yapmadığımızı anlamıyoruz.
Neden hep sorgulanan, itilen, kakılan ve dışlanan bir ülke konumunda olduğumuzu ve bunlara aynı şekilde, neden karşılık vermediğimizi anlamıyoruz.
Anlamadığımız çok şey var.
Eğer siz anladı iseniz, Allah aşkına anlatın da, biz de anlayalım.
Av.A.Erdem Akyüz
Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı
Allah aşkına; anlayan varsa, anlatsa da biz de anlasak.
Neler mi, anlamadıklarımız ?
Anlatalım da belki siz anlarsınız.
Eğer anlarsanız, bize de anlatında, biz de anlayalım.
Mesela; Diyarbakır’da bombalar patlarken; karda, kışta, kıyamette sınır ötesi operasyon yapılırken, Millet Meclisindeki vekillerin ve bir takım siyasi parti mensuplarının teröristlere “kardeşlerimiz” diyebilmesini anlamıyoruz.
Bu sözleri sarfedenlere ve pervasızca kullanmaya devam edenlere hiç bir şey yapılmamasını anlamıyoruz.
Terör suçundan hüküm giyen eski vekillerin hala milletvekili emeklisi olarak maaş alabilmelerini anlamıyoruz.
Teröristleri destekleyen, methiyeler düzen Belediye Başkanlarının nasıl görevde kaldıklarını anlamıyoruz.
Anlı şanlı, ünvanlı kişilerin, yazarların, çizerlerin terörist yardakçılığı yapmasını ve buna rağmen hala nasıl olup da saygın kişiler olarak kabul edildiklerini anlamıyoruz.
Televizyon kanallarını işgal eden, program ve yorum yapan, ahkam kesen ama ulusal birlik ve bütünlükten nasiplerini almamış kişilerin nasıl olup da o kanallara çıktıklarını anlamıyoruz.
Gazete sayfalarında fiyakalı resimleri ve değişik puntolarla yazılan isimleri altında bölücülük, gericilik yapan kişilerin o sayfaları nasıl işgal ettiklerini ve neden kendilerine hiç dokunulmadığını anlamıyoruz.
Gösteri yürüyüşü adı altında sokaklarda terör estiren, etrafı yakıp, yıkıp, kıran kişilerin polisle sokaklarda kovalamaca oynamalarını, nasıl olup da yakalanamadıklarını anlamıyoruz.
Etrafı çevrilen seksen teröristin nasıl olup da gece karanlığından yararlanarak kaçabildiğini anlamıyoruz.
Yakalanan kişilerin nasıl olup da, daha kendilerini yakalayan polisler, jandarmalar ifade verirken salıverildiklerini ve karşı kaldırıma geçerek kendilerini yakalayan polisi, jandarmayı bekleyip yuhalayabildiklerini anlamıyoruz.
Gazetelerde, basın yayın organlarında her gün; devlete kazık atan soyup soğana çeviren kişilerin, olayların yer almasına rağmen bunlara hiç bir şey yapılmamasını ve kısa sürede unutulmasını anlamıyoruz.
Bir başka devletin uçaklarının, gemilerinin; bizim uçaklarımızı, balıkçı teknelerimizi nasıl ve neden taciz ettiklerini, bu taciz eylemine neden karşılık verilmediğini veya ara sıra olsun hiç değilse karşılık vermek için neden bizim de bu taciz denen işi yapmadığımızı anlamıyoruz.
Neden hep sorgulanan, itilen, kakılan ve dışlanan bir ülke konumunda olduğumuzu ve bunlara aynı şekilde, neden karşılık vermediğimizi anlamıyoruz.
Anlamadığımız çok şey var.
Eğer siz anladı iseniz, Allah aşkına anlatın da, biz de anlayalım.
Av.A.Erdem Akyüz
Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı