Ankara’da Siyasi Bir Kavga

MARCUSX

New member
Katılım
19 Ocak 2008
Mesajlar
2,051
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Kaf Dağının Ardı
Ankara’da Siyasi Bir Kavga

Şimdi size gerçek bir olay anlatacağım.

Yer: Ankara

Bazı siyasetçiler liderle yemek yiyor. Bir süre sonra söz dönüp dolaşıp Milli Eğitim Bakanı’nın uygulamalarına geliyor. Genç bir milletvekili ateşli bir biçimde bakanın yanlışlarını sayıp döküyor.

Liderin bu işten hoşnut olmadığı belli. Milletvekilini birkaç kez uyarmaya çalışıyor ama genç adam iyice öfkelenmiş. Hiçbir uyarıya aldırış etmiyor.

Sonunda lider diyor ki: “İyi ama sözünü ettiğiniz bakan aynı zamanda benim hocam. Bakanın beni yetiştiren kişi olması bir anlam taşımıyor mu?”

Genç adam “Taşımıyor!” diyor.

Lider “Bu masada hocama ve bir Milli Eğitim Bakanı’na hakaret edilmesine izin veremem” diye söyleniyor.

Masadakiler buz gibi oluyor..

Ama genç milletvekili “Doğruyu söylemek için sizden izin istemiyorum. Hatayı yapan siz de olsanız eleştiririm. Sizin yaptığınız her şey doğrudur diye bir kural olamaz ki” diye dikleniyor.

Ve hızını alamayıp liderin yaptığı bazı işleri eleştiriyor.

Bunun üzerine masanın tadı tuzu kaçıyor ve lider, genç ve öfkeli milletvekilini, “Yoruldunuz. Biraz istirahat etseniz” diye kibarca masadan kalkmaya davet ediyor.

Herkes bu işin yatıştığını düşünürken milletvekili yine konuşuyor:

“Burası sizin değil milletin sofrasıdır. Milletin işlerini görüşüyoruz. Burada oturmak sizin kadar benim de hakkımdır.”

Derin sessizlik içinde herkes birbirini kuşkuyla süzüyor ve buna liderin ne tepki vereceğini merak ediyorlar.

İyice sinirlenmiş olan lider müthiş bir iradeyle kendisine hâkim oluyor ve “Öyleyse biz kalkalım” diyerek masayı terk ediyor.

***


Yukarıda anlatınlar birçok tanık tarafından doğrulanan, yaşanmış bir olay.

Şimdi merak etmiyor musunuz bu lider kim diye.

Erdoğan mı, Baykal mı, Bahçeli mi?

Ya o milletvekili kim ve hakkında ne gibi işlem yapıldı?

***


Uzatmadan bu soruların cevabını vereyim. Bu olay 1931 yılının ağustos ayında Çankaya Köşkü’nde yaşanmıştır.

O lider Atatürk’tür, genç milletvekili Dr. Reşit Galip adını taşımaktadır. Olay kelimesi kelimesine doğrudur.

***


Peki bu tartışmadan sonra Atatürk Reşit Galip’e ne yapmıştır?

Onu tasfiye mi etmiştir, milletvekili listesine mi sokmamıştır?

Hayır, eleştirdiği bakanın yerine Milli Eğitim Bakanı yapmıştır.

***


İşte size iki ibretlik manzara.

Birisi diktatör dedikleri Atatürk.

Ötekiler “demokrat” dedikleri parti liderleri.

Birincisini kıyasıya eleştirebiliyor, yüzüne karşı en ağır eleştirileri yöneltebiliyorsunuz, ötekilerin yanında ağzınızı bile açamıyor “Evet efendimcilik” yapıyorsunuz.

Güleriz ağlanacak halimize.

Zülfü Livaneli
Yazara ulaşmak için : [email protected]


Kaynak: http://haber.gazetevatan.com/haberd...h=12.12.2008&Newsid=213003&Categoryid=4&wid=5
 
Geri
Üst