AmPüLDe ARıZa

Leke

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
25 Haz 2005
Mesajlar
9,652
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
DoĞDuĞuMDa O KaDaR ŞaŞıRDıM Ki , BiR BuÇuK SeNe Ko

Ampülde Arıza !

Başbakan’ın çok tekrarladığı bir slogan var hani: Durmak yok, yola devam!

Bence frene basıp durmak, olup bitene bakmak lâzım. Arızalar artmaya başladı çünkü. Bu yolun selâmete gitmediği görülüyor.

Baksanıza her yeni yolsuzluk olayında AKP’nin organik ilişkisi bulunmadığını kanıtlamak zorluktan imkânsızlığa dönüşüyor.

Birkaç ay öncesine kadar AKP “dişli bir iktidar” idi.

Kurumsal çaplı imar yolsuzluğu Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’yi götürdü.

Ama bu arada millet, Şaban Bey’in bağımsız bir dişli değil, para basan bir çarkın parçası olduğunu da iyi anladı. Yolsuzluktan istifa etmek zorunda kalmış bir yöneticiye parti liderinin övgüler düzmesi, ayakta uyuyanları bile uyandırmaz mı?

Şimdi siyasal İslâm piyasasının merhamet ışığı olarak şişirilen Deniz Feneri arıza yapmış bulunuyor. İddialar inanılır gibi değil.

Işığı sönmüş medya

Alman mahkemesindeki yargılama, Türkiye’ye uzanan suçları ve “Allah ile aldatma”nın çeşit çeşit günahını belgelerle gözlerimizin önüne seriyor.

Ama yazık ki halkın önemli bir kesimi göremiyor bu tiksindirici gerçekleri.

Çünkü tarikat ve cemaat disiplinine sokulmuş ilişkilerin bazı medya kuruluşları ile bazı kalem sahiplerini nasıl birer siyasal köle haline getirmiş olduğunu ibretle izliyoruz.

Bu medya kuruluşları ve içindeki oyuncular, okurlarının güven duygularını, onları olan bitenlerden habersiz bırakabilmek için kötüye kullanıyorlar. “Üç maymun”u oynuyorlar!

Düne kadar vicdanlarını bastırdılar diyelim peki dünkü gelişmenin patlatacağı hicap duygusuna nasıl dayanacaklar?

Çünkü Alman savcının sunduğu iddianamede, Almanya ve Türkiye’de birbirleriyle ilişkili şirketlerin sahiplerinin Milli Görüş ve AKP’ye sıkı sıkıya bağlı oldukları tespiti yapılıyor, ardından şu sarsıcı iddia ortaya konuyor:

Adalet partinin adı

“Dava süresince soruşturmalara defalarca siyasi etki yapılmaya, bilhassa Türk hükümeti tarafından tutukluluğa mani olunmaya çalışılmıştır!”

İktidarın yargı ile kavgası milli sınırları aşmış durumda. Çünkü iddianamede adı geçen bir kişi şu an Türkiye’deki radyo-TV yayıncılığının kamu otoritesini temsil ediyor.

Dün CHP lideri Baykal’ın gündeme getirdiği iddia, girdabı Başbakan’ın kapısına kadar taşımıştır.

Çünkü iddianameye göre dernek, Başbakan Erdoğan’a teslim edilmek üzere bir Alman organizatöre miktarı açıklanmayan yüklü bir para emanet etmiştir.

Baykal “Aldın mı?” diye soruyor Erdoğan’a.

Adalet Almanya’da işleyecek, bize de dedikodusunu yapmak mı düşecek?

Uzmanlar “Delil varsa Türkiye’deki savcılar da soruşturma başlatabilir” diyorlar.

Delil yığınla ama iktidarın kontrol ettiği bir yargı düzeninde o cesareti gösterecek kahraman kolay kolay çıkmaz.

AKP niçin bağımsız yargı istemiyor? Cevabı burada!


Güngör Mengi - 06.09.2008

Artık Avrupa adaletine muhtacız!

Sonunda Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de çıkıp resmen “soygun yapmış bir kuruluşu” korudu... Şahin, Bakanlar Kurulu kararıyla “kamu yararına çalışan kuruluş” haline getirilen ve özel haklarla donatılan Deniz Feneri Derneği’nin denetlendiğini, alınan yardımların, banka hesaplarının incelendiğini açıklarken hükümetle ilişkisi nedeniyle kendilerini de çok zor duruma düşüren bu büyük yolsuzluğun ve diğerlerinin utanç verici olduğuna, bundan sonra ayrıcalık tanırken daha iyi inceleyeceklerini ve soygunculara arka çıkmayacaklarına hiç değinmedi.

Diğer tarafta ise Frankfurt’taki savcılığın mahkemeye sunduğu iddianamede “bazı sanık ve tanıkların Deniz Feneri Derneği yöneticileriyle AKP’nin yakınlığı konusunda verdikleri bilgiler” yer alıyor, şirket sahiplerinin Türkiye’deki iktidarla iç içe olduğu, milli görüş ve AKP siyasetine sıkı sıkıya bağlı olduğu bildiriliyor.

Buna ilaveten “Türk hükümeti tarafından Almanya’daki soruşturmalara siyasi etki yapılmaya çalışıldığı” da anlatılıyor.

Deniz Feneri ve benzeri bazı kuruluşlara özel haklar tanındığı, din ve duygu sömürüsüyle ve iktidarın himayesinde son yıllarda aşırı zenginleştikleri hep söyleniyordu ama gelin görün ki ortaya çıkması için Almanya mahkemelerinin el atması ve elbette korkusuzca gerçekleri yüzlerine vurması gerekiyormuş.

KİME İNANSIN BU MİLLET?

AKP’nin iktidar olma nedeni “insanların dinî duygularından siyasi olarak yararlanması” dışında halkın daha önceki iktidarların hatalarından bıkmış olması ve yeni bir ümit ışığı araması idi. Belki artık yolsuzluklar bitecek, işsizlik, yoksulluk azalacak, bu iktidar yalnızca ülkenin, toplumun çıkarlarını gözetecekti.

Oysa AKP iktidarının her söylemi ve her icraatı Türkiye’yi kendi istediği yönde “dönüştürmeye” yönelik olduğu gibi hiçbir olumsuzlukta eksilme olmadı, tam aksine ülke eskisinden beter hale geldi.

Son yıllarda “kadrolaşma ve yargı dahil tüm kurumları ele geçirme çılgınlığı” öyle boyutlarda ve öyle fütursuzca yürütülüyor ki artık Türkiye’de yasa dışı, ahlak dışı bir şey olup olmadığını anlamak imkansız... Anlaşılsa bile (kanunda yaptıkları değişiklikle) Adalet Bakanlığı tarafından seçilen, iktidar baskısı altında rehin durumundaki hakim ve savcılarla suçluların cezalandırılması çok zor.

Denetlemelerin ve haklarındaki tüm kararların da aynı Bakanlığa ait olması yargının elini iyice bağlıyor.

Nitekim Almanya’daki soruşturmaya bile hükümet tarafından yapılmak istenen siyasi baskının Türkiye içinde nasıl olacağı ortadadır.

Bu nedenle, halkın kanını emen benzer yolsuzlukların, suçların ortaya çıkarılması, Türk toplumunu dinle, Allah’la aldatan “şirket” maskeli çetelerin yakalanması, KOMBASSAN, YİMPAŞ, Deniz Feneri olaylarında görüldüğü gibi Avrupa yargısına, adaletine kalmıştır. Bundan daha acı bir durum olabilir mi?

Türkiye’nin Adalet Bakanı’nın “denetlendi” dediği şirketin “denetlenmediğini ve o süre içinde soygun yaptığını” Almanya Mahkemesi’nin ortaya çıkarmasından daha acı ve onur kırıcı bir durum olabilir mi?

Artık Türkiye’de iktidarı, gücü ele geçirenlerin belediyesinden siyasetçisine, bu gücü yalnızca kendi ceplerini doldurmak, mantar gibi “yandaş zengin” türetmek için kullandıklarını düşünüyoruz.

Acaba AKP’nin oyları hâlâ artıyor mu anketlerde?

Ne demişler “Her millet hak ettiği gibi yönetilir”...

Sen hakkını aramaz, hesabını sormaz, 1 torba bulgura, 1 çuval kömüre fit olursan bundan fazlasını da bekleyemezsin işte!


Ruhat Mengi - 06.09.2008


Halk ney dediniz ? Duyamadım ?
Bir torba kömüre Muhtaç mı ?
 
Ne olacak memleketimin hali, göz göre göre milletin
gözünün içine içine bakak baka duyguları uyandırılarak
paraları topla sonrada iç et.

Dahası Olayları kaşıyıp sulandıran doğan medya gurubuna
savaş aç .Vay efendim doğan medya gurubunun Hilton otelleri
ile ilgili düzenlemelerine yardımcı olunmadığı için vs.vs.vs.
o yüzden iftira ediyorlarmış.
Karşılıklı olarak ağzınızdaki baklaları çıkarında neyin ne
olduğunu anlayalım.Vatandaş olarak buna hakkımız var.
 
Bir hırsız düşünün gece eve giriyor tam evi soymuş kaçacakken birden ışık yanıyor,hırsız eyvah yakalandık derken evin ahalisi hırsızı alkışlamaya başlıyor,

Şu an ülkemizdeki yaşananlar bundan ibaret.
 
ya senelerdir bu akp nin zemini hazırlanmış ve şuan da bütün herkes akp yi destekliyor .aydın doğanla sürtüşmesi ise çok önemli bir olay .eğer aydın doğan bunlardan korkar geri adım atarsa yazıklar olsun .aydın doğan sana sesleniyorum ; elindeki o kadar gücü ilk defa hayırlı bir işe kullan ve ampülü söndür .ilk defa bu millete faydan olsun
 
Başlık cok yaratıcı elıne saglık Dostum
 
ya senelerdir bu akp nin zemini hazırlanmış ve şuan da bütün herkes akp yi destekliyor .aydın doğanla sürtüşmesi ise çok önemli bir olay .eğer aydın doğan bunlardan korkar geri adım atarsa yazıklar olsun .aydın doğan sana sesleniyorum ; elindeki o kadar gücü ilk defa hayırlı bir işe kullan ve ampülü söndür .ilk defa bu millete faydan olsun

Dostum bunlar birbirine gebedir.Bir yolunu bulur anlaşır onlar
dini imanı para olan insanlar nede olsa...Başbakanın konuşmaları
ayan beyan ortada çıkar ilişkileri çakıştı yoksa Almanyada Deniz Feneri davası 2007 yılında açılmış.Ne zaman öğrendik bunları
bu günlerde ,niçin daha önce medyaya yansımadı.Çünkü geçen
zaman içinde Doğan medya gurubu Hiltonu Satın almış İstanbul
belediyesinden Hiltonu yıkıp yerine büyük bir yerleşim yeri
yapmak için imar izni istemiş.Bu izni alamayıncada malum olaylar
patlak vermiş.......tir diyorum ben...
 
Geri
Üst