Amerikalı Batmanda Petrolü Götürürken

ramo46

New member
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
1,913
Reaction score
0
Puanları
0
Anonymous bildirdi: "Darbeden Geçinenler

82 Anayasası “vesayet Anayasası” diyorlar. Kabul edildiği şekliyle kalmadığı,
defalarca değiştirilmiş olması, o söylemi değiştirmiyor. Niçin? İktidarın çıkardığı
yasaların önünde engel teşkil ettiği için.

Seçim kazanıp meclise girmeyi, isterlerse “Anayasayı” tümden değiştirme
hakkını kazanmış gibi davranmışlardı bir ara. Muhalefeti bir kenara itip
kendi başlarına “Anayasa” yazdılar, Amerika ve Avrupa’da görücüye çıktı,
Türkiye’de gören yok.

Anayasa’da var olan askeri yargı kavramını görmezden gelip,
“askerin sivil yargıda” yargılanmasının önünü açan yasa çıkardılar.
Geçtiğimiz günlerde iptal oldu. Anayasa’nın bu şekli ile milletin değil,
iktidarın önü açılmıyor. Dertleri millet olsa, neler neler yaparlardı.
Elde avuçta bir TOKİ ve bir de TOKİ’ci müteahhitler var.

%25 lere varan gizli- açık işsizlik giderek artarken, iktidar
“Kürt Açılımı”, “Atatürk’ü”, “Türk Milleti” ibaresini Anayasa’dan çıkarmak
işleri ile iştigalde. “Ulus Devlet” çağdaş değilmiş. AB’nin yollarına gül döküp
kapısına yatan iktidarımız, AB’deki devletlerin yapısı incelesin önce.

Genel kurmay Başkanı “darbe söylemi kimlere yarıyor?” diye sormuştu.
İşte o soru son yılların top onunda bir numarayı başka hiçbir olaya kaptırmıyor.
Darbe söylemi kime yarıyorsa, bu söylentileri de onlar çıkarıyor, iddiası
yaygınlaşıyor. Türk askeri köşeye sıkışırsa, ABD bölgede rahatça at oynatır,
diyor bu işleri bilenler.

Darbe değil söylentisi var. Kurumlar arası çatışma var. Kimse kimseye güvenmiyor.
Siyasi otorite gücünü kullanmıyor, günlük komplo teorilerine prim veriyor.
Onca darbe lafı ediliyor, medya çığırtkanları dışında millet ilgilenmiyor.
Hayat standardı gittikçe düşer, sofraya giren ekmek küçülürken iktidarın
beceriksizliğini örtmeye çabalayan yağdanlıkları Başbakan’da azarladı.
Vıcık vıcık yağdan önünü göremez oldu çünkü.

Türk askerine bu kadar taciz başka kimin işine yarar?
Türkiye üzerinde menfaati olanlara.

Nasıl menfaat? Her türlü.

Amerikan askerinin bir kısmı Irak’tan çekilecek.
Bunun için atlama tahtası Türkiye olacak deniliyor.
Bu arada İran sıkıştırılıyor. Amerikan askerleri, 36. paralel üstüne
konuşlanmaya başladı. PKK’lıları Türkiye’ye gönderip, bölgenin
kıvama gelmesini istiyorlar.

Amerikan şirketi de Batman’da sayısız petrol kuyusu açıyor.

İktidar, NATO şemsiyesi altındaki yabancı askerler için

“ayrıcalık yasası” çıkarıyor.

Biz “darbecilik” oynarken.

Açıklayıcı Bilgi: “BATMAN'ın Kozluk İlçesi'nde, 32 gravite ile Türkiye'deki en
kaliteli petrol üretiminin yapıldığı Şelmo Petrol Sahası'nı kiralayan ABD'li
milyarder petrolcü Malone Mitchell'in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu T
ransatlantic Petroleum şirketi, bölgede 15 günde 15 kuyu açtı.
(Hürriyet – Batman – 15.1.2010)


NEVAL KAVCAR

Bozok.org - Bozok Yayın Grubu 2003-2009 - Amerikalı Batmanda Petrolü Götürürken
 
1- “Beyaz adam bu topraklara geldiğinde, bizim elimizde topraklarımız onların elinde İncil vardı. Yüzyıllar sonra bir de baktık ki bizim elimizde İncil var, beyaz adamın elinde ise topraklarımız”.


2- 1957 yılında Amerika’nın güneyine araştırma yapmak üzere üs kuran NASA’yı bir gün küçük bir Kızılderili çocuk fark eder ve koşa koşa epeyce uzakta bulunan kamplarına gidip büyükbabasına haber verir.

-Büyükbaba, beyaz adamlar gelmiş, aşağıdaki vâdide gördüm… Çok kalabalıklar ve bir şeyler yapıyorlar.

Yaşlı Kızılderili homurdanmaya başlar, belli ki epeyce sinirlenmiştir.

-Onlarla konuştun mu?

-Hayır, beni görmediler. Ben büyük tepenin üzerinden onları izledim.

-O zaman yarın yanlarına git ve orada ne aradıklarını sor.

Küçük kızılderili ertesi sabah yola koyulur. Üsse varır ve beyaz adamlardan birinin yanına gidip,

-”Burada ne yapıyorsunuz” diye sorar.

Beyaz adamlardan birkaçı küçük Kızılderili’nin basını okşarlar, ona gülümserler ve

-”Hani geceleri gökyüzünde parlayan bir şey var ya, biz buradan onu seyrediyoruz” derler.

-Ayı mı? Peki, ama neden?

Adamlar küçük çocuğun sorusunu yine gülümseyerek yanıtlarlar.

-İleride… Çok yıllar sonra buradan oraya insanları götürebilmek ve orada yeni bir hayat kurabilmek için… Anladın mı?

Küçük Kızılderili şaşkınlığını gizlemeye çalışarak “anladım” der ve koşa koşa uzaklaşır.

Öyle hızlı koşmuştur ki, kampa geldiğinde konuşamaz hâldedir. Hemen büyükbabasının yanına gider ve kendisine söylenenleri bir bir anlatır. Yaşlı Kızılderili torununun anlattıklarını dinledikten sonra iyice sinirlenir, bağırıp çağırmaya başlar.

Ertesi sabah yine torununu yanına çağırır, hayvan derisi üzerine kızgın bir çubukla ve kendi lisanınca yazdığı notu torununa uzatarak der ki:

-Bunu al, beyaz adamlara götür ve onlara de ki: “Bunu büyükbabam gönderdi… Oraya, yâni aya gittiğinizde bunu oradakilere verecekmişsiniz”.

Küçük Kızılderili kendisine söyleneni aynen yapar. Üsteki beyaz adamlardan birine notu verir, büyükbabasının söylediklerini de iletir ve yine koşar adım uzaklaşır.

Üs çalışanları, belli bölümleri yakılmış deri parçasına bakıp, bakıp saatlerce gülerler.

Ancak aradan bir kaç gün geçtikten sonra, yaşlı Kızılderili’nin o notla, sözde ayda yaşayanlara nasıl bir mesaj iletmek istediğini merak etmeye başlarlar. Bu merak günden güne öylesine büyür ki, bir tercüman çağırmaya karar verirler.

Tercüman geldiğinde herkes bir araya toplanır ve merakla beklemeye başlarlar. Bu arada gülüşmeler hâlâ ara ara devam etmektedir.

Tercüman deri parçasını eline alır, okur ve ağlamaya başlar. Herkes şaşkındır, gülüşmeler yerini iyiden iyiye meraka bırakmıştır.

Tercüman yaşlı gözlerini kalabalığa çevirir ve der ki:

-Not aynen şöyle: “Bu adamlara dikkat edin, elinizden topraklarınızı almaya geliyorlar”!.







bu ülkede ve dünyada hala amerikalı olmayıp yaşasın amerika diye bağıranlar var.
ve ülkemde bunalrdan bol miktarda var.

utanıyorum.
 
Geri
Üst