Allah TeÂl İÇİn Olan Sevgİnİn Hakİkatİ Nedİr?

ĦĄЯĄMÍ

" hayal taciri "
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
3,674
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
44
Bil ki, bir mektep veya mahallede olmakla yahut beraber yolculuk yapmakla meydana gelen sevgi ve ülfet, bizim bahis konusu sevgiden değildir. Bir kimseyi, kendisine mal, mevki verdiği için veya başka türlü dünyevî bir gaye için sevmesi de, konumuz olan sevgiden olmaz. Bu sevgi iki derecedir:

Birinci derece:

Bir kimseyi dinî bir iş için sevmektir. Sana ilim öğreten üstadım sevdiğin yahut talebeni, ilim öğrendiği için sevdiğin gibi... Bir kimseyi güzel yemek pişirdiği için sevmek, buna girmez. Bir kimseyi, ibâdete fazla zaman ayırabilmesi için kendisine yiyecek ve giyecek verdiği için sevmek, Allah için olan sevgiden olur. Hanımını, kendisini kötülükten koruduğu için, yahut çocuk yetiştirdiği için sevmek de bahis konumuz sevgiden olur.

İkinci derece:

Bir kimseyi ilim öğretmek, ilim öğrenmek, ibadet imkânını vermek gibi bir garez için değil, belki taatli bir kul olduğu için sevmektir. Bir âşık sevgilisinin köyünü, mahallesini sevdiği gibi Allah‘ı seven de, onun yaratıklarını da sever. Çünkü vücuda gelen her şey O‘nun eseridir. Şüphesiz âşık sevgilisinden başka O‘nun eser ve sanatını da sever.

Peygamberimize bir turfanda meyva getirdikleri zaman onu sever, mübarek gözlerine sürer ve: "Bunun Allah‘a kurbet-i ahdi vardır" buyururdu.


Allah sevgilisi iki kısımdır:

Birincisi; onu, dünya ve âhiret nimetleri için sevmektir. İkincisi; Allah Teâlâ‘yı sadece kendi zatı için, hiçbir vasıta araya girmeksizin sevmektir. Velhasıl Allah‘a olan sevginin kuvvet ve miktarı, imanın kuvvet ve miktarına göre, bir iman ne kadar kuvvetli olursa, Allah sevgisi de o kadar kuvvetli olur ve Allah‘ın dost ve velilerine sirayet eder.

Eğer Allah için olan sevgi bir fayda mülahazasıyla olsaydı vefat eden peygamberler, veliler ve âlimlerin sevilmesi imkânsız olurdu. Halbuki hepsinin sevgisi, mü‘minlerin kalbinde mevcuttur.

Sevginin miktarı da, mevki ve malı feda etmek derecesiyle anlaşılır. Bazı kimseler olur ki, bir defada bütün malını verebilecek kadar kuvvetli imanı vardır. Hz. Ebu Bekir Sıddîk gibi. Bazı kimseler de az bir şeyi sadaka verir, fazlasını veremez. Velhasıl hiçbir mü‘minin kalbi Allah sevgisinden boş değildir. Gerçi o sevgi değişiktir. Bazılarında kuvvetli ve bazılarında zayıftır. Doğrusunu Allah bilir.

KİMYA-YI SAADET
(Mutluluğun Formülü)

İMAM GAZALİ
 
Allah razı olsun..İmam Gazali'nin engin bilgilerinden düşen damlacıkları yakalamak çok önemlidir...Çünkü o damlacıklar ne deryalar anlatırki Rahmet içinde boğulmayalım...
 
Güzell bi paylaşım...Eline sağlık...Allah razı olsun...
 
Geri
Üst