Allah'ın Kızları

Kara Kartal

Banned
Katılım
4 Nis 2007
Mesajlar
1,531
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Yaşasın Yobazlar ve Kahpeler için İstiklal Mahkeme
ALLAH'IN KIZLARI

ALLAH'IN KIZLARI'NA aklama
Nedim Gürsel'in son romanı Allah'ın Kızları'na başlatılan soruşturmaya takipsizlik kararı verildi.
09 Ağustos 2008 / 16:26
ALLAHIN-KIZLARINA-aklama--
Yazar Nedim Gürsel’in son romanı Allah’ın Kızları’na, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi.

Nedim Gürsel kararı NTVMSNBC’ye şöyle değerlendirdi: “Fanatik dinciler, kitabın yasaklanmasını da talep ediyorlardı. Dosyada o da vardı. Tam tersini elde ettiler. Yani kitap yasaklanmadı, yazarı hakkında açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Bu arada kitap yeniden basıldı. 20 bin satış rakamına ulaşmıştı, 3 bin adet daha basıldı. Ve yeniden en çok satan kitaplar listesine girdi.” Gürsel takipsizlik kararına sevinmekle birlikte, “Bu yazarı madem ki yasalar cezalandırmıyor, biz cezalandıralım gibi bir eğilime inşallah girmezler. Öyle bir endişem de var” sözleriyle endişesini dile getirdi.

OLUMSUZ TEPKİ GÖSTERENLERİN HİÇBİRİ ROMANI OKUMAMIŞLARDI
Allah’ın Kızları romanıyla ilgili şikayet üzerine Temmuz ayında Şişli Cumhuriyet Savcılığı’nca T.C.K’nın 216. maddesi gereği soruşturma başlatılmıştı. Yazar Nedim Gürsel, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan soruşturma açılmasının ardından yaptığımız görüşmede duygularını, “Bu konudan üzüntü duydum ve şaşırdım. Türkiye’de bu konuda çok yol alındığını zannediyordum... Şimdi kafamda bir soru işareti uyandı. Çünkü din de eleştirilebilir. Böyle bir özgürlüğümüz var. Teokratik bir devlette yaşamıyoruz, laik bir cumhuriyette yaşıyoruz. Ancak Allah’ın Kızları’nın amacı dini eleştirmek değildi” sözleriyle dile getirmişti.

Nedim Gürsel takipsizlik kararının ardından NTVMSNBC’ye şu açıklamayı yaptı:

“Olumsuz tepki gösterenlerin hiçbiri romanı okumamışlardı. Allah’ın Kızları adına takılarak tepkilerini dile getirdiler. Bazıları suçlamanın ötesinde tehdide kadar varan tepkilerdi. Ben de birkaç yerde Hz. Muhammed’in Hira dağında Cebrail’e yaklaştığında Cebrail’in ona söylediğini söyledim: ‘İkra’, yani ‘Oku’ diyor Peygamber’e. ‘Önce okuyun sonra tepki gösterin’ dedim ama fazla bir yarar sağlamadı. Çünkü dinci basında ‘Küstah yazara dersi verilmeli’ gibi sert yazılar çıktı.”

Gürsel’e soruşturmayı yürüten savcının kitabı okuyup okumadığını da soruyoruz:

SAVCIDAN KİTABI OKUMASINI RİCA ETTİM
“Henüz okumamıştı. Ben sözlü ifade ile yetinmeyerek ayrıntılı yazılı bir ifade verdim dört sayfalık uzun bir metin. Ve savcıdan da kitabı okumasını rica ettim. Umuyorum bu arada kitabı okumuştur ve takipsizlik kararı vermesinde etkili olmuştur.

SANSÜRCÜLER AMACINA ULAŞAMADI
“Fanatik dinciler, kitabın yasaklanmasını da talep ediyorlardı. Dosyada o da vardı. Tam tersini elde ettiler. Yani kitap yasaklanmadı, yazarı hakkında açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Bu arada kitap yeniden basıldı. 20 bin satış rakamına ulaşmıştı, 3 bin adet daha basıldı. Ve yeniden ‘çok satan kitaplar’ listesine girdi. Buradan şu sonucu çıkarıyorum. Bu da olumlu. Hem kitap daha fazla duyuldu, hem de sansürcüler hoşgörüsü olmayan insanlar amaçlarına ulaşamadı. Tam tersi bir sonuç aldılar.

216. MADDE DE BU VESİLEYLE BELKİ TEKRAR TARTIŞILIR
“Bu yazarı madem ki yasalar cezalandırmıyor, biz cezalandıralım gibi bir eğilime inşallah girmezler. Öyle bir endişem de var. Vakit gazetesinde çıkan yazı çok saldırgan ve hedef gösteren bir yazıydı. Bu ülkede yasalar var ve TCK: 216. madde alenen dinsel değerleri aşağılayan kişilerin 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını öngörüyor. 216. madde de bu vesileyle belki tekrar tartışılır ve başka bir ifadeyle ceza yasasında yer alır. Çünkü laik bir Türkiye’de böyle bir maddenin olması açıkça beni şaşırttı. Ben tabii bilmiyordum. Allah’ın Kızları hakkında soruşturma açıldıktan sonra böyle bir maddenin varlığından haberdar oldum.”

Gürsel, yerli ve yabancı basında yer alan haberlerin takipsizlik kararı verilmesinde etkili olduğunu düşünüyor.

BASINDA ÇIKAN YAZILAR CAYDIRICI BİR ROL OYNADI
“Bir yazar, romanı için AB’ye aday bir ülke olan Türkiye’de soruşturmaya uğramamalıydı. Ne var ki, düşünme özgürlüğünün sınırları burada ortaya çıkıyor. Tabii ki savcının takipsizlik kararı vermesi çok olumlu. Bunda basının da kesin, önemli bir rolu oldu. Çünkü biz mahkemenin açılacağını tahmin ediyorduk. Basın destek çıktı, özellikle bazı köşe yazarları Engin Ardıç, Hasan Cemal, Derya Sazak gibi... Beni destekler nitelikte yazılar yayınladıkları için sanıyorum caydırıcı bir rol oynadı bunlar. Onların desteği ve özellikle yabancı gazetelerin desteği, Le Monde, El Pais, Liberation’da çıkan yazılar sayesinde umarım bu iş bir dava açılmadan sonuçlanır.”

Yazar, Allah’ın Kızları’yla ilgili soruşturma açılmasının üzerinde baskı yaratıp yaratmadığı sorusunu şöyle yanıtlıyor:

AKILCI DÜŞÜNCE DİNİ ELEŞTİREBİLİR
Açıkçası baskı hissettim. Hissetmedim desem doğru olmaz. Ne yazık ki Türkiye’de bazı tabular var. Tabii din de bu tabulardan biri. Oysa akılcı düşünce, dini eleştirebilir. Bu aydınlanma çağında, 18. Yüzyıl’da, Fransa’da başlamış bir şey. Biz hala bunu kesinlikle kendi hayatımızda hoşgörüyle karşılayamıyoruz. Tabii Allah’ın Kızları’nın meselesi dini eleştirmek değil. İslam’ın doğuşunu anlatmak ve inancı sorgulamak. İslam’a hem içten bir bakış hem dıştan bir bakış. Beni ilgilendiren aslında bu yapıyı kurabilmek ve İslam’ın doğuşunu anlatmaktı.


MUHAMMED ALLAH'I KULLANIYOR

Lat, Uzza ve Manat. İslam’dan önce Kábe’de bulunan ve Allah’ın Kızları olarak kabul edilip tapınılan putlardı bunlar. Sonra Allah, Hazreti Muhammed’i elçi seçti ve onların hükmü kalmadı. Ama İslam’ın kabul edilişine ve yayılışına tanıklık etti onlar ve dile gelip o dönemi anlattılar. Yazar Nedim Gürsel sekiz yıldır roman yazmıyordu. Bu aradan sonra çıkan romanı Allah’ın Kızları’nda teker teker konuşturuyor onları. "Çocukluğumda en büyük kahramanım peygamberdi" diyen Gürsel ona bir insan olarak yaklaşmak ve kendi din inancıyla da bu şekilde hesaplaşmak için kaleme aldığını söylüyor romanı.

Dini, inancı sorgulayan ve özellikle peygamberin özel hayatını ele alan böyle bir roman yazmak aslında zor ve tehlikeli. Çünkü önümüzde bir Salman Rüşdi örneği var. Ama yazar onun düştüğü hataları yapmadığını, yazdıklarının inananları asla rencide edici bir yanının bulunmadığını, çünkü dini kaynaklardan aynen aldığını söylüyor. Yine de yazdıkları ve söyledikleri çok tartışılacak. Doğan Kitap tarafından yayımlanan Allah’ın Kızları, 5 Mart Çarşama günü kitapçı raflarındaki yerini alacak.

Allahın Kızları’nı nasıl bir ruh haliyle yazmaya karar verdiniz?
- Elli yaşımı geçtikten sonra bir o kadar daha yaşamayacağım duygusuna kapıldım. Metafizik kaygıların başladığı bir dönem. Varlığından kuşku duyduğum Allah’la bir diyalog arayışı belki. "Her çocuğun içinde bir Allah vardır" diye bir cümle var romanda. Çocukken Allah’la aramda müthiş bir ilişkim vardı. Bir parça, altmışına merdiven dayamış birinin Allah’la ilgili kafasında oluşmuş sorulara cevap araması da denilebilir. Çocukluğumun en büyük kahramanı da peygamber Muhammed’di. Çünkü adını taşıdığım dedem, annemin babası, hem yargıç ve iyi bir hukukçuydu hem de iyi bir Müslüman’dı. Beni cuma namazlarına ***ürürdü. İslam’la ilk karşılaşmam öyle oldu.

İnançsızlığa gidiş serüveniniz nasıl başladı?
-Büyüyünce Marksizme ilgi duydum, 20 yaşlarında Türkiye’de devrim yapma hayalleri kuran bir delikanlıydım. Aradan yılar geçti, dünya değişti, ben değiştim ve şu an bir agnostiğim, yani şüpheci. Tam ateist de değilim. Bu romanı yazarken aslında onu da keşfettim, acaba Tanrı var mı diye kafamda bir soru oluştu. Gençlik yıllarımda böyle bir soru hiç yoktu. Demek oraya doğru da bir eğilim olmuş ki bu romanı yazabildim.

Yazdıktan sonra ne değişti?
-Muhammed’i insan yanıyla daha fazla sevdim ama onun Allah’ın elçisi olduğuna inancım da daha fazla sarsıldı. Kendi pratik hayatında ve stratejisinde sanki Allah’ı kullandığı bir dönemini keşfettim. Dolayısıyla agnostik olmak bana daha yakın geldi. Ama tamamen reddedemiyorsunuz da, çünkü içinizde bir korku var.

Hangi ayetlerdi içinize şüphe tohumlarını düşüren?
-Öyle ayetler var ki Muhammed’in özel hayatıyla ilgili. İlahiyatçılar bunu benden daha iyi bilir. Orada işte insan Muhammed’e olan inancını yitirebilir. Bir örnek vereyim. Hatice’nin ona hediye ettiği ve azat ettiği kölesi Zeyd’in karısı Zeynep. Peygamber Zeynep’e aşık oluyor, çok insani bir durum bu. Ama bir kural var, evlatlıklarınızın eşleriyle evlenemezsiniz diye. Onun için Muhammed ayalarca bir melankolinin içinde yaşıyor ve bir ayet geliyor. Yaklaşık olarak, senin gönlündeki sıkıntıyı biz biliyorduk deniyor. Bunun üzerine Zeyd karısını boşuyor ve Muhammed alıyor. Böyle anekdotlar var. 13 nikahlı eşi var ve "Bana yalnızca Ayşe ileyken hadis geliyor" diyor. Romanımın ağırlık konusu bu değil ama Muhammed Allah’la öylesine içli dışlı ki, Allah onun özel hayatına da, kimi polemiklerine de karışabiliyor. Örneğin hepimizin bildiği Kevser Suresi. Ayet "Sana ebter diyen ebterdir" diye bitiyor. Ebter erkek çocuğu olmayan anlamına geliyor ve Muhammed erkek çocuğu olmadığı için Kureyş’in nezdinde muteber değil. Ona ebter diyorlar, bu bir küfür. Çok inciniyor, üzülüyor ve ayet iniyor bunu diyenlere cevap olarak.

HAYAL GÜCÜMÜN ÜRÜNÜ
Kur’an’ı yorumlamak, o bilgilerden hareketle fikir üretmek söz konusu olduğunda insanın ehil olup olmadığı sorulur. Arapça biliyor musunuz ki bunları yazıyorsunuz gibi suçlamalar da gelir. Bu tarz eleştirilere nasıl bir cevabınız olacak?

-Ben Arapça bilmiyorum. Gerçekten Kur’an’ın dünyasına girebilmek için o dönemin Hicaz lehçesini bilmek gerekir. Ama bunlar benim yorumlarım değil, zaten bütün kaynaklarda anlatılıyor İslam bilginleri, ilahiyatçılar tarafından. Ben burada Muhammed’in iç dünyasını anlamaya çalıştım. Bu bölümler tamamen benim hayal gücümün ürünü. Yani ona tamamen bir roman kahramanı olarak yaklaştım.

İnançlı bir yazar, roman kahramanı olarak anlatabilir mi Hz. Muhammed’i?
-Hayır. Böyle bir roman yazabilmek için olaylara biraz inanç dışından bakmanız lazım. Bunun için en azından kuşkucu olmak gerekir diye düşünüyorum.

TÜRBANDAN ÇOK TÜRKİYE’NİN MUHAFAZAKARLAŞMASI BENİ ENDİŞELENDİRİYOR
Ben Paris Üniversitesi’nde öğretim üyesiyim. Her yıl bir iki türbanlı kız öğrenci olur sınıfımda. Orada türban yasağı yok. O kızların varlığı ne beni ne de diğer öğrencileri rahatsız ediyor. Biz de laikliği büyük ölçüde Fransa’dan aldık. Laikliğe sahip çıkmalıyız ve bu çok önemli bir kazanım. Ben türbanı bir bireysel özgürlük olarak görüyorum. Ama laikliği tehdit eden bir duruma dönerse elbette benim tavrım olumsuz olur. Ama burada şunu söylemek istiyorum. Özgürlükler bir bütündür. Hükümetin diğer özgürlükleri de ele alması lazım. Türkiye’de bir savaş oluyor. Vicdani ret diye bir temel özgürlük var ve siz bunu isteyemiyorsunuz ama. Bülent Ersoy hakkında soruşturma açıldığını düşünsenize söylediği bir söz yüzünden. Ben türban meselesinden falan çok Türk toplumunun muhafazakarlaşmasını endişeyle karşılıyorum.

SALMAN RÜŞDİ GİBİ PROVOKATİF OLMADIM
Çok hassas bir konu bu, hiç çekinceleriniz oldu mu?
- İtiraf edeyim oldu. Ben başında bu romanı vahiy ve Muhammed’in libidosu üzerine kurmayı tasarlamıştım. O anlamda bu dişi putların da önemli bir yeri olacaktı. Hem peygamberin özel hayatına girmekten hem de inanç sahibi insanları incitir diye çekindim. Hiç değinmemek de olmayacaktı. Çok az Muhammed’in özel hayatına girdim ama Muhammed’le ilgili bölümleri, inanç, şiddet ve onu etkileyen coğrafya ekseninde anlattım. Çok ilginç bir tarihi kişilik Muhammed. İnsani yanları ağır basıyor. Örneğin kadınlarla ilgili konularda çok hoşgörülü. Asıl kısıtlamaları Ömer getiriyor. O kadın düşmanı. Muhammed kadınları seviyor ve onlarla meseleleri var. Evde 13 kadını idare etmek kolay değil. Bütün bunlar İslam kaynaklarında var. Ama Salman Rüşdi gibi provokasyona girip çok incitici, aşağılayıcı, onunla alay eden şeyler yazmadım. Zaten dediğim gibi Muhammed benim gözümde çocukluğumdan gelen bir kahraman.

SAATLİ BOMBA GİBİ PATLASIN DİYE YAZMADIM ROMANI
Günümüzün politik ortamına uygun bir roman yazdı, eleştirilerine hazır mısınız?
- İslam sadece Türkiye’nin değil dünyanın gündeminde; dolayısıyla beni de ilgilendiriyor. Ama bu gündemde bir olay olsun, bir saatli bomba gibi patlasın diyerek bu romanı yazmadım. Dediğim gibi romanın çıkış noktalarından biri çocukluğum. Ama öteyandan şiddet olayını sorgularken, ister istemez bugünkü radikal İslam’ın konumunu da gözönünde tuttum. Bir de türban tartışılmaya başlandı ama türban tartışılmaya başlandığında ben bu romanı bitirmiştim

kaynaklar:
HÜRRİYET / İhsan YILMAZ
http://www.ensonhaber.com/Kultur-Sanat/145051/ALLAHIN-KIZLARINA-aklama--.html
http://www.ensonhaber.com/Kultur-Sa...binin-yazari:-MUHAMMED-ALLAHI-KULLANIYOR.html
 
Hülki cevizoğlunun programı ceviz kabuğuna geçenlerde çıkmıştı
nedim gürsel ayrıntılı anlatmıştı kitabını kimlerden alıntılar
yaptığını falan bilgi için ayrıca teşekkürler.
 
AKILCI DÜŞÜNCE DİNİ ELEŞTİREBİLİR
[/B][/SIZE]


Nedim Gürsel'e tavsiyem;
Mantar kadar beyniyle Yaradan'ın işine karışmasın, sorgulamasın...
Yoksa onu da kaybedecek :hhmanD


Bunları anlayabilmesi için önce inancının tam olması gerekiyor
Bir bakmışsın marksist olmuş, bir ateist, bir deist, bir agnostik
Ne ayaksın sen, sayın yazar ...
 
Yahu kargta şu hackhell ahalisi bir çıkıpta topluca ateist olduk dese, zil takıp oynayacaksın. Devam efendi devam, şeytan dürttükçe aç konuları bakalım bu milleti dininden soğutabilecekmisin?

Allahın kızlarıymış... Haşa ALLAH, Nedim gürsel gibi aciz bir kulmuki kızları oğulları olsun. Daha kitabın başı fiyasko. Burda yemez kargta, ateist forum, gomünüst forum felan var oralara aç bu konuları.
 
Yahu kargta şu hackhell ahalisi bir çıkıpta topluca ateist olduk dese, zil takıp oynayacaksın. Devam efendi devam, şeytan dürttükçe aç konuları bakalım bu milleti dininden soğutabilecekmisin?

Allahın kızlarıymış... Haşa ALLAH, Nedim gürsel gibi aciz bir kulmuki kızları oğulları olsun. Daha kitabın başı fiyasko. Burda yemez kargta, ateist forum, gomünüst forum felan var oralara aç bu konuları.


Dakkika bir kişsel sataşma

-karqta nın ,ahaliyi ateist yada başka bir inanç sahibi olması gibi bir derdi yoktur

-kargta nın derdi siyasetin içinde olan din kaynaklı fitnenin fesadın hurafenin ülkemize ayak bağı oluşturduğunu teşhir etmektir.

-bu gün Allahın ,Peygamberin siyasi parti yandaşı gibi gösterildiği günümüzde Allaha Peygambere oy verdiğini sanan vatandaşlarımız var .

her vatansever için yozlaşmaya karşı mücadele etmek görevdir.
 
Büyük yazarımız :) demiş ki;
- SALMAN RÜŞDİ GİBİ PROVOKATİF OLMADIM... Bak bak bak

Sanki bu cümleyi ben kurdum;
- İtiraf edeyim oldu. Ben başında bu romanı vahiy ve Muhammed’in libidosu üzerine kurmayı tasarlamıştım

Bu ülkede sırf kırmızı ile çizdiğim kelime için kafa sıkarlar,
o zaman anlarsın provakasyon yapıp yapmadığını...[


Kişisel tartışmalara girmeyelim lütfen ;)
 
Kokainden tutta tinere kadar hertürlü uyuşturucu maddeyi kullandım-ki yinede hiç bi zaman Peygamber'in s.a.v. Haşa Allah'ı cc. kullandığını idda edebilecek kadar uyuşturamadım bu beyni

Ne içiyosunuz bu yazıları yazarken merak ediyorum ciddi manada ne kafası bu böyle Haşa Allah'la cc. savaşma gayretine giriyorsunuz.

Allah'ın kızları yok bilirsiniz
ALLAH'ın cc. MÜCAHİD'LERİ ALLAH'IN cc. ALİ'LERİ ÖMER'LERİ HAMZA'LARI var
Buda kulağınıza küpe olsun
 
kitabın adı tamamen sansasyonellik için kullanılmış zira içeriği beni hiç ilgilendirmiyor sadece bi ricam pirim vermeyelim böyle tiplere .. he! geçende davası takipsizlik kararı aldı bu seferde sevgili yazarımız bir sansasyon için :mahkemelerimiz doğru karar verdi fakat ben halkın kendi infazından çekiniyorum dedi; böylelikle kendi taraftar kitlesinin gözü önünde mazlumu oynuyor koruyun beni nidaları atıyor bir nevi hırant dink suikasti gibi bir eylem beklediğini söylüyor kısaca biz bunlara nediyoruzzzz reklam kokan hareketler bnlar
 
Ben çok Söylüyorum Bu Arkadaş Bilerek Yapıyor...

Ortalığı Karıştırmak Amacı Ile ...

Tamam Bi Kitap Yazmış Sende Onun Burda Reklamını Yapıyorsun Normal çünkü Düşüncelerini Yansıtıyor .. Hadi Bunda ***ıntı Yok..

Ya Kardeşim Yazan Vatandaş Yapmış Bi Yanlışlıl Allahın Kızları Die Sapıkça Bir Ad Bulmuş ...

Sen Neden Burda Başlığın Aynısını Kullanıyorsun..

Biliyorsunki Biz Bu Tür Yazılar Yazana Din Düşmanı Dioruz..

Vede Tartışmaların Sonucunda Banlanıyoruz...

Bu Sapıklıktan Başka Bir şey Değildir...

Yazıda Da Dini Siyasete Amaç.... V.s

Ya Kardeşim Sizde Yapmak Istediğiniz Herşeye Atatürkü Cumhuriyeti Devrimleri Kemalistliği Laikliği Amaç Edinmiyormusunuz Onun Kisvesi Altında Yapmıyormusunuz....

Dini Siyasete Alet Edenlerinde Allah Belasını Versin...
 
Hadi inanmıyorum,özgürüm derken anlıyorduk demokrasi ve laiklik adına ama iş hakaret boyutuna varınca dümenin açısı değişiyor.Ne demek Allah'ı kullandı.Sen hem bu kelimeyi kullan,hemde gerizekalı gibi''tamamen hayal ürünü'' de.İşte provakasyonun daniskası.
Biz hak dinlerin,hak peygemberlerini tanırız ve tanımakta mecburuzÇünki bu emirdir.Ama;
tam ortamını bulduğun bu Türkiye'de amerikan dolarının köpekliğini yapmanın anlam ve manası bulunmaz.Sıkıyorsa italyada Hz.İsa içinde yaz bakalım aynı şeyleri.Papa onların dilinde olduğu gibi baba olsun sana ey yazar.
Yazılanı eleştirene karşı duranlardandım,ama iş bu bıyuta ulaşınca bazen haramlar bile helalleşiveriyor.
Ayrıca konunun siyaset ve politika ile hiç bir ilgisi yok.Dingilin biri kitap yazmış,güncel bir olay.Kendinide amerikan parasının sıcaklığı altında hissetmiş olacakki reklamda yapmayı ihmal etmemiş.
Hakaret etmenin bir anlamı olmaz.İnsanda şeref varsa insandır,hayvana hakaret etsen ne olur ki?
Anlarda cevap yazar mı?


“Allah’ın (halis) kulları o kimselerdir ki, Allah’tan başka ilâha dua etmezler; Allah’ın haram kıldığı nefsi öldürmezler; meğer ki hakla ola. Zina da etmezler. Her kim de bunları yaparsa ağır cezaya çarptırılır. ” (el-Furkan, 25/68)


"Allah çocuk edindi" dediler. Hâşâ! O, bundan münezzehtir. Göklerde ve yerde olanların hepsi O'nundur, hepsi O'na boyun eğmiştir." (BAKARA suresi 116. ayet):
 
arkadaslar bu konunun yerı sıyaset ve polıtıka degıl.
dını konuların tartısılacagı yer serbest kursude degıl.
konuyu islam ve insan bölümüne taşıyorum gerekenı ordakı moderator arkadaslar yaparlar.
 
Konunun İslam ve İnsan bölümün de de yeri yok.
güncel bir mevzu olduğu için güncel bölümüne taşıyorum.
 
Ben çok Söylüyorum Bu Arkadaş Bilerek Yapıyor...

Ortalığı Karıştırmak Amacı Ile ...

Tamam Bi Kitap Yazmış Sende Onun Burda Reklamını Yapıyorsun Normal çünkü Düşüncelerini Yansıtıyor .. Hadi Bunda ***ıntı Yok..

Ya Kardeşim Yazan Vatandaş Yapmış Bi Yanlışlıl Allahın Kızları Die Sapıkça Bir Ad Bulmuş ...

Sen Neden Burda Başlığın Aynısını Kullanıyorsun..

Biliyorsunki Biz Bu Tür Yazılar Yazana Din Düşmanı Dioruz..

Vede Tartışmaların Sonucunda Banlanıyoruz...

Bu Sapıklıktan Başka Bir şey Değildir...

Yazıda Da Dini Siyasete Amaç.... V.s

Ya Kardeşim Sizde Yapmak Istediğiniz Herşeye Atatürkü Cumhuriyeti Devrimleri Kemalistliği Laikliği Amaç Edinmiyormusunuz Onun Kisvesi Altında Yapmıyormusunuz....

Dini Siyasete Alet Edenlerinde Allah Belasını Versin...






davanda haklı olabilirsin bende seni destekliyorum ama
bela okuma en sevmediğim şey
 
Geri
Üst