MARCUSX
New member
AKP yanlısı ‘liberal’ terör!
Dozu giderek arttı.. Özgür düşünceyi tehdit eder hale geldi.. Sadece kendi söyledikleri doğru.. Onlar gibi düşünürsen, onlar gibi yazarsan senden iyisi yok..
Hafif aykırı düşersen bu adam da ne diyor dedikleri bile yok..
Mesele askerse, farklı bir şeyler söylüyorsan ’Genelkurmay’a akredite’sin.. Veya kadrolu..
Daha da ötesi..
Belge yüzde yüz Genelkurmay’dan çıktı diye bir ifade kullanmıyorsan yandın..
Gerçeği görelim, bekleyelim, savcılar işin aslı astarını bulur, kim düzenlemiş ortaya çıkarır diyorsan bile gittin..
İşi kapatmaya çalışanlara yardım etmekle...
Darbeci olmakla suçlanırsın..
*
Şu hale geldik.. Aslında gelmedik de terör estirilerek o hale getirmeye çalışıyorlar.. AKP’yi desteklemiyorsan cuntacısın..
Başka yol yok mu?
Liberal teröre göre yok..
*
Hadi küçük bir örnek vereyim..
Genelkurmay Başkanı Başbuğ belge için kâğıt parçası demiş.. Okuyorum, yazılar hep aynı..
Vay sen nasıl kâğıt parçası dersin!..
Başbuğ’u ben de izledim.. Kâğıt parçası sözünün önünde, bir kelimesi daha var..
Şimdilik!
Şimdilik kâğıt parçası sözünden şimdilik kelimesini atarsan insanları yanıltırsın..
Liberal aydın sıfatına yakışmaz!
Hele herkes görmezden gelsin diye baskı kurarsan ayıp edersin..
*
Evet o evrak şimdilik kâğıt parçası.. Belki yarın önemli bir belge olabilir.. Ben de diyorum ki keşke kâğıt parçası olarak kalmasa, belge haline dönüşse de pis tezgâh ortaya çıksa..
Kim yapmışsa!
Haa diyorsanız ki onlar asker.. Her hal ve şartta dinlemeden sindirmek lazım.. Yüklen baba yüklen!
Onu bilemem..
Yani..
Hiçbir şey bulamazsak Org. Mustafa Muğlalı hikâyeleri mi anlatalım..
33 kişiyi nasıl kurşuna dizdirdiğini..
Ama o iş taa 1943’teydi..
2009’da değil..
Yine de sabah akşam anlatalım mı? Bunlar değişmez diye..
*****
Ankara fakirlik salgınını teğet geçiyor!
Dün eski Maliye Bakanı ‘Kemal Abi’nin itiraflarını ele aldım.. Krizin Ankara’ya uğramadığını, milletvekillerinin etkilenmediğini hatta alım güçlerinin bile arttığını söylemişti..
Başbakan’ın kriz teğet geçecek sözünü kendisi için söylediğini..
Kemal Abi aynen şöyle demişti; “Başbakan kendisini anlatmış olabilir. Ama İstanbul öyle değil.”
*
Gelen tepkilere baktım..
Siyaset bilerek veya bilmeyerek halkın derdini teğet geçiyor.. Hiç ilgilenmiyor..
Bilerek siyaset dedim..
İktidar bu meseleyi görmeme eğiliminde, konuşulmasın, gündemde tutulmasın istiyor.. Çünkü ucu kendisine dokunacak..
Teğet geçmeyecek, dokunacak..
Peki muhalefete ne oluyor?
Halk ‘bir dokun bin ah işit’ halinde.. İşini kaybedenler, üretimi durduranlar, mal satamayanlar, alacağını tahsil edemeyenler, bunalanlar, sıkıntıdan hasta olanlar, borç batağında nefes alamayanlar..
Dedim ya bir dokun bin ah işit!
*
Evine ekmek götüremeyenlerden, üç kuruşa çalışırım diyen emeklilerden, günü beş lirayla geçiren ailelerden bahsetmiyorum..
Onların durumu içler acısı.. Sayıları da o kadar çok ki.. Biri çıkar da bize el uzatır mı diye bekliyorlar..
Sessiz sedasız..
Siyasetin teğet geçtiği bu..
Fakirlik salgını..
*
Tabii ki kriz zamanında herkes göreceli olarak fakirleşir.. Ama fakirleşmeyenler de var.. Krizden kârlı çıkanlar, alım gücü artanlar..
‘Kemal Abi’nin söylediği bu..
Başbakan, bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar..
Hazine’den para alanlar..
İşte bu yüzden Ankara fakirleşenlerin derdinden anlamıyor.. Anlamadığı için de ilgilenmiyor..
Herkesi kendileri gibi zannediyorlar.. Ay başında git bankaya, devletten maaşını tıkır tıkır al..
Tıkır tıkır..
*
Dr. Seyfettin Gürsel’in araştırmasına göre, sanayide reel ücretler bir yılda yüzde 11,4 gerilemiş.. Bu şunu gösteriyor, çalışanlar işsiz kalırım korkusuyla daha düşük ücretlere razı olmuş..
Ne yapsınlar!..
‘Kemal Abi’ gerçeği gördü ama geç oldu.. Ah, bakanken görecekti ki işe yarasın..
*
Peki ‘Kemal Abi’gerçeği nasıl gördü?
Çeşitli yorumlar var; koltuğu kaybettiği için, by-pass ameliyatıyla karakteri değiştiği için..
Halkın içine girdiği için..
Başbakan’a da küçük bir değişiklik lazım galiba..
Mehmet TEZKAN - VATAN GAZETESİ - 29 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ
KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...29.06.2009&Newsid=245951&Categoryid=4&wid=131
Dozu giderek arttı.. Özgür düşünceyi tehdit eder hale geldi.. Sadece kendi söyledikleri doğru.. Onlar gibi düşünürsen, onlar gibi yazarsan senden iyisi yok..
Hafif aykırı düşersen bu adam da ne diyor dedikleri bile yok..
Mesele askerse, farklı bir şeyler söylüyorsan ’Genelkurmay’a akredite’sin.. Veya kadrolu..
Daha da ötesi..
Belge yüzde yüz Genelkurmay’dan çıktı diye bir ifade kullanmıyorsan yandın..
Gerçeği görelim, bekleyelim, savcılar işin aslı astarını bulur, kim düzenlemiş ortaya çıkarır diyorsan bile gittin..
İşi kapatmaya çalışanlara yardım etmekle...
Darbeci olmakla suçlanırsın..
*
Şu hale geldik.. Aslında gelmedik de terör estirilerek o hale getirmeye çalışıyorlar.. AKP’yi desteklemiyorsan cuntacısın..
Başka yol yok mu?
Liberal teröre göre yok..
*
Hadi küçük bir örnek vereyim..
Genelkurmay Başkanı Başbuğ belge için kâğıt parçası demiş.. Okuyorum, yazılar hep aynı..
Vay sen nasıl kâğıt parçası dersin!..
Başbuğ’u ben de izledim.. Kâğıt parçası sözünün önünde, bir kelimesi daha var..
Şimdilik!
Şimdilik kâğıt parçası sözünden şimdilik kelimesini atarsan insanları yanıltırsın..
Liberal aydın sıfatına yakışmaz!
Hele herkes görmezden gelsin diye baskı kurarsan ayıp edersin..
*
Evet o evrak şimdilik kâğıt parçası.. Belki yarın önemli bir belge olabilir.. Ben de diyorum ki keşke kâğıt parçası olarak kalmasa, belge haline dönüşse de pis tezgâh ortaya çıksa..
Kim yapmışsa!
Haa diyorsanız ki onlar asker.. Her hal ve şartta dinlemeden sindirmek lazım.. Yüklen baba yüklen!
Onu bilemem..
Yani..
Hiçbir şey bulamazsak Org. Mustafa Muğlalı hikâyeleri mi anlatalım..
33 kişiyi nasıl kurşuna dizdirdiğini..
Ama o iş taa 1943’teydi..
2009’da değil..
Yine de sabah akşam anlatalım mı? Bunlar değişmez diye..
*****
Ankara fakirlik salgınını teğet geçiyor!
Dün eski Maliye Bakanı ‘Kemal Abi’nin itiraflarını ele aldım.. Krizin Ankara’ya uğramadığını, milletvekillerinin etkilenmediğini hatta alım güçlerinin bile arttığını söylemişti..
Başbakan’ın kriz teğet geçecek sözünü kendisi için söylediğini..
Kemal Abi aynen şöyle demişti; “Başbakan kendisini anlatmış olabilir. Ama İstanbul öyle değil.”
*
Gelen tepkilere baktım..
Siyaset bilerek veya bilmeyerek halkın derdini teğet geçiyor.. Hiç ilgilenmiyor..
Bilerek siyaset dedim..
İktidar bu meseleyi görmeme eğiliminde, konuşulmasın, gündemde tutulmasın istiyor.. Çünkü ucu kendisine dokunacak..
Teğet geçmeyecek, dokunacak..
Peki muhalefete ne oluyor?
Halk ‘bir dokun bin ah işit’ halinde.. İşini kaybedenler, üretimi durduranlar, mal satamayanlar, alacağını tahsil edemeyenler, bunalanlar, sıkıntıdan hasta olanlar, borç batağında nefes alamayanlar..
Dedim ya bir dokun bin ah işit!
*
Evine ekmek götüremeyenlerden, üç kuruşa çalışırım diyen emeklilerden, günü beş lirayla geçiren ailelerden bahsetmiyorum..
Onların durumu içler acısı.. Sayıları da o kadar çok ki.. Biri çıkar da bize el uzatır mı diye bekliyorlar..
Sessiz sedasız..
Siyasetin teğet geçtiği bu..
Fakirlik salgını..
*
Tabii ki kriz zamanında herkes göreceli olarak fakirleşir.. Ama fakirleşmeyenler de var.. Krizden kârlı çıkanlar, alım gücü artanlar..
‘Kemal Abi’nin söylediği bu..
Başbakan, bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar..
Hazine’den para alanlar..
İşte bu yüzden Ankara fakirleşenlerin derdinden anlamıyor.. Anlamadığı için de ilgilenmiyor..
Herkesi kendileri gibi zannediyorlar.. Ay başında git bankaya, devletten maaşını tıkır tıkır al..
Tıkır tıkır..
*
Dr. Seyfettin Gürsel’in araştırmasına göre, sanayide reel ücretler bir yılda yüzde 11,4 gerilemiş.. Bu şunu gösteriyor, çalışanlar işsiz kalırım korkusuyla daha düşük ücretlere razı olmuş..
Ne yapsınlar!..
‘Kemal Abi’ gerçeği gördü ama geç oldu.. Ah, bakanken görecekti ki işe yarasın..
*
Peki ‘Kemal Abi’gerçeği nasıl gördü?
Çeşitli yorumlar var; koltuğu kaybettiği için, by-pass ameliyatıyla karakteri değiştiği için..
Halkın içine girdiği için..
Başbakan’a da küçük bir değişiklik lazım galiba..
Mehmet TEZKAN - VATAN GAZETESİ - 29 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ
KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...29.06.2009&Newsid=245951&Categoryid=4&wid=131