- Katılım
- 6 Mar 2007
- Mesajlar
- 5,674
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Son aylarda iç siyasette gerilim bir türlü düşmemekte, özellikle de hükümet bu gerilimi düşürmek bir yana, sanki artan gerilimden medet ummaya çalışmaktadır.
İktidar partisinin bilerek ve isteyerek ülkeyi zıtlaşmaya, gerginleşmeye sürüklediği ortadadır.
AKP yönetimi bu gerginlikten medet ummayı, siyasi rant sağlamayı kendine amaç edinmiş bir görüntü sergilemektedir. Bu yüzdendir ki; belli parti yöneticileri, medya desteğini de arkalarına alarak sürekli saldırı pozisyonundadırlar ve özellikle de MHP ile gerginlik yaratmak için adeta fırsat kollamaktadırlar.
MHP'yi kavga ortamına çekerek kendi hafızalarında canlandırdıkları korkutucu imajı halkın zihninde de canlandıracaklarını zannetmektedirler. Bu AKP'lilerin genetiklerine işlemiş bir dürtüdür.
Erdoğan'ın sürekli, MHP için ırkçı, faşist ithamlarında bulunması bu yüzdendir ve aslında bu söylemler ile kendi bilinç altlarındakileri açığa çıkartmaktadır.
Gerilim siyasetiyle ülke gündemini bu şekilde işgal etmek birçok şeyin üzerini kapatmaya, konuşulması gereken asıl konularınsa konuşulmamasına sebep olmakta, adeta milletin gözünün içine baka baka oyun içinde oyun sergilenmektedir.
İktidar partisince yine bir siyasi manevra yapılıp gündeme getirilen türban meselesi de bu oyunun en önemli parçasıdır.
Türban konusunda konuşmaya hakkı olmayan bir parti varsa o da AKP' dir. Bu konuda sürekli MHP'yi eleştirip tribüne oynamanın faydasının olmayacağını artık anlamaları gerekmektedir.
Ellerinde her türlü imkan mevcutken çözüm üretip siyasetin önünü açmak yerine, geçmiş dönemleri karalayıp, meseleden hala siyasi rant ummak, dürüst bir siyaset anlayışı olmasa gerek.
İktidar değilken eylemlerde başı çekenler, eşlerimizin, kızlarımızın başları kapalı diye üniversiteye alınmıyor diyerek medya karşısına geçip poz verenler, bu sömürüyle oy toplayanlar, şimdi neden bu konular açıldığında renk değiştirmektedir?
Bir de türban eylemleri vardı, nedense AKP iktidar olunca bıçak gibi kesilen. Acaba bizim haberimiz olmadan üniversitelerde türban serbest mi oldu da bu eylemler son buldu?
Demek ki ; bunların hepsi senaryonun birer parçasıydı.
Peki ya MHP eski milletvekilinin TBMM' ye girerken başını açmasını siyasete malzeme yapıp, şu an aynı pozisyonda olan kendi vekilini görmemek nasıl bir körlüktür.
Hemen söyleyelim : Halkımızı bu kadar saf ve cahil yerine koymak tamamen AKP' nin siyasi körlüğüdür.
Halkımız artık yüksek sesle soruyor. Diyor ki : Ey Tayyip Erdoğan , medya desteğin var, mecliste sayısal üstünlüğün var, MHP bu konuda her türlü girişime açık olduğunu ilan etmiş, peki niye bu konuda hala adım atmıyorsun?
Adım atmazlar çünkü türban onların siyasi rant kaynağıdır. Bu sorun çözülürse ellerinde kalacak olan kocaman bir sıfır olacaktır. Dolayısıyla türban konusunda duyguları istismar edilecek bir kişi bile varsa AKP bu fırsatı kaçırmamak için elinden geleni yapacaktır.
Bu yüzden diyoruz ki: halkı küçümseyerek siyaset yapanlar, halkın duygularını malzeme yapıp oy avcılığı yapanlar, ilk seçimde bunun sonuçlarına da katlanacaktır.
SERKAN YILMAZ
İktidar partisinin bilerek ve isteyerek ülkeyi zıtlaşmaya, gerginleşmeye sürüklediği ortadadır.
AKP yönetimi bu gerginlikten medet ummayı, siyasi rant sağlamayı kendine amaç edinmiş bir görüntü sergilemektedir. Bu yüzdendir ki; belli parti yöneticileri, medya desteğini de arkalarına alarak sürekli saldırı pozisyonundadırlar ve özellikle de MHP ile gerginlik yaratmak için adeta fırsat kollamaktadırlar.
MHP'yi kavga ortamına çekerek kendi hafızalarında canlandırdıkları korkutucu imajı halkın zihninde de canlandıracaklarını zannetmektedirler. Bu AKP'lilerin genetiklerine işlemiş bir dürtüdür.
Erdoğan'ın sürekli, MHP için ırkçı, faşist ithamlarında bulunması bu yüzdendir ve aslında bu söylemler ile kendi bilinç altlarındakileri açığa çıkartmaktadır.
Gerilim siyasetiyle ülke gündemini bu şekilde işgal etmek birçok şeyin üzerini kapatmaya, konuşulması gereken asıl konularınsa konuşulmamasına sebep olmakta, adeta milletin gözünün içine baka baka oyun içinde oyun sergilenmektedir.
İktidar partisince yine bir siyasi manevra yapılıp gündeme getirilen türban meselesi de bu oyunun en önemli parçasıdır.
Türban konusunda konuşmaya hakkı olmayan bir parti varsa o da AKP' dir. Bu konuda sürekli MHP'yi eleştirip tribüne oynamanın faydasının olmayacağını artık anlamaları gerekmektedir.
Ellerinde her türlü imkan mevcutken çözüm üretip siyasetin önünü açmak yerine, geçmiş dönemleri karalayıp, meseleden hala siyasi rant ummak, dürüst bir siyaset anlayışı olmasa gerek.
İktidar değilken eylemlerde başı çekenler, eşlerimizin, kızlarımızın başları kapalı diye üniversiteye alınmıyor diyerek medya karşısına geçip poz verenler, bu sömürüyle oy toplayanlar, şimdi neden bu konular açıldığında renk değiştirmektedir?
Bir de türban eylemleri vardı, nedense AKP iktidar olunca bıçak gibi kesilen. Acaba bizim haberimiz olmadan üniversitelerde türban serbest mi oldu da bu eylemler son buldu?
Demek ki ; bunların hepsi senaryonun birer parçasıydı.
Peki ya MHP eski milletvekilinin TBMM' ye girerken başını açmasını siyasete malzeme yapıp, şu an aynı pozisyonda olan kendi vekilini görmemek nasıl bir körlüktür.
Hemen söyleyelim : Halkımızı bu kadar saf ve cahil yerine koymak tamamen AKP' nin siyasi körlüğüdür.
Halkımız artık yüksek sesle soruyor. Diyor ki : Ey Tayyip Erdoğan , medya desteğin var, mecliste sayısal üstünlüğün var, MHP bu konuda her türlü girişime açık olduğunu ilan etmiş, peki niye bu konuda hala adım atmıyorsun?
Adım atmazlar çünkü türban onların siyasi rant kaynağıdır. Bu sorun çözülürse ellerinde kalacak olan kocaman bir sıfır olacaktır. Dolayısıyla türban konusunda duyguları istismar edilecek bir kişi bile varsa AKP bu fırsatı kaçırmamak için elinden geleni yapacaktır.
Bu yüzden diyoruz ki: halkı küçümseyerek siyaset yapanlar, halkın duygularını malzeme yapıp oy avcılığı yapanlar, ilk seçimde bunun sonuçlarına da katlanacaktır.
SERKAN YILMAZ