AKP, vaadedilmiş toprakları İsrail'e devretmeye başlıyor! 30 Arl 2008, 23:50

kursadak

New member
yavrum, paramız bu hükümet döneminde 10 kat değer yitirdimi yitirmedimi?

doğalgaza,elektriğe,ulaşıma vs çatır çatır zam gelirken faiz hala tek haneli görünüyormu görünmüyormu? (sen bu işlerle ilgilenmiyosan babana bi danış.cebimden çıkanı ben biliyorum) kim kimi kandırıyor daha iyi anlarsın

1938'e kadar osmanlıdan kalan dış borçlar bile ödenmişti. sadece bu bile yeter.

toprak satışı bu ülke için olmaması gereken bi şeydir.neden? çünkü yıllardır duyduğumuz bi laf var bilirmisin ülkemizin jeopolitik konumu diye? işte bu cümle yetiyor. sen ilgiltereye benzemezsin, almanyaya benzemezsin,amerikaya benzemezsin, israile benzemezsin..bu yüzden onlar gibi yönetilemezsin.daha özel bir devletsek daha özel kurallarla yönetilmemiz gerekmezmi??

ayrıca petkim,tüpraş,telekom,seka gibi para basan kurumları ıslah etmek yerine satıp kurtulanda bunlar..kimlere satıldığınıda sen yaz ben okuyayım
 

QriminaL

'' Like a Shining Star ''
yavrum, paramız bu hükümet döneminde 10 kat değer yitirdimi yitirmedimi?

doğalgaza,elektriğe,ulaşıma vs çatır çatır zam gelirken faiz hala tek haneli görünüyormu görünmüyormu? (sen bu işlerle ilgilenmiyosan babana bi danış.cebimden çıkanı ben biliyorum) kim kimi kandırıyor daha iyi anlarsın

1938'e kadar osmanlıdan kalan dış borçlar bile ödenmişti. sadece bu bile yeter.

toprak satışı bu ülke için olmaması gereken bi şeydir.neden? çünkü yıllardır duyduğumuz bi laf var bilirmisin ülkemizin jeopolitik konumu diye? işte bu cümle yetiyor. sen ilgiltereye benzemezsin, almanyaya benzemezsin,amerikaya benzemezsin, israile benzemezsin..bu yüzden onlar gibi yönetilemezsin.daha özel bir devletsek daha özel kurallarla yönetilmemiz gerekmezmi??

ayrıca petkim,tüpraş,telekom,seka gibi para basan kurumları ıslah etmek yerine satıp kurtulanda bunlar..kimlere satıldığınıda sen yaz ben okuyayım

devletin asli görevi fabrika kurup işletmek değildir..bu benim şahsi düşüncem...istersen bir devlet kurumuna git işleyişine bir bak..ben yakından bildiğim bir konu (köy hizm. özel idareye devredilmeden ,,o kurumun çalışanı gözüktüğü halde hizmet verilen binaya ayda bir defa bile uğramadan maaşını alanlar vardı..bu özel bir işletmede ne kadar gerçekleşebilitdi..elbette ki satılması yanlış işletmeler var ülkemizde ama bir o kadar da özelleştirilmesi haklı işletmeler de yok değil)))
1938 de tüm dış borç ödenmişse ondan sonra borç yapan benmiydim dsp miydi akp miydi saadet partisi mi chp mi..hatırlarsan ufak bir 50-60 yılları arasında sağcı iktidar dışında 80 lere kadar solcular tarafından yönetildik netice ????


paramız değer kaybettidiyorsunnn diyorsun da cebimizde para yok diyorsun da...

bu söyleyeceklerimden iktidar yanlısı gibi davrandığım izlenimini çıkarma..sadece rakamlara bak eğer birde tablo okumaları biliyorsan sende aynı sonuca varırsın


Daha önceki hükümetlerden devir eden 53 milyar dolar batık banka yüklerinden 12 milyar doları bu gün ki hükümet döneminde tahsil edilerek ekonomi ve maliyeye katkı sağlamıştır..
ihracat 36.1 milyar dolardan 107.1 milyar dolara çıkmıştır...2002-2007 döneminde dış ticaret hacmimiz 87,6 milyar dolardan 277 milyar dolara yükselmiştir.
Bu %216,3’lük bir artışa tekabül etmektedir.
Aynı dönemde dış ticaretin GSYİH içindeki payı %47,9’dan %57,5’e yükselmiştir.Ocak 2008 itibarıyla, 1995 yılı baz alınarak hesaplanan TCMB reel kur endeksi 159,8 olup, bu da TL’nin yabancı para birimleri karşısında yaklaşık %60 oranında değerli olduğunu ifade etmektedir. 2000 yılından bu yana TL TCMB döviz sepeti karşısında %45 oranında değer kazanmıştır..Geleneksel olarak en önemli ticaret partnerimiz olan AB’ye ihracatımız 2002-2007 döneminde %181 oranında artışla 54,7 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır...2002 yılında ihracatımızdan aldığı pay %24 olan makinalar ve ulaşım araçları 2007 yılında payını %32’ye çıkarmıştır...Özel sektörün büyümeye katkısı 1993–2002 yılları arasında sadece yüzde 2,3 iken, mevcut iktidarında bu oran yüzde 4,4’e yükseldi. Böylece Türkiye özel sektör odaklı ve sağlıklı bir büyüme sürecine girdi.Kişi başına düşen milli gelir mevcut iktidarda ikiye katlandıve 2 bin 598 dolardan, 5 bin 477 dolara yükseldi..
2003 öncesi 3 bin 859 km Devlet Yolu, 467 km İl yolu, 1 bin 775 km otoyolu olmak üzere toplam 6 bin 101 km bölünmüş yol var iken,bu iktidar döneminde , 2 bin 036 km’si otoyol, 6 bin 355 km’si Devlet ve il yolu olmak üzere toplam 6 bin 616 km Bölünmüş yol yapılarak ülkemizdeki Bölünmüş Yol uzunluğu 12 bin 717 km ye ulaştı..

elbette ki dört dörtlük bir hükümet değil..yapmadığı yapamadığı birçok şeyde var..birçok kez kendimi parçaladığım işlere bile giriştiler... ama ülke adına yapılanlar da göz ardı edilemez...

rakamların dili yokki anlatsın

SAYGILARIMLA
 

kursadak

New member
devletin asli görevi fabrika kurup işletmek değildir..bu benim şahsi düşüncem...istersen bir devlet kurumuna git işleyişine bir bak..ben yakından bildiğim bir konu (köy hizm. özel idareye devredilmeden ,,o kurumun çalışanı gözüktüğü halde hizmet verilen binaya ayda bir defa bile uğramadan maaşını alanlar vardı..bu özel bir işletmede ne kadar gerçekleşebilitdi..elbette ki satılması yanlış işletmeler var ülkemizde ama bir o kadar da özelleştirilmesi haklı işletmeler de yok değil)))
1938 de tüm dış borç ödenmişse ondan sonra borç yapan benmiydim dsp miydi akp miydi saadet partisi mi chp mi..hatırlarsan ufak bir 50-60 yılları arasında sağcı iktidar dışında 80 lere kadar solcular tarafından yönetildik netice ????


paramız değer kaybettidiyorsunnn diyorsun da cebimizde para yok diyorsun da...

bu söyleyeceklerimden iktidar yanlısı gibi davrandığım izlenimini çıkarma..sadece rakamlara bak eğer birde tablo okumaları biliyorsan sende aynı sonuca varırsın


Daha önceki hükümetlerden devir eden 53 milyar dolar batık banka yüklerinden 12 milyar doları bu gün ki hükümet döneminde tahsil edilerek ekonomi ve maliyeye katkı sağlamıştır..
ihracat 36.1 milyar dolardan 107.1 milyar dolara çıkmıştır...2002-2007 döneminde dış ticaret hacmimiz 87,6 milyar dolardan 277 milyar dolara yükselmiştir.
Bu %216,3’lük bir artışa tekabül etmektedir.
Aynı dönemde dış ticaretin GSYİH içindeki payı %47,9’dan %57,5’e yükselmiştir.Ocak 2008 itibarıyla, 1995 yılı baz alınarak hesaplanan TCMB reel kur endeksi 159,8 olup, bu da TL’nin yabancı para birimleri karşısında yaklaşık %60 oranında değerli olduğunu ifade etmektedir. 2000 yılından bu yana TL TCMB döviz sepeti karşısında %45 oranında değer kazanmıştır..Geleneksel olarak en önemli ticaret partnerimiz olan AB’ye ihracatımız 2002-2007 döneminde %181 oranında artışla 54,7 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır...2002 yılında ihracatımızdan aldığı pay %24 olan makinalar ve ulaşım araçları 2007 yılında payını %32’ye çıkarmıştır...Özel sektörün büyümeye katkısı 1993–2002 yılları arasında sadece yüzde 2,3 iken, mevcut iktidarında bu oran yüzde 4,4’e yükseldi. Böylece Türkiye özel sektör odaklı ve sağlıklı bir büyüme sürecine girdi.Kişi başına düşen milli gelir mevcut iktidarda ikiye katlandıve 2 bin 598 dolardan, 5 bin 477 dolara yükseldi..
2003 öncesi 3 bin 859 km Devlet Yolu, 467 km İl yolu, 1 bin 775 km otoyolu olmak üzere toplam 6 bin 101 km bölünmüş yol var iken,bu iktidar döneminde , 2 bin 036 km’si otoyol, 6 bin 355 km’si Devlet ve il yolu olmak üzere toplam 6 bin 616 km Bölünmüş yol yapılarak ülkemizdeki Bölünmüş Yol uzunluğu 12 bin 717 km ye ulaştı..

elbette ki dört dörtlük bir hükümet değil..yapmadığı yapamadığı birçok şeyde var..birçok kez kendimi parçaladığım işlere bile giriştiler... ama ülke adına yapılanlar da göz ardı edilemez...

rakamların dili yokki anlatsın

SAYGILARIMLA
Türk ekonomisi bu hale nasıl geldi?
Geçmişe dönüp son 2 yılın gazete sayfalarına birlikte bakalım mı! İşte size çarpıcı örnekler

1-Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlerinden birinin başkanı konuşuyor: “(...) Türkiye tamamen ithal ürünleri tüketen, üretenin cezalandırıldığı bir ülke haline geliyor. Cari açık kaldırılamayacak şekilde patlayacak. Daha açıkçası, ekonominin sağlam olması gereken bacakları tek tek kırılıyor.”

2- Başka bir sivil toplum örgütünün yöneticisi: “(...) Türkiye, 1875 Osmanlı’nın son günlerine geri dönüyor. Kontrolsüz ithal mallar, Gümrük Birliği’nin de etkisiyle üreticinin belini kırarken, düşen kur üreteni cezalandırıyor.”

3- İMKB’de de işlem gören, Türkiye’nin en büyük üreticilerinden bir şirketin en büyük ortağının sözleri: “(...) Dayanamayacağım, işçi çıkarmamak için zorlanıyoruz ama sona yaklaştık...”

Sevgili dostlar, yukarıda isimleri siyasi otoritenin tepkisini çekmesin diye vermedim... Vermedim ama bu “insanlar doğruları” sonuna kadar söylediler...

Aslında önemli olan isimler de değil söylenenler ve maalesef söylenenlere kulak verilmemesi...

Peki “Türkiye bu hâlâ nasıl düştü”? Siyasi otorite “eleştirileri, feryatları” neden dinlemedi? Temel “hatalar” nerelerde yapıldı?

2003-2007 Kasım arasında “nasıl bir rahat tuzağına” düştüğümüzü maddeler halinde birlikte sorgulayalım

* Cari açık ve dış ticaret açığında rekorlar kıran, yani parasını değerli kılarak ithal mallarını kendi ülkesinde ucuz hale getiren, döviz kurunun sıcak para girişi ile devamlı düşen bir trend içinde kalmasını sağlayan her ülke kısa vadeli tanımlanmış bir gözlem aralığında büyür.

* Evet, son 5 yılda “açıklanan veriler” bir büyüme rekorudur ama dünyanın ilk ve tek cari açık ve dış ticaret açığı ile sağlanmış bir büyüme rekorudur. Bu aslında büyüme değil, cari açık ve dış ticaret açığı gibi iki önemli değişkeni dibine kadar zorlayan ve ekonomiyi orta ve uzun vadede sakat bırakacak illüzyondur.

* Bu büyüme Türk üreticisinin büyümesi değil, Türkiye’ye mal satan yabancı üreticilerin büyümesidir. Türkiye’ye 2003 yılında 100 birim mal satan bir yabancı üretici 2003-2007 arasında yıllık ortalama yüzde 5-15 arasında büyüyerek, düşük kur ile “büyüdüğümüz kadar fazla mal” satar hale gelmiştir. Bu denklem değişikliği o firmanın Türkiye’deki rakibinin de kapanmasına, iflas etmesine yol açmıştır. Böyle büyüme olur mu? Dünya üzerinde kendi üreticisini yok ederek büyüyen bir ülke örneği daha var mı?

* Büyümeyi sağlayan “kuru basarak” aynı anda sıcak paranın rantını maksimize eden dinamiğe, serbest dolaşamadığı için mal satamayan yerli endüstrinin günden güne ithalatçı olması gerçeğini ekleyin, ortaya çıkan sonuç çok net ithalata dayanan kısa vadede lüks tüketim ile yerli üreticinin yok olması pahasına büyür görünen bir ekonomi... Ve gelinen noktada “biten parti”, çöken sistem sonucu ortaya çıkan “acı gerçek”!

Sonuç: 2003-2007 Kasım arasında yaşadığımız ve ballandırılarak anlatılan büyüme, ülkedeki sağlam dinamiklerin zorlanarak, “sıcak para, düşük kur, artan dış ticaret açığı, cari açık gibi” etkenler ile sanal bir tablo oluşumudur. Ballandırarak anlatılan “stabilite” ise “artan sıcak paranın” sağladığı “sürdürülemez” bir durumdur ve iddia ettiğimiz gibi artık sürdürülememektedir!

Son söz: Sayın Başbakan’a bir çağrım var: 2003-2007 Kasım arasında dünya genelindeki “konjonktür” size inanılmaz bir avans verdi ama kullanamadınız. Ekonomi kurmaylarınız aynen bugün olduğu gibi “bu dönemde de” sizi yanılttılar. Lütfen ama lütfen “gerçekten bu işten anlayanlarla” iş tutun! Daha açık yazayım bir yabancı aracı kurumda “al-sat” yaptı diye bir adamı “Hazine bakanı” yaparsanız, bugünleri bile ararsınız!

yiğit bulut
vatan gazetesi 20.11.2008
 

tekniker42

New member
asıl senin gerçeklerden haberdar olmadığın belli. bu ülkede ne yazık ki kışlık kömürünü almaya parası olmayan ne kadar aile var. sosyal sorumluluk denen şeyin ne olduğunun farkında bile değilsindir. insanlar niye bir torba kömüre muhtaç hale geldi diye düşünmeni beklemiyorum bile. devletin topladığı vergilerle muhtaç durumdaki vatandaşlarına yardım etmesi de görevidir. hiç kimseye de "şerefsiz" demeye hakkın yok, bak ben sana demiyorum.
benim vergimle birisi kömür erzak dagıtıp oy avlıyorsa öteki de kömürü yakıp ısınıyorsa ve oy veriyorsa şerefsiz derim.haram olsun, zehir zıkkım olsun.ben çalışıyorum.2 günde 1 torba kömür alıp paramla yakıyorum.
 

v_k

New member
Hükümet mayın temizleme işini TSK ya sunmustu ama onlar kabul etmedi sonra da özel sektörler vasıtasıyla ihale başlattı israil firmaları da ihaleye girdi ama kazanamadı ...

Şimdi en büyük para 200 TL o zamanda 200 YTL idi, ama 50 100 ve 200 YTL ler bankalar arasında kullanılıyordu , ilk 100 TL yi 6 7 yıl önce lisede görmüştüm

Özelleştirme şart , devlet kurumlarında memurlar nasıl yatıyorlar , stajda hayret ettim
Telekom özelleşince adsl im rahatladı iyi hizmet için özelleştirme sart

AKP ye oy atmadım hiç ama konunun içeriğini tam bilmeden iddialar sıralıyorsunuz yanlış

Açılım konusunda CHP nin yaptığı açılımları incelerseniz aklınız sasar
 

HTML

Üst