seriqatil1
Banned
- Katılım
- 23 Ocak 2009
- Mesajlar
- 694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
(bu konu neyin ne olduğunu bildiği halde sağda solda mhp ye ve bahçeliye saldıran şahsiyetsiz kişiliklere bir cevap olması ve tabiki bilmeyenlerinde öğrenmelerini sağlamak amacı ile açılmıştır )
AKP MEDYASININ APO YALANI
Bugün, Star Gazetesi'nde bir belge yayınlandı. Sözde o belge Apo'yu idamdan kurtaran belge imiş. Belgede yazılı olanları okuyup da, bu kadar farklı anlamakta gazetecilik başarısından (!) başka bir kelime ile ifade edilemez. EtikHaber/ ÖZEL
Star Gazetesi, bugünkü sayısında bir belge yayınladı. Bu belgeye bütün AKP yanlısı medya da "mal bulmuş mağribi gibi" anında yayınladılar.
Sözde bu belge Apo'nun idamdan kurtarıldığı belge imiş. İçinde yazılanların açık açık görüldüğü bir metinde bile bu kadar taraflı bir yorum ancak TMSF'nin elinde olmak suretiyle AKP'nin emrinde olan Star Gazetesi, Haber7, Haber10, İnternethaber, Zaman, Takvim, Yeni Şafak, Samanyolu ve bilumum cemaat ve AKP yanlısı medya tarafından yayınlanabilirdi.
PEKİ BU BELGE NEDİR?
Uydurma ve saptırma haberlere karşı EtikHaber olayın gerçek yüzünü açıklıyor.
12 Ocak 2000 tarihli, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz tarafından gerçekleştirilen ve 7 saat 15 dakika süren görüşme sonucunda açıklanan karar metnidir.
Bu toplantıda Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz yaklaşık 7,5 saat boyunca idamın kalkması ve Türkiye'nin daha önceden yargı yetkisini kabul ettiği AİHM'in vereceği karara uyulması konusunda Devlet Bahçeli'yi ikna etmeye çalışmışlar ama başaramamışlardır.
Yapılan görüşme sonucunda şu karar metni çıkmıştır.
"Koalisyonu oluşturan DSP, MHP ve ANAP'ın genel başkanları, bugün (12 Ocak) Başbakanlık'ta yaptıkları toplantıda, AİHM'in teröristbaşı Abdullah Öcalan hakkındaki kesinleşmiş idam cezasının infazının bir süre ertelenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararını ayrıntıları ile değerlendirmişlerdir.
Bilindiği gibi Türkiye'nin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM'in Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Anayasamızdan ve uluslararası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMM'ye gönderilecektir'
Genel Başkanlar, hukuka saygı içinde aldıkları bu kararın, terör örgütü ve yandaşı çevrelerce milleti ve devleti ile Türkiye'nin yüksek menfaatleri aleyhine kullanılmak istendiğinin değerlendirilmesi halinde, erteleme süreci kesilerek infaz sürecine derhal geçilmesi konusunda görüş birliğine varmışlardır."
BELGE NE ANLAMA GELİYOR
Yukarıdaki metni okurken, mutlaka hatırlanması gereken şu notu tekrar hatırlamak gerekmektedir: Bilindiği gibi yukarıdaki toplantıdan daha önce Türk yargısı Apo'yu yargılamış ve idam kararını vermişti.
Bu bilgiler ışığında yukarıdaki karar metnini tarafsız bir gözle okuduğumuzda şu sonuçlar çıkmaktadır.
Metnin ilk paragrafı toplantının düzenlenme amacını belirtmiştir. Toplantı sonucu ile alakası bulunmamaktadır.
Metnin ikinci paragrafında ise: AİHM'in Türk yargısının verdiği kararı değiştiremeyeceği özellikle belirtilmiş ve 57. Hükümet öncesi yapılan anlaşmalarla yargı yetkisi kabul edilen AİHM'in verdiği karar ne olursa olsun Türk Mahkemeleri tarafından verilen idam kararının ivedilikle meclise getirileceği söylenmektedir.
Son paragrafta ise, AİHM kararının beklendiği bu süreçte PKK'nın herhangi bir terör eyleminde bulunması halinde ise AİHM karar sürecide beklenmeden idamın meclise getirileceği belirtilmiştir.
DEVLET BAHÇELİ'NİN BAŞARISI
Görüldüğü gibi Apo'nun idam edilmesi konusunda kesin kararlı olan Devlet Bahçeli, her ne şart altında olursa olsun Apo'nun idam dosyasının TBMM'ye getirilmesini sağlamıştır.
APO'YU KİMLER İDAMDAN KURTARDI
Yukarıdaki süreç devam ederken 1 Ağustos 2002'deki olağanüstü toplantılarda idam cezası, yasalarımızdan çıkarıldı.
İdamın yasalarımızdan çıkarılmasında kimlerin hangi yönde oy kullandığını hatırlarsak şu sonuç ortaya çıkacaktır.
MHP: İdam Cezası uygulansın
AKP, DSP, ANAP, YTP, DYP, SP: İdam Cezası Uygulanmasın
Yukarıda da görüleceği MHP'nin idamın uygulanmasını sağlamak için verdiği mücadelede diğer bütün partilerin birleşimi ile idam cezası yasalarımızdan kaldırılmıştır. Hatta o günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli diğer partileri kastederek bu durumu şöyle değerlendirmişti: "Gökkuşağı Koalisyonu".
Sonuç olarak Apo'yu idamdan Gökkuşağı Koalisyonu kurtarmıştır. Kimdir bu Gökkuşağı Koalisyonu üyeleri tekrar hatırlayalım: AKP, YTP, DSP, ANAP, DYP, Saadet Partisi...
PEKİ STAR GAZETESİ NE YAPIYOR
Sizce, Star Gazetesi, Zaman, Vakit, Yeni Şafak, Samanyolu, Haber7, Haber10, internethaber gibi medya kuruluşları çok açık ve net şekilde yazılan bir metni okuyup anlamaktan bu kadar mı yoksun?
Bu medya kuruluşlarının okuyup anlamaktan değil ama "neden yoksun" olduklarını biz çok iyi biliyoruz...
Kendilerini sözde en iyi Müslüman olarak gösteren bu medya kuruluşlarına sormak isteriz: Yalan, iftira, ahlaksızlık, şahsiyetsizlik gibi davranışların İslam ahlakı içerisindeki yeri nedir?
Lütfen siz değerli okuyucularımızda bu durumu dikkate alın ve bu medya kuruluşlarına karşı gerekli tavrınızı koyunuz.
kaynak
Bir insanın zeki yahut geri zekâlı olması da yüce Allah'ın bir takdiridir. Bu konuda kimseyi ayıplamak, suçlamak gibi bir davranış içine girmemiz mümkün değildir.
Geri zekâlılık bir insanda bazen genel manada, bazen çeşitli konular üzerinde tesirini gösteriyor.
Bugünki yazımızda, Türkiye'nin en çok konuşulan ve tartışılan konusu olan '(AB)-(D)ullah Öcalan'ın idamı konusunda' MHP'yi haksız bir şekilde eleştiren ve iftira atan, suçlayan değerlendirmelerde bulunan bazı geri zekâlıların hallerini tahlil edeceğiz.
O geri zekâlılar bu yazıyı iyi okusun, okuyan akıl sahipleri de etrafındaki bu tür geri zekâlılara bu yazıyı okutsun…
Bu geri zekâlıların büyük bir çoğunluğu Ampül sembollü bir partinin mensubudur. Bu mensuplar, gazete köşelerinde, internet köşelerinde, kahvehanede, köyde, kasabada, ilçe de velhasıl her yerde "Apo'yu MHP idamdan kurtardı" propagandasını yapmaktadır.
Hele bu propaganda içinde "APO'yu İmralı'ya MHP koydu" cümlesi yok mu, işte geri zekâlı oluşlarını tescilleyen en büyük sebep oluyor.
Bu köşeden, bu geri zekâlılara defalarca yazdık, bu geri zekâlılara defalarca sorduk…
(AB)-(D)ullah Öcalan,56.hükümet zamanı yani 15 Şubat 1999 günü yakalanıp, Türkiye'ye getirildi ve İmralı'ya kondu. Ve bu tarihte, MHP mecliste değil ama olsun bu geri zekâlılar için bunun bir önemi var mı? Ne olursa olsun, bunlara göre onu İmralı'ya koyan MHP'dir.
Apo'nun Türkiye'ye getiriliş tarihi 15 Şubat 1999, MHP'nin T.B.M.M'ne girip, koalisyon ortağı olma tarihi 18 Nisan 1999 iken, bu geri zekâlılar bu aradaki farkı bile hesaplayamamaktadır.
56.Azınlık hükümetinin Başbakanı merhum Bülent Ecevit, (AB)-(D)ullah Öcalan'ın yakalanma ve o caniyi İmralı'ya koyma sürecini Hürriyet Gazetesi'nden Sedat Ergin'e değerlendirmiş ve "İmralı'daki hazırlıklara ne zaman girişildi? "sorusuna "Ne zaman ki, Apo'nun Türkiye'ye getirilebileceği yolundaki kanaatimiz kesinleşti, hemen İmralı'daki hazırlıklara başladık. Getirilmesinden 3-4 gün önce diyebiliriz"(19 Şubat 1999) şeklinde cevap vermişti. Yani bazı gerizekalıların "APO'yu MHP yakaladı getirdi, İmralı'da adaya koydu ve besiye çekti" şeklindeki yalanları herhalde, Bülent Ecevit'in bu sözleri ile çürüyecektir. Ama bunların yalanları çürür, MHP'ye iftira atan o beyinleri bir türlü anlamaz bunu, taş kafalar.
ABD, (AB)-(D)ullah Öcalan'ı yakalayıp, 56.Azınlık Hükümetine teslim etmiştir. Bu teslimle birlikte, MHP'nin 18 Nisan 1999 günü yapılan seçimde birinci parti çıkmasının önüne geçilmiştir. DSP, 56.hükümetin son zamanı ,(AB)-(D)ullah Öcalan'ı teslim almasının meyvesini 18 Nisan 1999 günü gerçekleşen seçimlerde birinci parti olarak toplamıştır.
18 Nisan 1999 günü gerçekleşen seçimlerden, MHP 2.parti olarak çıkmıştır. MHP, bu seçimlerden çıkan siyasi manzara sonrası 57.hükümetin koalisyon ortağı olmuştur.
57.Hükümetin kurulması sonrası, ne (AB)-(D)ullah Öcalan'ın ne teslim alınışında, ne İmralı'ya konuluşunda ne bir imzası,ne bir etkisi olmamış MHP'ye idam konusu herşeyi ile ihale edilmiş oldu. Evet MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli elinde imkan olsa her fırsatta bu caniyi asacağını söylemiştir. MHP'nin hükümet ortağı olduğu dönem bunun mücadelesini tek başına vermiştir. O meşhur geri zekalılara soruyorum. Bu ülkede, MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli ve MHP'liler dışında "Apo idam edilsin" diyen, bunun mücadelesini veren bir tek devlet kurumu, bir tek parti genel başkanı gösterebilir misiniz?
MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli, bu mücadelesini 57.hükümet ortakları arasında açık ve net bir şekilde vermiştir. 12 Ocak 2000 yılında yapılan zirvede, bu konuda MHP Lideri 7.5 saat bunun mücadelesini vermiştir.
Bu durumu, 57.hükümetin koalisyon ortağı olan Mesut Yılmaz "7.5 saat zorlu bir görüşme yaptık. İstihbarat raporları okundu. Her şey bütün detayıyla ele alındı. Ama yine de karşımda hükümeti bozmaya çok kararlı bir Devlet Bahçeli gördüm." şeklinde izah etmişti.
O süreçte, MHP'yi Apo'ya ilişkin dosyanın meclise indirilmediğini noktasında eleştirenler de, daha önceki hükümetlerin uluslar arası hukuka atmış oldukları imza ve yapmış oldukları protokolleri görmeyip, MHP'yi suçlaması da, tam bir cahillik örneği olmaktadır.
12 Ocak Liderler zirvesi sonrası alınan kararda da "Bilindiği gibi Türkiye'nin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM'nin Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Anayasamızdan ve uluslararası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMM'ye gönderilecektir." Bu duruma işaret edilmiştir. 'Niye hemen göndermediniz' diye soran bazı geri zekalılar, ne önceki hükümetlerin attığı imzaları, ne de sonraki süreçte yaşananları bilmemektedir.
BOP Eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "SAYIN ÖCALAN" olarak gördüğü alçak bile "MHP'nin elinde fırsat olsaydı,bizi 2 saat bile yaşatmazdı" sözüne rağmen,MHP'nin hiçbir suçu,günahı olmadığı halde,bu konuyu bilmeden bu gerizekalılar MHP'ye havale ediyorlar.
Bilmek gibi gayeleri zaten yok, maksat MHP'ye bu konu üzerinden ne kadar zarar verebiliriz anlayışıdır.
Bu konuda en son konuşması gerekenlerde AKP'lilerdir.
Bu ülkede AKP kadar idamı kaldırmak için çaba göstermiş bir parti yoktur.
Bugün miting meydanlarında MHP'yi ve Liderini suçlayan Recep Tayyip Erdoğan ise bu konuda konuşurken utanması lazımdır.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in daveti üzerine 7 Haziran 2002 tarihinde Çankaya Köşkü'nde gerçekleşen parti genel başkanları ile yapılan toplantıda MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli dışında tüm parti genel başkanları idamın kaldırılmasını hararetle savunmuştur.
Bunların en başında da Recep Tayyip Erdoğan gelmiştir. Ve o toplantıda konuştuklarını, ileriki günlerde "Kimilerinin iddia ettiği gibi; AK Parti, AB konusunda günden güne, kişiden kişiye görüş değiştirmemiştir. İlk gün; Liderler Zirvesi'nde ne söylediysek, yine aynı gün basına ne açıkladıysak, bugün de aynısını söylemekte ve söylediklerimizin arkasında durmaktayız." Şeklinde sonuna kadar savunuyordu.
Bakınız:
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2002/06/15/139728.asp
Recep Tayyip Erdoğan, o dönem "Türkiye, artık AB'nin kenar mahallesi olmaktan kurtarılmalı. İdam cezası tamamen kalkmalı. Bunun için hükümete destek vermeye hazırız." Şeklinde görüşünü bildiriyor, 'MHP'nin hükümetten çekilmesi durumunda DSP-ANAP koalisyonunu destekleyeceklerini' ifade ederek, hem idam konusundaki tutumunu, hem MHP'ye olan alerjisini gösteriyordu.
Bakınız:
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2002/06/10/137553.asp
MHP'yi 'DSP'ye koltuk değneği' oldunuz diye suçlayan zavallılar, BOP Eşbaşkanlarının bu sözlerine ne diyecekler acaba?
Gelelim bu geri zekalıların, Apo'nun idamı konusunda MHP'yi suçlamasına…
Ampul rozetli bu geri zekalılar, APO'yu idamdan kurtaran partilerden birisinin kendi partileri olduğunu gizleyerek, bu
konuda sürekli MHP'yi fırsat buldukları her ortamda eleştirmeleri, suçlamaları ve iftira atmaları, bizleri artık geri
zekalılığın bu kadarına pes dedirtir hale getirmiştir.
Düşünün mecliste idamın kaldırılmasına dair 57.hükümet zamanı oylama yapılıyor, bu oylamada T.B.M.M'de toplam 7 parti
bulunuyor. Bu partilerden sadece MHP idam cezasının kalkmaması yönünde, tam kadro "Hayır" oyu veriyor, diğer 6 parti
birleşip, idam cezasını kaldırıyor…Ama bu gerizekalı, haysiyetsiz, şeref yoksunları hala 'MHP Apo'yu idamdan kurtardı'
diye, sağda-solda propaganda yapıyorlar.
Kendi savunduğu partisi idamı kaldırmak için canla-başla çalışmış ve mecliste bu yönde oyunu kullanmış ama adamlar
utanmadan "İdamı MHP kaldırdı, APO'yu MHP kurtardı" diyebiliyorlar.
1 Ağustos 2002 tarihinde, T.B.M.M'de AKP, DSP, ANAP, YTP, SP, DYP gibi partiler ortaklaşa hareket edip, idam cezasını
kaldırmış, bunların karşısında bir tek MHP tüm milletvekilleri ile APO'nun idam edilmesi yönünde oy kullanmıştır. Gel de
bunu bizim o meşhur geri zekâlılara anlat… Adamlar anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar, beyinleri ancak gerizekalı
formatında çalışıyor çünkü… TBMM tutanaklarından idamın kaldırılması (Aponun kurtarılması) için AKP milletvekillerinin
konuşmalarını okuyabilirsiniz.
Mesela bu yazıyı özellikle okumasını istediğimiz geri zekâlılara, idamı kaldıran partilerin genel başkanlarının, idam
oylamasından sonra yapmış oldukları konuşmaları sunsak ne derler acaba?
İdamı kaldıran, APO'yu kurtaran parti genel başkanları bakın ne demişler:
Yılmaz: Keşke MHP de olsaydı
Mesut Yılmaz (ANAP Genel Başkanı): Türkiye, AB yolunda dev bir adım attı. Bunun, Meclis'ten bu kadar büyük çoğunlukla
yapılmış olması, daha anlamlı kılıyor. Keşke MHP'de bunun içinde olsaydı. Bu attığımız adımın önemini gelecekte daha iyi
anlayacağımıza inanıyorum.
Erdoğan: Top artık AB'de
Recep Tayyip Erdoğan (AKP Genel Başkanı): Bu, çok büyük bir başarıdır. Özellikle TBMM'yi takdir ediyorum, alkışlıyorum.
'Bu kadar kısa sürede olmaz, bu araya sıkıştırılmaz' diyenler cevabı aldılar. Top artık AB'de. Atacakları adımlarla ne derece samimi olduklarını göreceğiz.
Ecevit: Bu sonucu bekliyorduk
"Dünyada olduğu gibi, idamın Türkiye'de de kalkmış olmasından memnuniyet duyduk.
Çiller: AB'yi kuyudan çıkardık
Tansu Çiller (DYP Genel Başkanı): DYP, bir kez daha AB'yi kuyudan çekip çıkardı.
Cem: Üyelikte dönüm noktası
İsmail Cem (YTP Genel Başkanı): Türkiye kendi insanı için TBMM aracılığıyla çok önemli bir ışık yakmıştır. Bu olay Türkiye'nin AB'ne tam üyelik sürecinde adeta bir dönüm noktasıdır.
Kutan: Mutluluk duyduk
Recai Kutan (SP Genel Başkanı):'Türkiye'nin AB'ye girmesi gereklidir' dedik. O çizgimizde en ufak bir sapma olmadan gayret gösterildi. Memnuniyetle ifade edeyim ki böyle bir karar alındı. Yasaların Meclis'ten geçmesinden büyük mutluluk duyduk.
Bu geri zekalılar bunlarla da tatmin olmuyor ve kendi partisine "APO'yu niye idamdan kurtardın?" diye sormuyor da,hala "O zaman MHP niye rest çekip hükümetten ayrılmadı" gibi soru soruyor.
Ama bu geri zekâlılar, şunu da bilmiyor ki, idamı kaldıran o oylama öncesinde MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli zaten restini çekip,3 Kasım erken seçim kararı aldırdığını…
Ampul ışıkları altında beyni sulanmış olanlara ne deseniz boştur.
Bölücübaşına "Sayın Öcalan" diye saygıda kusur etmeyenler, MHP'yi Apo'yu idam etmemekle suçluyor. Yüzsüzlük, pişkinlik örneği bu olsa gerek…
Yazının muhatabı olan bir gerizekalı eğer bu yazı hakkında açıklama yapmak isterse, yazısına köşemde yer vereceğim…
Bekliyorum…
http://www.yildiraycicek.com/?target=makaledetay&makale_kod=1219
AKP MEDYASININ APO YALANI
Bugün, Star Gazetesi'nde bir belge yayınlandı. Sözde o belge Apo'yu idamdan kurtaran belge imiş. Belgede yazılı olanları okuyup da, bu kadar farklı anlamakta gazetecilik başarısından (!) başka bir kelime ile ifade edilemez. EtikHaber/ ÖZEL
Star Gazetesi, bugünkü sayısında bir belge yayınladı. Bu belgeye bütün AKP yanlısı medya da "mal bulmuş mağribi gibi" anında yayınladılar.
Sözde bu belge Apo'nun idamdan kurtarıldığı belge imiş. İçinde yazılanların açık açık görüldüğü bir metinde bile bu kadar taraflı bir yorum ancak TMSF'nin elinde olmak suretiyle AKP'nin emrinde olan Star Gazetesi, Haber7, Haber10, İnternethaber, Zaman, Takvim, Yeni Şafak, Samanyolu ve bilumum cemaat ve AKP yanlısı medya tarafından yayınlanabilirdi.
PEKİ BU BELGE NEDİR?
Uydurma ve saptırma haberlere karşı EtikHaber olayın gerçek yüzünü açıklıyor.
12 Ocak 2000 tarihli, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz tarafından gerçekleştirilen ve 7 saat 15 dakika süren görüşme sonucunda açıklanan karar metnidir.
Bu toplantıda Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz yaklaşık 7,5 saat boyunca idamın kalkması ve Türkiye'nin daha önceden yargı yetkisini kabul ettiği AİHM'in vereceği karara uyulması konusunda Devlet Bahçeli'yi ikna etmeye çalışmışlar ama başaramamışlardır.
Yapılan görüşme sonucunda şu karar metni çıkmıştır.
"Koalisyonu oluşturan DSP, MHP ve ANAP'ın genel başkanları, bugün (12 Ocak) Başbakanlık'ta yaptıkları toplantıda, AİHM'in teröristbaşı Abdullah Öcalan hakkındaki kesinleşmiş idam cezasının infazının bir süre ertelenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararını ayrıntıları ile değerlendirmişlerdir.
Bilindiği gibi Türkiye'nin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM'in Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Anayasamızdan ve uluslararası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMM'ye gönderilecektir'
Genel Başkanlar, hukuka saygı içinde aldıkları bu kararın, terör örgütü ve yandaşı çevrelerce milleti ve devleti ile Türkiye'nin yüksek menfaatleri aleyhine kullanılmak istendiğinin değerlendirilmesi halinde, erteleme süreci kesilerek infaz sürecine derhal geçilmesi konusunda görüş birliğine varmışlardır."
BELGE NE ANLAMA GELİYOR
Yukarıdaki metni okurken, mutlaka hatırlanması gereken şu notu tekrar hatırlamak gerekmektedir: Bilindiği gibi yukarıdaki toplantıdan daha önce Türk yargısı Apo'yu yargılamış ve idam kararını vermişti.
Bu bilgiler ışığında yukarıdaki karar metnini tarafsız bir gözle okuduğumuzda şu sonuçlar çıkmaktadır.
Metnin ilk paragrafı toplantının düzenlenme amacını belirtmiştir. Toplantı sonucu ile alakası bulunmamaktadır.
Metnin ikinci paragrafında ise: AİHM'in Türk yargısının verdiği kararı değiştiremeyeceği özellikle belirtilmiş ve 57. Hükümet öncesi yapılan anlaşmalarla yargı yetkisi kabul edilen AİHM'in verdiği karar ne olursa olsun Türk Mahkemeleri tarafından verilen idam kararının ivedilikle meclise getirileceği söylenmektedir.
Son paragrafta ise, AİHM kararının beklendiği bu süreçte PKK'nın herhangi bir terör eyleminde bulunması halinde ise AİHM karar sürecide beklenmeden idamın meclise getirileceği belirtilmiştir.
DEVLET BAHÇELİ'NİN BAŞARISI
Görüldüğü gibi Apo'nun idam edilmesi konusunda kesin kararlı olan Devlet Bahçeli, her ne şart altında olursa olsun Apo'nun idam dosyasının TBMM'ye getirilmesini sağlamıştır.
APO'YU KİMLER İDAMDAN KURTARDI
Yukarıdaki süreç devam ederken 1 Ağustos 2002'deki olağanüstü toplantılarda idam cezası, yasalarımızdan çıkarıldı.
İdamın yasalarımızdan çıkarılmasında kimlerin hangi yönde oy kullandığını hatırlarsak şu sonuç ortaya çıkacaktır.
MHP: İdam Cezası uygulansın
AKP, DSP, ANAP, YTP, DYP, SP: İdam Cezası Uygulanmasın
Yukarıda da görüleceği MHP'nin idamın uygulanmasını sağlamak için verdiği mücadelede diğer bütün partilerin birleşimi ile idam cezası yasalarımızdan kaldırılmıştır. Hatta o günlerde MHP Lideri Devlet Bahçeli diğer partileri kastederek bu durumu şöyle değerlendirmişti: "Gökkuşağı Koalisyonu".
Sonuç olarak Apo'yu idamdan Gökkuşağı Koalisyonu kurtarmıştır. Kimdir bu Gökkuşağı Koalisyonu üyeleri tekrar hatırlayalım: AKP, YTP, DSP, ANAP, DYP, Saadet Partisi...
PEKİ STAR GAZETESİ NE YAPIYOR
Sizce, Star Gazetesi, Zaman, Vakit, Yeni Şafak, Samanyolu, Haber7, Haber10, internethaber gibi medya kuruluşları çok açık ve net şekilde yazılan bir metni okuyup anlamaktan bu kadar mı yoksun?
Bu medya kuruluşlarının okuyup anlamaktan değil ama "neden yoksun" olduklarını biz çok iyi biliyoruz...
Kendilerini sözde en iyi Müslüman olarak gösteren bu medya kuruluşlarına sormak isteriz: Yalan, iftira, ahlaksızlık, şahsiyetsizlik gibi davranışların İslam ahlakı içerisindeki yeri nedir?
Lütfen siz değerli okuyucularımızda bu durumu dikkate alın ve bu medya kuruluşlarına karşı gerekli tavrınızı koyunuz.
kaynak
BU YAZI SADECE GERİZEKALILAR(!) İÇİN YAZILMIŞTIR
Bir insanın zeki yahut geri zekâlı olması da yüce Allah'ın bir takdiridir. Bu konuda kimseyi ayıplamak, suçlamak gibi bir davranış içine girmemiz mümkün değildir.
Geri zekâlılık bir insanda bazen genel manada, bazen çeşitli konular üzerinde tesirini gösteriyor.
Bugünki yazımızda, Türkiye'nin en çok konuşulan ve tartışılan konusu olan '(AB)-(D)ullah Öcalan'ın idamı konusunda' MHP'yi haksız bir şekilde eleştiren ve iftira atan, suçlayan değerlendirmelerde bulunan bazı geri zekâlıların hallerini tahlil edeceğiz.
O geri zekâlılar bu yazıyı iyi okusun, okuyan akıl sahipleri de etrafındaki bu tür geri zekâlılara bu yazıyı okutsun…
Bu geri zekâlıların büyük bir çoğunluğu Ampül sembollü bir partinin mensubudur. Bu mensuplar, gazete köşelerinde, internet köşelerinde, kahvehanede, köyde, kasabada, ilçe de velhasıl her yerde "Apo'yu MHP idamdan kurtardı" propagandasını yapmaktadır.
Hele bu propaganda içinde "APO'yu İmralı'ya MHP koydu" cümlesi yok mu, işte geri zekâlı oluşlarını tescilleyen en büyük sebep oluyor.
Bu köşeden, bu geri zekâlılara defalarca yazdık, bu geri zekâlılara defalarca sorduk…
(AB)-(D)ullah Öcalan,56.hükümet zamanı yani 15 Şubat 1999 günü yakalanıp, Türkiye'ye getirildi ve İmralı'ya kondu. Ve bu tarihte, MHP mecliste değil ama olsun bu geri zekâlılar için bunun bir önemi var mı? Ne olursa olsun, bunlara göre onu İmralı'ya koyan MHP'dir.
Apo'nun Türkiye'ye getiriliş tarihi 15 Şubat 1999, MHP'nin T.B.M.M'ne girip, koalisyon ortağı olma tarihi 18 Nisan 1999 iken, bu geri zekâlılar bu aradaki farkı bile hesaplayamamaktadır.
56.Azınlık hükümetinin Başbakanı merhum Bülent Ecevit, (AB)-(D)ullah Öcalan'ın yakalanma ve o caniyi İmralı'ya koyma sürecini Hürriyet Gazetesi'nden Sedat Ergin'e değerlendirmiş ve "İmralı'daki hazırlıklara ne zaman girişildi? "sorusuna "Ne zaman ki, Apo'nun Türkiye'ye getirilebileceği yolundaki kanaatimiz kesinleşti, hemen İmralı'daki hazırlıklara başladık. Getirilmesinden 3-4 gün önce diyebiliriz"(19 Şubat 1999) şeklinde cevap vermişti. Yani bazı gerizekalıların "APO'yu MHP yakaladı getirdi, İmralı'da adaya koydu ve besiye çekti" şeklindeki yalanları herhalde, Bülent Ecevit'in bu sözleri ile çürüyecektir. Ama bunların yalanları çürür, MHP'ye iftira atan o beyinleri bir türlü anlamaz bunu, taş kafalar.
ABD, (AB)-(D)ullah Öcalan'ı yakalayıp, 56.Azınlık Hükümetine teslim etmiştir. Bu teslimle birlikte, MHP'nin 18 Nisan 1999 günü yapılan seçimde birinci parti çıkmasının önüne geçilmiştir. DSP, 56.hükümetin son zamanı ,(AB)-(D)ullah Öcalan'ı teslim almasının meyvesini 18 Nisan 1999 günü gerçekleşen seçimlerde birinci parti olarak toplamıştır.
18 Nisan 1999 günü gerçekleşen seçimlerden, MHP 2.parti olarak çıkmıştır. MHP, bu seçimlerden çıkan siyasi manzara sonrası 57.hükümetin koalisyon ortağı olmuştur.
57.Hükümetin kurulması sonrası, ne (AB)-(D)ullah Öcalan'ın ne teslim alınışında, ne İmralı'ya konuluşunda ne bir imzası,ne bir etkisi olmamış MHP'ye idam konusu herşeyi ile ihale edilmiş oldu. Evet MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli elinde imkan olsa her fırsatta bu caniyi asacağını söylemiştir. MHP'nin hükümet ortağı olduğu dönem bunun mücadelesini tek başına vermiştir. O meşhur geri zekalılara soruyorum. Bu ülkede, MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli ve MHP'liler dışında "Apo idam edilsin" diyen, bunun mücadelesini veren bir tek devlet kurumu, bir tek parti genel başkanı gösterebilir misiniz?
MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli, bu mücadelesini 57.hükümet ortakları arasında açık ve net bir şekilde vermiştir. 12 Ocak 2000 yılında yapılan zirvede, bu konuda MHP Lideri 7.5 saat bunun mücadelesini vermiştir.
Bu durumu, 57.hükümetin koalisyon ortağı olan Mesut Yılmaz "7.5 saat zorlu bir görüşme yaptık. İstihbarat raporları okundu. Her şey bütün detayıyla ele alındı. Ama yine de karşımda hükümeti bozmaya çok kararlı bir Devlet Bahçeli gördüm." şeklinde izah etmişti.
O süreçte, MHP'yi Apo'ya ilişkin dosyanın meclise indirilmediğini noktasında eleştirenler de, daha önceki hükümetlerin uluslar arası hukuka atmış oldukları imza ve yapmış oldukları protokolleri görmeyip, MHP'yi suçlaması da, tam bir cahillik örneği olmaktadır.
12 Ocak Liderler zirvesi sonrası alınan kararda da "Bilindiği gibi Türkiye'nin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM'nin Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Anayasamızdan ve uluslararası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMM'ye gönderilecektir." Bu duruma işaret edilmiştir. 'Niye hemen göndermediniz' diye soran bazı geri zekalılar, ne önceki hükümetlerin attığı imzaları, ne de sonraki süreçte yaşananları bilmemektedir.
BOP Eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "SAYIN ÖCALAN" olarak gördüğü alçak bile "MHP'nin elinde fırsat olsaydı,bizi 2 saat bile yaşatmazdı" sözüne rağmen,MHP'nin hiçbir suçu,günahı olmadığı halde,bu konuyu bilmeden bu gerizekalılar MHP'ye havale ediyorlar.
Bilmek gibi gayeleri zaten yok, maksat MHP'ye bu konu üzerinden ne kadar zarar verebiliriz anlayışıdır.
Bu konuda en son konuşması gerekenlerde AKP'lilerdir.
Bu ülkede AKP kadar idamı kaldırmak için çaba göstermiş bir parti yoktur.
Bugün miting meydanlarında MHP'yi ve Liderini suçlayan Recep Tayyip Erdoğan ise bu konuda konuşurken utanması lazımdır.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in daveti üzerine 7 Haziran 2002 tarihinde Çankaya Köşkü'nde gerçekleşen parti genel başkanları ile yapılan toplantıda MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli dışında tüm parti genel başkanları idamın kaldırılmasını hararetle savunmuştur.
Bunların en başında da Recep Tayyip Erdoğan gelmiştir. Ve o toplantıda konuştuklarını, ileriki günlerde "Kimilerinin iddia ettiği gibi; AK Parti, AB konusunda günden güne, kişiden kişiye görüş değiştirmemiştir. İlk gün; Liderler Zirvesi'nde ne söylediysek, yine aynı gün basına ne açıkladıysak, bugün de aynısını söylemekte ve söylediklerimizin arkasında durmaktayız." Şeklinde sonuna kadar savunuyordu.
Bakınız:
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2002/06/15/139728.asp
Recep Tayyip Erdoğan, o dönem "Türkiye, artık AB'nin kenar mahallesi olmaktan kurtarılmalı. İdam cezası tamamen kalkmalı. Bunun için hükümete destek vermeye hazırız." Şeklinde görüşünü bildiriyor, 'MHP'nin hükümetten çekilmesi durumunda DSP-ANAP koalisyonunu destekleyeceklerini' ifade ederek, hem idam konusundaki tutumunu, hem MHP'ye olan alerjisini gösteriyordu.
Bakınız:
http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2002/06/10/137553.asp
MHP'yi 'DSP'ye koltuk değneği' oldunuz diye suçlayan zavallılar, BOP Eşbaşkanlarının bu sözlerine ne diyecekler acaba?
Gelelim bu geri zekalıların, Apo'nun idamı konusunda MHP'yi suçlamasına…
Ampul rozetli bu geri zekalılar, APO'yu idamdan kurtaran partilerden birisinin kendi partileri olduğunu gizleyerek, bu
konuda sürekli MHP'yi fırsat buldukları her ortamda eleştirmeleri, suçlamaları ve iftira atmaları, bizleri artık geri
zekalılığın bu kadarına pes dedirtir hale getirmiştir.
Düşünün mecliste idamın kaldırılmasına dair 57.hükümet zamanı oylama yapılıyor, bu oylamada T.B.M.M'de toplam 7 parti
bulunuyor. Bu partilerden sadece MHP idam cezasının kalkmaması yönünde, tam kadro "Hayır" oyu veriyor, diğer 6 parti
birleşip, idam cezasını kaldırıyor…Ama bu gerizekalı, haysiyetsiz, şeref yoksunları hala 'MHP Apo'yu idamdan kurtardı'
diye, sağda-solda propaganda yapıyorlar.
Kendi savunduğu partisi idamı kaldırmak için canla-başla çalışmış ve mecliste bu yönde oyunu kullanmış ama adamlar
utanmadan "İdamı MHP kaldırdı, APO'yu MHP kurtardı" diyebiliyorlar.
1 Ağustos 2002 tarihinde, T.B.M.M'de AKP, DSP, ANAP, YTP, SP, DYP gibi partiler ortaklaşa hareket edip, idam cezasını
kaldırmış, bunların karşısında bir tek MHP tüm milletvekilleri ile APO'nun idam edilmesi yönünde oy kullanmıştır. Gel de
bunu bizim o meşhur geri zekâlılara anlat… Adamlar anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar, beyinleri ancak gerizekalı
formatında çalışıyor çünkü… TBMM tutanaklarından idamın kaldırılması (Aponun kurtarılması) için AKP milletvekillerinin
konuşmalarını okuyabilirsiniz.
Mesela bu yazıyı özellikle okumasını istediğimiz geri zekâlılara, idamı kaldıran partilerin genel başkanlarının, idam
oylamasından sonra yapmış oldukları konuşmaları sunsak ne derler acaba?
İdamı kaldıran, APO'yu kurtaran parti genel başkanları bakın ne demişler:
Yılmaz: Keşke MHP de olsaydı
Mesut Yılmaz (ANAP Genel Başkanı): Türkiye, AB yolunda dev bir adım attı. Bunun, Meclis'ten bu kadar büyük çoğunlukla
yapılmış olması, daha anlamlı kılıyor. Keşke MHP'de bunun içinde olsaydı. Bu attığımız adımın önemini gelecekte daha iyi
anlayacağımıza inanıyorum.
Erdoğan: Top artık AB'de
Recep Tayyip Erdoğan (AKP Genel Başkanı): Bu, çok büyük bir başarıdır. Özellikle TBMM'yi takdir ediyorum, alkışlıyorum.
'Bu kadar kısa sürede olmaz, bu araya sıkıştırılmaz' diyenler cevabı aldılar. Top artık AB'de. Atacakları adımlarla ne derece samimi olduklarını göreceğiz.
Ecevit: Bu sonucu bekliyorduk
"Dünyada olduğu gibi, idamın Türkiye'de de kalkmış olmasından memnuniyet duyduk.
Çiller: AB'yi kuyudan çıkardık
Tansu Çiller (DYP Genel Başkanı): DYP, bir kez daha AB'yi kuyudan çekip çıkardı.
Cem: Üyelikte dönüm noktası
İsmail Cem (YTP Genel Başkanı): Türkiye kendi insanı için TBMM aracılığıyla çok önemli bir ışık yakmıştır. Bu olay Türkiye'nin AB'ne tam üyelik sürecinde adeta bir dönüm noktasıdır.
Kutan: Mutluluk duyduk
Recai Kutan (SP Genel Başkanı):'Türkiye'nin AB'ye girmesi gereklidir' dedik. O çizgimizde en ufak bir sapma olmadan gayret gösterildi. Memnuniyetle ifade edeyim ki böyle bir karar alındı. Yasaların Meclis'ten geçmesinden büyük mutluluk duyduk.
Bu geri zekalılar bunlarla da tatmin olmuyor ve kendi partisine "APO'yu niye idamdan kurtardın?" diye sormuyor da,hala "O zaman MHP niye rest çekip hükümetten ayrılmadı" gibi soru soruyor.
Ama bu geri zekâlılar, şunu da bilmiyor ki, idamı kaldıran o oylama öncesinde MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli zaten restini çekip,3 Kasım erken seçim kararı aldırdığını…
Ampul ışıkları altında beyni sulanmış olanlara ne deseniz boştur.
Bölücübaşına "Sayın Öcalan" diye saygıda kusur etmeyenler, MHP'yi Apo'yu idam etmemekle suçluyor. Yüzsüzlük, pişkinlik örneği bu olsa gerek…
Yazının muhatabı olan bir gerizekalı eğer bu yazı hakkında açıklama yapmak isterse, yazısına köşemde yer vereceğim…
Bekliyorum…
http://www.yildiraycicek.com/?target=makaledetay&makale_kod=1219