türk ocağı
serdengeçti
AKP hükümeti Başbakan yönetiminde bir kara mizah korosuna dönüşüyor
Yine Dağlıca Yine PKK saldırısı.. Yine şehitler.. Yine yaralılar
Yine al bayrağa sarılmış tabutlar, gelincik tarlasına dönmüş şehit kabristanları..
Yine ateş düşmüş ocaklar.. Acılı analar.. babalar.. kardeşler.. Acıdan ibâret bir ülke: Türkiye
Neredeyse on yıldır ülkeyi idare eden AKP hükümeti, İsraile one minute diye posta koyan, sıfır sorun diyerek dışpolitikayı sorun yumağına çeviren, canı sıkıldıkça Beşar Esada takaza yapan, pankart açan üniversite öğrencilerine 3 yıl hapis cezası veren, İmralıdaki bebek kaatili câni için ev hapsi gibi bir alçaklığı telâffuz eden, sözüm ona güçlü Başbakanı Tayip Erdoğan, terör meselesine atıfla ne olursa olsun bu meseleyi çözeceğiz derken ülkedeki kan gölü büyümeğe devam ediyor .
Dört yıl önce basılan ve 12 askerimizin şehid edildiği Dağlıca yine basılıyor, PKK yine sekiz askerimizi şehid ediyor, onlarca askerimiz yaralı.
PKK meydan okuyor.. Aynı yeri istersek yine vururuz, yine basarız diyor. Daha önce 12 şehit verdiğimiz Dağlıcada yine istihbarat zaafı, yine ikmal zaafı
Türkiye bütünüyle hem terörle mücadelede hem de siyâseten zaaftan ibâret hâle geliyor.
Medyaya yine etrafları çevrildi, yirmi PKKlı etkisiz hale getirildi palavraları servis ediliyor.
Başbakanlıktan yapılan açıklama:
Çok sert bir şekilde karşılık verildi.
Nerede bu sertlik? Ne oldu bu sert karşılık ile? Yüzlerce PKKlı mı öldürüldü?
Cevap, tabii ki koskocaman bir hayır
İmalıdaki katil için ev hapsini telaffuz ederek bu konuda kamuoyu hazırlama operasyonunun startını veren Bülent Arınç da kendisini demeç vermek zorunda hissediyor olmalı ki geçiyor kameraların karşısına:
Hem sayıca fazlaydılar, hem de silahları vardı.. diyor..
Tam bir kara mizah örneği Okullarda ders olarak okutulacak, hakkında tezler hazırlanabilecek kadar bir kara mizah örneği. Dilinin kemiğini aldırmış bir pervâsızlıkla konuşuyor Bülent Arınç
Hem sayıca fazlaymışlar, hem de silahları varmış!
Dağdaki kaatiller sürüsü daha önce sanki masa tenisi oynamak için gelmişlerdi Dağlıcaya, Aktütüne, Serine, Çobanpınara, Taşlıtepeye, Çayırlıya?!
AKP hükümeti bütün kadrolarıyla bir kara mizah tablosuna dönüşüyor günden güne..
Kara mizah korosuna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı da şu beyânat ile dâhil oluyor:
Saldırının zamanlaması çok mânidar.
Diyelim ki saldırının zamanlaması mânidar değildi ve yine sekiz evlâdımız şehid oldu.. Daha mı önemsiz olacaktı o zaman? Sizin sorumluluğunuz mu azalacaktı?
AKP isimli kara mizah korosunun bir diğer solisti de Ömer Çelik. O da bir kara mizah incisiyle dâhil oluyor koroya:
Her Obama görüşmesinde PKK saldırıyor, yarın yine Obama görüşmesi var ve PKK yine saldırdı, buna dikkat etmek lazım.
Breh.. breh.. breh
Ne tahlil ama!..
Peki, Ömer çelikin dediği gibi buna dikkat edelim.
Başbakan Recep tayip Erdoğan, Obama ile her görüştüğünde dikkatli olalım, ne yapalım peki?
Dikkatli olası gereken kim?
Hükümet değil mi?
Ya da Bülent Arınç mantığı ile cevap verelim ve madem öyle Obama ile görüşmeyin, olsun bitsin diyelim ve kara mizah korosuna katkıda bulunalım
Her geçen gün zavallılaşıyor AKP hükümeti
AKP isimli kara mizah korosunun bir de yandan solistleri var. Bugünlerde sahne alan yandan solisti gazeteci Avni Özgürel..
Kandile yaptığı ziyarette Karayılan ile yaptığı görüşmeden çıkardığı en önemli manşet şu Avni Özgürelin:
Barış yolu nasıl açılır diye fırsat kollayan bir insan gördüm...
Evet.. Yanlış okumadınız, Kandilde yuvalanmış kaatiller sürüsünün elebaşı Karayılandan bahsediyor gazeteci Avni Özgürel..
Barış yolu nasıl açılır diye fırsat kolluyormuş Karayılan
Bunun adı düpedüz bir ihânettir.. Koro hâlinde bir ihânet
Gazetecilerin ellerini kollarını sallayarak girip, pişmiş kelle gibi sırıtarak katillerle fotograf çektirdiği Kandile Türk ordusu giremiyor, Türk hükümeti buna cesaret edemiyor ya da gerek görmüyor. Bir operasyonla Bahoz Erdal denen yaratık öldürülemiyor
Çünkü bunun için gerekli siyâsî irâde yok.. Siyâsî irâde ve yancısı gazeteler Leyla Zanadan dost postu çıkarmaya uğraşıyor, İmralıdaki bebek katiline ev hapsine alıştırmaya çalışıyor ülkeyi..
Ve AKP hükümeti Başbakan yönetiminde bir kara mizah korosuna dönüşüyor..
Şimdi soruyorum Sayın Başbakan'a ve onun hükümetine:
Kaç çocuk yapsın her aile?
Kaçı kız kaçı erkek olsun?
Kaç kız tecâvüze uğrayıp sussun?
Kaç erkek, istihbarat zafiyetleriyle mâlûl karakollarda kahpe pusularda şehit olsun, gencecik, taptâze bir fidan iken düşsün toprağa?
Cevaplayınız S Başbakan?
Hani siz Fatiha'yı tecvidiyle okuyup, Fırat'ta kaybolan koyununun hesabını vereceğiniz bir gelenekten geliyorsunuz ya.. cevaplayınız...
ADNAN İSLAMOĞULLARI
40 AMBAR
K:AKP hükümeti BaÅbakan yönetiminde bir kara mizah korosuna dönüÅüyor
Yine Dağlıca Yine PKK saldırısı.. Yine şehitler.. Yine yaralılar
Yine al bayrağa sarılmış tabutlar, gelincik tarlasına dönmüş şehit kabristanları..
Yine ateş düşmüş ocaklar.. Acılı analar.. babalar.. kardeşler.. Acıdan ibâret bir ülke: Türkiye
Neredeyse on yıldır ülkeyi idare eden AKP hükümeti, İsraile one minute diye posta koyan, sıfır sorun diyerek dışpolitikayı sorun yumağına çeviren, canı sıkıldıkça Beşar Esada takaza yapan, pankart açan üniversite öğrencilerine 3 yıl hapis cezası veren, İmralıdaki bebek kaatili câni için ev hapsi gibi bir alçaklığı telâffuz eden, sözüm ona güçlü Başbakanı Tayip Erdoğan, terör meselesine atıfla ne olursa olsun bu meseleyi çözeceğiz derken ülkedeki kan gölü büyümeğe devam ediyor .
Dört yıl önce basılan ve 12 askerimizin şehid edildiği Dağlıca yine basılıyor, PKK yine sekiz askerimizi şehid ediyor, onlarca askerimiz yaralı.
PKK meydan okuyor.. Aynı yeri istersek yine vururuz, yine basarız diyor. Daha önce 12 şehit verdiğimiz Dağlıcada yine istihbarat zaafı, yine ikmal zaafı
Türkiye bütünüyle hem terörle mücadelede hem de siyâseten zaaftan ibâret hâle geliyor.
Medyaya yine etrafları çevrildi, yirmi PKKlı etkisiz hale getirildi palavraları servis ediliyor.
Başbakanlıktan yapılan açıklama:
Çok sert bir şekilde karşılık verildi.
Nerede bu sertlik? Ne oldu bu sert karşılık ile? Yüzlerce PKKlı mı öldürüldü?
Cevap, tabii ki koskocaman bir hayır
İmalıdaki katil için ev hapsini telaffuz ederek bu konuda kamuoyu hazırlama operasyonunun startını veren Bülent Arınç da kendisini demeç vermek zorunda hissediyor olmalı ki geçiyor kameraların karşısına:
Hem sayıca fazlaydılar, hem de silahları vardı.. diyor..
Tam bir kara mizah örneği Okullarda ders olarak okutulacak, hakkında tezler hazırlanabilecek kadar bir kara mizah örneği. Dilinin kemiğini aldırmış bir pervâsızlıkla konuşuyor Bülent Arınç
Hem sayıca fazlaymışlar, hem de silahları varmış!
Dağdaki kaatiller sürüsü daha önce sanki masa tenisi oynamak için gelmişlerdi Dağlıcaya, Aktütüne, Serine, Çobanpınara, Taşlıtepeye, Çayırlıya?!
AKP hükümeti bütün kadrolarıyla bir kara mizah tablosuna dönüşüyor günden güne..
Kara mizah korosuna Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı da şu beyânat ile dâhil oluyor:
Saldırının zamanlaması çok mânidar.
Diyelim ki saldırının zamanlaması mânidar değildi ve yine sekiz evlâdımız şehid oldu.. Daha mı önemsiz olacaktı o zaman? Sizin sorumluluğunuz mu azalacaktı?
AKP isimli kara mizah korosunun bir diğer solisti de Ömer Çelik. O da bir kara mizah incisiyle dâhil oluyor koroya:
Her Obama görüşmesinde PKK saldırıyor, yarın yine Obama görüşmesi var ve PKK yine saldırdı, buna dikkat etmek lazım.
Breh.. breh.. breh
Ne tahlil ama!..
Peki, Ömer çelikin dediği gibi buna dikkat edelim.
Başbakan Recep tayip Erdoğan, Obama ile her görüştüğünde dikkatli olalım, ne yapalım peki?
Dikkatli olası gereken kim?
Hükümet değil mi?
Ya da Bülent Arınç mantığı ile cevap verelim ve madem öyle Obama ile görüşmeyin, olsun bitsin diyelim ve kara mizah korosuna katkıda bulunalım
Her geçen gün zavallılaşıyor AKP hükümeti
AKP isimli kara mizah korosunun bir de yandan solistleri var. Bugünlerde sahne alan yandan solisti gazeteci Avni Özgürel..
Kandile yaptığı ziyarette Karayılan ile yaptığı görüşmeden çıkardığı en önemli manşet şu Avni Özgürelin:
Barış yolu nasıl açılır diye fırsat kollayan bir insan gördüm...
Evet.. Yanlış okumadınız, Kandilde yuvalanmış kaatiller sürüsünün elebaşı Karayılandan bahsediyor gazeteci Avni Özgürel..
Barış yolu nasıl açılır diye fırsat kolluyormuş Karayılan
Bunun adı düpedüz bir ihânettir.. Koro hâlinde bir ihânet
Gazetecilerin ellerini kollarını sallayarak girip, pişmiş kelle gibi sırıtarak katillerle fotograf çektirdiği Kandile Türk ordusu giremiyor, Türk hükümeti buna cesaret edemiyor ya da gerek görmüyor. Bir operasyonla Bahoz Erdal denen yaratık öldürülemiyor
Çünkü bunun için gerekli siyâsî irâde yok.. Siyâsî irâde ve yancısı gazeteler Leyla Zanadan dost postu çıkarmaya uğraşıyor, İmralıdaki bebek katiline ev hapsine alıştırmaya çalışıyor ülkeyi..
Ve AKP hükümeti Başbakan yönetiminde bir kara mizah korosuna dönüşüyor..
Şimdi soruyorum Sayın Başbakan'a ve onun hükümetine:
Kaç çocuk yapsın her aile?
Kaçı kız kaçı erkek olsun?
Kaç kız tecâvüze uğrayıp sussun?
Kaç erkek, istihbarat zafiyetleriyle mâlûl karakollarda kahpe pusularda şehit olsun, gencecik, taptâze bir fidan iken düşsün toprağa?
Cevaplayınız S Başbakan?
Hani siz Fatiha'yı tecvidiyle okuyup, Fırat'ta kaybolan koyununun hesabını vereceğiniz bir gelenekten geliyorsunuz ya.. cevaplayınız...
ADNAN İSLAMOĞULLARI
40 AMBAR
K:AKP hükümeti BaÅbakan yönetiminde bir kara mizah korosuna dönüÅüyor