64general1
New member
- Katılım
- 14 Haz 2007
- Mesajlar
- 1,720
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
AKP-Elit Çatlağından Fazıl Say Doğdu
Fatma Sibel Yüksek
AB Konseyi, “katılım” kelimesinin çıkarıldığı karar metnini “Türkiye yandaşlarının” da imzası ile onayladı. Böylece, AB hedefi büyük bir yara aldı, çıkmaz sokağa girildi...
Ne önemi var, daha önce benzer krizler yaşanmadı mı?
AB ile Türkiye arasında benzer krizler, hatta daha büyükleri de yaşandı. Ancak, AKP ile AKP’yi destekleyen elitler arasında böyle bir kriz ilk kez yaşanıyor…
Medyanın büyük bir bölümü, iş dünyası, önde gelen yazar-çizer-kanaat önderleri, hatta ordunun yönetim kademesi AKP’yi AB hedefi için desteklememiş miydi?
AB’ye üyelik, tavizlerle dolu dikenli bir yol olduğu için kimse kendisini ateşe atmak istememiş, “Ne iş olsa yaparım abi, sen yeter ki paradan haber ver” diyen bir “taşeron iktidar” herkese ilaç gibi gelmemiş miydi?
Normal şartlarda ne işi olur Allahaşkına Mehmet Barlas’ın, Mehmet Ali Birand’ın, Mustafa Koç’un, Hilmi Özkök’ün, Murat Yetkin’in, İsmet Berkan’ın, Murathan Mungan’ın falan 'taşra esnafı kılıklı' AKP ile?..
Hatırlayın, “Viski içmezsem ölürüm”, “Metresimin ayakkabı masrafına para yetiştiremiyorum”, “Gucci markadan başka don giymem, sutyen takmam” diyen kim varsa, nasıl da AKPsever kesilmişti 2003 yılı itibarıyla…
Hatta, memleketin en namlı homoseksüelleri bile,
“AKP başımızdan giderse, faşistler bizi kıtır kıtır keser. Kurtuluşumuz AKP ve AB’dedir”
şiarı ile politika belirlemişlerdi(!). “Azınlık hakları” diye tepemize çıkmışlardı. Az kalsın hepimiz, ‘faşist’ damgası yememek için ‘heteroseksüel’ olduğumuzu gizleyecek duruma gelmiştik…
Bu zevat, şimdi son AB fiyaskosu karşısında AKP’ye bir bozuk atıyorlar, bir bozuk atıyorlar anlatamam! Verilen bunca destek boşa mı gitti yani?
Şaka bir yana, Türkiye elitinin AKP iktidarına verdiği fikri destek çok önemliydi.
Kamuoyunu istedikleri gibi şekillendirdiler.
AKP gibi tabanı makarna ve kömüre muhtaç gariban insanlardan, üst kadroları cemaat kadroları ile gizli ABD-İngiliz vatandaşlarından oluşan bir parti; yanına medya, iş dünyası ve ordunun da elitlerini alarak bu günlere geldi…
Devşirme aydınlar şimdi çok üzgün..Şu AB’nin yaptığı da iş mi şimdi?
Çatlak büyük, ayrışma derin…
AB’ci elitin desteğini kaybetme noktasına gelmek, AKP için çok tehlikeli!
Artık Abdullah Gül Çankaya’da yeni ‘Atatürk sofraları’ mı kurar; yoksa Tayyip Erdoğan ANA uçağında ‘sarhoş Perihan Mağden’li partiler mi düzenler bilemem…
Bu yol ayrılığı acilen tadil edilmezse, Başbakan’ın YÖK Başkanı’na dediği gibi, “Adamın ipini çekerler valla!”
…………………………………………..
Tam AKP ile aydınların arası bozulmuştu ki ortaya Fazıl Say çıktı…
Dikkat edilsin, akıl vermek bize düşmez ama yukarıda söylediğimiz gibi eğer AKP, aydınlarla ortaya çıkan AB krizini gideremezse, Türkiye’nin yeni ‘çağdaş aydın’ sembolü Fazıl Say olur…
Daha önce Orhan Pamuk ülkeyi terk etmekten söz edip de hepimizi endişelere garketmişti (!) Pamuk, batının açık desteğine sahip, AKP’nin koruyup kolladığı, statüko ve milli reflekslerle sorunlu bir isimdi. Bu nedenle, yaptığı çıkışlar devleti ve toplumu dönüştürmekle meşgul AKP’nin işine geldi.
Ama Fazıl Say bir ‘Cumhuriyet çocuğu’…
Laiklik ilkesinin ayaklar altında çiğnendiğine dikkat çekerek “artık bu ülkede yaşayamayacağını” söylüyor. Çok ciddi bir noktadayız!
Ve Başbakan, yeni YÖK Başkanı’na, “Aman hocam, laflarına dikkat et, ipimizi çekerler” diyor..
Anlamadık şimdi?!
Kim ipini çekecekmiş yüzde 47 halk desteğine sahip bir iktidarın?
Sen yüzde 47’lerle iktidara gel, yeni bir anayasa yapma gücünü kendinde bul, Anayasa mahkemesini, YÖK’ü, Türk-İş’i bir gecede ele geçir… sonra da ipinin çekilmesinden kork!
AKP kendisini hâlâ neden iktidar görmüyor?
Yüzde 47, gerçekte “sizin yüzde 47’niz” değil mi yoksa?
PKK terörünü ve türban sorununu çözmek için AKP’yi öne atanlar, “mutabakat dışı” bir adım atıldığında,
“Haddini bil taşeron!” diye kükrüyorlar mı yoksa?
“Yüzde 47’yi verdiğimiz gibi almasını da biliriz” mi diyorlar?
Ben onu bunu bilmem; tehlike çanları çalıyor…
Hazır AKP, AB’ci aydınların desteğini kaybetmişken,
Fazıl Say’ın çıkışı üzerinden “kitlesel tepkiler” örgütlemek, birileri için çocuk oyuncağı…
Tabiat boşluk kaldırmaz.
İnsanın ayağının altındaki halının kayması, bir ‘rutin’ AB kararına, bir de Fazıl Say’ın endişelerine bakar….
Fatma Sibel Yüksek
AB Konseyi, “katılım” kelimesinin çıkarıldığı karar metnini “Türkiye yandaşlarının” da imzası ile onayladı. Böylece, AB hedefi büyük bir yara aldı, çıkmaz sokağa girildi...
Ne önemi var, daha önce benzer krizler yaşanmadı mı?
AB ile Türkiye arasında benzer krizler, hatta daha büyükleri de yaşandı. Ancak, AKP ile AKP’yi destekleyen elitler arasında böyle bir kriz ilk kez yaşanıyor…
Medyanın büyük bir bölümü, iş dünyası, önde gelen yazar-çizer-kanaat önderleri, hatta ordunun yönetim kademesi AKP’yi AB hedefi için desteklememiş miydi?
AB’ye üyelik, tavizlerle dolu dikenli bir yol olduğu için kimse kendisini ateşe atmak istememiş, “Ne iş olsa yaparım abi, sen yeter ki paradan haber ver” diyen bir “taşeron iktidar” herkese ilaç gibi gelmemiş miydi?
Normal şartlarda ne işi olur Allahaşkına Mehmet Barlas’ın, Mehmet Ali Birand’ın, Mustafa Koç’un, Hilmi Özkök’ün, Murat Yetkin’in, İsmet Berkan’ın, Murathan Mungan’ın falan 'taşra esnafı kılıklı' AKP ile?..
Hatırlayın, “Viski içmezsem ölürüm”, “Metresimin ayakkabı masrafına para yetiştiremiyorum”, “Gucci markadan başka don giymem, sutyen takmam” diyen kim varsa, nasıl da AKPsever kesilmişti 2003 yılı itibarıyla…
Hatta, memleketin en namlı homoseksüelleri bile,
“AKP başımızdan giderse, faşistler bizi kıtır kıtır keser. Kurtuluşumuz AKP ve AB’dedir”
şiarı ile politika belirlemişlerdi(!). “Azınlık hakları” diye tepemize çıkmışlardı. Az kalsın hepimiz, ‘faşist’ damgası yememek için ‘heteroseksüel’ olduğumuzu gizleyecek duruma gelmiştik…
Bu zevat, şimdi son AB fiyaskosu karşısında AKP’ye bir bozuk atıyorlar, bir bozuk atıyorlar anlatamam! Verilen bunca destek boşa mı gitti yani?
Şaka bir yana, Türkiye elitinin AKP iktidarına verdiği fikri destek çok önemliydi.
Kamuoyunu istedikleri gibi şekillendirdiler.
AKP gibi tabanı makarna ve kömüre muhtaç gariban insanlardan, üst kadroları cemaat kadroları ile gizli ABD-İngiliz vatandaşlarından oluşan bir parti; yanına medya, iş dünyası ve ordunun da elitlerini alarak bu günlere geldi…
Devşirme aydınlar şimdi çok üzgün..Şu AB’nin yaptığı da iş mi şimdi?
Çatlak büyük, ayrışma derin…
AB’ci elitin desteğini kaybetme noktasına gelmek, AKP için çok tehlikeli!
Artık Abdullah Gül Çankaya’da yeni ‘Atatürk sofraları’ mı kurar; yoksa Tayyip Erdoğan ANA uçağında ‘sarhoş Perihan Mağden’li partiler mi düzenler bilemem…
Bu yol ayrılığı acilen tadil edilmezse, Başbakan’ın YÖK Başkanı’na dediği gibi, “Adamın ipini çekerler valla!”
…………………………………………..
Tam AKP ile aydınların arası bozulmuştu ki ortaya Fazıl Say çıktı…
Dikkat edilsin, akıl vermek bize düşmez ama yukarıda söylediğimiz gibi eğer AKP, aydınlarla ortaya çıkan AB krizini gideremezse, Türkiye’nin yeni ‘çağdaş aydın’ sembolü Fazıl Say olur…
Daha önce Orhan Pamuk ülkeyi terk etmekten söz edip de hepimizi endişelere garketmişti (!) Pamuk, batının açık desteğine sahip, AKP’nin koruyup kolladığı, statüko ve milli reflekslerle sorunlu bir isimdi. Bu nedenle, yaptığı çıkışlar devleti ve toplumu dönüştürmekle meşgul AKP’nin işine geldi.
Ama Fazıl Say bir ‘Cumhuriyet çocuğu’…
Laiklik ilkesinin ayaklar altında çiğnendiğine dikkat çekerek “artık bu ülkede yaşayamayacağını” söylüyor. Çok ciddi bir noktadayız!
Ve Başbakan, yeni YÖK Başkanı’na, “Aman hocam, laflarına dikkat et, ipimizi çekerler” diyor..
Anlamadık şimdi?!
Kim ipini çekecekmiş yüzde 47 halk desteğine sahip bir iktidarın?
Sen yüzde 47’lerle iktidara gel, yeni bir anayasa yapma gücünü kendinde bul, Anayasa mahkemesini, YÖK’ü, Türk-İş’i bir gecede ele geçir… sonra da ipinin çekilmesinden kork!
AKP kendisini hâlâ neden iktidar görmüyor?
Yüzde 47, gerçekte “sizin yüzde 47’niz” değil mi yoksa?
PKK terörünü ve türban sorununu çözmek için AKP’yi öne atanlar, “mutabakat dışı” bir adım atıldığında,
“Haddini bil taşeron!” diye kükrüyorlar mı yoksa?
“Yüzde 47’yi verdiğimiz gibi almasını da biliriz” mi diyorlar?
Ben onu bunu bilmem; tehlike çanları çalıyor…
Hazır AKP, AB’ci aydınların desteğini kaybetmişken,
Fazıl Say’ın çıkışı üzerinden “kitlesel tepkiler” örgütlemek, birileri için çocuk oyuncağı…
Tabiat boşluk kaldırmaz.
İnsanın ayağının altındaki halının kayması, bir ‘rutin’ AB kararına, bir de Fazıl Say’ın endişelerine bakar….
