araghorn-g
Pentaxian
60 milyar dolar nasıl gitti?
Yeditepe Üniversitesi öğretim görevlisi Emrullah Cemil Tarhan, içinde bulunduğumuz ekonomik durumu özetleyen bir çalışma yapmış. Çalışma, "AKP'nin Hikâyesi" başlığını taşıyor:
# AKP döneminde, dış borç patlaması yaşandı. Dış borçlar yüzde 70 arttı; 130 milyar dolardan 221 milyar dolara yükseldi.
# Ancak, dış borcu alan özel sektördü. Özel sektörün dış borcu 3 kat büyüdü; 44 milyar dolardan 138 milyar dolara çıktı.
# Özel sektör dış borç alırken, devlet dış borçlarını ödedi. Bununla da övündü. Kamu dış borçları 86 milyar dolardan 84 milyar dolara geriledi.
# Aslında, devlet ucuz dış borcu ödeyip pahalı iç borç aldı. Bu, basiretsiz bir borç yönetimi oldu. 2006 yılında devlet, 174 milyar dolarlık iç borçlanmaya 30 milyar dolar faiz öderken, 191 milyar dolarlık dış borçlanmaya sadece 5 milyar dolar faiz ödedi. İç borca ortalama yüzde 17.6 faiz ödenirken, dış borca ortalama yüzde 2.5 faiz ödeniyordu.
Özel sektöre kredi
# Yabancı bankalar özel sektöre 50 milyar dolar kredi açtılar. Yabancı bankaların özel sektöre verdiği krediler 28 milyar dolardan 78 milyar dolara çıktı.
# Özel sektör aldığı kredileri sanayi ve ticareti geliştirmekte kullanmadı. Krediler devlete iç borç vermekte kullanıldı. Devlet içeriden 105 milyar dolar borçlandı. İç borçlar 94 milyar dolardan, 199 milyar dolara çıktı.
# Özel sektör dışarıdan yaklaşık yüzde 2.5'e aldığı krediyi Türk lirasına çevirip devlete yüzde 17.6'ya sattı.
# Özel sektör aldığı dış kredilere devlet kâğıtlarını teminat olarak verdi. Kur riski dışında, her şey garantiliydi.
# "İndirilen" dış krediler, piyasadaki dövizi bollaştırdı. Ülkeye 94 milyar dolar döviz girince, kurlar tepetaklak oldu.
# "Kur riski" adı altında alınan yaklaşık yüzde 15 faiz farkı kâr olarak cebe girdi.
# Türk lirasının aşırı değerlenmesi sonucu, halk kur artışı olmasını bekleyip döviz aldı. Döviz hesapları 41 milyar dolardan 82 milyar dolara çıktı.
# Devlet yüksek faizle borçlanınca, bankalar da mevduata yüksek faizler verdiler. TL mevduatı 33 milyar dolardan 137 milyar dolara çıktı. Ama, bu faizle borç alınıp yatırım yapılamazdı. Kısır döngü hızlandıkça hızlandı.
Bankalar el değiştirdi
# Bir taraftan da özelleştirme adı altında, tüm sosyo-genetik sırlarımız yabancılara açıldı. İletişim, bankacılık, enerji sektörleri satılarak, "düşünce ve fikir yönlendirme bilgileri" yabancılara verildi.
# Devletin bilinçli politikası sonucu batırılan bankalar ve bunların ellerindeki değerler zor alımla ele geçirilip satışa çıkarıldı. Bankalar ve zenginlikler el değiştirdi.
# Merkez Bankası da yabancı bankalardaki fonlarını 74 milyar dolar artırarak 110 milyar dolara çıkardı. Amaç, belki de yabancı para babalarına mevduat kıyağı çekip onları arkasına almaktı.
# Devletin, dış borç yerine iç borç almasıyla, sadece faizden girdiği zarar 4 yılda toplam 60 milyar dolara ulaştı.
Artık, devamlı dış borç almaya ya da bir şeyler satmaya mecburuz. Yoksa, bu tablo bir gecede aniden değişir. Ekonomi, tamamen dışa bağlı .
duymak görmek bilmek isteyenlere bilgi olsun diye verdim bu bilgileri. vatana ihanet ülkenin sırlarını başka ülkelere vermek değildir sadece. GERİSİ YORUMSUZ...
Yeditepe Üniversitesi öğretim görevlisi Emrullah Cemil Tarhan, içinde bulunduğumuz ekonomik durumu özetleyen bir çalışma yapmış. Çalışma, "AKP'nin Hikâyesi" başlığını taşıyor:
# AKP döneminde, dış borç patlaması yaşandı. Dış borçlar yüzde 70 arttı; 130 milyar dolardan 221 milyar dolara yükseldi.
# Ancak, dış borcu alan özel sektördü. Özel sektörün dış borcu 3 kat büyüdü; 44 milyar dolardan 138 milyar dolara çıktı.
# Özel sektör dış borç alırken, devlet dış borçlarını ödedi. Bununla da övündü. Kamu dış borçları 86 milyar dolardan 84 milyar dolara geriledi.
# Aslında, devlet ucuz dış borcu ödeyip pahalı iç borç aldı. Bu, basiretsiz bir borç yönetimi oldu. 2006 yılında devlet, 174 milyar dolarlık iç borçlanmaya 30 milyar dolar faiz öderken, 191 milyar dolarlık dış borçlanmaya sadece 5 milyar dolar faiz ödedi. İç borca ortalama yüzde 17.6 faiz ödenirken, dış borca ortalama yüzde 2.5 faiz ödeniyordu.
Özel sektöre kredi
# Yabancı bankalar özel sektöre 50 milyar dolar kredi açtılar. Yabancı bankaların özel sektöre verdiği krediler 28 milyar dolardan 78 milyar dolara çıktı.
# Özel sektör aldığı kredileri sanayi ve ticareti geliştirmekte kullanmadı. Krediler devlete iç borç vermekte kullanıldı. Devlet içeriden 105 milyar dolar borçlandı. İç borçlar 94 milyar dolardan, 199 milyar dolara çıktı.
# Özel sektör dışarıdan yaklaşık yüzde 2.5'e aldığı krediyi Türk lirasına çevirip devlete yüzde 17.6'ya sattı.
# Özel sektör aldığı dış kredilere devlet kâğıtlarını teminat olarak verdi. Kur riski dışında, her şey garantiliydi.
# "İndirilen" dış krediler, piyasadaki dövizi bollaştırdı. Ülkeye 94 milyar dolar döviz girince, kurlar tepetaklak oldu.
# "Kur riski" adı altında alınan yaklaşık yüzde 15 faiz farkı kâr olarak cebe girdi.
# Türk lirasının aşırı değerlenmesi sonucu, halk kur artışı olmasını bekleyip döviz aldı. Döviz hesapları 41 milyar dolardan 82 milyar dolara çıktı.
# Devlet yüksek faizle borçlanınca, bankalar da mevduata yüksek faizler verdiler. TL mevduatı 33 milyar dolardan 137 milyar dolara çıktı. Ama, bu faizle borç alınıp yatırım yapılamazdı. Kısır döngü hızlandıkça hızlandı.
Bankalar el değiştirdi
# Bir taraftan da özelleştirme adı altında, tüm sosyo-genetik sırlarımız yabancılara açıldı. İletişim, bankacılık, enerji sektörleri satılarak, "düşünce ve fikir yönlendirme bilgileri" yabancılara verildi.
# Devletin bilinçli politikası sonucu batırılan bankalar ve bunların ellerindeki değerler zor alımla ele geçirilip satışa çıkarıldı. Bankalar ve zenginlikler el değiştirdi.
# Merkez Bankası da yabancı bankalardaki fonlarını 74 milyar dolar artırarak 110 milyar dolara çıkardı. Amaç, belki de yabancı para babalarına mevduat kıyağı çekip onları arkasına almaktı.
# Devletin, dış borç yerine iç borç almasıyla, sadece faizden girdiği zarar 4 yılda toplam 60 milyar dolara ulaştı.
Artık, devamlı dış borç almaya ya da bir şeyler satmaya mecburuz. Yoksa, bu tablo bir gecede aniden değişir. Ekonomi, tamamen dışa bağlı .
duymak görmek bilmek isteyenlere bilgi olsun diye verdim bu bilgileri. vatana ihanet ülkenin sırlarını başka ülkelere vermek değildir sadece. GERİSİ YORUMSUZ...