TraFoo
Banned
- Katılım
- 3 Ağu 2009
- Mesajlar
- 2,032
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
AKP BİR AMERİKAN PROJESİ
Bu yazi dizisi, AKP nin nasil ortaya çiktigini anlatiyor. ABD nin Ilimli Islam Projesi ile AKP arasindaki baglar yazida ortaya konuyor. Büyük Ortadogu Projesi (BOP) içinde Islamci yapilanmanin önemi ile birlikte AKP nin projedeki misyonu sorgulaniyor.
Türkiye de sisteme Islamci yapilanmanin egemen olmasini isteyen ABD ve ortaklarinin nasil bir Türkiye öngördükleri de arastirilan konular arasinda.
Türkiye deki oligarsinin içine seriatçi güçlerin dahil edilmek istenmesinin arkasindaki nedenler sorgulaniyor. Soguk savas biterken Ortadogu ya yeni bir sekil vermek isteyen ABD ve AB nin Türkiye de isbirligi yaptigi çevreler dizide ele alindi.
Cumhuriyetin degerlerine ve ülkenin bütünlügüne yönelik olarak karsi karsiya bulundugumuz tehdit karsisinda AKP nin misyonu yazi dizisinin esasini meydana getiriyor.
AKP öncesinde ABD nin Türkiye de karsi karsiya kaldigi sorunlar da degerlendirildi. Çünkü bu sorunlar AKP nin ortaya çikarilmasini ABD için zorunlu hale getirmistir.
Sürecin baslangiç noktasi 24 Ocak kararlarinin yürürlülüge konmasi ve 1961 Anayasasi nin tasfiyesidir
AKP bir Amerikan projesi
* 12 Eylül 1980 darbesi sermayenin egemenligi yaninda "Islamci kimligin sisteme etkisini derinlestirecek" uygulamalarin da yolunu açti. "Biz Atatürkçüyüz" diyen "protokol Atatürkçüsü generaller" Atatürk ün kurdugu Türkiye Cumhuriyeti nin zeminini çürütecek uygulamalara basladilar. Turgut Özal in 24 Ocak 1980 kararlari ile baslattigi kapitalist süreç, sosyal ve dini boyutlariyla da derinlestiriliyordu. 1980 li yillarda "sermaye oligarsisini öne çikararak" baslatilan sivil ve askeri darbeler 1990 li yillarda "dinci oligarsinin" sermayeye ortak edilmesiyle sürdürülecekti.
22 Temmuz 2007 seçimlerinde AKP yüzde 46.6 oy orani ile iktidara geldi. 2 Kasim 2002 deki basariya bir yenisi daha eklendi.
* AKP bu noktaya nasil gelmisti?
* 22 Temmuz 2007 seçimlerine kadar yürütülen arka planda neler vardi?
* AKP nasil bir iktisadi, sosyal ve siyasal kimlige sahiptir?
* AKP ile ABD arasindaki stratejik baglar nelerdir?
* AKP nin ABD ve AB ile karsilikli çikarlari ve ileriye yönelik beklentileri neleri içeriyor?
* AKP Türkiye de nasil bir yeniden yapilanma gerçeklestirmeye çalisiyor?
* Amaçlanan yeniden yapilanma ile ABD ve AB nin beklentileri arasinda ne gibi örtüsmeler bulunmaktadir?
* Bu ortak beklenti ve örtüsmeler Kemalist görüsler ve Türkiye Cumhuriyeti nin degerleri ile nasil ve neden çatismaktadir?
* Türkiye Cumhuriyeti nin bütünlügüne ve kurulus felsefesine karsi AKP ile ABD ve AB arasinda olusturulan stratejik isbirligi nin özellikleri nelerdir?
* AKP için nasil bir misyon öngörülmüs bulunuyor?
* Bu misyonun Büyük Ortadogu Projesi ile baglari nelerdir?
* AKP iktidarinin Washington ve Brüksel ile yürütmekte oldugu misyon, Türkiye de siyasi, iktisadi, sosyal ve güvenlik alanlarinda ne gibi sonuçlar dogurmaktadir ve doguracaktir?
SERMAYE PARTILERINDEN ISLAMCI PARTILERE GEÇIS
ABD ve Avrupa, Bati kapitalizminin liderleri olarak Türkiye de "merkez, sag ve liberal partileri" desteklemislerdi. Esyanin tabiati geregi bu çok dogaldir.
Türkiye yi Bati kapitalizminin denetimi ve güdümü altinda tutmak için böyle bir zeminin (altyapinin) bulunmasi, Bati nin çikarlari ve öngördügü bölgesel dengeler açisindan önemliydi.
* Ekonomik yapinin serbest piyasa düzeni içerisinde ve Bati sirketlerinin Türkiye ye rahatça girisine uygun olmasi, ulusal politikalar yerine disa açik ve Bati nin kurdugu IMF ve Dünya Bankasi gibi kurumlarin denetimine uygun olmasi önemliydi.
* Iç politikanin sermaye, toprak agasi ve Bati nin denetimindeki bürokrasinin semsiyesi altina alinmasi gerekmisti.
* Bati nin gerektiginde kontrol edebilecegi Islami ögeler, yani mezhepler, tarikatlar ve cemaatler varliklarini sürdürmeliydi.
* Türkiye, Demokrat Parti nin 1950 de iktidara gelmesiyle ABD nin ve Bati Avrupa nin istedigi biçimde yönlendirilmeye basladi. Iç siyasi sistemde bürokrasinin yerini yavas yavas sermaye çevreleri, toprak agalari ve Islami çevreler almaya basladi.
Türkiye nin NATO ya sokulmasi ile birlikte iktisadi ve sosyal devsirmenin yanina askeri devsirme de yavas yavas eklendi.
* 27 Mayis 1960 hareketinin arkasindan 1961 Anayasasi nin getirilisi ABD (ve Bati) için tam bir sok oldu. Türkiye de piyasa ekonomisi yerine sosyal devlete ve karma ekonomik yapiya yönelik iktisadi, siyasi ve sosyal devrimler Cumhuriyetin ilk yillarinda oldugu gibi görülmeye basladi.
Devlet Planlama Teskilati nin (DPT) öngörüleri dogrultusunda iktisadi ve sosyal yapilanmalar ortaya çikti. ABD ve Bati Avrupa devletlerinin vermedigi kredi ve teknoloji, Sovyetler Birligi tarafindan saglaniyordu.
Aliaga Rafinerileri ve Petro-Kimya Entegre Tesisleri, Iskenderun Demir-Çelik Entegre Tesisleri, Seydisehir Alüminyum Tesisleri ve yeni birçok girisim dogdu.
Türkiye dünyanin en stratejik enerji bölgesinde Bati kapitalizminin öngördügü (dayatmak istedigi) arka bahçe özelliklerinin disina çikiyordu. Üstelik 1960 larin ikinci yarisi ve 1970 li yillarin baslarinda "üçüncü dünya ülkeleri" Hindistan, Yugoslavya ve Misir gibi ülkelerin önderliginde alternatif bir küresel odak olmaya basladilar.
Tam bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti nin ABD (ve Bati) dayatmalarini reddeden bir kimlikte iktisadi ve sosyal politikalara yönelmesi hem Bati yi hem de Türkiye içindeki oligarsiyi rahatsiz etti.
* Bürokratik oligarsi, Amerikanci generallerin önderliginde 12 Mart 1971 operasyonunu yaptilar. Bu operasyon 1961 Anayasasi nin getirdigi ulusalci ve sosyal gelismelere karsi ABD nin karsi operasyonu idi.
* 1971-1980 arasinda ABD, Türkiye de sag-sol çatismalarini planlayip kaos ortami yaratti. Sag-sol çatismasinin arkasinda ABD vardi. Bu gerçek daha sonra belgeleriyle kanitlanmistir.
* 24 Ocak 1980 iktisadi kararlari, 1978 yilinda ABD nin planladigi (ve önerdigi) Washington uzlasmasinin dünyadaki ilk uygulamasini olusturur. (1) Isin basinda Turgut Özal bulunuyordu.
24 Ocak iktisadi kararlarinin ABD nin istedigi biçimde yürütülmesi için 1961 Anayasasi nin tasfiye edilmesi ve yeni bir anayasa hazirlanmasi gerekiyordu.
*12 Eylül 1980 darbesi Amerika nin askeri bürokrasideki etkili generallere yaptirdigi bir operasyondur. Darbeci generaller iktisadi yönetimin basina yine Turgut Özal i getirdiler ve sermaye ve seriat partilerinin yolunu açacak 1982 Anayasasi ni hazirladilar.
Bu anayasa sosyal örgütlenmeleri sinirliyordu. Devlet Planlama Teskilati nin etkilerini yavas yavas ortadan kaldiracak adimlari atiyordu. 1961 Anayasasi nin öngördügü sosyal devlet yerine artik "piyasanin öngörüleri" öne çikariliyordu.
* ABD, 24 Ocak 1980 Kararlari (Washington Uzlasmasi) ve 12 Eylül 1980 Amerikanci generaller darbesi ile "sermayenin siyasetteki etki ve önderligini" iç politikaya yerlestiriyordu.
ANAP bir sermaye partisiydi; "sermayenin sistem (ve Cumhuriyet) üzerindeki egemenligini öngörüyordu."
* Ancak 12 Eylül 1980 darbesi sermayenin egemenligi yaninda "Islamci kimligin sisteme etkisini derinlestirecek" uygulamalarin da yolunu açti. "Biz Atatürkçüyüz" diyen "protokol Atatürkçüsü generaller" Atatürk ün kurdugu Türkiye Cumhuriyeti nin zeminini çürütecek uygulamalara basladilar.
Turgut Özal in 24 Ocak 1980 kararlari ile baslattigi kapitalist süreç, sosyal ve dini boyutlariyla da derinlestiriliyordu.
* 1980 li yillarda "sermaye oligarsisini öne çikararak" baslatilan sivil ve askeri darbeler 1990 li yillarda "dinci oligarsinin" sermayeye ortak edilmesiyle sürdürülecekti.
Ancak 1990 li yillarda Islamci siyasetin 1982 Anayasasi dogrultusunda ortaya çikisi, "baslangiçta Amerika nin istedigi biçimde gelismedi." Islamci partide "Antiamerikanci damar" çok etkiliydi.
(1) Hayatim Avrupa: Gümrük Birliginden AB ye sayfa 161 Truva Yay. 2006.
ILK ILISKILER ABRAMOWITZ LE KURULDU
Sermaye-köktendinci koalisyonu
Birinci Körfez Krizi nde (1990) ABD Türkiye de beklemedigi olaylarla karsilasti.
* Turgut Özal, Körfez Krizi nde ABD nin Ortadogu ve Irak planina evet dedi.
Bir verip bes alacagiz gerekçesiyle Amerika nin emrinde Irak in isgal planina razi oldu. Ancak Genelkurmay Baskani Orgeneral Necip Torumtay , hayir diyerek istifa etti.
1 Mart 2003 te oldugu gibi, ABD nin ve Ingiltere nin planlari altüst oldu. ABD (ve Ingiltere) "Türkiye nin askersiz isgalini" B plani olarak devreye soktu. Türkiye, AB süreci üzerinden denetim altina alinacakti.
* 1989 da tam üyelik basvurusu AB tarafindan reddedilen Türkiye nin, dis ticaret politikalari AB ye devrettirilecek ve dünya ile bütün iktisadi iliskileri ipotek altina alinacakti.
ABD ve AB nin bu ortak politikalarini Basbakan Turgut Özal ile konusmus ve tartismis bir insan olarak tüm gelismeleri yasadim ve bunlari yazdim. (2)
Basbakanin, yanindaki bürokratik çevre ve büyük sermaye bunu ABD ve Ingiltere ile birlikte yürütmüslerdir. Bu ifade çok iddiali bulunabilir. Ancak maalesef dogrudur. Bunun belgeleri adi geçen kitapta bir bir gösterildi.
ABRAMOWITZ IN ERDOGAN ILE ILK TEMASI
Türk kamuoyu Tayyip Erdogan i hiç tanimazken Amerika nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz onu taniyordu. Ilk temas Kasimpasa da özel bir vakifta olmustu. Islamci bir partide yükselme egilimi olan ve kisisel olarak Ortadogu daki Islamci çevrelerle çok genç yasta görülmeye baslayan insan, CIA Ortadogu istasyon sefinin de dikkatinden kaçamazdi. (3) Daha sonralari iyice sivrilen Metin Metiner in bu toplantida bulunmasi isi daha da ilginç hale getiriyor.
Asagida, 20 Ekim 1996 da Aydinlik ta yayimlanan haber yer aliyor:
Abramowitz geçen sali günü Erdogan ile makaminda görüstü. Erdogan basina, Abramowitz in sicak ve olumlu bir mesaj getirdigini söyledi. Mesaji kendi adina degil partisi adina aldigini özellikle vurguladi. Abramowitz ile Erdogan arasinda bir Amerika-RP görüsmesi yapilmis, Abramowitz bir mesaj getirmisti. Erdogan mesajin ne oldugunu açiklamaktan kaçiniyordu. Öte yandan gizlilik, mesajin önemini artiriyordu. Aydinlik Abramowitz-Erdogan görüsmesinin içerigini, gizlenen mesaji ögrendi. Erdogan-Abramowitz dostlugunun geçmisini çikardi.
ISTE AMERIKA NIN MESAJI
Aydinlik in RP ye yakin kaynaklardan edindigi bilgilere göre Abramowitz ile Erdogan arasindaki konusmanin mesaj içeren bölümü söyle:
Abramowitz - Siz Istanbul Büyüksehir Belediyesi nde bu kadar basarilara imza attiniz. Bundan sonra artik kendinizi Türkiye çapinda bir insan olarak tanitmanin yollarini bulmalisiniz.
Tayyip Erdogan - Ben herhangi bir mücadelenin, veliahtlik, baskanlik yarisinin içine girmek istemiyorum. Böyle bir niyetim yok.
Abramowitz - Biz niyetiniz olsun diye söylemiyoruz. Bu sizin ülkenizin yararinadir. Istanbul Ortadogu nun baskentidir. Siz burayi yönetip yildizinizi parlatabildiginize göre, Türkiye için de çok sey yapabilirsiniz. Bunun adini illa liderlik koymayin.
UYGUN OLTA, UYGUN YEM
Erdogan, RP nin Istanbul Belediye Baskani. Ancak bundan ibaret degil. Pazar günü yapilan RP Kongresi nin Divan Baskanligi koltugunda oturuyordu. Daha da önemlisi kongrede Erbakan takiyye konusmasi yaparken RP adina RP nin gerçek niyetlerini ortaya koyan konusmayi Erdogan yapti. Erbakan, tecridi kirmak için topluma seslenme rolünü üstüne almisti. Seriatin savas bildirgesi ise Erdogan in agzindan okundu. Erdogan için Erbakan in veliahti degerlendirmesi öteden beri yapilir. Nitekim kongredeki rolü ve tutumu, söz konusu degerlendirmeleri fazlasiyla dogruladi.
Basin önündeki yalanlamalarina ragmen Erdogan, Erbakan sonrasinin liderligine hazirlandigini bütün davranislariyla ortaya koyuyor.
ALTI YIL ÖNCEYE DAYANAN ILISKI
Amerika, oltayi atacagi adami ve oltaya takacagi yemi özenle seçiyor. Bu olta yeni atilmis da degil. Abramowitz daha Ankara da ABD büyükelçisi iken Recep Tayyip Erdogan ile iliskiye geçti. Erdogan o zaman, RP Beyoglu Ilçe Baskani idi. Kasimpasa da bir vakiftaki tanisma toplantisinda, dönemin RP Istanbul Il Yönetimi nden bir yetkili de vardi. Bulusmayi ayarlayan RP nin disa açilma kapisi islevi gören "solcu" bir gazeteciydi. Simdi ikinci cumhuriyetçilerin seriatçi kanadinin önde gelenlerinden Metin Metiner de bu iliskinin kurulmasinda rol aldi. RP ile arasi açik olan Metiner, bu görüsmelerin ardindan Tayyip Erdogan ile birlikte toplantilara katilmaya basladi.
Abramowitz ile Erdogan bu tanismadan sonra birçok kez kamuoyundan gizli olarak bir araya geldiler. Erdogan belediye baskani seçildikten önce ve sonra Büyüksehir Belediyesi nin Florya daki lokalindeki bulusmalarin taniklari da var. Erdogan hizla yükselerek Istanbul Belediye Baskani oldu. Baskan olusunun ilk aylarinda Tayyip Erdogan ile tesadüfen bir yemekte yan yana oturduk ve sohbet ettik. 1994 yilinda Japon büyükelçisinden bir yemek daveti geldi; Istanbul da 5-6 kisinin davetli oldugu bir yemekti. Benim orada bulunusum, Türk-Japon ve Türkiye-Asya ekonomik iliskileri üzerine o günlerde verdigim bir konferans yüzündendi.
Yavuz Canevi gibi iki üç kisi daha vardi. Tayyip Erdogan yuvarlak masada yanima düsmüstü. Konusmus olmak için "Tayyip Bey, partinizdeki su Sevki Yilmaz denen insani neden partiden ihraç etmiyorsunuz, adam Atatürk e sövüp sayiyor, partinizin prestijini bozmuyor mu?" dedim. Ben kendisinden "Hocam tabii ki çok haklisiniz" türünden bir karsilik beklerken hayretler içinde kaldigim bir karsilik geliyor. Tayyip Erdogan bana "Sevki Yilmaz in kendileri için ne kadar önemli bir insan oldugunu, onlari hiçbir zaman feda edemeyeceklerini" heyecanli ve biraz da sinirli bir biçimde söylüyor.
Gerçek kimligini kendisinden gördügüm Tayyip Erdogan ile ilk ve son temasim bu oldu.
21 Eylül 2007
(2) Askeri Darbeden Sivil Darbeye Truva, 2006.
(3) Aydinlik , 20 Ekim 1996.
(sürecek)
Prof.Dr. EROL MANISALI Önemli Dosyalar | AKP bir Amerikan projesi | SÖZ GAZETESİ