Ŧ ℓ ε ŧ ¢ ħ
ےσℓđ
- Katılım
- 3 Eki 2005
- Mesajlar
- 13,708
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
AKP’yi tanımayan aydınlar meselesi
![]()
GEÇTİĞİMİZ haftanın en gözde konularından biri de "liberal aydınlar-AKP" tartışmasıydı.
"Liberal aydınlar" diye "homojen" bir grup olduğunu, bu grubun demokratikleşme, AB üyeliği gibi konulardaki olumlu tutumu nedeniyle AKP’yi desteklediğini bu vesileyle öğrendim.
Sonra da kendimle ilgili bir kuşkuya düştüm.
Ben de Türkiye’nin insan haklarına saygılı bir demokrasi olmasını istiyorum, AB üyesi olamasak da ülkemizdeki yasal ve ekonomik standartların o düzeye çıkarılmasını talep ediyorum. Türkiye’nin içine kapanık bir Ortadoğu diktatörlüğü değil, dünyaya açık bir Batılı medeni ülke olmasını hayal ediyorum.
Ama bütün bunlar için AKP’yi desteklemek de aklımdan hiç geçmedi.
Çünkü biliyorum ki AKP’nin çekirdek yönetimine hákim olan ideoloji, en başta benim bu hayallerimin düşmanı.
Görüntüyü kurtarmak için ne kadar Batılı-demokrat numarası yaparlarsa yapsınlar, içlerindeki hayalin benimkilerle hiç uyuşmadığını biliyorum.
"Liberal aydınlar" bunu göremedilerse nasıl aydın olabiliyorlar, onu da pek anlayabilmiş değilim.
Öte yandan, bu tablo Türk siyasetinde bir boşluğa da işaret ediyor.
İslamcı bir siyasi akım ile kendisine liberal diyen ve sadece demokrasi arayan bir grup insan yan yana gelebildiyse, problemimiz çok ciddi demek.
Türkiye’de çağdaş değerleri savunan, tam demokrasi isteyen, insan hakları ile ilgili hassasiyetleri olan, AB üyeliğini bir esaret değil, bir "eşitler arasında ortaklık" olarak değerlendiren güçlü bir siyasi akımın olmayışının sorumlusu elbette bu aydınlar değil.
Bu tür çağdaş değerleri savunması beklenen siyasi partinin, genel başkanın iki dudağı arasında giderek sağa doğru savrulması bu durumu yaratıyor.
AKP’den kurtulmanın yolu, CHP’yi yeniden kendi çizgisine çekmekten geçiyor.
Mehmet Yılmaz - Hürriyet