MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Denilen şu.. Hükümet, seçime gidecekse, seçim öncesinde piyasalarda bolluk yaratması lazım..
Kalıcı da olsa, geçici de olsa..
Suni de olsa kıpırdanma gerekli..
AKP’nin, krizi atlattık veya atlatıyoruz duygusunu zihinlere işlemesi gerekiyor..
Bu da kuru kuruya lafla olmaz.. İnsanların canlılığın görülmesi lazım..
Sokağın parayla buluşması lazım..
Bu nasıl olacak?
IMF kredisiyle..
*
Başbakan Yardımcısı Babacan dün TRT-2’ye verdiği uzun mülakatta bu işi IMF ile çözeceklerini açıkladı..
Babacan’ın dediği şu..
“Anlaşma olursa IMF’den kullanılabilecek kredileri biz Merkez Bankası’na koyacağız. Karşılığında alacağımız para ile iç piyasaya borçlarımızı ödeyeceğiz. İç piyasadan borçlanma ihtiyacımız azalacak. Böylece iç piyasada para olacak. IMF’den gelecek her bir milyar dolar, iç piyasaya bırakılacak 1.5 milyar lira demek. Bu, tüketim ve yatırım için kullanılabilecek kaynak olacaktır. Büyümeyi etkileyecektir.”
*
IMF’den alınacak kredi ne kadar?
10 milyar dolar diyen de var, 15, 20 milyar doları telaffuz eden de..
Diyelim ki 15 milyar dolar geldi. Babacan’ın formülüyle piyasaya bırakılacak para miktarı 22,5 milyar lirayı bulacak..
Bu da piyasanın para görmesi demek..
Ciddi bolluk demek..
Seçim de ‘para bolluğu’ döneminde olacak.. Öncesinde ve sonrasında olması çok mantıksız..
*
Peki IMF ile anlaşma ne zaman olur?
Büyük bir ihtimalle 6-7 Ekim’de İstanbul’da yapılacak toplantıda imza atılacak..
Zaten Başbakan geçen hafta ‘IMF geldiğinde hadi bu işi uzatmayın diyeceğiz’ sözüyle anlaşma mesajı vermişti..
*
IMF meselesinin siyasi anlamı şu..
Anlaşma imzalandığı gün bilin ki eşzamanlı olarak seçim startı da verilmiştir!..
*****
Tarafsız yazı diye ben buna derim!
Yasin Doğan köşesinde şöyle yazıyor: “AK Parti’nin son üç-beş ayda sergilediği kontra ataklar ve yüksek siyaset performansı, muhalefet partilerini zor durumda bırakmış görünüyor. Hükümetin ciddi adımlarına hazırlıksız yakalanan muhalefet, makul ve tutarlı bir tavır sergileyemiyor. Duygusal reflekslerle işi idare etmeye çalışıyor.
Demokratik açılım. Ermeni açılımı, dışpolitikadaki proaktif politikalar karşısında muhalefet groki durumunda.”
Bu satırlar dışarıdan bakan siyaset yorumcusunun tespitleri gibi sunuluyor ama hiç de öyle değil..
Yasin Doğan diye biri yok..
Yalçın Akdoğan var.. Başbakan Erdoğan’ın siyasi danışmanı..
Takma isim kullanarak kendilerine methiye düzmüş..
Aslında böyle yapacağına.. Adıyla, sıfatıyla muhalefeti doğrudan hedef alarak yazsaydı daha iyi olurdu..
O zaman şöyle derdi herhalde:
“Adamı böyle yaparlar..
Şiştiniz mi..
Kontratakla şaşkına çevirdik..
90’dan çaktık farkında değilsiniz..
Grogi oldunuz.”
*
Yazıdan şunu da anlıyoruz.. “Açılım”ların arkasındaki niyet Türkiye’nin önünü açmak değilmiş..
Kontrataklarla muhalefeti şaşkına çevirmekmiş!..
..::MEHMET TEZKAN::..
Kalıcı da olsa, geçici de olsa..
Suni de olsa kıpırdanma gerekli..
AKP’nin, krizi atlattık veya atlatıyoruz duygusunu zihinlere işlemesi gerekiyor..
Bu da kuru kuruya lafla olmaz.. İnsanların canlılığın görülmesi lazım..
Sokağın parayla buluşması lazım..
Bu nasıl olacak?
IMF kredisiyle..
*
Başbakan Yardımcısı Babacan dün TRT-2’ye verdiği uzun mülakatta bu işi IMF ile çözeceklerini açıkladı..
Babacan’ın dediği şu..
“Anlaşma olursa IMF’den kullanılabilecek kredileri biz Merkez Bankası’na koyacağız. Karşılığında alacağımız para ile iç piyasaya borçlarımızı ödeyeceğiz. İç piyasadan borçlanma ihtiyacımız azalacak. Böylece iç piyasada para olacak. IMF’den gelecek her bir milyar dolar, iç piyasaya bırakılacak 1.5 milyar lira demek. Bu, tüketim ve yatırım için kullanılabilecek kaynak olacaktır. Büyümeyi etkileyecektir.”
*
IMF’den alınacak kredi ne kadar?
10 milyar dolar diyen de var, 15, 20 milyar doları telaffuz eden de..
Diyelim ki 15 milyar dolar geldi. Babacan’ın formülüyle piyasaya bırakılacak para miktarı 22,5 milyar lirayı bulacak..
Bu da piyasanın para görmesi demek..
Ciddi bolluk demek..
Seçim de ‘para bolluğu’ döneminde olacak.. Öncesinde ve sonrasında olması çok mantıksız..
*
Peki IMF ile anlaşma ne zaman olur?
Büyük bir ihtimalle 6-7 Ekim’de İstanbul’da yapılacak toplantıda imza atılacak..
Zaten Başbakan geçen hafta ‘IMF geldiğinde hadi bu işi uzatmayın diyeceğiz’ sözüyle anlaşma mesajı vermişti..
*
IMF meselesinin siyasi anlamı şu..
Anlaşma imzalandığı gün bilin ki eşzamanlı olarak seçim startı da verilmiştir!..
*****
Tarafsız yazı diye ben buna derim!
Yasin Doğan köşesinde şöyle yazıyor: “AK Parti’nin son üç-beş ayda sergilediği kontra ataklar ve yüksek siyaset performansı, muhalefet partilerini zor durumda bırakmış görünüyor. Hükümetin ciddi adımlarına hazırlıksız yakalanan muhalefet, makul ve tutarlı bir tavır sergileyemiyor. Duygusal reflekslerle işi idare etmeye çalışıyor.
Demokratik açılım. Ermeni açılımı, dışpolitikadaki proaktif politikalar karşısında muhalefet groki durumunda.”
Bu satırlar dışarıdan bakan siyaset yorumcusunun tespitleri gibi sunuluyor ama hiç de öyle değil..
Yasin Doğan diye biri yok..
Yalçın Akdoğan var.. Başbakan Erdoğan’ın siyasi danışmanı..
Takma isim kullanarak kendilerine methiye düzmüş..
Aslında böyle yapacağına.. Adıyla, sıfatıyla muhalefeti doğrudan hedef alarak yazsaydı daha iyi olurdu..
O zaman şöyle derdi herhalde:
“Adamı böyle yaparlar..
Şiştiniz mi..
Kontratakla şaşkına çevirdik..
90’dan çaktık farkında değilsiniz..
Grogi oldunuz.”
*
Yazıdan şunu da anlıyoruz.. “Açılım”ların arkasındaki niyet Türkiye’nin önünü açmak değilmiş..
Kontrataklarla muhalefeti şaşkına çevirmekmiş!..
..::MEHMET TEZKAN::..