AK Parti'de Beklenenin Tam Tersi Oluyor

react

Admin
Süper Moderatör
Katılım
18 Haz 2005
Mesajlar
25,237
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
an insatiable prsn from hell
ak-partinin-kampanyasi-ters-tepiyor-2010-09-06_m.jpg
Referandum-toto’da son günlere giriyoruz. Siyasi yorumcuların çoğu, birkaç ay önceki “Kesin evet çıkar” iddialarını “Fifty-fifty ortada” laflarıyla yumuşatmaya başladılar. Milliyet yazarı Adil Gür ile konuştu:

Adil Gür: Referandum Cumhurbaşkanlığı provası

Araştırmacı Adil Gür’e göre referandum bıçak sırtında. Gür, “12 Eylül aynı zamanda 2012’de Tayyip Bey’in Çankaya seçiminin provası olacak. Evet çıkarsa Gül’ün görev süresi tartışması başlar” diyor

Referandum-toto’da son günlere giriyoruz. Siyasi yorumcuların çoğu, birkaç ay önceki “Kesin evet çıkar” iddialarını “Fifty-fifty ortada” laflarıyla yumuşatmaya başladılar.

Oysa Adil Gür, aylardır aynı şeyi söylüyor: “Referandum bıçak sırtında

Son iki seçimde turnayı gözünden vuran A&G Araştırma’nın kurucusu Adil Gür’ün siyasi analizlerine, ideolojik önyargılardan uzak olduğu için değer veriyorum. Toplumdaki siyasi trendleri serin kanlı bir teknisyen gözüyle okuyor, sloganvari ifadelere kolay kolay kanmıyor.

Dünkü sohbetimizde, Gür’e geçen hafta Ankara’da sıkça duyduğum “Evet’ler düşüyor” tezini soruyorum. Katılmıyor. Ona göre zaten durum ilk günden beri “başa baş”. “Bana göre Evet’ler hiç yüzde 60’a varmadı” diyor: “Temel nedeni siyasi kutuplaşma. Kutuplaşma nedeniyle insanlar oylanan maddelere göre değil, aidiyet hissettikleri partiye göre hareket ediyor. Sandığa gidecek her yüz kişiden 90’ı maddeleri bilmiyor bile.”

‘Evet kampanyası dozu aştı’
Dünkü sohbetimizde Adil Gür’ün çok önemli 3 saptaması daha oldu.

Bunlardan biri, yoğun “Evet” propagandasının geri tepmeye başladığı yolunda. Gerçekten de memlekette dağ taş “Evet” billboard’larıyla donatılmış durumda. Açtığınız her tele-vizyon kanalında Tayyip Erdoğan, her gazete manşetinde gizli bir “Evet” mesajı var. Doğru, Türk halkı, dedikleri gibi “gücü” sevebilir. Ama bu kadar yoğun bir “Evet” baskısı, bu “mutlak güç” algısı, makul bir “siyasi denge” olmadığı hissiyle de birleşince, geri tepmeye başladı. Bu aşırı güç algısı “Hayır” oylarını tetiklemiyor mu? Gür sorumu şöyle yanıtladı: “Reklamcılıkta bir kural vardır. Yapacağınız reklamı dozunda ayarlamak lazım. Her yerde evet, ama hayır afişi billboard’u neredeyse hiç yok. İletişimde de, halkla ilişkilerde de dozun aşıyor olması bıkkınlığa ve sıkılmaya neden olur. Evet kampanyası dozu aşmış durumda. Zaten bu kampanyalar normalde yüzde 3-4 üzerinde etkili olur. Kimse ‘Aaa ne güzel afiş Evet vereyim bari’ demez. Ama bu sefer tam tersi bir etki oluyor. Evet kampanyası insanları rahatsız eder hale geldi.”

Evet’in halledemedikleri
Referandumda Evet’in bizi “ileri demokrasiye” götüreceği söyleniyor. Oysa 13 Eylül’de “Evet” çıksa bile Türkiye “ileri demokrasiden” çok uzak olacak. Neden mi?

BARAJ: Yüzde 10 gibi yüksek bir barajın olduğu bir ülke, ağzınızla kuş tutsanız ileri demokrasi sayılamaz. Meclis’teki partilerin üzerinde anlaştığı tek şey, Kürt siyasetini parlamento dışında tutmak. Baraj düşmedikçe, Kürt siyasi hareketi resmen parlamentoya girmedikçe ne toplumsal barış, ne “ileri demokrasi” gelir.

YENİ ANAYASA: Oylanacak paket, Türk demokrasisinin en temel sorunlarını değil, sadece AK Parti’nin yüksek yargıyla olan sıkıntılarını çözmektedir. Türkiye’nin ileri demokrasi olabilmesi için asıl değişmesi gereken “HSYK’ya o değil bu seçsin” maddesi değil, anayasanın tümüdür. Bu ülkenin ihtiyacı olan ciddi bir kamu reformu, yeni bir sivil anayasa ve daha kapsayıcı bir vatandaşlık tanımıdır.

KUTUPLAŞMA: Halk oylamasında liderlerin üslubu, toplumu inanılmaz gerdi. Korkarım Türkiye, “İstikrarlı kalamayacak kadar gergin” görüntüsü vermeye başladı. Sağ-sol kavgasına, siyasi rekabete sözümüz yok. Ancak toplumda artık sağ-sol kavgasının ötesinde “Türk-Kürt” gerilimi ve son zamanlarda yıkıcı bir fısıltı kampanyasıyla yürütülen “Alevi-Sünni” ayrışması vardır. Bu Türkiye’yi tehlikeli sulara sürüklemektedir.

SİVİL OTORİTERLEŞME: Referandumda Evet çıksa bile, 13 Eylül’de Türkiye’nin yüzleşmesi gereken bir “sivil otoriterleşme” meselesi olacaktır. Dünyanın hiçbir yerinde anti-demokratik yöntemlerle demokrasi inşasının örneği yoktur. Söz ettiğim medyaya baskı, ifade özgürlüğünün önünde engeller, devlet imkanlarıyla telefon dinlemeler, devlet içinde gizli yapılanmalar ve demokrasiyle bağdaşmayan “astığım astık, kestiğim kestik” lider portresinin iyice yerleşmiş olmasıdır. 13 Eylül’de bunlar hâlâ demokrasi önünde ciddi engeller olmaya devam edecektir.

BATI’YLA?İLİŞKİLER: Referandum sonrası Türkiye acilen Batı’yla örselenen bağlarının inşa etmelidir. Bunun demokrasiyle doğrudan ilgisi var. Batı ittifakı dışında kalan, alternatif arayışları olan bir Türkiye’de demokrasinin garantisi yoktur. Batı mükemmel olmayabilir ama arzuladığımız açık toplum modeli sadece orda vardır.

‘Başbakan’ın mitingleri olumsuz etkilemeye başladı’

Adil Gür’e göre, Tayyip Erdoğan’ın mitinglerinde kullandığı üslup da Evet oylarını olumsuz etkilemeye başladı: “Eskiden Sayın Başbakan miting yaptığında, seçtiği konuya bağlı olarak trend yukarı giderdi. Ama son dönemde mitinglerin olumlu değil olumsuz etkisi olduğunu görüyoruz. Bunda en önemli neden, konuşma metninin dışına çıktığında kullandığı sert söylemler. Bu insanları tedirgin ediyor. Başbakan neden bu kadar sinirli ve gergin, diye düşünüyor, altından bir şeyler arıyorlar.”

‘Erdoğan’ın Çankaya provası’

Adil Gür’e, 13 Eylül’de Evet ya da Hayır çıkmasının “Abdullah Gül açısından ne anlam ifade edeceğini” soruyorum. “Ne alakası var?” diyeceksiniz. Şöyle... AK Parti, şu zamana kadar Gül’ün görev süresinin 2012’de mi 2014’de mi biteceği sorunu bilerek ve isteyerek muallak bıraktı. Başbakan Erdoğan’ın Çankaya’ya ilgi duyduğunu, Cumhuriyet’in “seçimle başa gelen ilk cumhurbaşkanı” olmak istediğini biliyoruz. Ancak Erdoğan’ın 2012’de Çankaya’ya çıkmasının önünde iki engel var. Biri, Abdullah Gül’le olan hukuku. Gül’ün gönlünü kıran, ezip geçen bir hamleyi kendine reva görmeyecektir.
Ama ikinci ve daha önemli neden, Erdoğan’ın aynı anda Türkiye’nin hem en popüler hem de en sevilmeyen siyasetçisi oluşu. Evet, Erdoğan en çok oy alan siyasi lider. Ancak AK Parti içinde yapılan araştırmalarda, Abdullah Gül’ün Çankaya’ya seçilmesi, Erdoğan’ın seçilmesinden daha kolay gözüküyor. Neden? Çünkü Erdoğan’ın bir o kadar da sevmeyeni var. Toplumu bölen bir figür. Oysa daha yumuşak bir siyasi çizgisi olan Gül, AK Parti dışı başka partilerin seçmeninden de oy alabiliyor.

Bu durum, Ak Parti yöneticilerinin dikkatinden kaçmıyor. İşte bir hayli kişiselleştirilmiş ve “Tayyip Erdoğan’ı beğeniyor musun, beğenmiyor musun?” oylamasına dönüşmüş olan bu referandum, ister istemez Erdoğan’ın Çankaya serüveninin de bir sınavı olacaktır.

Bu gözlemimi Adil Gür’e aktardığımda şöyle yanıtladı: “Ben bu referandumu anayasa oylamasından daha çok Tayyip Bey’in 2012 ’deki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bir güç gösterisi olarak görüyorum. Evet çıkarsa, partide 13 Eylül’den itibaren Sayın Gül’ün görev süresinin 2012 ’de bittiği dillendirilmeye başlanacaktır. Bu yüzden referandum bir şekilde Tayyip Bey’in cumhurbaşkanlığı seçiminin provasıdır...”
Katılmamak mümkün değil...


Aslı Aydıntaşbaş - Milliyet
 
Benim şahsi görüşüm %55 in altında bir evet çıkmayacağı yönünde.
Ak Parti'nin bu heryere evet pankartı açmasını bende doğru bulmuyorum.
Bir baskı hissi uyandırıyor insanalrda psikolojik olarak.
Ama gazetelerde neyin değişeceği neyin ne olacağı konusunda aydınlatıcı yazıların bulunduğu
bölümler oluyor bunu olumlu buluyorum.Halk neye evet neye hayır diyeceğini net şekilde
bilmelidir.
 
Benim şahsi görüşüm %55 in altında bir evet çıkmayacağı yönünde.
Ak Parti'nin bu heryere evet pankartı açmasını bende doğru bulmuyorum.
Bir baskı hissi uyandırıyor insanalrda psikolojik olarak.
Ama gazetelerde neyin değişeceği neyin ne olacağı konusunda aydınlatıcı yazıların bulunduğu
bölümler oluyor bunu olumlu buluyorum.Halk neye evet neye hayır diyeceğini net şekilde
bilmelidir.

Teşekkür Ederiz iso o zaman evet basıyoruz :smile:
 
Ben tüm seçimleri çok yakından tahmin etmiş birisi olarak referandum için tahminimi %55-56 arası bekliyorum merak etmeyin EVET çıkması yüksek bi ihtimal ama PKK destekçisi CHP de az değil..Burdan anlaşıldı ki baldırı çıplak gezmeyi kültürlü medeni tavır olarak anlamış sefil solcu tayfası ne mal olduğunu ayan beyan ortaya koymuş..Gerçi ben bilirdim ama körler için bidaha fırsat oldu daha referandumun ne olduğunu anlamamış acizler işte naparsın onlarda bu vatanın paryası olmaya alıştılar asla iktidar olamıcaksınız bu kafayla..Hadi soyunun denize diskoya napacaksınız seçimde referandumda kafanıza gröe takılın .
 
Ben tüm seçimleri çok yakından tahmin etmiş birisi olarak referandum için tahminimi %55-56 arası bekliyorum merak etmeyin EVET çıkması yüksek bi ihtimal ama PKK destekçisi CHP de az değil..Burdan anlaşıldı ki baldırı çıplak gezmeyi kültürlü medeni tavır olarak anlamış sefil solcu tayfası ne mal olduğunu ayan beyan ortaya koymuş..Gerçi ben bilirdim ama körler için bidaha fırsat oldu daha referandumun ne olduğunu anlamamış acizler işte naparsın onlarda bu vatanın paryası olmaya alıştılar asla iktidar olamıcaksınız bu kafayla..Hadi soyunun denize diskoya napacaksınız seçimde referandumda kafanıza gröe takılın .

Bu ülkede CHP'li olmak suç haline geldi nasıl iştir bu. İnsanların bir düşünceleri var sonuçta yanlış yapanlar da olmuş olabilir aralarında ama bu şekilde bir karalama niye. Gerçi CHP ile ilgili de değil ki bu MHP için de AKP için de geçerli bırakalım insanlar kendi düşüncelerini savunsunlar bu kutuplaşma niye anlamıyorum. Ama anladığım birşey var birileri bunun böyle olmasını istiyor. Referandum ile ilgili hayatımızı etkileyecek bir karar üzerinde parti propagandası ya da tam tersine kötüleme yapılması çok yanlış ve gereksiz bence.
 
Daha dün üniversite mezunu ve mesleği aynı benim gibi öğretmen olan bir arkadaşımla bu meseleyi tartışırken bana "anayasa değişikliğinin kürtlerin özerkliğinin önünü açtığını " söyledi

dedim ki hangi maddede yazıyor? cevap yok. ya koskoca öğretmen bile anayasa değişikliği yapılan maddeleri bilmiyor. açıklama yaptım böyle bir madde yok diye, ayrıca neler olduğunu açıkladım. en sonunda bana verdiği cevap çok manidar.

"söylediklerin doğru olabilir ama ben yine de hayır diyeceğim"

mesele burada zaten referandumun ülke yaraına mı yoksa zararına mı olduğundan çok takım tutma tarafgirliğinde yaklaşılıyor meseleye.size şunu tüm kalbimle söylüyorum. aynı maddeleri CHP referanduma getirseydi cevabım yine "EVET" olurdu.
 
aslında evet demek ıstemıyorum ama 12 eylulde kenan evren gıbı ınsanlada aynı oyu atmak istemedıgımden ewet dıyecem
 
Daha dün üniversite mezunu ve mesleği aynı benim gibi öğretmen olan bir arkadaşımla bu meseleyi tartışırken bana "anayasa değişikliğinin kürtlerin özerkliğinin önünü açtığını " söyledi

dedim ki hangi maddede yazıyor? cevap yok. ya koskoca öğretmen bile anayasa değişikliği yapılan maddeleri bilmiyor. açıklama yaptım böyle bir madde yok diye, ayrıca neler olduğunu açıkladım. en sonunda bana verdiği cevap çok manidar.

"söylediklerin doğru olabilir ama ben yine de hayır diyeceğim"

mesele burada zaten referandumun ülke yaraına mı yoksa zararına mı olduğundan çok takım tutma tarafgirliğinde yaklaşılıyor meseleye.size şunu tüm kalbimle söylüyorum. aynı maddeleri CHP referanduma getirseydi cevabım yine "EVET" olurdu.

Hocam işte teşhis, mesele burada. İnsanlar yapılanların iyi mi kötü mü olacağına bakmıyor. Partim ne diyorsa o.

Kılıçdaroğlu ne diyor? "Dokunulmazlıklar kaldırılsın evet diyelim" diyor.

Bu adam bu kampanyayı yürütürken, yargı elden gidiyor diye bağıran adam dokunulmazlıklar söz konusu olduğunda varsın yargı elden gitsin demeye getiriyor. Burada mantıklı hareket eden bi insan demek ki maddelerde bi problem yok ama iş muhalefet olsun diye bağırıyorlar diye düşünmesi lazım ama hala düşünemeyenler var.
 
Valla ben bu referandumun ülkeye hiçbirşey kazandıracağını düşünmüyorum aksine bağzılarının kasasını daha fazla doldurmasını sağlayacak ben belediye projesindeyim sürekli siyasi baskı ve tehditle karşı karşıyayız o yüzden sonuna kadar Hayır...
 
Daha dün üniversite mezunu ve mesleği aynı benim gibi öğretmen olan bir arkadaşımla bu meseleyi tartışırken bana "anayasa değişikliğinin kürtlerin özerkliğinin önünü açtığını " söyledi

dedim ki hangi maddede yazıyor? cevap yok. ya koskoca öğretmen bile anayasa değişikliği yapılan maddeleri bilmiyor. açıklama yaptım böyle bir madde yok diye, ayrıca neler olduğunu açıkladım. en sonunda bana verdiği cevap çok manidar.

"söylediklerin doğru olabilir ama ben yine de hayır diyeceğim"

mesele burada zaten referandumun ülke yaraına mı yoksa zararına mı olduğundan çok takım tutma tarafgirliğinde yaklaşılıyor meseleye.size şunu tüm kalbimle söylüyorum. aynı maddeleri CHP referanduma getirseydi cevabım yine "EVET" olurdu.

Bir açıklama ancak bu kadar net olur.
Aynen katılıyorum hocama...
 
Ben işi Matematiksel ifadeye döküyorum.
Türkiye'de %50+1 ile EVET çıksın diyen bir başbakan neyi planlıyor?
Hayırdır biz maç filan mı yapıyoruz.
1-0 olsun bizim olsun. Çok komik...

Türkiye ortadan ikiye bölündü. EVET-HAYIR hep bölünüyoruz zaten.

Gönlüm HAYIR çıkmasından yana. Kendime göre haklı gerekçelerim ve sebeplerim var.
Neden HAYIR dediğimide biliyorum.
Bende bir EVET'çiyi dinledim.

EVETÇİ:Memlekete hayırlı olacak daha özgürlükçü bir anayasa
Bendeniz: Ne özgürlüğü?
E: İşte yurt dışına çıkma özgürlüğü dedi.
B: Daha önce çıkamıyor muydun?
E: Genişletmişler ama özgürlüğü.
B: Nasıl?
E: Ne bilim işte genişletmişler.
B: Evet genişletmişler tam bildiğin gibi ama nasıl? Yurt dışına çıkma yasakları eskiden şunlardı. 1-Mahkeme süreci devam eden sanıklara yurt dışı yasaktır.2-Vatandaşlık ödevini yerine getirmemiş olanlara yurt dışına çıkış yasaktır. Bunlar 2. şeyi kaldırmışlar. Özgürlükler bu mudur? Vergi kaçakçılarına yurt dışı yasağını kaldırmak mıdır? Asker kaçaklarına Yurt dışı yasağını kaldırmak mıdır? Bu mudur özgürlük anlayışı?
E: Olsun yinede akp ne diyorsa evet!..
B: Ben sana ne desem sen zaten yolundan caymazsın ki. Yalan söylüyorum filan sanırsın. Halbu ki Başbakan çıkıp Bahçeli'yle, Kemal'le televizyonda bir tartışsa sende anlayacaksın.

Diyalog 3 aşşağı 5 yukarı böyleydi aramızda. Kendi yakın bir arkadaşım olur.

Saygılarımla
 
Sanıyorum toplumun çoğu kesimi bu konuda kutuplaşma hakim.Malesef demokrasilerin olmazsa olmaz koşullarından biri uzlaşmalı demokratik anayasalardır.Tüzel haklar konusunda tek bir tarafın dayatması ile oluşturulan düzenlemeler insanlarda şüphe uyandırır.Bugün akp kendisinin insayatifiyle oluşturduğu anayasal düzenlemeleri bakın biz size bunu hazırladık şunları genişlettik diyor.Bu konuda elbette kendimizi ait hissettiğimiz siyasi partininde görüşüne bakmamız gerekiyor.Bu noktada ait olduğumuzu düşündüğümüz parti,''hayır'' bu düzenlemenin şu tarafı yanlış dediği zaman toplumda ortada kalıyor.Çünkü halk ne derse desin anayasa hukukçusu değildir.Belki bugün partilerin bile öngördüğünden daha geniş düzenlemelerde oluşabilir ama bunları bilemiyoruz.Böyle bir noktada elbette ağır basan yer düşüncemizin paralelinde olduğunu düşündüğümüz partinin fikri beyanıdır.Bugün eğer aynı maddeler uzlaşı çevresinde hazırlanıp tüm toplumun kabul ettiği bir noktada bize sunulsaydı kesinlikle evet derdik.Ancak bugünkü şartlarda daha iyi bir anayasa için ''HAYIR'' diyeceğim.Yani bu konuda Akp'ye de saygılıyım.Belki gerçekten gelişmiş bir anayasa için çaba sarfetmiş olabilirler.Ama ben Tayyip'ten önce CHP'nin ve sol konjektürün olaya nasıl bakarak değerlendirdiğini takip ederim.Bugün sol konjektürün bir blok halinde ''HAYIR'' dediğini görüyoruz.O yüzden tüm sosyalist,demokrat,kemalist ve komunist olan kesimlerin ''HAYIR'' dediği bir noktada oyum kesinlikle ''HAYIR'' dır..
 
kanaryam12 arkadaşımın tespiti çok doğru ama anayasa değişikliği bizim önümüze sunuldu. fakat bizler yandaşı olduğumuz partinin görüşüne uyarak ( daha anayasa değişikliğinin içeriğini bilmeden) karar veriyoruz. örneğin;

guns4rose arkadaşımın kendi arkadaşı ile yaşadığı diyalog bunun en büyük göstergesi çünkü ne guns4rose
arkadaşım ne de onun yakın arkadaşı anayasa değişikliği paketine bakmamışlar. nedeni ise değişiklik paketindeki ifade aynen şu şekildedir.
23. madde
ilk hali ;
Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.

yeni hali ;
Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
"Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir."(DEĞİŞTİRİLEN KISIM)
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.

burada dikkatle okursanız çıkış yasağının yeni halde hakim kararına bağlı olduğu görülüyor.bu durumda artık yasakların soruşturma veya kovuşturma olduğu anda değil hakim karar verdiği anda geçerli olmasına izin vermektedir ve ilk durumda yapılan bir haksızlığın faturasının mahkemeden önce kesilemeyeceğini göstermektedir.

saygılarla
 
bu referandumu öyle bir hale getirdiler ki hakkaten çok yazık yani.eskiden beri insanları türk,kürt,sağcı,solcu,dinci,dinsiz diye ayırıp ülkeyi bölmeye çalışanlar yine iş başında.şimdi de insanları evet çiler ve hayır cılar die böluyorlar.
 
azizcagan işte bahsettiğim de bu.Ne sen nede ben nede bir başkası bu konuda geniş donanıma sahip değiliz.Belki şu örnek verdiğin madde en geniş kapsamda yapılmış bir düzenleme veya değil bilemiyorum.Ancak anayasa dediğimiz şey herkesin içine sinecek şekilde kabul etmesi ile oluşur.Ben her maddeye rağmen acaba daha iyisi olamaz mıydı diye şüphe duymaktayım.Bir bakıma diğer tarafı dinlediğimde şüphelerimizin hiçde yersiz olmadığı kanaatine varıyorum.Birde şurdan bakın akp diyor ki yetmez ama evet.Bu nedir allah aşkına.Yetersiz ise madem biliyorsanız niye bu millete bu anayasayı dayatıyorsunuz.Daha iyisini yapın çıkarın herkes evet desin daha ne.Bilemiyorum toplumu bu kadar bölmeye gerek yoktu.Yarın ya az farkla evet çıkacak iktidar zafer ilan edecek yada hayır çıkacak muhalefet zafer ilan edecek.Ama bize kalan ise yarım yamalak yapılmış eksikliklerle dolu bir anayasa.Umudum daha geniş tabana yayılmış bir anayasa..
 
kanaryam12

umarım ileri demokrasiye uygun, çağdaş ve toplumun her kesimine hitap eden bir anayasa görebiliriz
 
Kenan evren ülkede kaosun olgunlaşmasını beklemiş. Kaosa hayır, genişlemeye evet.
 
Geri
Üst