Aferin Sadullah’tan ne ettin Sadullah’a..

[MG_eVİL]

Böylesi ilk kez oldu.. Rezalet mi diyelim, kepazelik mi.. Kelimelerden kelime seç..

Önce yasa çıkarıldı sonra komisyon kuruluyor.. Komisyon ne yapacak?

Yasa anayasa aykırı mı, mevcut yasalarla çelişkili mi, uygulamada sorun çıkarır mı diye inceleyecekmiş..

Meclis incelememiş mi?

Sus.. Orasını karıştırma!

Hani askerlere sivil mahkemelerin yolunu açan yasa değişikliği var ya.. Mesele o..

Adalet Bakanlığı uzmanları..

Savunma Bakanlığı hukuk danışmanları..

Genelkurmay hukukçuları bir araya gelip yasa üzerinde çalışacaklarmış..

Haydaaa..

Yasa Adalet Bakanı’nın el ürünü değil mi? Meclis’te gece yarısına kadar beklemedi mi? Değişiklik geçince de zafer edasıyla gülücükler dağıtmadı mı?

Evet..

Adalet Bakanlığı uzmanlarına ne oluyor ki..

Yasa Bakan imzalı Bakan!.


*

Eminim.. Yasa geçtikten sonra heyecanla Başbakan’ı aramıştır.. Ne de olsa ilk icraatı..

- Sayın Başbakanım işlem tamam..

- Aferin Sadullah! Gözlerinden öperim..

*

İyi de komisyon momisyon derken Sadullah Bey’in durumu ne olacak? Elceğiziyle geçirdiği yasayı hukukçular inceleyecekmiş..

Beğenmezlerse..

Sakıncalı derlerse..

Anayasa’ya aykırı bulurlarsa..

Sadullah Bey ne yapacak?

Tabii ki bakanlıktan istifa etmeyecek.. Kim etmiş ki..

*

Hukukçular Sadullah Bey yasası için rapor hazırlayıp Cumhurbaşkanı Gül’e sunacakmış..

Gül hakem!

Maç mı bu..

Hakem derse ki; bu gol faullü, iptal...

Gül hakem olduğuna göre Sadullah Bey’e sarı kart da çıkarır mı?

Bir daha yaparsan!..

Veya kafadan kırmızı!

Aferin Sadullah diyen Başbakan da o gün ne yaptın Sadullah diyebilir..

Golü yanlış kaleye atmışsın!

*

Yasa iyi-kötü tartışmasına girmiyorum.. Ortada acayip bir durum var ki yasa çıktıktan sonra hukukçular üzerinde çalışacak, Cumhurbaşkanı’na rapor sunacak..

Peki bu acayip durumu yaratan kim?

Bu ülkenin Adalet Bakanı..

Adalet!

*

Adalet Bakanı askerlere gol atayım derken galiba golü AKP grubu yiyecek..

Dolaysıyla Meclis..

Çankaya’dan veto gelirse yasada ısrar ederler mi?

1-1 deyip beraberliğe razı mı olurlar..

*****

Askeri vesayetten polis vesayetine..

Başbakan’ın sözü boşuna değilmiş.. Durduk yerde söylenmemiş.. Kendisine yakın yazarlar altını doldurmaya başladı..

Diyorlar ki; rejimin güvencesi polistir..

Yani rejimin bekçisi.. Bir bekçiye ihtiyacımız var ya.. Bekçisiz yapamıyoruz.. Askeri ötelemek için başka bir silahlı güç lazım..

Buldular..

Kendilerine liberal demokrat diyen aydınlar buldu: Polis..

Ne kadar tehlikeli bir gidişata davetiye çıkarttıklarının farkındalar ama olsun.. Yeter ki devr-i iktidar sürsün..

Bana bir tek demokratik ülke göstersinler.. Demokrasi üzerine yazılmış bir kitap, bir makale göstersinler..

ABD’de mi, İngiltere de mi, Almanya’da mı nerede polis rejimin bekçisi? Nerede rejimin güvencesi?

Polis yargıya bağlı çalışır.. Bırakın rejim bekçiliğini, demokratik ülkelerde polis izinsiz eve bile giremez eve..

*

Geçen gün yazdım.. Yine tekrarlayayım.. Herhangi bir gösteride, yürüyüşte polis güç kullanmaya kalkarsa..

O güç 1 Mayıs’larda olduğu gibi orantısız olursa.. Artık haklı mı olacak!

Göstericiler rejim düşmanı mı sayılacak?

*

Şunu mu söylemek istiyorsunuz:

Rejim derken AKP iktidarını kastediyoruz..

Ha öyleyse.. Rejim sözcüğünün yerine AKP iktidarı yazalım, bir daha okuyalım..

Ne çıktı?

..::MEHMET TEZKAN::..