Adnan Küçük - CHP neden korunuyor?

€rd@ls10

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
2 Ocak 2008
Mesajlar
16,867
Reaction score
0
Puanları
0
Siyasi partilerin hem Anayasa hem de Siyasi Partiler Kanunu'na göre ticari faaliyette bulunmaları yasaktır. Buna rağmen CHP'nin İş Bankası'na yüzde 28,1'lik ortaklığı bir imtiyaz mı, yoksa bir korunma mı açıklığa kavuşması gerekiyor.

Ülkemizde, siyasi partiler konusu Anayasa ve Siyasi Partiler Kanununda (SPK) ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bunlarda, siyasi partilerin uymaları gerekli usul ve esaslar yanında bazı yasaklara da yer verilmiştir. Bu yasaklamaların demokratik hukuk devleti açısından yerinde olup olmadığı tartışılabilir. Hatta ben bunların birçoğunun anti-demokratik olduğu fikrindeyim. Fakat burada bu hususu ele almak istemiyorum. Bu, ayrı bir tartışma konusu. Burada yasaklayıcı nitelikteki bir Anayasal ve kanuni hükmün bazı partiler hakkında uygulanıp diğer bazıları hakkında uygulanmaması üzerinde durmak istiyorum.

Burada sözünü edeceğim ve tartışmanın da özünü oluşturan konu CHP'nin İş Bankası ve diğer işletmelerle olan ortaklığıdır. CHP, Türkiye'nin en büyük bankalarından birisi olan İş Bankası'nın yüzde 28,1'lik bir hissesinin sahibidir. CHP, İş Bankası yanında, aralarında iki banka, lastik sanayii, finans kuruluşu ve cam sektörünün de bulunduğu 32 şirkete doğrudan, 87 kuruluşa ise dolaylı olarak ortaktır. Banka Yönetim Kurulunda (11 kişi) partiyi temsilen 4 kişi görevlendirilmiştir. Bankacılık, Türk Ticaret Kanunu ve Bankalar Kanunu kapsamında bir ticari faaliyettir. Bunun aksini söylemek mümkün değildir. Fakat ne hikmetse, diğer partilerin, Anayasa ve SPK hükümleri karşısında ticari faaliyete girişmeye cesaret etmeleri bile söz konusu değilken, CHP hakkında bu Anayasal/Kanuni sürecin işletilmemesi, bu partinin ayrıcalıklı bir şekilde korunması anlamına gelmektedir. Buradan elde edilen gelirler, Atatürk'ün vasiyetine uygun olarak, bir müddet Türk Dil ve Tarih Kurumuna ödenmiş. Daha sonra biriken temettüler, 12 Eylül 1980 sonrasında önce kap atılıp daha sonra O'nların yerine kurulan "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu", Atatürk'ün vasiyet ettiği kurum olmaktan çıktığı belirtilerek, bu Kuruma ödenmemiştir. Bu biriken temettülerin ödenmesi için bu Kurumun dava açtığı, davanın devam etmekte olduğu ve şayet kazanırlarsa, biriken paranın bu Kuruma ödeneceği belirtilmektedir. Fakat bütün bu söylenenler, bu faaliyetin, kanunen yasak olan ticari faaliyet niteliğini ortadan kaldırmamaktadır.

CHP'YE TANINAN AYRICALIKTIR

CHP lehine ayrıcalıklar bununla da sınırlı değildir. Bu parti 16.10.1981 Tarih ve 2533 Sayılı Siyasi Partilerin Feshine Dair Kanun ile diğer partilerle birlikte kapatılmış ve bütün malvarlığı hazineye devredilmiştir. Siyasi partilere yönelik yasakların kaldırılmasından (24.04.1983) sonra merkez solda Halkçı Parti ile Sosyal Demokrasi Partisi kurulmuştur. CHP'nin tekrardan kurulması daha sonra olmuştur. 20.12.1989 tarihinde Halk Partisi adı ile kurulmuş olan bu partinin adı 13.07.1990 günü Cumhuriyet Halk Partisi olarak değiştirmiştir. Bu parti, 1991'de Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından "2820 Sayılı SPK'nun 96. maddesine aykırı olarak kapatılmış bir siyasî partinin adını ve amblemini kullanması ve kapatılan bir partinin devamı olduğunu beyan ve iddia etmesi nedeniyle" kapatılmış ve tekrardan bütün malvarlığı hazineye aktarılmıştır (E. 1990/2, K. 1991/2, KT: 24.09.1991). 19.06.1992 Tarih ve 3821 Sayılı Kanunla, 16.10.1981 Tarihli Kanun ile fesih olunan siyasi partilerin devamı niteliğinde partilerin kurulmasını men eden hükmün kaldırılması üzerine, CHP, 09.09.1992 günü tekrardan kurulmuştur. CHP'nin yeniden kurulması üzerine, İş Bankasının yüzde 28,1'lik hissesi CHP üzerine tekrardan intikal ettirilmiştir.

Burada meseleye ilişkin hukuki durum şu şekildedir: Anayasanın 69/2., SPK'nun 67. maddelerine göre, "siyasi partiler ticari faaliyetlere girişemezler". Burada siyasi partilerin ticari faaliyette bulunmaları "emredici" bir şekilde men edilmektedir. Bu yasağın ihlal edilmesinin yaptırımı SPK'nun 104. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, bir siyasi partinin, SPK'nun 101. maddesi dışında kalan emredici hükümlerine (buna SPK'nun 67. maddesi de dâhildir) aykırılık halinde bulunması sebebiyle o parti aleyhine AYM'ne Cumhuriyet Başsavcılığınca re'sen yazı ile başvurulur. AYM, söz konusu hükümlere aykırılık görürse bu aykırılığın giderilmesi için ilgili siyasi parti hakkında ihtar kararı verir. İhtar yazısının tebliği tarihinden itibaren 6 ay içinde aykırılık giderilmediği takdirde, Cumhuriyet Başsavcılığı o siyasi partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması için AYM'ne re'sen dava açabilir.

Burada çok yönlü usulsüzlük söz konusudur. Şöyle ki:

(1) 16.10.1981 Tarihli Kanun ile CHP'nin bütün malvarlığı Hazineye aktarılmıştır. Bu kanunda CHP'nin yüzde 28,1'lik İş Bankası hissesini istisna tutan bir hüküm bulunmamaktadır. Buna rağmen bu intikalin yapılmaması, Fesih hakkındaki kanuna aykırılık teşkil etmektedir.

Belki 1991 yılında kapatıldıktan sonra 1992'de tekrardan kurulan CHP'nin, ilk kez 09.09.1923'de kurulan Cumhuriyet Halk Partisinin mirasçısı olduğunu söyleyebilir. Ama bu mirasçılık meselesi tamamen siyasi bir olgudur. Sırf siyasi bir mirasa sahip olmak, 1992 yılında tekrardan kurulan CHP'nin, eski CHP'nin malvarlığı ile bütünlük içinde mirasına sahip olmasına hukuki bir meşruiyet sağlamaz. Aksi takdirde, aynı uygulamanın diğer partiler hakkında da uygulanması gerekir. Mesela 11 Eylül 1980'de faaliyette olan Milliyetçi Hareket Partisi ile 1961 yılında kapatılan Demokrat Partinin devamı niteliğinde olan partiler bu gün de mevcut oldukları halde bunlara eski partilerin malvarlığı intikal ettirilmemektedir. Bu uygulama, tamamen CHP'ne özgü bir ayrıcalıktan başka bir şey değildir.

(2), CHP'li yöneticiler, İş Bankasından elde edilen gelirleri belli bir dönem Atatürk'ün vasiyetine uygun olarak Türk Dil ve Tarih Kurumlarına ödediklerini söylemektedirler. Oysa bu vasiyetin yerine getirilmesi, ticari faaliyette bulunma yasağının olmadığı 1924 ve 1961 Anayasaları döneminde kanuni olsa bile, 1982 Anayasası döneminde bu meşruiyetin var olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Çünkü gerek 1982 Anayasasının 69., gerekse SPK'nun 67. maddelerinde açık yasak bulunmaktadır.

Diğer yandan, yine CHP'nin İş Bankasından elde ettiği gelirleri 1980 yılına kadar Türk Dil ve Tarih Kurumlarına hibe ya da bağış şeklinde yaptığı ödemeler, o dönem kanuni düzenlemelerine göre yasak teşkil etmemekte idi. Şimdi yapılmamakla birlikte, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından açılan dava bu Kurumca kazanılması halinde bu Kuruma yapılacak hibe şeklindeki ödeme de, SPK'nun 116. maddesi kapsamında (6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasını gerektiren) bir suç fiilini teşkil etmektedir. Dolayısıyla, CHP, Anayasa ve SPK hükümlerine aykırı bir şekilde ticari faaliyette bulunmakta ve bu faaliyetten elde edilen gelirler bu partiye irat olarak kaydedilmektedir. CHP'li yöneticiler tarafından ileri sürülen: "efendim biz bu gelirler üzerinde hiçbir müdahalede bulunmuyoruz" şeklindeki söylemler,

bu faaliyetin ve gelirlerin ticari niteliğini değiştirmemektedir.


MAL VARLIĞININ İNTİKALİ YANLIŞ

(3) 16.10.1981 günü diğer partilerle birlikte fesih olunan CHP'nin İş Bankasındaki hissesi de dâhil olmak üzere bütün malvarlığının hazineye intikal etmesi gerekmekte idi. CHP'nin diğer malvarlığı hazineye intikal ettirildiği halde, bu dönem içinde bu hisse ne oldu? 1989'da kurulup, daha sonra 1991 yıllarında tekrardan kapatılan CHP'ne, bu kuruluşu döneminde hisse aktarımı yapılmadı. Hisse aktarımı 1992'de üçüncü kez kurulduğu zaman yapıldı. Dolayısıyla bu hissenin yaklaşık (1981-1982) 11 yıllık dönem içinde CHP üzerinde kalması mümkün değildir. Çünkü o dönemde böyle bir parti ya mevcut değildi, ya da 1989'da kurulduğu zaman üzerine aktarılmamış idi. Burada cevaplanması gereken bir dizi soru sormak istiyorum. CHP 1992'de kurulduğunda bu hisse tekrardan CHP'ye nasıl intikal ettirildi? Acaba bu hisse İş Bankası üzerinde mi bırakıldı? Şayet bu sorunun cevabı evet ise neden hazineye intikal ettirilmedi de İş Bankası üzerinde bırakıldı? Şayet bu hisse İş Bankasında bırakılıp da daha sonra CHP'ne aktarıldı ise bu intikal, İş Bankasının CHP'ye bir bağışı niteliğindedir. Acaba bu hisse önce hazineye intikal ettirilip daha sonra da geri CHP'ye aktarılmış olabilir mi? Şayet bu sorunun cevabı da evet ise, bu da kanuna aykırıdır. Bu intikal hangi usul ile gerçekleşmiş olursa olsun, açıkça Anayasa ve SPK'na aykırılık söz konusudur. O zaman şu can alıcı soruyu sormak istiyorum: Peki bu aykırılık bilindiği halde neden yıllar yılı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının dikkatini çekmemiş; bir kanuni işlem yapmamıştır?

Bütün bu sorular haklı olarak zihinleri meşgul etmekte; haklı olarak "acaba CHP özel ve ayrıcalıklı olarak korunmakta mıdır?" Sorusu akla gelmektedir. Şayet bu sorunun cevabı evet ise o zaman Türkiye'de Anayasa ve hukukun üstünlüğü yok demektir. Bazı yasaklar bazı partiler için uygulanırken bazıları hakkında uygulanmıyor demektir. Yargının CHP'ni koruduğu yönündeki bir izlenim, en başta yargıyı onarılması mümkün olmayacak şekilde yaralar. Bu, Türk demokrasisiaçısından çok vahim bir durumdur. Yapılması gereken, ya bu yasağın her bir parti hakkında kaldırılması, ya da CHP hakkında da uygulanmasıdır.
* Yrd. Doç. Dr. Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi



kaynak
 
korunuyor tabiii ne sandın..

-DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILSIN ARTIK HIRSIZA NAMUSSUZA DOKUNALIM

-Ama nedense AKPnin gücü olduğu halde dokunulmazlıkları kaldırmıyor

-Akp ye sesleniyorum dokunulmazlıkları kaldırın kimse korunmasın yargı yolu açılsın meclisi temizliyelim ....

-Ey akp liler Doğru iseniz YARGI YOLUNU AÇIN DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRIN

Ey akp korkmayın/çekinmeyin desteğimiz arkanızda olacak...
 
Buralarda kendini boşuna heba ediyorsun. Chp'nin iş bankası hisselerini burada konu ederek ne bir yere varabilir ne de akp pisliklerinin üstünü örtebilirsin.

Sen, şu sorduklarıma bir cevap ver de, chp konusuna sonra gireriz.

1. Ülkenin altın yumurtlayan tavukları ölmüş eşek fiyatına gitmesine rağmen elde edilen satış bedelleri nerede?

2. Dış borç ve içeride rantçılardan alınan iç borç toplamı 300 milyar dolar. Bu nerede?

3. Bana hizmetten falan bahsetme! Bu ülkeye çivi çakılmadı? Otoyollar bile Mesut Yılmaz döneminden kalma ve dünya bankasından parası alınmış durumdaydı. Akp, bu ülkeye hangi çiviyi çaktı?

4. 3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidara gelen akp, hangi yetki ve kanun ile City bank'ın 3 milyar dolar vergi borcunu daha iktidarın 40. gününde sildi?

5. Daha düne kadar yırtık pardüse ve cüppe ile gezen din tacirleri, 250 milyarlık ciplere nasıl biniyor? Terzi, nasıl mütahhit oldu ve ihale verildi?

6. Devletin ( halkbank ve vakıfbank kredisi ) 750 milyon doları ile Çalık gurubu nasıl atv ve sabah sahibi oldu? Bunu hangi vicdan ile açıklayacaksın?

..........................................................................
 
QUOTE=xyz4;3546258]Buralarda kendini boşuna heba ediyorsun. Chp'nin iş bankası hisselerini burada konu ederek ne bir yere varabilir ne de akp pisliklerinin üstünü örtebilirsin.

Sen, şu sorduklarıma bir cevap ver de, chp konusuna sonra gireriz.

1. Ülkenin altın yumurtlayan tavukları ölmüş eşek fiyatına gitmesine rağmen elde edilen satış bedelleri nerede?

2. Dış borç ve içeride rantçılardan alınan iç borç toplamı 300 milyar dolar. Bu nerede?

3. Bana hizmetten falan bahsetme! Bu ülkeye çivi çakılmadı? Otoyollar bile Mesut Yılmaz döneminden kalma ve dünya bankasından parası alınmış durumdaydı. Akp, bu ülkeye hangi çiviyi çaktı?

4. 3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidara gelen akp, hangi yetki ve kanun ile City bank'ın 3 milyar dolar vergi borcunu daha iktidarın 40. gününde sildi?

5. Daha düne kadar yırtık pardüse ve cüppe ile gezen din tacirleri, 250 milyarlık ciplere nasıl biniyor? Terzi, nasıl mütahhit oldu ve ihale verildi?

6. Devletin ( halkbank ve vakıfbank kredisi ) 750 milyon doları ile Çalık gurubu nasıl atv ve sabah sahibi oldu? Bunu hangi vicdan ile açıklayacaksın?

7. Buraya sabaha kadar yazarım, şaşırırsın. Düdüklüde pişen tavuk gibisiniz. Nerenizden tutsam, elimde kalıyor. Hala iş bankası hissesini chp'nin nasıl kullandığının ahkamını kesiyorsun. Sana ne?[/QUOTE]

üslübuna dikkat et varsa görüşün yazarsın kardeşim....

Senin o konularına cevabı halk % 35 ten % 47 ye çıkartarak sandıkta verdi cevabını .Akp hırsız yalancı dolandırıcı din taciri .....neyse sizin görüşünüz ya sandıkta % 47 yi alabiliyo.Sizin boş laflarınızla bu işler yürümüyo kardeşim.O zaman şunu sormak gerekiyor 2 kişiden 1 kişi seçim de oy vermiş bu partiye.oy verenler bilmiyolar dı akp nin sahtekarlığını öyle mi.Halkımız enayi miydi adamları tek başına iktidar yapacak kadar...Sizin bu boş laflarınız ortalığı karıştırma edebiyatları maalesef yakında yapılacak yerel seçimlerde akp yi gene yükseltecek.Bi politikanız yok ki Türkiyeyi ileri götürecek.Allah aşkına CHP nin bi çivisi mi var bu ülkede.Anapı da Mesut Yılmazı da gördük.çilleri,eceviti,demireli de gördük .onlar zamanında çok refah içinde mi yaşıyoduk Yahya Demirelin olayları,Mesut Yılmazın kardeşi Turgut Yılmazın olayları.Millet hepsini biliyo kardeşim.Siz ister akp yi beğenin ister begenmeyin.Bu arada söylim ben akp li falan da değilim.Ama şu an için kötünün iyisi bence...Alternatifi var mı yok kardeşim.

Sen sabaha kadar yazmaya devam et:D
 
Sen, Karesilisin, ben de Karesiliyim. Ben manavım. Yörük müsün? Mühacır mısın? Bilemem! Yunan küffarı benim ilçemden içeri girememiştir. ( Köylerine yunan girmiştir )Üstelik birçok erkek Çanakkale savaşına gidip, kurtuluş savaşından sonra evine dönmüştür. İki dedem bu halde bazı uzuvlarını kaybederek, gelmişlerdir. Senin deden nerede idi? Onu da bilemem! Bu ülke için bu kadar kan ve emek sarfedilmişken, bu ülkeyi 30 kupona alınmış muamelesi yapan bir partiye sempati ile bakmanı hayret ve ibretle okuyorum? Belki bilmezsin ama kurtuluş savaşı Balıkesir'de başladı. Koyun yolundan yunandan kaçıp, gelen yörük torunu değilsen veya 1989 Bulgaristan göçmeni torunu değilsen akp'yi savunman mümkün değil!
 
%47 lik oy seçim meydanlarında değil çöplüklerde kazanıldığına inanıyorum.

-Ne hikmetse çöplerde AKP nin %47 lik ezici üstünlüğü çöplere yansımıyor.

-bence şimdi seçim olsa akp %35 ten %47 ye nasıl yükseldiyse %47 den %75 e bile yükselir çünkü uzmanlaştılar bu işi biliyorlar ....

- demokrasiye amaç değil araç olarak gören zihniyet için her türlü hile mübahtır
 
biri demiş deden oysa buysa..yok yörükse yok göçmense.. sıtmaya tutulmuş gibi milletin değerlerini eskitemedikçe kuduran bir sol görülüyor yakın günlerde...:) ..solun oyları çöpe gidiyosa vardır bir manisi..o kadardır değeri çünkü bulanlar aylar yıllar geçtükten sonra her ne hikmetse o kadar yağmur kar şu bu hava şartları bile oyların kağıtlarını bozamamış,naylon çürür çöpte:) ama solun oyları çöpte bile çürümez değilmi kartal..:) siz komiklik içinmi burdasınız merak ettim.
 
biri demiş deden oysa buysa..yok yörükse yok göçmense.. sıtmaya tutulmuş gibi milletin değerlerini eskitemedikçe kuduran bir sol görülüyor yakın günlerde...:) ..solun oyları çöpe gidiyosa vardır bir manisi..o kadardır değeri çünkü bulanlar aylar yıllar geçtükten sonra her ne hikmetse o kadar yağmur kar şu bu hava şartları bile oyların kağıtlarını bozamamış,naylon çürür çöpte:) ama solun oyları çöpte bile çürümez değilmi kartal..:) siz komiklik içinmi burdasınız merak ettim.

Arkadaşlar! Bu kişinin yazdıklarını anlayan varsa, lütfen bana tercüme etsin! Ağzında sakız varken yazdığı için pek anlaşılmıyor.
 
Dünyada hiç bir partide olmayan bir ayrıcalık var CHP de

oda bankasının olması

dolayısı ile kredi musluklarını açık turmak amacıyla CHP kounuyor
 
%47 lik oy seçim meydanlarında değil çöplüklerde kazanıldığına inanıyorum.

-Ne hikmetse çöplerde AKP nin %47 lik ezici üstünlüğü çöplere yansımıyor.

-bence şimdi seçim olsa akp %35 ten %47 ye nasıl yükseldiyse %47 den %75 e bile yükselir çünkü uzmanlaştılar bu işi biliyorlar ....

- demokrasiye amaç değil araç olarak gören zihniyet için her türlü hile mübahtır


zorunuza mı gidiyor.% 20 ile chp yi iktidar mı yapsalardı ..bükemediğiniz bileği size öpmek düşer..Oyları çöplerde aramayı bırakın sandıkta arayın kardeşim..:durdurun.hiç gü
leceğim yoktu....
 
Arkadaşlar! Bu kişinin yazdıklarını anlayan varsa, lütfen bana tercüme etsin! Ağzında sakız varken yazdığı için pek anlaşılmıyor.

yazılanları anlamak için bir önceki mesaja bakacaksın,alıntı yaptığın LOOPUSED bir önceki mesaja ithafen yazmıştır o mesajı..ayrıca dil devrimiyle kurbağa diline çevirdiğiniz türkçeden başka kelime hazinen yoksa,yada eskiye aşina değilsen,osmanlıcanın hala halk dilinde yaygın olarak kullanıldığını bilmiyorsan,,ve yeni yetme yeni uyduruk türkçeden beslenme heyy corc nakaratlı dilden başka kelimen yoksa ,benim dediklerimi elbette anlayamassın çünkü müsait değilsin. anladın sen .anladın anladın,çünkü bu kez bak türkçe yazdım..
 
yazılanları anlamak için bir önceki mesaja bakacaksın,alıntı yaptığın LOOPUSED bir önceki mesaja ithafen yazmıştır o mesajı..ayrıca dil devrimiyle kurbağa diline çevirdiğiniz türkçeden başka kelime hazinen yoksa,yada eskiye aşina değilsen,osmanlıcanın hala halk dilinde yaygın olarak kullanıldığını bilmiyorsan,,ve yeni yetme yeni uyduruk türkçeden beslenme heyy corc nakaratlı dilden başka kelimen yoksa ,benim dediklerimi elbette anlayamassın çünkü müsait değilsin. anladın sen .anladın anladın,çünkü bu kez bak türkçe yazdım..

Akp, gibi komik durumlara düşmeye bayılıyorsun, değil mi? İkimizin de forumda birçok yorumu var. Hangimizin öz Türkçe ile yazdığını millet oylasın! Gene birşey anlayamadım. " Bak türkçe yazdım." kısmını anladığım için ona cevap veriyorum.

Sana tavsiyem, cümleleri mümkün olduğunca kısa tut! Cümlelerdeki anlamları yuvarlama! Ağzında sakız varken yazma! Klavyene yansıyor. Türk dili konusunda benimle laf yarışına girme! Ne yaşın, ne tecrüben nede tahsilin buna yeter.
 
Sen, Karesilisin, ben de Karesiliyim. Ben manavım. Yörük müsün? Mühacır mısın? Bilemem! Yunan küffarı benim ilçemden içeri girememiştir. ( Köylerine yunan girmiştir )Üstelik birçok erkek Çanakkale savaşına gidip, kurtuluş savaşından sonra evine dönmüştür. İki dedem bu halde bazı uzuvlarını kaybederek, gelmişlerdir. Senin deden nerede idi? Onu da bilemem! Bu ülke için bu kadar kan ve emek sarfedilmişken, bu ülkeyi 30 kupona alınmış muamelesi yapan bir partiye sempati ile bakmanı hayret ve ibretle okuyorum? Belki bilmezsin ama kurtuluş savaşı Balıkesir'de başladı. Koyun yolundan yunandan kaçıp, gelen yörük torunu değilsen veya 1989 Bulgaristan göçmeni torunu değilsen akp'yi savunman mümkün değil!

Türkiyenin yörüğüde boşnağıda edirneliside çingenide,türküde,abazasıda,çerkezide akp li olmuş,hala diyorsunki şuysan vermessin buysan vermessin..onun bunun etnik boyunu soruyorsunda seni öğrenelim sen nesin acaba..selanik göçmenimi? durmak yok diyor adam sen hala önünde durmaya çalışıyorsun.şu sol çekilsin yoldan da ezdirmesin daha fazla kendini...))
 
korunuyorsa artık korunmasın ne kadar hilesi hurdası varsa yargılansın DOKUNULMAZLIKLARI kaldırın KORUMA bitsin ALAÇAK olanlar yargılansın.

böylesi alçakça iftiraları hep atarlar hep atarlar iş icraata geldimi oralı bile olmaz DANSÖZ GİBİ KIVIRIRLAR

YALANCILAR

ARTIK LAF DUYMAK İSTEMİYORUZ İCRAAT YAPIN DOKUNULMAZLIKLARI KALDIRIN!
 
Kimsenin akp'ye verdiği yok!

Türkiyenin yörüğüde boşnağıda edirneliside çingenide,türküde,abazasıda,çerkezide akp li olmuş,hala diyorsunki şuysan vermessin buysan vermessin..onun bunun etnik boyunu soruyorsunda seni öğrenelim sen nesin acaba..selanik göçmenimi? durmak yok diyor adam sen hala önünde durmaya çalışıyorsun.şu sol çekilsin yoldan da ezdirmesin daha fazla kendini...))

Kimsenin akp'ye oy verdiği yok! Aldığı oy varoşlar,rantçılardan ve bu ülke için kılını kıpırtdatmamış dedelerin torunlarından. Benim memleketimi ve tarihini bilmeyen, "bu etnik ayrımcılık yapıyor" der. İlimin her karış toprağını gezdim. "Koyun yolundan yunandan kaçıp, gelen yörük torunu değilsen veya 1989 Bulgaristan göçmeni torunu değilsen " dememin nedeni ise İzmir-Aliağa'dan başlayan Çanakkale- Biga'ya kadar uzanan koyun yolu vardır. Bazı yörükler savaşmak yerine kaçmışlar, kaçarken de hayvanlarını dahi yunanlıya can bedeli bırakmıştır. Gelmişler; tankın, aracın ve askerin çıkamayacağı yerlere konmuşlar. Bugün çık bakayım; Dursunbey'e, Sındırgı'ya, ivrindi'ye, Balya'ya. Hala yaşadıkları yerleri, cahilliklerini ve yaşantılarını gör! Milli selamet partisi döneminden beri nasıl dindar geçinip, namazın farzlarını bilmediklerini gör! Öteki ilçelere göç edenlerin o ilçedeki şeytanlıklarını ahaliden dinle! Sosyoloji işimin ana bir parçası olduğu için 1984 yılından itibaren araştırmaya başladım.

1989 yılında Özal sayesinde göç eden bulgar göçmenlerin Türkiye'yi nasıl keriz gördüğünü bilmeyen yoktur. Göçtükleri yerlere ahlak erozyonu getirdiler. Bizim bütün iyi niyetlerimizi sömürerek nasıl palazlandıklarını bilmeyen yoktur. Bugün hepsi köşe oldu. Hala bazı Türklerin başını sokacak evi yok! Merak eden sadece Bursa'da araştırma yapsın! Onlar, bugün çıkarları nerede ise oradadırlar. Onlar için tek dost ve namus metadır. Burada şahsi fikrimi falan beyan etmiyorum. Bu akademik bir araştırmadır.
 
Chp Degil Miydii EĞİtİn Sİtemİn İÇİne Edenn... Neden Oy Verelimm...kiliÇdar OĞlu Nerde Bi Pkk Li Varsa Ssk Ya Aldi .. Kemal KiliÇdar OĞlu DaĞdaki Pkk Lidan Daha Zararli Bi Mikr..p...atatÜrk Üzerİnden Oy Aliyorlarr ...
AtatĞrk Partisi Olasaydii Oy Moyalamazlardii..gercİ Rahmetlİ Ayakta Olsaydi Kendisde Bu Chp Partisne Oy Vermezdi..
 
bankası var değil mi canım... tabi akp üzerinden 350 milyon dolar arap adasında + vakıfbanktan 750 milyon dolar çalık grubuna aktarılmadı değil mi canım aa olur mu.....

http://haber.gazetevatan.com/haberd...l_icin_hazirlaniyormus_200974_2&Newsid=200974

Tam 10 aydır santral için hazırlanıyormuş

Unakıtan Ailesi’nin termik santral kurmak için EPDK’ya lisans başvurusu yaptığının ortaya çıkması, dün Ankara’da siyasilerin ve iş dünyasının en çok konuştuğu konu oldu

Gülümhan GÜLTEN
--------------------------------------------------------------------------------


Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ise başvuru hakkında sessiz kalmayı tercih etti. Unakıtanlar’ın 10 aydır şirketlerini bu işe hazırladığı, sermayeyi 11.8 milyon YTL’den 30 milyon YTL’ye çıkardığı belirlendi

Malİye Bakanı Kemal Unakıtan’ın eşi ve çocuklarına ait şirketin termik santral kurmak üzere yaptıkları lisans başvurusunun, EPDK’nın ilgili dairesi tarafından “uygun bulunduğu” ve şirkete “uygunluk bildirimi” yapılacağı öğrenildi.

VATAN’ın, “Unakıtan Ailesi’nin 600 milyon dolarlık enerji santrali kurma” haberi, Ankara’nın gündemine bomba gibi düştü. Unakıtan Ailesi’nin bu girişimi tartışılırken, EPDK’nın Elektrik Dairesi tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, Unakıtanlar’ın ithal kömürle çalışan termik santral kurmak için lisans almasının “uygun” bulunduğu ortaya çıktı. Unakıtanlar’a “uygunluk bildirimiyle” yazılı olarak bilgi verileceği öğrenildi. Unakıtanlar’ın şirketinin sermayesi, şirket hisselerinin yapısı ve teminat mektubu gibi konularda eksikliklerini 90 gün içinde tamamlaması gerekiyor. Unakıtanlar, bu eksiklerini tamamladıkları anda Kurul toplanacak ve elektrik üretim lisansına ilişkin belge Unakıtanlar’a verilecek. Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’ne göre, lisans başvurusu yapan şirketin bu başvurusu 3. kişilerin menfaat ihlaline ilişkin itirazlarını beklemek için bir süre askıda tutuluyor. Ardından da Elektrik Dairesi tarafından başvuru değerlendirmeye alınıyor. Değerlendirme sonunda şirketin lisans başvurusu uygun bulunursa, EPDK tarafından “uygunluk bildirimiyle” şirkete yazılı olarak bilgi veriliyor. Bunun anlamı, “Lisans almanız uygundur” demek. Bu yazının kendisine tebliğ edildiği andan itibaren şirketin, şirket sermayesi, hisse senetlerinin yapısı ve teminat mektubu hazırlanması gibi konulardaki yükümlülüklerini yerine getirmek için 90 gün süresi olacak.

Lisansı unutmuşlardı

Öte yandan Unakıtanlar 8 Eylül’de Olağanüstü Genel Kurul yaparak, şirket ana sözleşmesinde, “şirketin amaç ve konusu” kısmına, “lisans almak” yetkisini eklediler.

Lisans belgesi için şirket sermayesi şartı arandığından, Unakıtanlar son 10 ayda şirketin sermayesini yüzde 154 artırdılar. Şirketin 11.8 milyon YTL’lik sermayesi, 2 Haziran’da 30 milyon YTL’ye çıkarıldı. Lisans alabilmek için şirket sermayesinin, kurulacak santral için EPDK’nın belirleyeceği toplam asgari yatırım ihtiyacının yüzde 15’i düzeyinde olması gerekiyor. Şu haliyle Unakıtanlar’ın 30 milyon YTL’lik şirket sermayesi, EPDK’nın asgari yatırım tutarını 200 milyon YTL olarak belirlemesi halinde yeterli olacak. Yatırım tutarının daha fazla belirlenmesi halinde Unakıtanlar’ın bir kez daha sermaye artırıma gitmesi gerekecek.

Geline de pay verildi

Unakıtanlar’a ait AB Gıda şirketinin 10 ay içinde yaşanan ve ticaret sicil kayıtlarına yansıyan ticari hareketlilik içinde bir gelişme daha dikkat çekti. AB Gıda A.Ş.’den pay alan oğul Abdullah ile kızları Fatma ve Zeynep dışında bir miktar pay da ailenin gelini Hilal Unakıtan’a verildi. Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları Unakıtanlar’ın gelinleri Hilal Unakıtan’a da 240 bin YTL’lik pay verdiğini ortaya koydu.

Cari açığa 200 milyon dolar katkı

UNAKITANLAR şayet santral yatırımını gerçekleştirirse Türkiye’nin en önemli ithalatçılarından biri olacak ve Türk ekonomisinin temel sorunu cari açığın genişlemesine de olumsuz yönde katkıda bulunacaklar. 600 MW gücündeki bir termik santralin her yıl ihtiyaç duyacağı kömür miktarı 1.7 milyon ton olarak gösteriliyor. Şu an dünyada kömürün ton fiyatı yaklaşık 120-130 dolar seviyesinde. Fiyat seviyesi böyle kalırsa Unakıtanlar her yıl ithal kömüre dayalı termik santrali çalıştırmak için 204 milyon dolarlık ithalat yapacak.

acaba hangisinin çok güzel bi ayrıcılığı var....

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=194939
Range Rover'ıyla dört kişinin öldüğü kazaya karışan Bakan Unakıtan'ın oğlu 'tanık' olarak ifade verip eve döndü. Sürücü olarak Unakıtan'ın damadı gözaltında

05/08/2006 (1091 kişi okudu)

DHA - KONYA - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu Abdullah Unakıtan'ın cipinin çarptığı dört kişi dün toprağa verildi. Bakan Kemal Unakıtan'ın cenazeye katılma isteği 'Cenaze beklemez' denilerek reddedildi. Omzunda yumuşak doku zedelenmesi bulunan oğul Unakıtan dün özel uçakla Ankara'ya giderken, cipi kullandığı belirtilen damat Eyüp Sabri Küçük hastanede gözaltına alındı.
Kaza önceki gün saat 17.00 sularında, Karaman karayolunun 36. kilometresinde meydana gelmişti. Unakıtan'ın Range Rover marka cipi, Konya yönüne giderken, duble yoldaki onarım çalışması nedeniyle, diğer şeride geçti ve tali yoldan gelen Mustafa Topçu'nun kullandığı Renault 12 marka otomobille çarpıştı.
Otomobildeki 12 yaşındaki Fatma Avlar, 75 yaşındaki Ayşe Avlar, 47 yaşındaki Fatmaana Topçu ve 81 yaşındaki Senem Kıyak olay yerinde öldü. Yaralı sürücü Mustafa Topçu ve Cennet Avlar Konya Numune Hastanesi'ne götürüldü. Abdullah Unakıtan'sa kaza yerinden geçen bir otomobille Konya şehir merkezine geldi, buradan taksiyle, polis eskortluğunda Özel Başkent Hastanesi'ne gitti. 45 dakika sonra da cipte bulunan Cemal Kaya ve Eyüp Sabri Küçük ambulansla hastaneye getirildi.


Yumurta tesislerinde öğrendi
Kazayı oğlunun yumurta tesislerini de ziyaret ettiği Bandırma gezisinde öğrenen bakan Unakıtan, eşi Ahsen Unakıtan'la önceki gece özel uçakla Konya'ya gelerek doğrudan Özel Başkent Hastanesi'ne gitti. Bakan ertesi gün kazada ölenlerin Çumra'da kılınacak cenaze namazına da katılmak istedi, ancak AKP'li yöneticiler Bakan'ın katılması için cenaze namazının cuma namazı sonrasına bırakılmasını isteyince, ölenlerin yakınları "Cenaze beklemez" diyerek isteği reddetti. Senem Kıyak ilçeye bağlı Hamzalar Köyü'nde, Fatma Avlar, Ayşe Avlar ve Fatmaana Topçu Çumra Mezarlığı'nda defnedildi.
Abdullah Unakıtan'sa dün öğle taburcu oldu. Çıkışta oğul Unakıtan soruları yanıtsız bırakırken annesi, "Geçti inşallah. Allah bizi muhafaza etsin. Karşı tarafın yaralılarına da acil şifalar diliyorum" dedi. Abdullah Unakıtan, cipte yanında bulunduğu belirtilen Cemal Kaya'yla birlikte öğleden sonra Çumra Adliyesi'nde tanık sıfatıyla ifade verdi.


Zor soru: Sürücü kim
Öte yandan kazayı soruşturan savcılık, jandarma ve bölge trafik yetkilileri dün öğlene kadar sürücüyle ilgili açıklama yapmadı. Unakıtan'sa önceki gece başhekimi aracılığıyla yaptığı açıklamada, kaza sırasında arka koltukta oturduğunu söylemişti. Konya Emniyet Müdürü Salih Tuzcu "Kaza jandarma bölgesinde. Soruşturmayı Çumra İlçe Jandarma Komutanlığı yürütüyor. Bölge Trafik Müdürlüğü ekiplerimiz, tutanağa şoför olarak Eyüp Sabri Küçük'ü yazdı" dedi.
Özel Başkent Hastanesi'nde tedavi gören bakan Unakıtan'ın kızı Fatma'nın eşi Eyüp Sabri Küçük'ün hastanede gözaltında olduğu belirtildi. Küçük taburcu olunca adliyeye çıkarılacak. Ölümlü trafik kazalarında sürücüler genellikle tutuklu yargılanıyor, kazada kusuru yoksa ilk duruşmada tahliye ediliyor.


Görgü tanıkları: İki kişi vardı
Görgü tanıklarıysa kaza ardından cipten inen iki kişinin yürüyerek karşıdaki akaryakıt istasyonuna gittiklerini ve geçen bir otomobile bindiklerini anlattı.
Bakan Kemal Unakıtan dün Çumra'ya giderek ölenlerin yakınlarına başsağlığı dilerken, anne-oğul Unakıtanlar ve cipte bulunduğu söylenen Cemal Kaya dün özel uçakla Ankara'ya gitti.

parayla bende adam alırım... yumurta ve diğer sektörleri saymıyorum... acaba tekrardan soruyorum hangisine ayrıcalık... ey tayyip ve tayfasının bi yerini yalayıp her ay 3 4 milyar cebe götüren cahil halkım açıkla....
 
Geri
Üst