Albayrak
Can Feda
- Katılım
- 23 May 2007
- Mesajlar
- 4,439
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
hükümetten gelen atama kararnamelerini ve Meclis’te kabul edilen yasaları onaylarken adeta zamanla yarışıyor...
Bunları bir gün bile bekletmeden imzalıyor.
Hatırlarsınız, yargıda kadrolaşmanın önünü açan yasa değişikliğini, sadece bir saat süreyle incelemiş ve hemen imzalamıştı...
Ama aynı Cumhurbaşkanı, hükümet dışından gelen kararnameleri imzalarken aynı tempoda çalışmıyor!
İşte size somut bir örnek:
Üniversitelerarası Kurul, 14 Aralık 2007’de YÖK üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu’nu yeniden YÖK üyeliğine seçti.
Bu kararı 34’e karşı 91 oyla aldı!
Karar, prosedür gereği Köşk’e gönderildi...
Ama bu atama 20 gündür gerçekleşmedi.
Peki; iktidarın kararnamelerini, Meclis’ten gelen yasaları jet hızıyla imzalayan Sayın Gül, neden bu atamayı aynı hızla yapmıyor?
Bu sorunun yanıtını vermek çok da zor değil:
Çünkü ülkemizin en saygın anayasa profesörlerinden biri olan Prof. Yüzbaşıoğlu, Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını geciktiren kişi!
Kamuoyunda “367 tartışması” olarak bilinen ve Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’na atfedilen tartışmanın asıl mimarı!
Sayın Gül de bunu pekâlâ biliyor ve bu nedenle olsa gerek; eli bir türlü Prof. Yüzbaşıoğlu’nun yeniden YÖK üyeliğine atanmasını öngören kararı imzalamaya gitmiyor!
***
Peki; Sayın Gül’ün bu kararı Üniversitelerarası Kurul’a iade etme yetkisi var mı?
Yok...
Yapabileceği tek şey, atamayı geciktirmek...
O da zaten bunu yapıyor!
Bana göre de bu tavrıyla “Herkesi kucaklayacağım” vaadiyle çelişiyor, “tarafsızlığına” gölge düşürüyor!
*****
VERGİN
Profesör Nur Vergin’in arkadaşımız Mine Şenocaklı’ya verdiği röportaj Türkiye’nin gündemine oturdu.
Herkes Vergin’in, “Yıllar önce yeni bir eve taşınmıştım. Kur’an okutmak istedim. Fakat sonra ‘Komşular ne der’ diye düşünerek vazgeçtim” şeklindeki sözlerini tartışıyor... Nur Hoca, Türkiye’de değil de Mars’ta yaşıyor olmalı...
Çünkü ben bu ülkede sosyal statüsü ne olursa olsun; cenazesinde, sünettinde Kur’an-ı Kerim okunmayan tek hane bile bilmiyorum...
Halkımız bu tür olaylarda Kur’an okutanlara değil, okutmayanlara garip gözle bakar!
Bunun kanıtı da Ramazan aylarıdır...
Hiç kimse Ramazan’da “Oruç tutuyorum, etraf ne düşünür” demez ama oruç tutmayanlar yolda sigara içmemeye, bir şeyler yememeye özen gösterir!
“Toplumdan kopuk toplumbilimci”ye duyurulur...
*****
GÜNÜN SORUSU
Sigara yasağının kapsamı genişletiliyormuş... Bu demektir ki; Meclis çatısı altında da sigara içilemeyecek. Vekiller, tıpkı plaza calışanları gibi bahçeye çıkacak...
İyi de; ya onlar bahçedeyken, sigara içmeyen azınlık vekilleri apar topar yasa geçirirse... O zaman ne olacak?
*****
YÖK’te iktidar savaşı işleri tamamen durdurdu!
Madem YÖK’ten başladık, öyle bitirelim: Hatırlarsınız YÖK Başkanlığı’na Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın atanması, YÖK’te tepkilere neden olmuştu...
İki Başkanvekili’nden Aybar Ertepınar görevinden hemen istifa etmiş, Prof. Dr. İsa Eşme de 28 Aralık itibarıyla “İlk YÖK Genel Kurulu’na kadar” izne ayrılmıştı.
İşte bu iki “protesto”, YÖK’te işleri durma noktasına getirdi...
Koca Kurul’da günlerdir hiçbir bürokratik işlem yapılamıyor...
Denklik onayı verilemiyor, üniversitelerin bölüm ya da program açma talepleri karşılıksız kalıyor.
En önemlisi, Avrupa Birliği projeleri yürümüyor!
YÖK’te işlerin yeniden yürümeye başlamasının tek yolu Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Genel Kurulu’nu toplantıya çağırması ve Başkan Vekili’ni seçtirmesi; ama o da 16 Ocak’ta boşalacak iki YÖK üyeliğine yapılacak atamaları bekliyor.
Çünkü bu atamalar Cumhurbaşkanı kontenjanından yapılacak ve büyük bir olasılıkla YÖK’teki denge, iktidar partisini destekleyen üyeler lehine bozulacak...
Böylece yeni Başkanvekili’nin de AKP’ye yakın bir isim olması sağlanacak!
***
Kısacası YÖK’teki siyasi oyunlar ve planlar, üniversitelerin elini ayağını bağlar hale geldi...
Umursayan varsa; bilgisine sunulur!
Mustafa Mutlu
Vatan
Bunları bir gün bile bekletmeden imzalıyor.
Hatırlarsınız, yargıda kadrolaşmanın önünü açan yasa değişikliğini, sadece bir saat süreyle incelemiş ve hemen imzalamıştı...
Ama aynı Cumhurbaşkanı, hükümet dışından gelen kararnameleri imzalarken aynı tempoda çalışmıyor!
İşte size somut bir örnek:
Üniversitelerarası Kurul, 14 Aralık 2007’de YÖK üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu’nu yeniden YÖK üyeliğine seçti.
Bu kararı 34’e karşı 91 oyla aldı!
Karar, prosedür gereği Köşk’e gönderildi...
Ama bu atama 20 gündür gerçekleşmedi.
Peki; iktidarın kararnamelerini, Meclis’ten gelen yasaları jet hızıyla imzalayan Sayın Gül, neden bu atamayı aynı hızla yapmıyor?
Bu sorunun yanıtını vermek çok da zor değil:
Çünkü ülkemizin en saygın anayasa profesörlerinden biri olan Prof. Yüzbaşıoğlu, Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını geciktiren kişi!
Kamuoyunda “367 tartışması” olarak bilinen ve Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’na atfedilen tartışmanın asıl mimarı!
Sayın Gül de bunu pekâlâ biliyor ve bu nedenle olsa gerek; eli bir türlü Prof. Yüzbaşıoğlu’nun yeniden YÖK üyeliğine atanmasını öngören kararı imzalamaya gitmiyor!
***
Peki; Sayın Gül’ün bu kararı Üniversitelerarası Kurul’a iade etme yetkisi var mı?
Yok...
Yapabileceği tek şey, atamayı geciktirmek...
O da zaten bunu yapıyor!
Bana göre de bu tavrıyla “Herkesi kucaklayacağım” vaadiyle çelişiyor, “tarafsızlığına” gölge düşürüyor!
*****
VERGİN
Profesör Nur Vergin’in arkadaşımız Mine Şenocaklı’ya verdiği röportaj Türkiye’nin gündemine oturdu.
Herkes Vergin’in, “Yıllar önce yeni bir eve taşınmıştım. Kur’an okutmak istedim. Fakat sonra ‘Komşular ne der’ diye düşünerek vazgeçtim” şeklindeki sözlerini tartışıyor... Nur Hoca, Türkiye’de değil de Mars’ta yaşıyor olmalı...
Çünkü ben bu ülkede sosyal statüsü ne olursa olsun; cenazesinde, sünettinde Kur’an-ı Kerim okunmayan tek hane bile bilmiyorum...
Halkımız bu tür olaylarda Kur’an okutanlara değil, okutmayanlara garip gözle bakar!
Bunun kanıtı da Ramazan aylarıdır...
Hiç kimse Ramazan’da “Oruç tutuyorum, etraf ne düşünür” demez ama oruç tutmayanlar yolda sigara içmemeye, bir şeyler yememeye özen gösterir!
“Toplumdan kopuk toplumbilimci”ye duyurulur...
*****
GÜNÜN SORUSU
Sigara yasağının kapsamı genişletiliyormuş... Bu demektir ki; Meclis çatısı altında da sigara içilemeyecek. Vekiller, tıpkı plaza calışanları gibi bahçeye çıkacak...
İyi de; ya onlar bahçedeyken, sigara içmeyen azınlık vekilleri apar topar yasa geçirirse... O zaman ne olacak?
*****
YÖK’te iktidar savaşı işleri tamamen durdurdu!
Madem YÖK’ten başladık, öyle bitirelim: Hatırlarsınız YÖK Başkanlığı’na Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın atanması, YÖK’te tepkilere neden olmuştu...
İki Başkanvekili’nden Aybar Ertepınar görevinden hemen istifa etmiş, Prof. Dr. İsa Eşme de 28 Aralık itibarıyla “İlk YÖK Genel Kurulu’na kadar” izne ayrılmıştı.
İşte bu iki “protesto”, YÖK’te işleri durma noktasına getirdi...
Koca Kurul’da günlerdir hiçbir bürokratik işlem yapılamıyor...
Denklik onayı verilemiyor, üniversitelerin bölüm ya da program açma talepleri karşılıksız kalıyor.
En önemlisi, Avrupa Birliği projeleri yürümüyor!
YÖK’te işlerin yeniden yürümeye başlamasının tek yolu Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK Genel Kurulu’nu toplantıya çağırması ve Başkan Vekili’ni seçtirmesi; ama o da 16 Ocak’ta boşalacak iki YÖK üyeliğine yapılacak atamaları bekliyor.
Çünkü bu atamalar Cumhurbaşkanı kontenjanından yapılacak ve büyük bir olasılıkla YÖK’teki denge, iktidar partisini destekleyen üyeler lehine bozulacak...
Böylece yeni Başkanvekili’nin de AKP’ye yakın bir isim olması sağlanacak!
***
Kısacası YÖK’teki siyasi oyunlar ve planlar, üniversitelerin elini ayağını bağlar hale geldi...
Umursayan varsa; bilgisine sunulur!
Mustafa Mutlu
Vatan