MARCUSX
New member
AB hançerledi! Baykal ne yapsın!
Avrupa Birliği, Türkiye’yi “tam üyeliğe almak” bütünleşmek, Türkiye ile büyüyüp yeni bir ufuk yaratarak dünya liderliğinde “ABD’nin önüne geçmek” istemiyor.
AB, koftileşti.
Kofti lider üretiyor.
Kofti liderlerin; Almanya’da Merkel, Fransa’da Sarkozy, İtalya’da Berlusconi’nin arkasından gidiyor. Bunlar AB’nin geçmişine, şanına, birikimine uygun liderler değiller. Olabilselerdi, “Türkiye’yi zengin evine girmeye çalışan zavallı içgüveysi” durumuna düşürmezlerdi.
Kapı önünde yalvaran.
El öpen, etek yalayan.
Onursuz ülke yaptılar.
AB, Türkiye’yi hançerledi.
Arkadan, sinsice vurdu.
Avrupa Biriliği, Türkiye’yi tam üyeliğe alarak dünyada “soğuk savaşın bitmesinden sonra ortaya çıkan” yeni dünya düzenin liderliğini yakalayabilirdi. Avrupa, Uzak Asya ve Ortadoğu’nun petrol-doğal gaz zenginliğine doğru büyümeyi istemedi, göze alamadı, boşluğu göremedi. Liderliği ABD’ye bırakıp, onun arkasında pinekleyip kemik yalamayı seçti. Bu kofti liderler olmasaydı, Türkiye arkadan hançerlenmez kazanan AB olurdu. Çünkü, Türkiye sayesinde Avrupa yenilenebilirdi.
***
Köhnemiş, enerjisiz Avrupalı!
Müslüman Türkiye’yi istemiyor.
Dini bağnazlığını aşamıyor.
Müslüman ile Hıristiyan’ın birarada yaşayabileceğini aklından geçirmek bile istemiyor.
Kalkmış bana demokratlık satıyor. AB’nin köhnemiş gerici halkı ile onların ürettiği kofti liderler; Türkiye’de AKP ve onun kadrolarını tam dişlerine göre buldular.
Tayyip Erdoğan’ı oynatıyorlar.
Egemen Bağış’ı oyalıyorlar.
Savaş uçağı, savaş gemisi, silah, yüksek faizle para satıyorlar, Türkiye’nin kârlı şirketlerini, bankalarını ucuza kapatıyorlar. Türkiye’nin başbakanını yanında bakanları, bürokratları ile ağırlayıp, bizimkinin su dolu kadehine, şarap dolu bardaklarını tokuşturup, “Sen dünya liderisin, Avrupa’nın duayen lideri sen olacaksın” diye koltuklayıp geri gönderiyorlar.
***
Tam üye dedikleri.
27 AB ülkesi var.
25’i Türkiye’yi istemiyor.
AB’nin lokomotif iki ülkesi Almanya ile Fransa’nın iki kofti lideri, seçim propagandalarını “Türkiye’yi ve AB’de yaşayan Türkler’i dışlama, aşağılama, ötekileştirme” üzerine kuruyorlar. Bizim Başbakan, seçimlerden sonra gidip bu kofti, yalancı ve plastik liderleri yanaklarından öperek kutluyor. Sonra da; “Türkiye içinde bizim AB üyeliğimizi istemeyenler var” diye demeç veriyor, yeni Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da “Türkiye’yi AB arzusundan vazgeçirmeye yönelik hem iç ve hem dışta zorluk çıkartanlar...” plağını tekrarlıyor.
Deniz Baykal diyorlar.
O zorluk çıkartıyor.
Ayıp ve kuyruklu yalan.
Koftliğe yakışır iftira.
Deniz Baykal, 14 yıl önce muhallefette olduğu halde, “Türkiye’nin AB’ye tam üyelik yolunu açacağına inandığı için Avrupa’nın birkaç başkentine bizzat gidip solcular ve sosyal demokratlardan destek” istedi. Türkiye AB ile Gümrük Birliği’ne Deniz Baykal’ın partisinin, işçi sendikalarının, bugün “Ergenekoncu damgasını” vurdukları demokrat yazarların katkısıyla girdi. O sırada Tayyip Erdoğan, AB’ye karşıydı ve “Batılı siyonistler, cami-minare-kalkan-kubbe” diye şiirler okuyordu.
Hep gerçeği söyleyelim.
AB Türkiye’yi arkadan hançerledi, Deniz Baykal ne yapsın? Hançerin kanlı sapını AKP kadroları elinde tutuyor. Çünkü halka gerçeği söylemiyorlar.
KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...27.09.2009&Newsid=261251&Categoryid=4&wid=108
Avrupa Birliği, Türkiye’yi “tam üyeliğe almak” bütünleşmek, Türkiye ile büyüyüp yeni bir ufuk yaratarak dünya liderliğinde “ABD’nin önüne geçmek” istemiyor.
AB, koftileşti.
Kofti lider üretiyor.
Kofti liderlerin; Almanya’da Merkel, Fransa’da Sarkozy, İtalya’da Berlusconi’nin arkasından gidiyor. Bunlar AB’nin geçmişine, şanına, birikimine uygun liderler değiller. Olabilselerdi, “Türkiye’yi zengin evine girmeye çalışan zavallı içgüveysi” durumuna düşürmezlerdi.
Kapı önünde yalvaran.
El öpen, etek yalayan.
Onursuz ülke yaptılar.
AB, Türkiye’yi hançerledi.
Arkadan, sinsice vurdu.
Avrupa Biriliği, Türkiye’yi tam üyeliğe alarak dünyada “soğuk savaşın bitmesinden sonra ortaya çıkan” yeni dünya düzenin liderliğini yakalayabilirdi. Avrupa, Uzak Asya ve Ortadoğu’nun petrol-doğal gaz zenginliğine doğru büyümeyi istemedi, göze alamadı, boşluğu göremedi. Liderliği ABD’ye bırakıp, onun arkasında pinekleyip kemik yalamayı seçti. Bu kofti liderler olmasaydı, Türkiye arkadan hançerlenmez kazanan AB olurdu. Çünkü, Türkiye sayesinde Avrupa yenilenebilirdi.
***
Köhnemiş, enerjisiz Avrupalı!
Müslüman Türkiye’yi istemiyor.
Dini bağnazlığını aşamıyor.
Müslüman ile Hıristiyan’ın birarada yaşayabileceğini aklından geçirmek bile istemiyor.
Kalkmış bana demokratlık satıyor. AB’nin köhnemiş gerici halkı ile onların ürettiği kofti liderler; Türkiye’de AKP ve onun kadrolarını tam dişlerine göre buldular.
Tayyip Erdoğan’ı oynatıyorlar.
Egemen Bağış’ı oyalıyorlar.
Savaş uçağı, savaş gemisi, silah, yüksek faizle para satıyorlar, Türkiye’nin kârlı şirketlerini, bankalarını ucuza kapatıyorlar. Türkiye’nin başbakanını yanında bakanları, bürokratları ile ağırlayıp, bizimkinin su dolu kadehine, şarap dolu bardaklarını tokuşturup, “Sen dünya liderisin, Avrupa’nın duayen lideri sen olacaksın” diye koltuklayıp geri gönderiyorlar.
***
Tam üye dedikleri.
27 AB ülkesi var.
25’i Türkiye’yi istemiyor.
AB’nin lokomotif iki ülkesi Almanya ile Fransa’nın iki kofti lideri, seçim propagandalarını “Türkiye’yi ve AB’de yaşayan Türkler’i dışlama, aşağılama, ötekileştirme” üzerine kuruyorlar. Bizim Başbakan, seçimlerden sonra gidip bu kofti, yalancı ve plastik liderleri yanaklarından öperek kutluyor. Sonra da; “Türkiye içinde bizim AB üyeliğimizi istemeyenler var” diye demeç veriyor, yeni Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da “Türkiye’yi AB arzusundan vazgeçirmeye yönelik hem iç ve hem dışta zorluk çıkartanlar...” plağını tekrarlıyor.
Deniz Baykal diyorlar.
O zorluk çıkartıyor.
Ayıp ve kuyruklu yalan.
Koftliğe yakışır iftira.
Deniz Baykal, 14 yıl önce muhallefette olduğu halde, “Türkiye’nin AB’ye tam üyelik yolunu açacağına inandığı için Avrupa’nın birkaç başkentine bizzat gidip solcular ve sosyal demokratlardan destek” istedi. Türkiye AB ile Gümrük Birliği’ne Deniz Baykal’ın partisinin, işçi sendikalarının, bugün “Ergenekoncu damgasını” vurdukları demokrat yazarların katkısıyla girdi. O sırada Tayyip Erdoğan, AB’ye karşıydı ve “Batılı siyonistler, cami-minare-kalkan-kubbe” diye şiirler okuyordu.
Hep gerçeği söyleyelim.
AB Türkiye’yi arkadan hançerledi, Deniz Baykal ne yapsın? Hançerin kanlı sapını AKP kadroları elinde tutuyor. Çünkü halka gerçeği söylemiyorlar.
KAYNAK: http://haber.gazetevatan.com/haberd...27.09.2009&Newsid=261251&Categoryid=4&wid=108