AntidepresaN
New member
AB-ABD-Rum-Yunan-Ermeni-Barzani-Talabani AKP’li, Çılgın Türkler ya siz?...
AKP’nin genel seçimlere tek başına gireceğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Öyle müttefikleri var ki, düşman başına.
AB üzerine titriyor
AB’den başlayalım. Önde gelen temsilcileri, seçim döneminde AKP’ye “anlayış gösterilmesine” karar veriyor. Lagendijk, açıkça “AKP reformcularına” oy istiyor. “Seçimde AB taraftarlarının, sağ ve sol kesimdeki milliyetçilere karşı galip geldiğinin” rüyalarını gören Olli Rehn, Türkiye’nin üyeliğinin dondurulmasını isteyen Sarkozy’e, AKP’nin yapacağı, sırada bekleyen büyük reformları hatırlatıp, “aman ha” diyor. Hasılı Brüksel’de bir oylama yapılsa silme AKP çıkacak.
AB, AKP’yi niye bu kadar seviyor? Bugüne kadar Türk Milleti’ndeki uyanış ve direniş sebebiyle verilemeyen Kıbrıs, hayata geçirilemeyen PKK’nın iki dilli, iki etnikli devlet projesi başta, masada bekleyen, adına da “reform” denen, Türkiye’yi çökertici onlarca talebin karşılanması için.
Rum-Yunan devrede
Ermeni de...
AB, AKP’yi ister de Rum-Yunan ikilisi istemez mi? Yunan Dışişleri Bakanı Bakoyanni, Rum Meclis Başkanı ve Komünist AKEL Partisi’nin Genel Sekreteri Hristofyas’la birlikte, “AKP’yi destekleme” kararı alıyor.
Bunların beklentileri ne? Tabii ki, Kıbrıs’tan Ege’ye, Patrikhane’nin ekümenliğinden Ruhban Okulu’na, Gökçeada-Bozcaada’ya özerklikten, Pontus soykırım iftirasına, özetle Megali İdea’ya, AB üzerinden, AKP eliyle vasıl olmak.
Ermenistan cephesine bakarsak; Ambargonun fiilen sona erdirildiğini, 50 bin Ermeni’nin Türkiye’de kaçak çalışmasına göz yumulduğunu, bizzat Erdoğan-Gül söylüyor. Soykırım iftirasını Uluslararası Adalet Divanı’na götürmenin hazırlıkları yapılıyor. AB dahil 19 ülke parlamentosu aleyhimize karar aldığı halde. Bu şartlarda Ermenilerin de AKP’yi desteklemesine şaşılır mı?
BOP’un başarısı
için AKP
Her konuda icazet almaları, her fırsatta TSK’yı ve milliyetçileri şikayet etmeleri, Erdoğan’ın BOP’un eşbaşkanı olmakla öğünmesi, Gül’ün “ABD’nin Irak’ta başarısı bizim başarımızdır” sözleri, AKP-ABD ittifakında, nereye doğru sürüklendiğimizi gösteriyor. Onun için Dışişleri Bakan Yardımcısı Bryza, “AKP’nin seçilmesi, Türk milliyetçiliğinin pozitif bir şekliydi. Hâlâ en popüler parti” diyerek, açıktan destek veriyor. Barzani-Talabani desteği
Barzani, “Eğer aşırılar ve ulusalcılar seçimleri kazanırsa, pek fazla bir diyalog imkanı kalmaz. AKP kazanırsa, diyalog mümkün olur” diyor.
Talabani, “Erdoğan hükümetinin zayıflatılması değil güçlendirilmesi için çabalamalı. AKP’ye sorun çıkarılmamalı” uyarısında bulunuyor. Türkiye Temsilcisi Galali de, “Seçimden sonra PKK’ya kapsamlı af çıkacağını” iddia ediyor. Belli ki bu şer cephesi de, PKK’lılara af, bölücülerin siyasi çözüm adı altında devlete ortak yapılması, dahası Barzani “Kürdistan” ının tanınması için, AKP’nin kazanmasını istiyor. Acaba Türkiye’nin felaketi anlamına gelen bu hayallere kapılma cüretini kimlerden alıyorlar?
Ve diğerleri
AKP’nin kazanmasını başka kimler istiyor? Başmüzakereci Ali Babacan’a göre, “Uluslararası sermaye”. Nasıl istemesin ki? Türkiye’nin 80 yıllık birikimlerini, borsa, finans sektörü, en stratejik kuruluşlar dahil, sınır tanımadan yağma edip, ekonomiyi bütünüyle kontrol altına almıyorlar mı? Başka? AB ve ABD’nin yıkıcı projelerini, adeta “Allah’ın emri” gibi Türk Milleti’ne kabul ettirme misyonunu üstlenen, kendilerine “aydın” diyen bir avuç 2. Cumhuriyetçi güruh, TÜSİAD, İHD, Mazlum-Der gibi sözüm ona sivil toplum örgütleriyle, işi türban-28 Şubat rövanşından çıkarıp, devleti ele geçirme savaşına çeviren siyasallaşmış cemaatler.
İşte bunlar da “İlla AKP” diyor.
Erdoğan, “Hepimiz aynı rüyayı görmeliyiz” diye buyuruyor. Müttefiklerinin “rüyaları” , yani AKP eliyle başımıza geçirilecek yeni “çuvallar” bilindiğine göre, 2. AKP iktidarının bir kâbus-karabasan olacağı aşikâr. O halde, Çılgın Türkler sandık başına!..
Sadi SOMUNCUOĞLU
AKP’nin genel seçimlere tek başına gireceğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Öyle müttefikleri var ki, düşman başına.
AB üzerine titriyor
AB’den başlayalım. Önde gelen temsilcileri, seçim döneminde AKP’ye “anlayış gösterilmesine” karar veriyor. Lagendijk, açıkça “AKP reformcularına” oy istiyor. “Seçimde AB taraftarlarının, sağ ve sol kesimdeki milliyetçilere karşı galip geldiğinin” rüyalarını gören Olli Rehn, Türkiye’nin üyeliğinin dondurulmasını isteyen Sarkozy’e, AKP’nin yapacağı, sırada bekleyen büyük reformları hatırlatıp, “aman ha” diyor. Hasılı Brüksel’de bir oylama yapılsa silme AKP çıkacak.
AB, AKP’yi niye bu kadar seviyor? Bugüne kadar Türk Milleti’ndeki uyanış ve direniş sebebiyle verilemeyen Kıbrıs, hayata geçirilemeyen PKK’nın iki dilli, iki etnikli devlet projesi başta, masada bekleyen, adına da “reform” denen, Türkiye’yi çökertici onlarca talebin karşılanması için.
Rum-Yunan devrede
Ermeni de...
AB, AKP’yi ister de Rum-Yunan ikilisi istemez mi? Yunan Dışişleri Bakanı Bakoyanni, Rum Meclis Başkanı ve Komünist AKEL Partisi’nin Genel Sekreteri Hristofyas’la birlikte, “AKP’yi destekleme” kararı alıyor.
Bunların beklentileri ne? Tabii ki, Kıbrıs’tan Ege’ye, Patrikhane’nin ekümenliğinden Ruhban Okulu’na, Gökçeada-Bozcaada’ya özerklikten, Pontus soykırım iftirasına, özetle Megali İdea’ya, AB üzerinden, AKP eliyle vasıl olmak.
Ermenistan cephesine bakarsak; Ambargonun fiilen sona erdirildiğini, 50 bin Ermeni’nin Türkiye’de kaçak çalışmasına göz yumulduğunu, bizzat Erdoğan-Gül söylüyor. Soykırım iftirasını Uluslararası Adalet Divanı’na götürmenin hazırlıkları yapılıyor. AB dahil 19 ülke parlamentosu aleyhimize karar aldığı halde. Bu şartlarda Ermenilerin de AKP’yi desteklemesine şaşılır mı?
BOP’un başarısı
için AKP
Her konuda icazet almaları, her fırsatta TSK’yı ve milliyetçileri şikayet etmeleri, Erdoğan’ın BOP’un eşbaşkanı olmakla öğünmesi, Gül’ün “ABD’nin Irak’ta başarısı bizim başarımızdır” sözleri, AKP-ABD ittifakında, nereye doğru sürüklendiğimizi gösteriyor. Onun için Dışişleri Bakan Yardımcısı Bryza, “AKP’nin seçilmesi, Türk milliyetçiliğinin pozitif bir şekliydi. Hâlâ en popüler parti” diyerek, açıktan destek veriyor. Barzani-Talabani desteği
Barzani, “Eğer aşırılar ve ulusalcılar seçimleri kazanırsa, pek fazla bir diyalog imkanı kalmaz. AKP kazanırsa, diyalog mümkün olur” diyor.
Talabani, “Erdoğan hükümetinin zayıflatılması değil güçlendirilmesi için çabalamalı. AKP’ye sorun çıkarılmamalı” uyarısında bulunuyor. Türkiye Temsilcisi Galali de, “Seçimden sonra PKK’ya kapsamlı af çıkacağını” iddia ediyor. Belli ki bu şer cephesi de, PKK’lılara af, bölücülerin siyasi çözüm adı altında devlete ortak yapılması, dahası Barzani “Kürdistan” ının tanınması için, AKP’nin kazanmasını istiyor. Acaba Türkiye’nin felaketi anlamına gelen bu hayallere kapılma cüretini kimlerden alıyorlar?
Ve diğerleri
AKP’nin kazanmasını başka kimler istiyor? Başmüzakereci Ali Babacan’a göre, “Uluslararası sermaye”. Nasıl istemesin ki? Türkiye’nin 80 yıllık birikimlerini, borsa, finans sektörü, en stratejik kuruluşlar dahil, sınır tanımadan yağma edip, ekonomiyi bütünüyle kontrol altına almıyorlar mı? Başka? AB ve ABD’nin yıkıcı projelerini, adeta “Allah’ın emri” gibi Türk Milleti’ne kabul ettirme misyonunu üstlenen, kendilerine “aydın” diyen bir avuç 2. Cumhuriyetçi güruh, TÜSİAD, İHD, Mazlum-Der gibi sözüm ona sivil toplum örgütleriyle, işi türban-28 Şubat rövanşından çıkarıp, devleti ele geçirme savaşına çeviren siyasallaşmış cemaatler.
İşte bunlar da “İlla AKP” diyor.
Erdoğan, “Hepimiz aynı rüyayı görmeliyiz” diye buyuruyor. Müttefiklerinin “rüyaları” , yani AKP eliyle başımıza geçirilecek yeni “çuvallar” bilindiğine göre, 2. AKP iktidarının bir kâbus-karabasan olacağı aşikâr. O halde, Çılgın Türkler sandık başına!..
Sadi SOMUNCUOĞLU