AlaınDelon
Altın Üye
- Katılım
- 2 Mar 2006
- Mesajlar
- 4,558
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 43
Aabi, imkânı yok ben o kızla çıkamam yaa...
-Oğlum sen de bulmuşsun da bunuyosun yani. Ahir ömründe hiç bir kızın elini tutabildin mi? Hıı? Bak, kız hoşlanıyomuş işte senden. Çıksan n'olcak?
-Hatunun Bir İstanbul Masal'ındaki küçük kızdan bile çok bıyığı var yaa...Bööyle kara kara, uzun uzun. "Kirpiklerin ok ok eyle" türküsünün "bıyıkların tel tel eyle" versiyonu. Yok aabi, hayatta çıkmam ben o kızla. Benim bıyıklarım bile yirmi üç yaşımda anca çıkmaya başlamıştı. Kız daha yirmisine yeni basmış; dünya bıyık şampiyonu gibi. Erkeklik gururum zedeleniyor.
-Onu bulamayan da var kardeşim. Bak, mesela sen. Şu güne kadar bulamamıştın, di mi? Tek hücreli canlı gibi bütün gün televizyon izlerken nerden ne bulucan? Tülin ve Caner bile senden önce evlenecek oğlum. Bak na buraya yazıyom. Kız bizim mahallenin kızı. Beğenmiş seni de. Daha ne? Belanı mı arıyon?
-Belamı bulmuş halim bu aabi. Bıyıklı bi kız sana çıkma teklif etseydi görürdüm ben.
-Ne var oğlum? Sabah beraber tıraş olur, fantaaazi yaparsınız. Birbirinizin suratına tıraş köpüğü felan sürersiniz hehehehe...
-Kızı hayvanat bahçesine götürsem, ikimiz için üç bilet almam gerekir yaa.
-O niye?
-Kızın sadece bıyığı yok ki. Tüm vücudu "karakıl ormanı" bitki örtüsüyle kaplı. Hayvanat bahçesinden çıkarken, içerdeki hayvanlardan birini kaçırıyorum sanıp ortalığı alarma geçirirler aabi. Bir de bahçeden çıkış bileti almak gerekir.
-Huhahahaa...
-Sonra müzeye de gidilmez. İnsanoğlunun evrimleşmemiş hali diye hemen koruma altına alırlar.
-Oğlum sen hayatında hiç müzeye mi gittin ki? İnsan sevgilisiyle niye müzeye gitsin? O-hooo... İyice saçmalamaya başladın.
-Kıl çarptı, ondandır. Kız konuşurken bıyıkları böööyle, dalgalara teslim yosunlar misali ahenkle dans ediyor aabi.
-Demek özel bir şampuan kullanmış, hehehehe... Oğlum boşver yaa. En azından kız seni beğenmiş.
-O ne demek şimdi? Yani ben sadece bıyıklı kızların beğeneceği bir erkek miyim?
-Bıyıklı kızlar değil; tek bir bıyıklı kız. Seni bugüne kadar sadece bir tane kız beğendi. Onun da bıyıkları var. Mukadderat işte.
-Peki bu hatun niçin ağda felan yaptırmıyor?
-Kıyamıyordur hehehe. Belki acır diye korkuyordur. Belki de "Selim benimle evlensin, evimin kadını olayım, ilk işim bıyıklarımı yolmak" diye adağı vardır.
-Acaba posta kutularına gizlice ağda mı bıraksam? O kadar da eşek değildir, anlar.
-Babası bulup senin koyduğunu da çakarsa, vücudunda tek bir kıl bile kalmaz, cascavlak kalırsın. Onu da söyleyim. Dedim ya, kız seni beğeniyo, şükret otur diye? Bak sana bi Aziz Nesin öyküsü anlatayım. Senden beterleri de var yani. Bir kız buluyorlar öykünün kahramanı adama. Adam da yaşını başını almış, evde kalmış bir tip. Senin bikaç yıl sonraki halin yani. Kızı görmeye gidiyor bu. Aman yarabbi! Kızın burnu gaga gibi çenesine sarkmış, suratı sivilceden görünmüyor, gözleri şaşı, bir felaket yani. Öyle ki, kızı sirk çadırına koyup "hilkat garibesi" diye diyar diyar gezdir; o derece... Bizimki düşünüyor, düşünüyor... Kıza acıyor da. "Enayiliklerime bir de bu eklensin n'olcak" diyor. Ve arabulucu kadına haber salıyor. "Ben bu kızla evleneceğim" diye. Kadın başını sallıyor. "Olmaz" diyor. "Evlenemezsin." "Niye ki?" diyor bizimki. "Kabul ediyorum işte, evleneceğim." "Mümkün değil" diyor arabulucu kadın. "Seni beğenmemiş."
-......???........
-Huhahahaha... Ne bakıyon oğlum yavrusunu ahtapot cimcirmiş kefal balığı gibi? Ya böyle cereyan etseydi olay? O zaman erkeklik gururun, kendine güvenin n'olurdu bakalım?
-Yani ne diyosun? Çıkayım mı kızla?
-Demin buraya gelirken yolda karşılaştık.
-Eee?
-"Selim'den hoşlandığımı sanmıştım ama geçen gün kafede kolasını höpürdete höpürdete içiyordu. Bana göre olmadığını anladım. Söyle hiç umutlanmasın" dedi.
-???
-Ehuhe...
-O zaman niye beş saattir geyik çeviriyosun oğlum? O öyküyü niye anlattın ki? Şimdi kendimi daha mı iyi hissedicem yani?
-Yazık sana be oğlum. Kırk yılda bir kısmetin çıkıyor, kızın bıyıkları var sen kolanı höpürdettin diye kız senden bıkıyor. Daha bahtsız biri var mıdır acaba dünyada?
-Sen varsın abi.
-Niye ki?
-Dövecem seni, yamultucam... Gel lan buraya!!!
-Ehuhe... Daha iyi oldu lan, boşver. Öpüşürken boğulurdun, hehehehe
-Oğlum sen de bulmuşsun da bunuyosun yani. Ahir ömründe hiç bir kızın elini tutabildin mi? Hıı? Bak, kız hoşlanıyomuş işte senden. Çıksan n'olcak?
-Hatunun Bir İstanbul Masal'ındaki küçük kızdan bile çok bıyığı var yaa...Bööyle kara kara, uzun uzun. "Kirpiklerin ok ok eyle" türküsünün "bıyıkların tel tel eyle" versiyonu. Yok aabi, hayatta çıkmam ben o kızla. Benim bıyıklarım bile yirmi üç yaşımda anca çıkmaya başlamıştı. Kız daha yirmisine yeni basmış; dünya bıyık şampiyonu gibi. Erkeklik gururum zedeleniyor.
-Onu bulamayan da var kardeşim. Bak, mesela sen. Şu güne kadar bulamamıştın, di mi? Tek hücreli canlı gibi bütün gün televizyon izlerken nerden ne bulucan? Tülin ve Caner bile senden önce evlenecek oğlum. Bak na buraya yazıyom. Kız bizim mahallenin kızı. Beğenmiş seni de. Daha ne? Belanı mı arıyon?
-Belamı bulmuş halim bu aabi. Bıyıklı bi kız sana çıkma teklif etseydi görürdüm ben.
-Ne var oğlum? Sabah beraber tıraş olur, fantaaazi yaparsınız. Birbirinizin suratına tıraş köpüğü felan sürersiniz hehehehe...
-Kızı hayvanat bahçesine götürsem, ikimiz için üç bilet almam gerekir yaa.
-O niye?
-Kızın sadece bıyığı yok ki. Tüm vücudu "karakıl ormanı" bitki örtüsüyle kaplı. Hayvanat bahçesinden çıkarken, içerdeki hayvanlardan birini kaçırıyorum sanıp ortalığı alarma geçirirler aabi. Bir de bahçeden çıkış bileti almak gerekir.
-Huhahahaa...
-Sonra müzeye de gidilmez. İnsanoğlunun evrimleşmemiş hali diye hemen koruma altına alırlar.
-Oğlum sen hayatında hiç müzeye mi gittin ki? İnsan sevgilisiyle niye müzeye gitsin? O-hooo... İyice saçmalamaya başladın.
-Kıl çarptı, ondandır. Kız konuşurken bıyıkları böööyle, dalgalara teslim yosunlar misali ahenkle dans ediyor aabi.
-Demek özel bir şampuan kullanmış, hehehehe... Oğlum boşver yaa. En azından kız seni beğenmiş.
-O ne demek şimdi? Yani ben sadece bıyıklı kızların beğeneceği bir erkek miyim?
-Bıyıklı kızlar değil; tek bir bıyıklı kız. Seni bugüne kadar sadece bir tane kız beğendi. Onun da bıyıkları var. Mukadderat işte.
-Peki bu hatun niçin ağda felan yaptırmıyor?
-Kıyamıyordur hehehe. Belki acır diye korkuyordur. Belki de "Selim benimle evlensin, evimin kadını olayım, ilk işim bıyıklarımı yolmak" diye adağı vardır.
-Acaba posta kutularına gizlice ağda mı bıraksam? O kadar da eşek değildir, anlar.
-Babası bulup senin koyduğunu da çakarsa, vücudunda tek bir kıl bile kalmaz, cascavlak kalırsın. Onu da söyleyim. Dedim ya, kız seni beğeniyo, şükret otur diye? Bak sana bi Aziz Nesin öyküsü anlatayım. Senden beterleri de var yani. Bir kız buluyorlar öykünün kahramanı adama. Adam da yaşını başını almış, evde kalmış bir tip. Senin bikaç yıl sonraki halin yani. Kızı görmeye gidiyor bu. Aman yarabbi! Kızın burnu gaga gibi çenesine sarkmış, suratı sivilceden görünmüyor, gözleri şaşı, bir felaket yani. Öyle ki, kızı sirk çadırına koyup "hilkat garibesi" diye diyar diyar gezdir; o derece... Bizimki düşünüyor, düşünüyor... Kıza acıyor da. "Enayiliklerime bir de bu eklensin n'olcak" diyor. Ve arabulucu kadına haber salıyor. "Ben bu kızla evleneceğim" diye. Kadın başını sallıyor. "Olmaz" diyor. "Evlenemezsin." "Niye ki?" diyor bizimki. "Kabul ediyorum işte, evleneceğim." "Mümkün değil" diyor arabulucu kadın. "Seni beğenmemiş."
-......???........
-Huhahahaha... Ne bakıyon oğlum yavrusunu ahtapot cimcirmiş kefal balığı gibi? Ya böyle cereyan etseydi olay? O zaman erkeklik gururun, kendine güvenin n'olurdu bakalım?
-Yani ne diyosun? Çıkayım mı kızla?
-Demin buraya gelirken yolda karşılaştık.
-Eee?
-"Selim'den hoşlandığımı sanmıştım ama geçen gün kafede kolasını höpürdete höpürdete içiyordu. Bana göre olmadığını anladım. Söyle hiç umutlanmasın" dedi.
-???
-Ehuhe...
-O zaman niye beş saattir geyik çeviriyosun oğlum? O öyküyü niye anlattın ki? Şimdi kendimi daha mı iyi hissedicem yani?
-Yazık sana be oğlum. Kırk yılda bir kısmetin çıkıyor, kızın bıyıkları var sen kolanı höpürdettin diye kız senden bıkıyor. Daha bahtsız biri var mıdır acaba dünyada?
-Sen varsın abi.
-Niye ki?
-Dövecem seni, yamultucam... Gel lan buraya!!!
-Ehuhe... Daha iyi oldu lan, boşver. Öpüşürken boğulurdun, hehehehe