Aşk size ne yapar?

MaYdOnOz

New member
Katılım
23 Haz 2005
Mesajlar
1,072
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
44
İclal Aydın


Aşk size ne yapar?

"İyi ki aşk var dünyada... İyi ki aşk var dünyada" diyordu Işın şarkının içinde. Oysa ben hiç inanmıyordum bu dizeye o anda. Belki sadece bizi avutmak için söylenen bir yalandı bu
"İyi ki aşk var dünyada... İyi ki aşk var dünyada" diyordu Işın şarkının içinde. Oysa ben hiç inanmıyordum bu dizeye o anda. Belki sadece bizi avutmak için söylenen bir yalandı bu...

Çok sevdiğim ve yargılarına güvendiğim bir insan bana, 'hayatınla ilgili bir karar verirken, terkedilmiş bir adada olduğunu hayal et, böylece annem-babam ne düşünür, insanlar ne der gibi kaygılardan uzaklaşıp gerçekten ne istediğini anlayabilirsin çünkü bu hayat senin' demişti " İşte böyle diyor Aylin Livaneli kitabında...


***


Gün daha doğmamıştı uyandığımda. Gözlerim acıyordu uykusuzluktan. Banyoya sürünerek gittim. Yarım saat içinde hazırlanıp çıkmalıydım. Sabahın erken saatindeki uçuşlardan hiç hoşlanmıyorum aslında. Uykusuz kalmak değil mesele, o saatte makyaj yapmak zorunda olmak!

Islak saçlarımı kuruturken bir yandan da yanıma almam gerekenleri düşünüyordum. Aylin Livaneli'nin "Sürgün Çocuklar Bahçesi" isimli kitabı bu yolculuğun yol arkadaşı olarak seçilmişti zaten. Çantamdaki yerini aldı ve yola çıktık. Bahçe kapısından çıkarken karanlık sabahın serinliğinde çiseleyen yağmur, toprak ve yaprak kokusunu çektim içime. Arabaya bindiğimde ürperdim. Silecekler çalışmaya başladığında radyo kanalını ayarladım.

Tanımadığım bir şarkıcı tanımadığım bir şarkı söylüyordu. Biraz daha arandım, baktım şarkılar o anda, sabaha ve bana uygun değil vazgeçtim...

Koydum Işın Karaca CD'imi düştüm yola...


***


Bir şarkıyı kaç ruh halinde, kaç başka şehirde, kaç değişik zamanda dinlemişimdir. Ve o şarkılar her defasında nasıl farklı yollara çıkarmıştır beni. Kimi zaman kederime keder katmış, kimi zaman da içimdeki büyük karanlığa ışık olmuştur...

O çok sevdiğim sesiyle işte o şarkılardan birini söylemeye başladı Işın...

"Ne kadar çok acı var, ne kadar çok ayrılık

Karanfili kopardılar, yazık çok yazık..."

Sokak lambalarının altından geçip, yol boyu kıvrılarak ilerlerken "bu şarkıyı geçen yıl nerede dinliyordum?" diye düşündüm. Ülkemden çok uzaklarda kar altında yine böyle sabahın erken bir karanlığında, yine havaalanı yolunda dinlediğimi anımsadım.

"İyi ki aşk var dünyada
İyi ki aşk var dünyada" diyordu Işın şarkının içinde. Oysa ben hiç inanmıyordum bu dizeye o anda. Belki sadece bizi avutmak için söylenen bir yalandı bu...

"Karanfil kalbimi vurdu, aynaya bakamaz oldum

Uçurtmalar mateme durdu, ben bir daha uçamaz oldum" diyordu...

Tanıdığım bütün mutsuzları düşünüyordum. Kadınları ve erkekleri.. Saldırganları ve suskunları... Yaralıları ve katılaşmışları...

Hiçbir şeyin, hiçbir şeyin kendilerine deva olamayacağına inananları düşünüyordum...


***


Bir çocuk yetiştirirken ansızın yağmura yakalanmış gibi hissediyorsunuz kendinizi bazen. Sanki hâlâ hazır olmadığınız bir sınav var ve sınav saati gelip çatmış gibi, içiniz içinizi kemirerek, sırtınızı doğrultmaya çalışıyorsunuz. Ona öğreteceklerinizden, ona yetip yetmeyeceğinden, bunların doğru olup olmadığından emin olamıyorsunuz bir türlü... Korkuyorsunuz. Onun varlığı sizi daha cesur yapmalıyken daha korkak yapıyor. Utanıyorsunuz kendinizden. Şarkı devam ediyor... "Doğum günün kutlu olsun oğlum, hayat senin, iyi şanslar Biz değiştiremedik dünyayı, affet, elimizden akıp gitti yıllar"
Birden bir soru soruyorsunuz kendinize.

Ya bir gün bana sadece kendi dünyanı değiştirebilseydin yeterdi derse...


***


Havaalanına vardım. Arabayı park edip içeri girdim. Uçuş kartımı aldıktan sonra, uçuş saatini beklemek için oturduğum kafede bir çay söyledim kendime. Sonra Aylin Livaneli'nin kitabını okumaya başladım...

Yazımın girişindeki satırları okurken anladım ki elimdeki kitap yeni baştan gözden geçirtecek bana her şeyi...

Bütün hayatımı...
Kararlarımı, isteklerimi, kaygılarımı,endişelerimi, sınırlarımı, kurallarımı, kendimle uzlaşma kavgamı...


***


Lafı uzattım ama...
Kafamın karmakarışık olduğu bir sabah vakti elime aldığım kitap bir şey anımsattı bana...

Hayat kısa ve sadece benim..
Bir tek benim...
Ben yoksam kızımın annesi yok.
Ben yoksam bu köşenin yazarı, kardeşimin ablası yok...
Ve varlığım boyunca ben mutsuzsam kimseye faydam yok...
Peki,
Aşk ne yapar insana?..
Anımsıyor musunuz o duygu ne yapar size?
Gidilecek bütün yolları anımsatır.
Gidemediğiniz ama hep merak ettiğiniz bütün bahçelerin duvarlarını yıkar...

Cesur yapar sizi...
Issız bir adada kimse yokmuşçasına "ne derler, ne düşünürler, ne diyecekler, neler olacak" sorularından uzak kendinize dönmenizi, kendinizi sevmenizi söyler size...

O cesaret sizden sonrakilere bırakacağınız en cesur ve en tamir edici, en merhem, en yara bandı, en ağrı kesici cümleyi hediye eder size:
"İyi ki aşk var dünyada" diye...


30.11.2005
 
Geri
Üst