aşk aşk aşk

gizemliperikizi

New member
Katılım
20 Haz 2005
Mesajlar
479
Reaction score
0
Puanları
0
razımısınız ölüp ölüp dirilmeye?

bu yurek nelere yeterse bir can bir cani ne kadar severse bir yasam bir olume ne kadar degerse sende benim icin okadar degerlisin ..............



!!! ASK ASK ASK ASK ASIK OLMAYA HAZIRMISIN!!! Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak... Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz... Sokağa fırlayacaksınız... Sokaklar da dar gelecek... Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi... Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü...

Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz... Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan... ´Önemli olan sağlık.´ ´Yaşamak güzel.´ ´Boşver, her şey unutulur.´ Siz hiçbirini duymayacaksınız... Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz... Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz... ´Ölüme çare bulundu´ ya da ´Yarın kıyamet kopacakmış´ deseler başınızı kaldırıp ´Ne dedin?´ diye sormayacaksınız... Yalnız kalmak isteyeceksiniz... Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak... İkisi de yetmeyecek. Geçmişi düşüneceksiniz... Neredeyse dakika dakika... Ama kötüleri atlayarak...

Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz... Gittiğiniz yerlere gitmek... Bu size hiç iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksınız. Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksınız... Aslında kurtulmak istediğiniz halde, o acıyı yaşamak için direneceksiniz. Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz... Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz... Herkesi ona benzetip... Kimseyi onun yerine koyamayacaksınız... Hiçbir şey oyalamayacak sizi... İlaçlara sığınacaksınız... Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren... Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek... Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz... Uyumak zor, uyanmak kolay olacak... Sabahı iple çekeceksiniz... Bazen de ´Hiç güneş doğmasa´ diyeceksiniz. Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler... Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksiniz... Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz...

Nafile... Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek... Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz... Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz... Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz... Aramayacağını bile bile... Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek... Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla... Yüreğiniz burkulacak... Canınız yanacak... Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz. Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden... Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz... Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla hiçbir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek... Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak... Gel gitler içinde yaşayacaksınız... Buna yaşamak denirse...

Razı mısınız bütün bunlara? Hazır mısınız sonunda ölüp ölüp dirilmeye? O halde aşık olabilirsiniz...

Can Dündar
_________________
 
Emegİne SaĞlik Perİ Kizi Bİr AŞki Tarİf Etmek İÇİn YaŞamak Gerek..yaŞamadan Anlatan Kendİnİ Kandirir...sankİ Sen Bu AŞki YÜregİnle YaŞamiŞ Gİbİsİn..teŞekkÜrler..
 
öyle bir aşk yaşadım ki bunu ömrümün sonuna kadar içimde hissedeceğim ve inanın başımıza kötü bir olay geldiğinde hissedebiliyoruz en basit örnek geçen haftadan bugüne çok sıkıntılı zamanlar geçirdim ve az önce ondan tel geldi sende neler oluyor neden sıkılıyorsun diye:( bu arada bu kişi şuan tuncelide askerde:(:(:( ve bnm hakkımda bilgi edinecek ortak kişilerde yok
gerçek sevgi bu olsa gerek:(
 
Walla bunlari bende Yaşadım ne yalan Solim 1 sene Sonra yeni yeni artık kurtulmaya calışıorumama ne kadar kurtulabildiğim hakkında bi fikrim yok :(
 
yaa bu çok güzelmiş arkadaş geçen okuduğumda farklı şeyler hissettim şimdi daha farklı..
 
bu thread e bi kıl lazım :)

Canan değil can olsan da
Damarımda kan olsan da
Son nefesim sen olsan da
Benim için öldün artık
 
Can Dündar'ın Sözleri

ASIK OLMADAN BIR DÜSÜN DIYOR CAN DÜNDAR

Evinin seni içine
sigdiramayacak kadar dar oldugunu
fark edeceksin...
Sokaga firlayacaksin...
Sokaklar da dar gelecek...
Tipki vücudunun yüregine dar geldigi gibi...
Ne denizin mavisi açacak içini, ne piril piril
gökyüzü...
Kendini tasiyamayacak kadar çok büyüyecek, bir
yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin...
Birileri sana bir seyler anlatacak durmadan...
"Yasamak güzel."
"Bos ver, her sey unutulur."
Sen hiçbirini duymayacaksin...
Göz yaslarindan etrafi göremez hale geleceksin...
Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az
sonra kollarinda ölmek isteyecek kadar çok seveceksin...
Hep ondan bahsetmek isteyeceksin...
"Ölüme çare bulundu" ya da "Yarin kiyamet
kopacakmis" ödeseler öbasini
kaldirip Ne dedin?" diye sormayacaksin...
Yalniz kalmak isteyeceksin...
Hem de kalabaliklarin arasinda kaybolmak...
Ikisi de yetmeyecek...
Geçmişi düşüneceksin...
Neredeyse dakika dakika...
Ama kötüleri atlayarak...
Onunla geçtigin yerlerden geçmek isteyeceksin...
Gittigin yerlere gitmek...
Bu sana hiç iyi gelmeyecek...
Ama bile bile yapacaksin...
Biri sana içindeki aciyi söküp atabilecegini
söylese,kaçacaksin...
Aslinda kurtulmak istedigin halde, o aciyi
yasamak için direneceksin...
Hayatinin geri kalanini onu düsünerek geçirmek
isteyeceksin....
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
Herkesi ona benzetip...
Kimseyi onun yerine koyamayacaksin...
Hiçbir sey oyalamayacak seni...
Ilaçlara siginacaksin...
Birkaç saat kafani bulandiran ama asla onu
unutturmayan.
Sadece bir müddet buzlu camin arkasindan
seyrettiren...
Bütün sarkilar sizin için yazilmis gibi
gelecek... Bogazin dügümlenecek,
dinleyemeyeceksin... Uyumak zor, uyanmak kolay
olacak...
Sabahi iple çekeceksin...
Bazen de "Hiç günes dogmasa" diyeceksin...
Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler...
Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin...
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne
çikana sarilmak isteyeceksin
Nafile...
Düsüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
Rüyalar göreceksin, gerçek olmasini istedigin...
Her siçrayarak uyandiginda onun adini söyledigini
fark edeceksin...
Telefonun çalmasini bekleyeceksin...
Aramayacagini bile bile...
Her çaldiginda yüregin agzina gelecek...
Aglamakli konusacaksin arayanlarla...
Yüregin burkulacak...
Canin yanacak...
Bir daha sevmemeye yemin edeceksin...
Hayata dair hiçbir sey yapmak gelmeyecek içinden...
Onun sesini bir kez daha duymak için yanip
tutusacaksin...
Defalarca aradigi günlerin kiymetini bilmedigin
için nefretedeceksin...
Yasadigin sehri terk etmek isteyeceksin...
Onunla hiçbir aninin olmadigi bir yerlere gidip
yerlesmek...
Ama bir umut...
Onunla bir gün bir yerde karsilasma umudu...
Bu umut seni gitmekten alikoyacak...
Gel gitler içinde yasayacaksin...
Buna yasamak denirse...
Razi misin bütün bunlara...?
Hazir misin sonunda ölüp ölüp dirilmeye...?
O halde asik olabilirsin


CAN DÜNDAR
 
Eline sağlık yazı için teşekkürler..
 
''Ama bir umut...
Onunla bir gün bir yerde karsilasma umudu...
Bu umut seni gitmekten alikoyacak...''
amalar varya
 
ama ve keşke kelimesini lugattan kaldırmak lazm benm hayatımı batıran sözcüklerdir onlar ): off bugün çok dertliyim
 
Can Dündarın yazılarını oldum olası beğenerek okurum, gerçekten yazıya döktüğü ruh hali ve kapsamlı düşünce bakımından çok harika yazılar çıkartabilen birisi.. devamını beklemek kalıyor bizlere ..
 
eline sağlık arkdaşım,adam ne güzel anlatmış bunun üstüne daha ne denir ki...
 
TaM oLaRak Bu oLMaLı...

AŞKIN BİTMİŞLİĞİN EN ACI HALİ




tam göğsünün ortasında bir yerin acıyacak...

evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin...

sokağa fırlayacaksın...

sokaklar da dar gelecek...

tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi...

ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü...

kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar

küçüleceksin...

birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan...

"önemli olan sağlık."

"yaşamak güzel."

"boş ver, her şey unutulur."

sen hiçbirini duymayacaksın...

gözyaşlarından etrafı göremez hale geleceksin...

ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek

isteyecek kadar çok seveceksin...

hep ondan bahsetmek isteyeceksin...

"ölüme çare bulundu" ya da "yarın kıyamet kopacakmış" deseler başını

kaldırıp "ne dedin?" diye sormayacaksın...

yalnız kalmak isteyeceksin...

hem de kalabalıkların arasında kaybolmak...

ikisi de yetmeyecek...

geçmişi düşüneceksin...

neredeyse dakika dakika...

ama kötüleri atlayarak...

onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin...

gittiğin yerlere gitmek...

bu sana hiç iyi gelmeyecek...

ama bile bile yapacaksın...

biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksın...

aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin...

hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin...

aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...

herkesi ona benzetip...

kimseyi onun yerine koyamayacaksın...

hiçbir şey oyalamayacak seni...

ilaçlara sığınacaksın...

birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan...

sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...

bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek...

boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin...

uyumak zor, uyanmak kolay olacak...

sabahı iple çekeceksin...

bazen de "hiç güneş doğmasa" diyeceksin...

ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler...

ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin...

belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak

isteyeceksin...

nafile...

düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...

rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin...

her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin...

telefonun çalmasını bekleyeceksin...

aramayacağını bile bile...

her çaldığında yüreğin ağzına gelecek...

ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla...

yüreğin burkulacak...

canın yanacak...

bir daha sevmemeye yemin edeceksin...

hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden...

onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın...

defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için kendinden nefret

edeceksin...

yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin...

onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek...

ama bir umut...

onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu...

bu umut seni gitmekten alıkoyacak...

gel gitler içinde yaşayacaksın...

buna yaşamak denirse...

razı mısın bütün bunlara...?

hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye...?

o halde aşık olabilirsin ...
 
CAN DÜNDAR ın güzel bir yazısı yüreğine sağlık bizimle paylaştığın için
 
eLine sağlıq
 
ya kardeşim insan bu kada gzl mi yazar herşey bnm yaşadığım gibi off offf :(
 
Herkesi ona benzetip...
Kimseyi onun yerine koyamayacaksin...
Hiçbir sey oyalamayacak seni...
Ilaçlara siginacaksin...
Birkaç saat kafani bulandiran ama asla onu
unutturmayan.


çok güzel bir şiir emeğine sağlık kardeşim
 
Aşık Olmaya Hazırmısınız?



Tam göğsünün ortasında bir yerin acıyacak...
evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin...
sokağa fırlayacaksın...
sokaklar da dar gelecek...
tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi...
ne denizin mavisi açacak içini ne pırıl pırıl gökyüzü...
kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek bir yandan da kaybolacak kadar
küçüleceksin...
birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan...
'önemli olan sağlık.'
'yaşamak güzel.'
'boş ver her şey unutulur.'
sen hiçbirini duymayacaksın...
gözyaşlarından etrafı göremez hale geleceksin...
ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek az sonra kollarında ölmek
isteyecek kadar çok seveceksin...
hep ondan bahsetmek isteyeceksin...
'ölüme çare bulundu' ya da 'yarın kıyamet kopacakmış' deseler başını
kaldırıp 'ne dedin? ' diye sormayacaksın...
yalnız kalmak isteyeceksin...
hem de kalabalıkların arasında kaybolmak...
ikisi de yetmeyecek...
geçmişi düşüneceksin...
neredeyse dakika dakika...
ama kötüleri atlayarak...
onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin...
gittiğin yerlere gitmek...
bu sana hiç iyi gelmeyecek...
ama bile bile yapacaksın...
biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese kaçacaksın...
aslında kurtulmak istediğin halde o acıyı yaşamak için direneceksin...
hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin...
aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
herkesi ona benzetip...
kimseyi onun yerine koyamayacaksın...
hiçbir şey oyalamayacak seni...
ilaçlara sığınacaksın...
birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan...
sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...
bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek...
boğazın düğümlenecek dinleyemeyeceksin...
uyumak zor uyanmak kolay olacak...
sabahı iple çekeceksin...
bazen de 'hiç güneş doğmasa' diyeceksin...
ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler...
ölmeyi isteyip ölemeyeceksin...
belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak
isteyeceksin...
nafile...
düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
rüyalar göreceksin gerçek olmasını istediğin...
her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin...
telefonun çalmasını bekleyeceksin...
aramayacağını bile bile...
her çaldığında yüreğin ağzına gelecek...
ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla...
yüreğin burkulacak...
canın yanacak...
bir daha sevmemeye yemin edeceksin...
hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden...
onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın...
defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için kendinden nefret
edeceksin...
yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin...
onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek...
ama bir umut...
onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu...
bu umut seni gitmekten alıkoyacak...
gel gitler içinde yaşayacaksın...
buna yaşamak denirse...
razı mısın bütün bunlara...?
hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye...?
o halde aşık olabilirsin...



CAN DÜNDAR
 
Güzel cevap.. Ama içine düşmeden birkere daha düşünmek lazım gelir bence :)
 
Geri
Üst