33 Er Olayinin Savcisi KonuŞtu

R.T.E

Banned
Katılım
10 Eki 2008
Mesajlar
431
Reaction score
0
Puanları
0

33 ER OLAYININ SAVCISI KONUŞTU


n3ub6v.jpg

33 er olayında iddianame hazırlayan savcı, göz göre göre ölüme gönderilişi bir bir anlattı
.

Bingöl'de, 24 Mayıs 1993 tarihinde 33 askerin şehit edilmesinin ardından sorumluların cezalandırılması için dava açan dönemin Elazığ 8. Kolordu Askeri Mahkemesi Savcısı Binbaşı İnayet Taş, askerlerin göz göre göre ölüme gönderildiğini söyledi.

Olayın sorumluları hakkında 'emre itaatsizlikten dava açan Taş, "Ben her zaman iddianamemin arkasındayım." diye konuştu.

İnayet Taş, Bugün Gazetesi'nin dün sürmanşetten verdiği haberde, 33 askerin teröristlerce taranması olayıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Soruşturmaya Bingöl İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli olan başta alay komutanı, harekat şube müdürü, il merkez bölük komutanı ve olayla ilgili kişilerin ifadelerini alarak başladığını aktardı.
Sanıkların 6-7 yıllık bir süreçten sonra beraat ettiklerini anlatan ve ihmaller zincirine dikkat çeken İnayet Taş, şunları söyledi: "Sevki yapılacak olan askeri personel Malatya'da toplanmıştır. Askeri personelin özellikle güvenilir firmalardan temin edilecek otobüslerle sevki gerekir. Yoldan geçen her otobüsü çevirip askeri personeli bindirmek doğru değil. Otobüslere silahsız olarak bindirilen askeri personelin yanında en az 2 silahlı personelin bulunması şart. Araçların önlerinde ve arkalarında zırhlı araçlar olmalı. En önemlisi PKK'lılaran yoğun olduğu bölgelerde helikopterle güvenliklerinin temin edilmesi lazım. Ancak bunların hiçbirisi yapılmamış. Ayrıca, o dönemde PKK militanlarının eylem hazırlığında olduğu hakkında istihbarat bilgileri de vardı."


KAYNAK
 
Elazığ 8. Kolordu Askeri Mahkemesi Savcısı Binbaşı İnayet Taş da kesin TSK düşmanıdır

gerçekleri söylediğine göre

dimi ergenekon yalakası arkadaşlar
 
demekki PKK terörü bilinçli bitirilmiyor
 
05 Ocak
O gün 33 değil 600 asker ölebilirdi!
O gün 33 değil 600 asker ölebilirdi!


33 mehmetçiğin katledilmesini soruşturan dönemin savcısı konuştu.





Seda Şimşek / Bugün

24 Mayıs 1993’te Türkiye büyük bir katliam ile sarsıldı. Birliklerine teslim olmak üzere giden 33 er Bingöl’e 15 kilometre uzaklıkta otobüslerinden indirildi ve teröristlerin kurşunlarının hedefi oldu. Hemen ardından yine Bingöl Adaklı’da bu defa terhis edilen 8 er yolda otobüsten indirilip şehit edildiler.

Dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis ile yakınlığı ile tanınan Tunceli İl Jandarma Komutanı Albay Kazım Çillioğlu’nun intihar olayı yaşandı. O günlerde bölgede kamuoyunun “Yeşil” olarak tanıdığı Mahmut Yıldırım rüzgârı esiyordu. Elazığ 8. Kolordu Askeri Mahkemesi Savcısı Binbaşı İnayet Taş, bütün bu olayların adeta kara kutusu. 15 yıldır hiç konuşmayan Taş, suskunluğunu BUGÜN için bozdu...

- 33 askerin şehit olduğu olaya ilişkin askeri yetkililerin sorumluluklarını araştırmak üzere açılan davanın savcısıydınız. Nasıl haberiniz oldu?

1992'de Elazığ 8. Kolordu Kıdemli Savcılığı'na atandım. 24 Mayıs 1993 tarihinde Kolordu Komutanı Korgeneral Cengiz İdil, ben orduevindeyken benimle önemli bir konuyu görüşmek istediğini söyledi. Görüşmemizde böyle bir olayın meydana geldiğini intikal ettirdi.

- Askerlerin kaçırıldığı gün...

Evet, aynı gün.

- Askerler gece 3'te şehit ediliyor, o halde daha şehit olmamışlardı, kaçırılmamışlardı değil mi?

Olay akşam üzeri 17:30-18:00 civarı olmuş. Cengiz Paşa ile görüşmem saat 21:00-22:00 sıralarında gerçekleşti. Hadiseyi bana aktardı, "Bu olaya sebep veren kişilerin tespitini yapın. Kusurları varsa haklarında soruşturma açın"

- Sonra ne yaptınız?

Komutanın soruşturma talebi üzerine ertesi gün sabah helikopterle Bingöl'e gittik. Bingöl'e gittiğimizde devlet oradaydı. Olay hakkında ilgililerden bilgi alıyorlardı.

- Nereden başladınız?

Soruşturmaya Bingöl İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli olan başta Alay Komutanı, Harekat Şube Müdürü, İl Merkez Bölük Komutanı ve olayla ilgili diğer kişilerin ifadeleri ile başladım. Olayın tanığı olan 2 er ile 1 astsubayın ve Atapark Bölgesi'nde güvenlik sebebiyle devriye gezen askeri kişilerin ifadelerini aldım.

- Daha sonra ne yaptınız?

Doğu'ya askeri personlein nasıl sevk edilmesi gerektiğine dair emir ve talimatları buldum. Bingöl'deki soruşturmayı tamamladıktan sonra Elazığ İl Jandarma Komutanlığı'nda, Alay Komutanı, Harekat Şube Müdürü, Merkez Komutanı ile diğer ilgililerin ifadelerini aldım.

- İlk tespitniz ne oldu?

Ucu Malatya'da başlıyordu.

- Sizin iddianamenizde Malatya neden hiç yoktu?

8. Kolordu Askeri Savcılığı'nın yetki alanı Elazığ, Muş, Bingöl ve Tunceli ile sınırlıydı. Yetki alanımız içindeki olaylar hakkında soruşturma yapma yetkisine sahibiz.


- Askerler önce Malatya'da toplanıyori burada gerekli önlemler alınmış mı?

Sevki yapılacak olan askeri personel Malatya'da toplanmıştır. Burada toplanan askeri personelin özellikle güvenilir firmalardan temin edilecek otobüslerle sevki gerekir, yoldan geçen her otobüsü çevirip askeri personeli bindirmek doğru değil. Otobüslere silahsız olarak bindirilen askeri personelin yanında en az 2 silahlı personelin bulunması gerekiyor. Araçların önlerinde ve arkalarında zırhlı araçların olması lazım. En önemlisi PKK militanlarının yoğun olduğu kritik bölgelerde de helikopterlerle güvenliklerinin temin edilmesi lazım.

- Bunlar yerine getirilmiş mi?

İddianamede de belirttiğim gibi bu görevler yerine getirilmemiş.

- Malatya ile ilgili ayrı bir soruşturma yapıldı mı?

Malatya ili askeri yargı yönünden 2. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın yetki alanı içersinde kalmaktadır. Malatya bölümü ile ilgili olarak bir iddianame düzenlememiz söz konusu olmadı.

- Eş zamanlı olarak bir soruşturma başlatıp başlatılmadığı konusunda bir bilginiz yok mu?

O dönemde orada bir soruşturma yapılıp yapılmadığını şu anda hatırlamıyorum, ama mutlaka yapılmış olması gerekir. Böyle önemli bir olayda soruşturmanın yapılması gerektiği kanaatindeyim.

- PKK'nın bölgede eylem yapabileceğine dair olay öncesinde alınan istihbaratlar var.

Özellikle Bingöl İl Merkez Bölük Komutanlığı'nda, PKK militanlarının merkeze bağlı yakın köylerde toplandığı, orada eylem hazırlığı içinde olduğu, hatta Bingöl ilinin diğer illerle olan karayolları bağlantılarının ele geçirilmesi konusunda eylemlerde bulunacağına dair bir takım istihbarat bilgilerinin bulunduğu bir vaka.

- Niye önlem alınmadı diye sormadınız mı?

Biz hangi önlemler alınması gerekiyordu da alınmamış, neler yapılması gerekiyordu da yapılmamış buna bakarız.

- İstihbarat karşısında gereken önlemler alınmış mı?

Zaten bu istihbaratlar karşısında bir önlem alınsaydı, böyle bir davayı açmaya gerek kalmazdı, böyle bir olay da meydana gelmezdi. En azından istihbarat bilgileri alan güvenlik güçleri kendi imkanları yetersizse üst komutanlıklara durumu bildirip ek bir güç temini yoluna gidebilirlerdi.

- Olay nerede başlıyor ve nerede bitiyor?

Olay, Malatya'da başlamakta ve Bingöl ilinde bitmektedir. Çünkü toplanma bölgeleri Malatya, Elazığ ve Bingöl illerini kapsamaktadır. Böyle bir sevkiyatın yapılacağı her üç toplanma bölgesindeki komutanlar tarafından da bilinmektedir.

O gün 33 değil 600 asker ölebilirdi

- Aslında terör örgütü çok hazırlıklıymış gibi bir izlenim ediniyoruz.

Tabii gelen istihbaratlar bilgileri Bingöl ilinin diğer ilellerle olan karayolları bağlantısının kesilmesinin ve bu yolların ele geçirilmesinin hedeflendiğini bildiriyor.

- Böyle bir olayın yaşanabileceğini yetkili herkes biliyor.

İstihbarat bilgilerine sahip olabilecek yetkili kişilerin bilmesi lazım. Böyle bir olayın meydana gelebileceğini bazı sanıklar kendi ifadelerinde de belirtmişler. İstihbarat bilgilerini alan da kendileri, böyle bir olayın meydana gelebileceğini bilmesi gerekenler de kendileri.

- Tanıklar, Malatya'dan gelen araçların plakalarının, otobüslerde kimlerin bulunduğuna dair terör örgütünün elinde bilgi olduğunu ileri sürüyorlar...

Sevklerin yapıldığı otobüslerin aynı tipte olmaması, firma isimlerinin bulunmaması, Malatya'dan gönderilen otobüslerin toplu şekilde aynı anda hareket ettirilmemesi, bende bu otobüslerin güvenli firmalardan tutulmadığı kanısını uyandırmıştır. Tahmin ediyorum, otobüsler rastgele tutulmuş. Otobüslerin kime ait olduğu, şöförlerin kim olduğu araştırılmamış. Şöförler veya sivil bazı terör örgütü sempatizanlar bu bilgileri aktarmış olabilir.

- PKK'ya bir bilgi sızdırılmış olabileceğinden şüphelendiniz mi?

Böyle bir duyum alsaydım mutlaka üzerine giderdim. Çünkü, bu olay milletçe bizi yaraladı. (Burada İnayet Taş'ın gözlerinden yaşlar süzülüyor, adeta boğazı düğümleniyor ve konuşmakta zorlanıyor) Üzüntüsünü hala yaşıyorum.

- Gencecik insanlar göz göre göre ölüme gitmişler. O gün 600'e yakın asker sevk edilmiş, 33 değil de çok daha fazla asker şehit olabilirdi o gün.

Evet. O gün emirlere riayet edilmesi halinde böyle bir olay meydana gelmeyebilirdi, gelse de bu kadar kayıp verilmeyebilirdi kanaatini taşıyorum.

Karadağ'ı tanıyorum

- Fikri Karadağ'ı tanıyor musunuz?

Karadağ 8. Kolordu Karargahında yanılmıyorsam İstihbarat Şube Müdürü olarak görevliydi.

- Bu soruştrmayı yürütürken kendisiyle görüştünüz mü?

Onunla görüşmemiz için bir sebep yok. Askeri savcı olarak soruşturmamı sevklerle ilgili komutanlıklar hakkında yaptım.

- Aynı helikopterle Bingöl'e gitmiş olabilir misiniz?

Hiç hatırlamıyorum.

- 'Yeşil' olarak tanınan Mahmut Yıldırım'la hiç karşılaştınız mı?

Hiç karşılaşmadım. Onunla ilgili hiçbir bilgi ulaşmadı.

Benim işim soruştruma yapmak iddianamemin arkasındayım

- Olayla ilgili tüm soruşturmların yapıldığını düşünüyor musunuz?

Bizim yaptığımız soruştruma askeri personelin sevkiyle ilgili olan şahıslar hakkında bir soruşturmaydı. Dolayısıyla diğer soruşturmaların akıbetleri hakkında herhangi bir araştırma yapmadım. Zaten davayı açtıktan sonra da duruşmalara katılmadım, bu konuların sorulup sorulmadığını bilmiyorum.

- Neden katılmadınız?

Bu davayı açtıktan sorna izine ayrıldım, arkasından da böglede Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı'nın intiharı, Bingöl Adaklı İlçesi'nde terhise giden 8 erin şehit edilmesi olayı, ayrıca Bingöl'deki değişik soruşturmaları yaptım. Daha sonra da rahatsızlandım. İstirahat sürem bitmeden önce de Elazığ'da memur olan eşimin emeklilik süresi de dolmuştur, o emekli olunca ben de kendi isteğimle emekliye ayrıldım.

- İdari soruşturmada hiç kimsenin ihmalinin bulunmadığı sonucu çıkmıştı, siz sanıkların görevi ihmal ettiğini ileri sürdünüz, neden?

Kişilerin kanaatleri, soruşturmayı yapan kişilerin nitelikleri farklı olabilir. Askeri savcı olarak benim işim soruşturma yapmaktır, ama idari tahkikatı yapan kişilerin hakim ya da savcı sıfatı yoktur. Onların etki altında kalıp kalmadıklarını bilemem. Etki altında kalmış olsaydım bu iddianamenin yazılması mümkün değildi. İddianamemin arkasındayım. Ben askeri savcı olarak üzerime düşen görevi yaptım. Elde ettiğim belgeler doğrultusunda bu iddianameyi düzenleyip, davayı açtım. 6-7 yıllık bir sürecin ardından da sanıkların beraat ettiğini öğrendim. Yargı kararlarına hepimizin saygı duyması gerekir.

-Bu olaydan hemen sorna Bingöl Adaklı'da 8 er şehit edildi, o soruşturmayı siz yürütmüştünüz.

Oradaki şu anda ismini hatırlayamadığım Jandarma Bölük KOmutanı Yüzbaşı hakkında bir dava daha açtım. Askerlikleri biten erler, yine piyasadan bulunan bir araca bindiriliyor. Tedbir alınmaması sebebiyle yine yol keislmek suretiyle şehit ediliyor. Yazılan iddianameler sanırım askeri kesimde yakı buldu. Açtığım bu davadan yaklaşık 1 ay sonra önüme gelen emirde, "Bundan sonra yapılacak asker sevkiyatlarının ekteki iddianamede belirtilen tedbirlerin alınması suretiyle yapılması ve emrin tüm personele tebliğ edilmesi" gerektiği yazılıydı. Emrin ekinde iddianamem vardı.

http://cid-d655789bb36ab839.spaces.live.com/blog/cns!D655789BB36AB839!4980.entry
 
bu terörs asla bitmez

çünkü bitmesi isteniyor

böyle ihanetlerle terör mü bitermiş
 
bitirmek isteseler neden bitirmesinler.bak israile hamas tehlike diye insanları nasıl katlediyor ve de kimseyi dinlemiyor.eger bitirceksek kimseyi dinlemeyecegiz.(kadın ve çoçuklara dokunmadan)
 
bu olaylar çözümsüz değil,yeterki insiyatif sahibi askeri yada sivil mahkemelr olsun,yürekli savcılar olsun ve suçlar sabit oluncada adam gibi cezaları olsunki,vatanın satıcıları,köşe dönücüleri,çetecileri,darbecileri,şehit kanı üstünden siyasileri,asker şehit düşerken keyfle golf yapan kişiler bu ülkenin bir damla türk kanının akmasına artık müsadesi olmadığını bilsinler. yoksa kanı yerde kalmıyacak edebiyatları sökmüyor aziz şehitlerimizin yakınlarına..
 
Geri
Üst