31 Mart Gericiliği ve Atatürk Cumhuriyetini Yıkmak İsteyen Akp Gericiliği!

TraFoo

Banned
Katılım
3 Ağu 2009
Mesajlar
2,032
Reaction score
0
Puanları
0
101. YILDÖNÜMÜNDE
31 MART GERİCİLİĞİ ve ATATÜRK CUMHURİYETİNİ YIKMAK İSTEYEN
AKP GERİCİLİĞİ!


101 yıl önce 31 Mart 1909 günü, özgürlükçü ve ‘anayasaya bağlı’ devlet düzenine karşı, bu düzenin İslam dinine aykırı olduğu gerekçesiyle kanlı bir gerici-baskıcı ayaklanma olmuştu.

Bu ayaklanmanın bastırılıp anayasal düzenin korunmasında önemli görev yapan genç kurmay yüzbaşı Mustafa Kemal, o zaman dile getirdiği özgürlükçü, din sömürüsü karşıtı düşüncelerini, on yıl sonra Türk ulusunu özgürlük ve bağımsızlığa kavuşturup kurduğu Cumhuriyet’in anayasasında çok daha büyük ölçüde yaşama geçirdi.

Bugün ise AKP yöneticileri, 31 Mart gerici ve baskıcılarının kafa yapısı ile Atatürk Cumhuriyeti’nin anayasal düzenini yıkmak istiyor.

Tarihten ders almak üzere, 101 yıl önce 31 Mart’ta girişilen bu kanlı gerici kalkışma olaylarını ve onları bastıran ordunun İstanbul halkına seslenmek üzere, kurmay subayı Mustafa Kemal tarafından kaleme alınıp Hüseyin Hüsnü Paşa imzasıyla yayınlanan bildiriyi hatırlayalım:

1 Nisan 1909 günü, Selanik’teki tümen komutanı Hüseyin Hüsnü Paşa Kurmay Subayı Yüzbaşı Mustafa Kemal’e, İttihat Terakki Cemiyeti’nin İstanbul’daki merkez üyesi Rahmi Bey’den aldığı bir telgrafı gösterir.

Telgrafta “Adadayız ve hepimiz sağlık içindeyiz!” denilmekte­dir.

Mustafa Kemal İstanbul’da önemli olaylar olduğunu anlar ve oraya kesinlikle bir askeri gücün gönderilmesi gerektiğini söyler.

Gerçekten de II. Meşrutiyet’le gelen ‘anayasaya bağlı, özgürlükçü düzene düşman gerici ve çıkarcılar, Padişah II. Abdülhamit’ten aldıkları destekle Hamdi Çavuş adlı cahil bir askerin öncü­lüğünde kimi avcı taburu birliklerinin ayaklanmasını sağlamışlardı.

Ayaklananlar “Şeriat isteriz” safsatası eşliğinde Meclise saldırdılar; Emin Aslan adlı bir milletvekilini yazar Hüseyin Cahit sanarak öldürdüler; özgürlüksever bir aydın olan Deniz Kaymakamı Ali Kabuli Beyi Yıldız Sarayı bahçesine götü­rerek Abdülhamit’in gözlerinin önünde idam ettiler. Sokaklarda subayları çevirip, “Alaylı mısın, mektepli misin?” diye sorarak çağdaş eği­tim almış subayları öldürmeğe giriştiler.

Aslında Mustafa Kemal, daha olaydan bir hafta önce hazırlıklı olmaya gerek bulunduğunu söylemiş ve III. ordu komutasında, kendisinin kurmay başkanlığı altında bir kuvvetin oluşturulması için gerekli izni de almıştır.

Hazırladığı ve “Hareket Ordusu” adını verdiği askeri kuvvetle 6 Nisan 1909 günü İstanbul kapılarına dayandığında, yine kendisince hazırlanıp Hüseyin Hüsnü Paşa imzasıyla yayınlanan bildiride şunlar vurgulanı­yordu:

“33 yıllık uzun ve karanlık baskı döneminden sonra bü­tün Osmanlı milletinin coşan yiğitliği ile kurtarılan meş­rutiyetimizi, yine baskıcılığın cellat ellerine bırakmak gibi alçakça bir amaç güden ve bin türlü aldatma ve boz­gunculuklara başvurup görünürde göya şeriat istiyormuş gibi, gerçekte ise dinimize tümden aykırı olarak kanlı bir askeri ayaklanma çıkarılmasına neden olmuş bulunan aşağılık ve vicdansız baskıcılık yandaşları ile bir takım alçak çıkarcılar … kutsal Osmanlı ordusunu pek büyük bir utanca uğratmıştır.

Bu lekenin olağanüstü bir hızla temizlenmesi ve Anayasa’nın bundan sonra her türlü sal­dırı ve bozulmadan korunması, başkentin güvenlik ve esenliğinin yeniden kurulması için II. ve III. ordulardan ayrılan bir düzenli Osmanlı gücü Yeşilköy ve Küçükçekmece’ye gelmiştir.

31 Martı Osmanlı milletinin en karanlık günü durumuna getirmeğe neden olan gizli görevlilerle alçak huylu çıkar­cıların ve”şeriat isteriz” diye aldatarak yurdu tehlikeye düşüren alçakların lâyık oldukları cezaya çarptırılması zorunludur.” (Gencosman, Banoğlu, Atatürk Ansiklopedisi).

31 Mart gerici ayaklanmasının Mustafa Kemal’in de etkin katkılarıyla bastırılmasından sonra, Osmanlı Âyan ve Mebusan Meclislerinin ortak toplantısında II. Abdülhamit tahttan indirilmiş, yerine V. Mehmet Reşat getirilmiştir.

Bugün de AKP yönetici kadrosunun Atatürk Cumhuriyeti’nin özgürlük, bağımsızlık ve hukuk-üstünlüğü ilkelerine dayalı anayasal düzenini ortadan kaldırmak isteği, her kesimdeki Atatürkçü kadrolarca ulusumuza anlatılacağı gibi, ayrıca ya Anayasa Mahkemesi kararıyla bu kötücül emeline ulaşmaktan alıkonulacak, ya da eğer halkoylamasına gidilecek olursa Türk ulusu tarafından geri çevrilecek, böylece ulusun güvenini yitirdiği anlaşılacak olan AKP de yönetim yerinden uzaklaştırılmış olacaktır.

”Ulus bireyleri arasında bölücülüğü değil, birlik ve bera­berliği sağlamaya; birbirlerine karşı kin ve öç duyguları yaratmaya değil, karanlık baskıcılık yönetiminin kiri olan kötü duyguların yüreklerden silinip atılmasına yara­yacak yararlı yazılar yayınlanmasına çaba gösterilse ga­zetenizin şerefi yükselir, hizmeti yararlı olur. Gazetelerimizde ahlâkımıza yükseklik, duygularımıza temizlik ve dinsel inançlarımıza güç verecek yazıların yayınlanmasını görmek isteriz.”

PROF. DR. ÖZER OZANKAYA
101. YILDÖNÜMÜNDE 31 MART GERİCİLİĞİ ve ATATÜRK CUMHURİYETİNİ YIKMAK İSTEYEN AKP GERİCİLİĞİ! — Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şubesi
 
Anayasaya bağlı ittihatçılar , tahttan indirdikleri 2.Abdülhamid 1 karış toprak kaybetmemişken , Trablsugarb ı , Makedonyayı , arnavutluk u , Arabistanı , Irak ı, Suriye'yi ,12 adayı kaybetti , önce Balkan Savaşlarında devleti perişan etti sonra 1.Dünya Savaşında...
Yaptıklarının sonuçlarına katlanma cesareti bile gösteremeyip ülkeyi terkettiler , Mondros imzalanmış bir şekilde ...
Meclis kaçtı gitti geriye padişah ve işgal edilmiş bir devlet kaldı ...
 
Geri
Üst